Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1147 E. 2020/196 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1147 Esas
KARAR NO : 2020/196
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/11/ 2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın 25.01.2012 tarihinde, sevk idaresindeki, … plakalı ve diğer davalı … A.Ş.’ne ait araç ile, İstanbul, Fatih, … semtinde kurulu bulunan semt pazarının içinden geçmek isterken, kamyonetin kapalı kasasının üst kısmı pazar çadırının iplerine takıldığını ve iplerin gerilmesine neden olduğunu, bu sırada aynı yerden geçmekte olan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı ve diğer davalı … ‘a ait aracın ise gerilmiş olan pazar iplerine takılmak suretiyle iplerin kopmasına ve pazar çadırını tutan büyük demirin fırlayarak müvekkillerin murisine çarpmasına neden olduğunu, bu olay neticesinde müvekkillerinin murisi …’nın 29.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak eşi … ve çocukları …, …, …, …’nın kaldığını, söz konusu olay ile ilgili olarak, … Asliye Ceza Mahkemesi 2012/… Esas sayıya kayden, her iki araç sürücüsü hakkında ceza davası açıldığını, ceza dosyasında alınan Adli Tıp Raporu neticesinde; “müteveffanın ölümünün künt batın travmasına bağlı ince bağırsak perforasyonu ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunu ve kişinin 25.01.2012 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanması neticesinde 29.01.2012 tarihinde vefat ettiği ve kaza ile ölüm arasında illiyet bağının mevcut olduğu” bunun yanında “müteveffanın ölümüne neden olan kazanın oluşumunda, sanık …’ın asli kusurlu, diğer sanık …’ın ise tali kusurlu olduğu”nun tespit edildiğini ve sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, verilen kararın Yargıtay … Ceza Dairesi tarafından 2015/… Esas sayıya kayden onanarak kesinleştiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı ve ceza dosyası münderecatı ile sabit olduğu üzere; her iki sanığın kullandıkları kamyonetler ile pazar verinden kontrolsüz ve tedbir almaksızın geçişleri sırasında pazar çadırının iplerinin kopması ve bu sırada fırlayan pazar direk demirinin müvekkillerin babası …’nın karnına isabet etmesi neticesinde, müvekkillerin babasının vefat ettiğini, kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli Zorunlu Trafik Sigortası, … nolu poliçe ile … A.S. tarafından yapıldığını, … plakalı aracın Zorunlu Trafik sigortasının ise … no.lu poliçe ile … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, müteveffa …’nın emekli maaşı aldığını, müteveffanın eşi olan davacı … , onun vefatı ile birlikte hem müteveffanın maddi desteğinden mahrum kaldığını, hem de manevi yönden derin bir üzüntü yaşadığını, müteveffanın çocukları olan diğer davacıların da babalarını beklenmedik bir şekilde kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşadıklarını, murisin hiçbir kusuru olmaksızın, meydana gelmiş olan bu olayın meydana geliş şeklinin de, eş ve babalarını yitirmiş olan müvekkillerinin acısını daha da arttırdığını, ceza dosyasında mevcut sanık beyanları, tanık ifadeleri, adli tıp ve bilirkişi raporları, mahkeme kararı ve Yargıtay onama ilamı ile davalı sürücülerin davaya konu olayın meydana gelmesinde tam kusurlu oldukları ve bu kaza neticesinde muris …’nın vefatına sebebiyet verdikleri sabit olup, araç sürücülerinin yanı sıra, davalılar … A.Ş. ve … ise hem araç maliki hem de işveren olmaları nedeniyle maddi ve manevi tazminattan sorumlu olup, araçların sigortacılarının ise poliçe limitleri dahilinde maddi tazminattan sorumlu olduklarını belirterek, sonuç olarak; müvekkillerin murisi …’nın tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle; a) Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müteveffanın eşi davacı … için belirsiz alacak mahiyetindeki Maddi Tazminat alacağından şimdilik 10.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı sigorta şirketleri poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere), b) Müveffanın eşi … için 50.000,00- TL, müteveffanın çocukları … için 20.000,00- TL, … için 20.000,00 -TL, … için 20.000,00-TL ve … için 20.000,00- TL Manevi Tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigortacı davalılar haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu bila tarihli talep arttırım dilekçesi ile; müvekkili … yönünden maddi tazminat davasının kabulü ile 114.505,64 tl maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkillerinin murisinin olayda hiçbir kusuru bulunmadığı da gözetilerek, müvekkiller yönünden dava dilekçesinde talep etmiş olduğu manevi tazminat taleplerinin de kabulüne, masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ettiği ve harcın yatırıldığı görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın 25.01.2012 tarihinde gerçekleştiğini, davanın ise 24.11.2016 tarihinde açıldığını, zarar görenin zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren yasada öngörülen 2 yıllık sürenin çok üzerinde bir zaman geçtiğini ve şayet iddia edildiği gibi bir alacak varsa, bu alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, dava açılmadan önce, sigorta şirketine başvurulması gerektiğini, bu yapılmadığından gerekli şartları taşımayan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, trafik kazasından doğan tazminat talebi için; davaya bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Asliye ticaret mahkemeleri görevsiz olduğundan itirazlarının kabulü ile mahkememizin görevsizliğine karar verilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin şayet bir sorumluluğu varsa bu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sosyal güvenlik kurumu’na müzekkere yazılarak, davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi branştan ödeme yapıldığının araştırılmasını, söz konusu ödemelerin hesaplanacak tazminattan düşürülmesi gerektiğini, bir an için müvekkili şirketin sorumluluğuna hükmedilse dahi, haksız fiillerden dolayı tazminat taleplerine, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının müterafik kusuru bulunup bulunmadığının araştırılması ve kusurunun bulunması durumunda hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini, her türlü itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle davanın zamanaşımı,görev ve dava şartı yönlerinden reddine karar verilmesini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise; haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılacak bilirkişi incelemesi ve sundukları deliller göz önünde tutulduğunda söz konusu olayda müvekkillerin hiç bir dahli ve kusurunun bulunmadığının anlaşılacağını, müvekkili …’ın, ceza yargılaması aşamasında söz konusu kazaya karıştığı iddiasını yargılamanın her aşamasında red ettiğini, ancak eksik inceleme ve bilirkişi raporu ile hakkında ki kararın oluşturulduğunu, diğer müvekkili …’ın ise ceza yargılamasının tarafı olmayıp, söz konusu davada bir dahlinin olmadığını, bu sebeple söz konusu ceza mahkemesi yargılaması bilirkişi raporu ve ilamın, davalı … hakkında hiç bir şekilde hüküm oluşturmadığını, davalı …’ın kullanmış olduğu ve … A.Ş’ye ait aracın, pazarcıların germiş olduğu branda ve iplere takılmak sureti ile branda ve demirlerinin düşmesine sebep verdiğini, müvekkillerinin kabulünde olmamakla birlikte, düşen bu branda ve demirlere müvekkili …’ın kullandığı ve diğer müvekkili …’a ait olan aracın çarpması ile branda demirinin davacıların murisi …’nın yaralandığı iddası bulunmakla birlikte çarpmayı gören tanık, CD kaydı veya başkaca bir delil ceza dosyasında da bulunmadığını, davacıların murisi …, bilahare kazadan sonra evine gittiğini, davacı …’nın ceza mahkemesinde vermiş olduğu ifadeye göre, müteveffanın rahatsızlanması ile hasteneye götürüldüğünü, ancak doktorların hastanede yatırmamaları üzerine, davacılar murisinin eve geri getirildiğini, cuma günü (olaydan iki sonra) yaralının tekrar rahatsızlanması üzerine cumartesi sabahı saat 4.00’te ambulans çağrıldığını, ancak yaralı murisin hastaneye gitmek istemediğini, bilahare cumartesi günü saat 16.00’da rahatsızlanıp hastaneye yatırıldığını, 8 saat sonrada vefat ettiğini, müvekkillerinin aracının bu olaya karıştığına dair yeterli delil bulunmadığını, vefat eden … 28.01.2012 tarihli ifadesinde “…’e ait servis aracının oradaki pazarda bulunan brandası kamyonete takılması sonucu brandaya bağlı demir parçası karnıma isabet ederek yaralanmama sebep oldu.” şeklinde olduğunu, davacıların ve olayı gören tanıkların hiç birinin yaralanma anını ve çarpmayı görmediğini, olay anına ilişkin görüntü kaydı bulunmamadığı, ceza dosyasında bulunan bilirkişi raporunun, kusur oranı yönünden de hatalı olduğunu, kazanın oluşmasında, öncelikli olarak herkesin görmüş olduğu ve müteveffanında şikayetçi olduğu davalı … aracı işleteni ve şoförünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin, pazarın kurulu bulunduğu caddeye hiç bir şekilde girmediğini, olay yerinde keşif yapılması halinde net olarak görüleceği üzere pazarın … Caddesinde kurulduğunu, müvekkilinin ise … caddesinden … caddesine dönerek bu yönde hareket ettiğini, pazar kurulmayan bir sokak yada caddeye pazar brandasına takılması, branda iplerinin bu sokağa uzatılması pazarcıların bu brandayı doğru ve usulüne uygun şekilde kurmadıklarını gösterdiğini, bu sebeple olayın meydana gelmesinde pazarcı esnafın kusurunun asıl olduğunu, pazarcı esnafının brandalarını diğer sokakları etkilemeyecek şekilde kurmalarını denetleyecek olan kurumun ise … Belediyesi Zabıta Amirliği olduğunu, … Belediyesi Zabıta Amirliği’nin yeterli denetimi yapmadığını ve kazanın oluşmasında kusurunun bulunduğunu, müteveffa, kazadan sonra rahatsızlanmış olmasına rağmen, gelen ambulansa binmeyerek ölüme bir nevi davetiye çıkardığını, ölümün meydana gelmesinde bizzat müteveffanın da kusurunun mevcut olduğunu, 1. gün hasteneye gitmiş olmasına rağmen müteveffayı yatırmayarak ve gerekli özeni göstermeyen hastaneninde kusurunun da mevcut olduğunu, müteveffanın davacı varislerinin, babalarının, eşlerinin hastalığını görmelerine rağmen daha ısrarcı bir şekilde hastaneye götürseler idi, yine bu ölümün meydana gelmeme ihtimalinin olduğunu, bu ihmali davranışları sebebiyle müvekkillerden maddi ve manevi tazminat taleplerinin anlaşılabilir olmadığını belirterek, sonuç olarak; müvekkilleri aleyhinde açılan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kaza 25.01.2012 tarihinde gerçekleşmiş ise de, davanın 24.11.2016 tarihinde açıldığını, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren yasada öngörülen 2 yıllık süreyi geçirdiğini, iddia edilen alacak şayet var ise zamanaşımına uğramış olup, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, meydana gelen kazada, müvekkili …’ın kusurlu olduğu iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, bahse konu olayda …, kullandığı aracın pazar tentelerine takılması üzerine aracı durdurduğunu ve aracından indiğini, olay yerindeki diğer kişiler ile takılan ip ve tentelerden aracı kurtarmaya çalıştıkarı esnada, diğer ikinci araç da iplere takıldığını ancak uyarılara rağmen durmadığını, süratli olduğundan ipleri kopardığını ve bu esnada kopan ipin ucuna bağlı olan demir fırlamak suretiyle …’nın yaralanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen olayın müvekkili …’ın eylemi olmadığını, müvekkilinin eyleminin, ipe/çadıra takılma ve durup araçtan inmesi ile sona erdiğini, ölüme sebebiyet veren ipin kopması ve demirin ölene çarpması eyleminin diğer davalının eylemi olup, iki eylemi ayrı ayrı değerlendirme zaruretinin olduğunu, müvekkilinin eylemleri ile dava konusu olay arasında illiyet bağının kesildiğini, davalının trafik kurallarına aykırı hiçbir davranışı olmadığı gibi, kusura dayalı ihmalli bir davranışının da bulunmadığını, her ne kadar …. Asliye Ceza Mahkemesi 2012/… E. sayılı dosyasında müvekkili tali kusurlu bulunmuş olsa da; alınan raporların, araştırılmasını istediği hususlar yönünden eksik olduğunu, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporu hukuk hakimini bağlamayacağını, müvekkilinin, dava konusu kazaya ilişkin kusuru bulunmaması sebebiyle maddi ve manevi tazminat sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, vefat edenin hastaneye müracaatı sonrasında tedaviye yanaşıp yanaşmadığı, hastanedeki görevlilerin iç kanama riskine karşı 24 saat müşahede altına almayışları ve diğer hususlardaki kusur ve sorumlulukların araştırılması, müteveffanın yahut ilgili hastanenin kusur durumu da araştırıldıktan sonra hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın ölümü ile birlikte, ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacılara bir ödeme ve/veya herhangi bir gelir tahsisi yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinın haksız ve mesnetsiz olduğunu, talep edilen miktarların fahiş olduğunu, talep edilen bedeller haksız zenginleşmeye neden olacak nitelikte olduğunu, sonuç olarak davanın zamanaşımı yönünden reddine, müvekkilinin kusursuz olması sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava tarihinden evvel maddi tazminat talepleri bakımından müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını, 6704 sayılı kanun ile dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmanın zorunlu hale getirildiğini, bu nedenle davanın müvekkili yönünden usulden reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartıyla, 25.01.2012 tarihinde ölümlü trafik kazasına karıştığını belirtilen … plakalı aracın 05.02.2011 başlangıç- 05.02.2012 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi ile diğer davalı … A.Ş. adına ölüm ve maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına 225.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigortalı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamına dahil olmadığını, bir an için müvekkili sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu olduğu düşünülse dahi; müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğu kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, davacıların davaya konu tazminat talepleri bakımından müvekkil sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını, temerrüdün söz konusu olmadığını, kabul anlamma gelmemek kaydıyla, müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulması durumunda, müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek, sonuç olarak; öncelikle dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan, davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yahut diğer savunmaları da dikkate almarak hüküm tesis edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline, karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili, 21/12/2016 tarihli dilekçe ile; cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş ve kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını bildirerek, zamanaşımı def’inde bulunduklarını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Trafik kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırması, nüfus kaydı, ceza dosyası. SGK kayıtları, Hastaneden celbedilen tedavi giderlerine ilişkin belgeler ve tedavi evrakları, … ve … Sigorta’ya ait müzekkere cevabı, ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporu, bilirkişi raporu.
GEREKÇE :
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan davacılardan … için destekten yoksun kalma tazminatı ve tüm davacılar için manevi tazminat istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Tarafların sosyal ekonomik durumu araştırılmış, hastane kayıtları, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları poliçe ve hasar dosyası ile ceza dosyası celp edilmiş, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Kaza, 25/01/2012 tarihinde sigortaların teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Davalı sigorta … Sigorta şirketinin sigortalısı … plakalı aracın 05.02.2011-05.02.2012 tarihleri arasında, sigortalandığı ve teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 225.000,00-tl ile sınırlı olduğu; davalı sigorta … Sigorta Şirketinin sigortalısı … plakalı aracın 12/12/2011-12/12/2012 tarihleri arasında sigortalandığı, ölüm ve sakatlık şahıs başına 200.000,00-TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/… E. Sayılı dosyasından alınan 20.03.2014 tarihli raporda: davalı sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, maktül yaya …’nın ise kusursuz olduğunun belirtildiği, anılan mahkemece verilen 2012/… E, 2014/303 Karar sayılı ilamı ile; Sanık …’ın suçu sabit olduğundan, eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 85/1.maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK 231 maddesi gereğince Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verildiği, Sanık …’ın suçu sabit olduğundan, 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, para cezasına çevrildiği, Yargıtay … Ceza Dairesinin 2015/… E. 2016/… Karar, 26.04,2016 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği görülmüştür.
Kusur durumunun tespiti yönünden İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 03/08/2018 tarihli raporda özetle; sürücü …’ın tali derecede, sürücü …’ın asli derecede kusurlu olduğunu, maktül yaya …’nın olay mahallinde bulunduğu sırada gerçekleşen kazada atfı kabil bir kusurunun bulunmadığını, sonuç olarak; davalı …’ın %30 oranında, davalı …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu, maktül …’nın kusursuz olduğu hususları mütalaa edilmiştir.
Tazminat hesabı yönünden aktüerya bilirkişisinden alınan raporda özetle; davacı …’nın 29.01.2012 tarihinde destekçi eşi …’nın vefatı sonucu toplam destekten yoksun kalma zararının 114.505,64 TL olduğu; davalıların kusur oranları dahilinde sorumluluklarının bulunduğu, davalı sigorta şirketleri yönünden kaza tarihinin 25.01.2012 olduğu dikkate alındığında teminat limitinin 225.000,00- TL olduğu ve hesaplanan tazminat tutarının işbu limiti dahilinde kaldığını, temerrüt tarihi ve faiz yönünden; davalı sigorta şirketleri yönünden, temerrüt tarihinin dava tarihi olan 24.11.2016 olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davalı (sigortalı/ işleten sıfatı ile) … A.Ş. ye ait … plakalı aracın 25.01.2012 tarihinde meydana gelen olayda sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda % 30 oranında kusurlu olduğunun mahkeme tarafından kabulü durumunda; davacı … için hesaplanan 114.505,64- TL’nin % 30′ olan 34.31,69-TL’sinden; davalı araç işleteni … A.Ş., sürücüsü … ve ZMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin müşterek ve müteselsilsen sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi itibarı ile, diğer davalılar … A.Ş. ve … yönünden (haksız fiil) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğini; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davalı (sigortalı/ işleten sıfatı ile) …’a ait, … plakalı aracın 25.01.2012 tarihinde meydana gelen olayda sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğunun mahkeme tarafından kabulü durunda; davacı … için hesaplanan 114,505,64-TL’nin %70 i olan 80.153,95- TL’sinden; davalı araç işleteni …, sürücüsü …’ın ve ZMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin müşterek ve müteselsilsen sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi itibarı ile, diğer davalılar … ve … yönünden (haksız fiil) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, SGK tarafından davacılara ödenen PSD hesabının ve/veya herhangi bir tazminatın bulunmadığını, davacılar için ayrı ayrı talep edilen toplam 130.000,00 TL manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 25.01.2012 günü saat 13:00 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonet ile … Caddesi üzerinde seyir halindeyken pazar mahallinde bulunan no:1 önlerine geldiğinde aracının, pazar çadırının ipine takılması, gerisinden gelerek aynı istikamette seyir halinde olan davalı sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonetin de ilk çarpma sonrası sarkan ipe takılması sonucu düşen çadır direğinin bu mahalde bulunan maktül yaya …’ya çarpmasıyla …’nın ölümüne konu olay meydana geldiği, kazanın oluşumunda …’ın %30 oranında, …’ın %70 oranında kusurlu olduğu; …’nın ölümü nedeniyle meydana gelen zarardan davalılar … ve …’ın kusurlu davranışları nedeniyle, … A.Ş. ve …’ın 2098 sk 85/1. Maddesi gereği sorumlu oldukları, diğer davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş’nin …’nın ölümü nedeniyle meydana gelen destekten yoksun kalma zararından zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olmaları nedeniyle sorumlu oldukları anlaşılmış; davacı …’nın destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin davanın kabulü ile bilirkişi raporu ile hesaplanan 114.505,64-TL tazminatın 6098 sk m 61 gereği davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine karar verilmiştir.
Davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.nin davadan önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin delil sunulmadığından bu davalılar yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak; kazanın taraflarının kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davanın kabulü ile davacılardan … için 50.000,00-TL, … için 20.000,00-TL, … için 20.000,00-TL, … için 20.000,00-TL ve … için 20.000,00-TL manevi tazminatın 25/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeyi yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı …’nın destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin davasının kabulü ile, 114.505,64-TL nin davalılar … A.Ş., …, …, … yönünden 25.01.2012 tarihinden, diğer davalılar … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat talebi yönünden; davalarının kabulü ile, davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL ve davacı … için 20.000,00-TL manevi tazminatın 25/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. …, …, …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 16.702,18TL karar ilam harcından, peşin alınan 29,20TL + 1.784,70 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 14.888,28 TL bakiye ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına
4-Davacılar tarafından yapılan 33,50- TL ilk dava gideri ( başvurma ve vekalet harcı) davetiye posta gideri 728,95 -TL , bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 1.328,95- TL yargılama gideri, ATK fatura bedeli 314,50-TL olmak üzere toplam 1.643,45-TL nin (davalılar … A.Ş. Ve … A.Ş. Yönünden 769,65TL sinden sorumlu olmak üzere )davalılardan tahsil olunarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden; davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 14.828,04-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden; AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan davacı … için 7.300,00-TL, davacı … için 3.400,00-TL, davacı … için 3.400,00-TL, davacı … için 3.400,00-TL ve davacı … için 3.400,00-TL olmak üzeren vekalet ücretlerinin davalılar … A.Ş. …, …, …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7- Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
Dair Davacı … ve davacılar Vekili Av. … ile Davalılar … ve … Vekili Av…., … vekili Av. …, … ve … vekili Av. … ile davalı asil …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır