Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1128 E. 2020/69 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1128 Esas
KARAR NO : 2020/69
ASIL VE BİRLEŞEN D.: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 18/11/ 2016
BİRLEŞEN DAVA T. : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasındaki 01.05.2014 günü Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede; Kayıp kaçak hariç diğer tüm dağıtım sistem kullanıcıları tek terimli, tek zamanlı ticarethane tarifesi üzerinden %13 indirim ile bulunacak meblağın elektrik enerjisi bedeli olacağının yazılı olduğunu, davalı şirketin, bu anlaşma hükmüne rağmen %13 indirimi tam uygulamayarak müvekkilinden 01.05.2014 ile 31.08.2016 tarihleri arasında 3.459,20.-TL fazla tahsilat yaptığını, davalının, yerleşik yüksek Yargıtay içtihatları ile yasal olmadığı kesin hüküm olan iletim, kayıp kaçak, dağıtım ve sayaç okuma bedeli olarak 38.128,21.-TL müvekkilinden tahsil ettiğini ve olduğunu, müvekkili fazla ödemelerini, T.C. … Noterliği ’nin 10.10.2016 gün ve … nolu ihtarnamesi ile davalıdan istediğini, davalı, işbu tahsilatları inkâr etmediğini ve fazla ödemenin listesi yok diye itiraz ettiğini, oysa fazla tahsilatların tam ve kesin olarak kendi sistemlerinde kayıtlı olduğunu, 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile 6446 sayılı yasasının 17. maddesinde yapılan değişikliklerle, kayıp ve dağıtım bedelinin tahsili yasaya bağlandığını, bundan evvelki uygulama ve tahsilatların kanunsuz yapıldığı ve yasaya aykırılığının açıkça ortaya çıktığını, bu durumlar karşısında, kısıtlı bilgi ve donanımları nedeni ile alacak miktarının net olarak hesaplanamadığını, bilirkişi marifeti ile belirlenecek miktarları talep hakkı saklı tutarak belirsiz alacak davası açmak zorunda kaldıklarını belirterek, sonuç olarak; davanın kabulü ile fazla yapılan ödemelerin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin, fazla tahsil edildikleri günlerden itibaren ticari faiz oranları ile davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu bedellerin belirlenebilir nitelikte olduğunu, söz konusu bedellerin belirsiz alacak davasına konu edilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, Davacı, sözleşmede belirlenen indirim oranının uygulanmadığını iddia ettmişse de satış fiyatının değişebileceği hususu taraflar arasındaki özel hukuk kurallarına tabi sözleşmede düzenlenmiş olup, basiretli tacir olan davacının, sözleşme hükümleri ile bağlı olduğunu, bu kapsamda aylık belirli bir bedelin üzerinde (Halihazırda aylık yaklaşık 120 TL’dir.) elektrik tüketen kişiler, müvekkili gibi elektrik satış şirketleri ile sözleşme yapmak suretiyle, indirimli elektrik alma hakkına sahip olduklarını, söz konusu sözleşme Elektrik Piyasası mevzuatında “İkili Anlaşma” olarak ifade edilmekte olup, bu sözleşmelerin, EPDK onayına tabi olmayan ve enerji birim fiyatının serbestçe belirlenebildiği özel hukuk sözleşmeleri olduğunu, somut olayda da taraflar, davalının bağlı olduğu dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin bir tarifesi üzerinde mutabık kaldıklarını, basiretli bir tacir olan davalının sözleşme ile bağlı olduğu izahtan vareste olup, sözleşmede elektrik satış fiyatının sabit kalmayacağı ve müvekkilirir birim satış fiyatında, dolayısıyla birim satış fiyatının unsuru olan kalemlerden olan indirim oranında değişiklik yapabileceği açıkça kararlaştırıldığını, Elektrik tarifeleri EPDK kararlarıyla uygulamaya konulmakta olup, anılan kararların düzenleyici işlemler olduğunu, söz konusu düzenleyici işlemlerin gerek niteliği itibariyle, gerekse taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca, hem tedarikçileri hem de müşterileri bağladığını, bu nedenle müvekkilinin elektrik tarifelerinde oluşacak değişikliklere itiraz edemeyeceği gibi, davacıya yansıtma hakkı da bulunduğunu, müvekkilinin müşterilerine uyguladığı indirim oranlarını ve gelir kalemlerini EPDK’nın uygulamaları ve maliyetler yönünde değiştirme hakkını haiz olduğunu, bu hakka istinaden, davacılarla yapılan sözleşmelerdeki iskonto oranları yeniden belirlendiğini ve EPDK’nın kararları doğrultusunda uygulamaya konulduğunu, EPDK kararlarının yanı sıra; dava konusu bedellerin davacıdan tahsil edileceği, müvekkili Şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmede de kabul edildiğini ve imza altına alındığını, davacı, davacı 01.05.2014 ila 31.08.2016 tarihleri arasında indirim oranının uygulanmadığı iddiasıyla fazla yapılan tahsilatların iadesini talep ettiğini, ancak davacının 18.11.2015’ten önceki faturalar yönünden de 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup, davacının söz konusu süre geçtikten sonra faturalarla ilgili itirazları dinlenemeyeceğini zira itiraz yoluna başvurulmasının elektrik aboneleri açısından zorunlu olduğunu, dolayısıyla davacı, TTK hükümleri uyarınca 8 gün içerisinde faturalara itiraz etmediğinde ve aynı zamanda yönetmelikte düzenlenen faturalara ait 1 yıllık zamanaşımı süresini kaçırdığından dolayı indirim oranlarının uygulanmadığına yönelik talepleri dikkate alınmaması gerektiğini, davacının alacak iddiasının kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirket, temerrüde düşürülmemiş olup davacının, işlemiş faiz talep edeyeceğini belirterek, sonuç olarak; dava konusu bedeller, özellikle de indirim oranına ilişkin talep belirlenebilir nitelikte olup bu bedellerin belirsiz alacak davasıyla talep edilmesi mümkün olmadığından davanın usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda süre
verilerek harç tamamlatılmasına, bu süre zarfında harç tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kurum arasında enerji satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği %13 indirim ile bulunacak meblağın elektrik enerjisi bedeli olacağının kararlaştırıldığını ancak davalı kurumun yazılı olan indirime baz alınacak değerleri bildirmemekte fatura altlarına kontrol imkanı olmayan bir miktar yazıp o miktar kadar indirim yaptıklarını yazdığını, çoğu faturada bu bilgilendirmenin bulunmadığını, bu nedenle davalı ile sözleşmede yazılı %13 indirime esas teşkil eden değerler ile bu değerler üzerinden %13 indirim yapılıp yapılmadığının tespiti ile eksik yapılan iskonto varsa şimdilik 500,00-TL’nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava konusu sözleşmeye ilişkin olarak aynı dönem ve aynı taleplerle açmış olduğu … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, derdestlik itirazının bulunduğunu, müvekkilinin sözleşme hükümlerine bağlı kaldığını, dava konusu alacağın belirli olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açamayacağını, davacının süresinde faturalara itiraz etmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… E. ve 2015/… K. Sayılı Kararı, Bilirkişi incelemesi,
Asıl dava, ticarethane abonesi olan davacının taraflar arasındaki sözleşmede tarife üzerinden %13 oranında uygulanması taahhüt edilen indirim oranı uygulanmadığından 01/05/2014-31/08/2016 tarihleri arasında fazla tahsil edilen ayrıca aynı döneme ait kayıp kaçak iletim, dağıtım, sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen bedellerin iadesi; birleşen dava, 10/2016-12/2017 dönemleri arasında %13 oranında uygulanması taahhüt edilen indirim oranı uygulanmadığından fazla tahsil edilen bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunları doğrultusunda belirlenen uyuşmazlık konularında elektrik mühendisi bilirkişisinden alınan raporda özetle; “4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu”, “EPDK Kurul Kararlan”,”6719 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, “Yargıtay 3.H.D. ‘nin 29/12/2016 gün, 2016/6993E., 2016/17081K., sayılı ilamı”, “Anayasa Mahkemesi’nin; 02/11/2016T., 2015/61E.,2016/172K., sayılı kararı”, diğer ilgili mevzuatlar ile dosya içeriğindeki bilgi, belge ve deliller üzerinde, yapılan inceleme kapsamında; tarafların imzaladığı sözleşmeyle, gereksinim duyduğu elektrik enerjisini ilgili mevzuat çerçevesinde söz konusu süreçte, davalı şirketten tedarik etmekte olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın; ticarethane abonesi olan davacıya, taraflar arasındaki sözleşmede, tarife üzerinden %13 oranında indirim uygulanacağı taahhüt edildiği halde, bu indirim oranının uygulanmadığı iddiası ile 01/05/2014-31/08/2016 tarihleri arasında fazla tahsil edilen, ayrıca aynı döneme ait kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen, bedellerin iadesi istemine ilişkin olduğu, davacı şirkete uygulanan; “Ticarethane Perakende Tek Zamanlı Enerji Birim Fiyatı”nın (%13) iskontolu değerinin biraz farklılık göstermesinin nedeninin; davacıya uygulanan birim satış fiyatının, tüketicinin sözleşme tarihinden önceki son 12 (oniki) aylık dönem içerisinde tükettiği enerji miktarı ve yük profili dikkate alınarak hesaplanmasından dolayı olduğu, bu hususunda taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4.1.2 Maddesi’nde açıklandığı, dolayısıyla davacıya uygulanan iskontolu “Elektrik Enerjisi Birim Fiyatının” doğru olduğu, bu kapsamda fazla tahsilat yapılmadığı;
Kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen bedellerin iadesi istemine ilişkin olarak; 6719 Sayılı Kanun değişikliği olmasaydı davacının davalıdan talep ettiği miktarda alacaklı olacağını, 6719 sayılı Kanun kapsamında yapılan tespitlerde; dava konusu edilen abonelik adına tahakkuk ettirilmiş bedeller incelendiğinde, yapılan uygulamanın 3’er aylık periyotlar halinde EPDK tarafından onaylanmasına takiben yayımlanarak yürürlüğe giren, ilgili abone grubu için belirlenen tarifelerle örtüştüğünü, dolayısıyla, EPDK tarafından yayımlanan tarifelere dayanılarak dava konusu bedeller ile ilgili kesintiler üzerinde yapılan kontrollerde dağıtım ve perakende satış şirketlerince bu bedellerin tahsil edilmesinin, 6719 Sayılı Kanun’un 20.madddesi uyarınca kurumun düzenleyici işlemlerine, EPDK tarifelerine uygun olduğunu ve bu nedenle, davalının; söz konusu kesintileri yapmasında bir edim ifasına davalı tarafın haksız sebepsizi zenginleşme durumunun bulunmadığı, bu durumda iade yükümünün de söz konusu edilemeyeceğini, mahkeme masrafları, vekalet ücreti, v.s. diğer hususlar ile ilgili kararların mahkemenin takdiri içinde kaldığı hususları rapor edilmiştir.
Asıl dosyada davacı vekilinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve birleşen dosya yönünden de inceleme yapılması için bilirkişiden alınan ek raporda özetle; 21/03/2018 tarihli “bilirkişi kök raporu”nun “sonuç ve kanaat” bölümündeki tespitlerin aynen gerçekliğini koruduğunu, birleşen dosyadaki 10/2016-12/2017 dönemlerini kapsayan faturalara uygulanan %13 iskontolu “Ticarethane Perakende Tek Zamanlı Enerji Birim Fiyatları”nın, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4.1.1 ilie 4.1.2 maddeleri kapsamında doğru olarak hesaplandığını, bu kapsamda fazla tahsilat yapılmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça asıl davada, 01/05/2014-31/08/2016 dönemini kapsayan faturalarda taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği uygulanması gereken %13 iskonto uygulanmayarak fazla tahsil edilen ve aynı döneme ait kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen bedellerin iadesi; mahkememez dosyası ile birleştirilen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasında 10/2016-12/2017 dönemini kapsayan faturalarda taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği uygulanması gereken %13 iskonto uygulanmayarak fazla tahsil edilen bedellerin iadesi talep edilmiş olup, bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede faturalara yansıtılan enerji birim fiyatlarının sözleşme ve mevzuata uygun olarak belirlendiği, davacının asıl ve birleşen dosyalarda talep ettiği iskonto uygulanmayarak fazla tahsil edilen bedellerin iadesi taleplerinin yerinde olmadığı; kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen bedellerin iadesi talebine ilişkin olarak; davanın açılmasından önce 6446 sayılı kanunun 17. Maddesine eklenen 10. fıkra gereği yapılan incelemede faturalarda yer alan bedellerin EPDK tarafından ilan edilen tarifelere uygun olduğu anlaşıldığından davacının bu yöndeki talebi de yerinde görülmeyerek asıl ve birleşen davaların reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Asıl dava ve birleşen dava yönünden davanın REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
1-Alınması gerekli olan 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan (başta 651,14-TL + 59,07- TL tamamlama harcı =)710,21-TL den mahsubu ile arta kalan 655,81-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 6.206,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
1- Alınması gerekli olan 54,40-TL den peşin alınan 31,40-TL nin mahsubu ile eksik kalan 23,00-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2- Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3–Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Esas ve birleşen dava yönünden bakiye gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, asıl dava yönünden kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere, birleşen dava yönünden kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır