Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1170 E. 2018/328 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1170 Esas
KARAR NO: 2018/328
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ: 22/06/2015
KARAR TARİHİ: 28/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ilaç sektöründe bilinen, tanınan ve köklü bir şirket olduğunu ve … ibaresinin ticaret ünvanında uzun yıllardır aralıksız ve kesintisiz bir şekilde kullandığını, müvekkilinin … İlaç, Sosyal Hizmetler Tanıtım ve Kimya sanayi ve Tic. Ltd Şti nin15/11/2006 tarihli ve…sicil numarası ile İstanbul Ticaret odasına kayıtlı olduğunu ve müvkkili firmanın meslek grubunun ilaç ve tıbbi cihaz olduğunu, ticaret sicilinde firmanın iş konusunun ” her türlü kimyevi beşeri, veteriner ve zirai ilaçların dahili toptan ticareti depolanması, ambalajlanması, ithalatını ve ihracatını yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler ” olarak belirlendiğini, davalı şirketin ticaret ünvanının ” .. ilaç San ve Tic. Ltd Şti.” olduğunu ve iki firmanın ayırt edici ünvanlarının ” …” ve ” .. ” ibareleri olduğunu her iki firmanın da aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak bu ünvanı tescil ettirdiğini, TTK 54. Maddesi gereğince müvekkili şirketin tazminat haklarının doğduğunu belirterek, davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak tescil ettirilen ticaret ünvanının ticaret sicilinden silinmesine karar verilmesini, giderleri davalıya ait olmak üzere kararın gazete ile yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz yere açıldığını, Ticaret ünvanına tecavüz fiillerinin doğabilmesi için ancak aynı ünvanın haksız şekilde kullanılması ya da tescillenmesi gerektiğini, bu durumun somut olayda meydana gelmediğini, iltibas ve tecavüzün oluşması için ticaret ünvanları arasında benzerlik değil ayniyet olması gerektiğini, taraf firmaların farklı iş konularında çalıştıklarını ve aralarında rekabet bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 02/03/2016 tarih 2015/631 Esas, 2016/162 karar sayılı karar ile, 556 sayılı KHK’nın 71. Maddesi gereğince davaya bakmakla görevli mahkemeler Fikri ve Sinai haklar Hukuk Mahkemeleri olduğundan, davanın dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 03/10/2016 tarih 2016/6480 Esas, 20167697 karar sayılı ilamı ile ” … Dava, 6102 sayılı TTK’nın 52. maddesine dayalı ticaret unvanının ayırtedici çekirdek unsuru olan “..” ibaresinin davalı şirketin ticaret unvanından terkini talebine ilişkindir. Davacı tarafından aynı ibarenin adına marka olarak tescil olunduğu hususu da dava dilekçesinde belirtilmiş ise de 556 sayılı KHK’nın 61. vd. maddelerine dayalı bir talep mevcut olmadığı ve uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulama yeri de bulunmadığı halde, mahkemece, davanın marka hakkına dayalı olarak açıldığından bahisle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile bozma kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bozma sonrası yeniden yapılan yargılama neticesinde; usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, tarafların ticari kayıtları getirtildikten sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının ünvanındaki “.. İlaç” ibaresinin haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespiti yönünden uzman bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş, Prof. Dr. Ayşe Nur Berzek’den alınan 19/12/2017 tarihli raporda özetle; davacı şirketin 15/11/2006 tarihinde tescil edimiş olup, çalışma konusu veteriner hekimlikte kullanılan her türlü aşı ve serumları rekombinan…veya hibridoma teknikleri ile elde edilenler dahil tüm mikro organizma ve hücre kültürleri gibi maddelerin alım-satımı, ithali, ihracı ve ana sözleşmesinde yazılı diğer işler olduğunu, davacının eski ünvanının … İlaç Sosyal Hizm.Tanıtım ve Kimya San.Ltd.Şti. olduğunu, 28.8.2015 tarihinde tescil edilen ana sözleşmeye göre tür değişikliği yaparak A.Ş. olduğunu, davacı şirketin meslek grubunun 8 (ilaç ve tıbbi cihaz ) olduğunu, davalı şirketin ise, 8.10.2012 tarihinde her türlü kimyevi beşeri ve zirai ilaçların ticareti, depolanması, ithalatı, ihracatı ve ana sözleşmesinde yazılı diğer işlerde faaliyet göstermek üzere kurulduğunu, davalının meslek grubunun 8 (ilaç ve tıbbi cihaz ) TK. m. 52 uyarınca ticaret ünvanı düstlüğe aykırı biçimde başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi bunun tespitini, yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret ünvanı tescil edilmiş ise kanuna uygun bir şekilde değiştirlimesini veya silinmesini, maddi durumun ortadan kaldırılmasını, araçların imhasını, zarar varsa maddi manevi tazminat isteyebileceğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01/10/2001 tarih ve 4562/7295 sayılı ilamında, her iki ünvanında vurgu olarak geçen sözcüğün aynı olması halinde önceki tescilli ünvandaki vurgu kelimenin ayırt edici vasıf kazandırılmadan ünvan olarak kullanılmasını ünvan haklarına tecavüz ve haksız rekabet olarak kabul etmiş, sonradan tescil yapanın ticaret ünvanından vurgu kelimenin terkini gerektiğine işaret ettiğini, dosyamızdaki her iki tarafın ticaret ünvanında vurgu sözcük davacı ticaret ünvanında ( … ) , davalı ticaret ünvanında ( ..) olarak görüldüğünü, davacının ticaret ünvanında yer alan ( I ) harfi ile davalı ticaret ünvanında bulunan ( İ ) harfinin ayniyet derecesinde benzer olup, herhangi bir farklılık yatarmadığını, davalı tarafın ticaret ünvanında, davacının … vurgu sözcüğünden ayrıca bir ek de kullanılmadığını, her iki yanın faaliyet alanı aynı nitelikte ( 08 meslek grubu ilaç ve tıbbi cihaz) olduğunu, davacı tarafından ” … ” ibareli ticaret ünvanını 2006 yılında TPE nezdinde tescil ettirdiği, ilaç kutuları üzerinde klulandığını, davacının aynı zamanda .. ibareli markasını 2012 yılında TPE nezdinde tescil ettirdiği, ilaç kutuları üzerinde kullandığını, ba halde, yalnızca davacının … vurgu sözcüğünün ayniyet derecesinde benzeri olan .. vurgu sözcüğünü davacıdan sonraki tarihte tescil ettirmiş olması, tarafların aynı iş kolunda faaliyet göstermesi dikkate alındığında davalı şirketin haksız rekabete yol açtığının anlaşıldığı rapor edilmiştir.
TTK’nun 52. maddesinde ticaret ünvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret ünvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, her iki yanın faaliyet alanı aynı nitelikte olup, davacı tarafın ticaret ünvanındaki vurgu sözcüğün ( … ), davalı ticaret ünvanında ( .. ) olduğu, davacının ticaret ünvanında yer alan ( I ) harfi ile davalı ticaret ünvanında bulunan ( İ ) harfi ayniyet derecesinde benzer olup, her hangi bir farklılık oluşturmadığı, davacı tarafın ” … ” ibareli ticaret ünvanı 2006 tarihinde, davalı tarafın ( .. ) ibareli ticaret ünvanı 2012 tarihinde tescil olunduğu, davacı aynı zamanda .. ibareli markasını 2012 yılında TPE nezdinde tescil ettirmiş olup, ilaç kutuları üzerinde kullandığı, bu itibarla davacı tarafın ticaret ünvanındaki ayırt edici kriteri olan ” … ” ibaresini daha önce Ticaret Siciline tescil ettirmiş olması nazara alınarak, aynı alanda faaliyet gösteren davalının benzer ” .. ” ibaresini ticaret ünvanında ayırt edici unsur olarak kullanmasının haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davacının tescilli ticaret ünvanındaki ayırt edici kriterin “…” olduğu dikkate alınarak aynı ve benzer alanda faaliyet gösteren davalının benzer ibareyi ticaret ünvanında ayırt edici unsur olarak kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile davalının ticaret ünvanında yer alan “..” ibaresinin terkinine , ticaret sicilden silinmesine,
2-Mahkeme kararının (hüküm özetinin ) giderleri aleyhine hüküm verilen davalıya ait olmak üzere gazete ile yayınlanmasına,
3-Alınması gerekli olan 35,90-TL karar ilam harcından peşin alınan 27,70-TL nin mahsubu ile noksan kalan 8,20- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 59,50-TL, davetiye gideri: 160,85-TL, 500,00-Tl bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 720,35TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ ne göre tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır