Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1084 E. 2018/1054 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1084 Esas
KARAR NO : 2018/1054

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ : 03/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin,…tarafından üretilen… Kırmızı, … Beyaz, …, … vb. Birçok şarap nev’inin satış ve pazarlaması ile iştigal ettiğini, taraflar arasında 1.5.2012 tarihli Şarap Satım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 24. maddesinde ” müşterinin ödeme koşullarına uymaması, iflası, konkordato isteminde bulunması, aleyhine iflas takibi veya davası açılması, tasfiyesi, ölümü, sözleşmede belirtilen ürünlerin alımı ile ilgili performans düşüklüğünün müvekkili şirket tarafnıdan tespit edilmesi vb. hallerde, müvekkili şirketin, işbu sözleşmeyi hiçbir ön ihbara gerek kalmaksızın derhal feshedebilir ” hükmünün yer aldığını, anılan sözleşme uyarınca, davalının borcunu ödememesi nedeni ile cari hesap borcunun tahsili için müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, sözleşmenin 5- özel şartlar b maddesinde “…, müşteriye sözleşme başlangıcında müşteriye ait işyerinin işletilmesine katkıda bulunmak amacı ile hizmet bedeli faturası karşılığında 50.000,00- TL + KDV nakit ödeme yapacaktır ” şeklinde düzenlendiğini, müvekkilinin davalıya 12.7.2012 tarihinde 59.000,00-TL ödeme yaptığını, davalının ödeme şartını yerine getirmediğinden dolayı Noter vasıtası ile sözleşmenin 2.4. Maddesine aykırılık sebebi ile 1.5.2012 tarihli sözleşmenin feshi ve davalının katılım bedelinin gerçekleştiremediği satış ile oranlanması sonucu bulunan 22.2.2016 tarihli 22.396,40-TL bedelli faturayı da eklemek sureti ile hizmet bedelinin ödenmesi hususunu davalıya ihtar ettiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini ve fatura içeriğine de itiraz etmediğini, davalının ayrıca başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığını, yetkili icra dairesinin Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu ve borcu bulunmadığı gerekçesi ile takibe itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu, sözleşmenin 6. Maddesinde, uyuşmazlıkların hallinde İstanbul Ticaret Mahkemeleri ile Sultanahmet İcra ve İflas Dairelerinin yetkili olduklarının kabul edildiğini, davalının sırf zaman kazanmaya yönelik haksız ve kötü niyetli olarak yetki ve borca itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin aynen devamına, % 20 den az olmamak kayıt ve şartı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş bu davayı itirazın iptali davası olarak açtığını, hangi icra takibinin iptalini talep ettiğini belirtmeden sadece tutar olarak 22.396,40 TL den bahsedildiğini, öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, yetkili icra Müdürlüğü’nün Ankara İcra müdürlüğü olup, yetkili mahkemenin de Ankara Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetkili mahkemelerin İstanbul olduğunun belirtilmesinin yeterli olmadığını, sözleşmenin yapıldığı ve sözleşmenin ifa edildiği yerin Ankara olduğunu, müvekkili şirketin ticari merkezinin de Ankara’da olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcunun olmadığını, taraflar arasında ticari satıma konu mal bedellerinin tamamen ödendiğini, iddia edildiği gibi bir borcun söz konusu olmadığını, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinde kullandığı 22.02.2016 tarihli faturada “… gelecek aylar” açıklaması ile … nolu 22.396,40 -TL lik faturayı kestiği ve kendi insiyatifi ile icra takibi yaptığını, faturanın müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini ve icra takibine itiraz edildiğini, davacının icra takibinde haklı omadığını, faturanın içeriğinin anlaşılamadığını, mal tesliminin söz konusu olmadığını, sözleşmenin davacı tarafından feshi nedeniyle davacının iddia ettiği bir alacak oluşmayacağını, yapılan hesabın bir mantığı ve açıklamasının olmadığını, davacının kendi insiyatifi ile sözleşmeyi süresinden önce fesh ederek müvekkilin doluca şaraplarını satmasını ve kotasını doldurmasına engel olduğunu, bir de bu nedenle müvekkilinin bedel ödemesini beklemesinin hukuki olmadığını, davacının ayrıca müvekkilinin başka marka şarap ve benzer ürünleri satmasına engel olması nedeni ile ticari zarara sebep olduğunu, bu eyleminin de rekabet yasağına aykırı olduğunu, belirterek, sonuç olarak; öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi halde haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, tetkikinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15/03/2016 vade tarihli fatura alacağına istinaden 22.396,40-Tl asıl alacak miktarı üzerinden takip başlatıldığı, takibe süresi içerisinde itiraz edildiği, 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu edilmeyen davacının cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan İstanbul… İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasında 459,58-TL cari hesap alacağına istinaden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürdükleri deliller, taraflar arasındaki sözleşme ve takibe dayanak yapılan faturalar dosyaya ibraz edildikten sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tarafların ticari defterleri ve dosyaya sunulan belge ve kayıtları üzerinde, davacı tarafça sözleşmenin haklı olarak fesh edilip edilmediği, fesih tarihi itibariyle davacının cari hesap alacağı olup olmadığı, sözleşme uyarınca 5000-Lt kotanın dolup dolmadığı ve davacının sözleşmenin 2.1 maddesi uyarınca bir alacağı bulunup bulunmadığı tespiti noktasında bir mali müşavir bir ticaret ve borçlar hukuk alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. Alınan raporda özetle; taraflar arasındaki 01/05/2012 tarihli sözleşmenin m. 2.1, m.2.4,özel şartlar m. 5/b, özel şartlar m5/ı maddelerinden bahsetmiş, davacı şirketin düzenlediği 22.2.2016 tarihli ” … aylar ” açıklamalı faturanın KDV dahil 22.396,40-Tl olduğu, Beyoğlu …Noterliğinin 1.3.2016 tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile, davalıya sözleşmenin 2.4’e göre, ödeme koşullarına uymadığının tespit edildiğini, bu sebeple cari hesap alacağının tahsili amacı ile İst. …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, sözleşmenin m.2.4. gereğince sözleşmenin feshedildiğini ve A seri…no.lu 22.396,40-TL hizmet bedelli fatura aslının tebliği ile 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davacı tarafından davalıya 12.7.2012 tarihnide 59.000,00-TL gönderildiğini, davacı tarafından davalı aleyhine 459,58-Tl 23.2.3016 tarihli cari hesap alacağının ödenmesi için takip başlatıldığını, davacının icra dosyası ile davalı aleyhine 22.396,40-Tl fatura alacağının tahsili için 15.03.2016 tarihinde takip başlattığını, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca, takibin tümüne ve fer’ilerine itirazı üzerine 05.04.2016 tarihinde takibin durduğunu, davacı şirketin defterlerinin açılış-kapanış onaylarının TTK’da belirtilen sürelerde yapıldığını ve delil vasfını taşıdığını, davacı şirketin, 01.05.2012 tarihli sözleşme gereği davalı şirkete 59.000,00-Tl ödediğini, davacı şirketin, davalı şirkete 2012 yılından itibaren düzenlediği faturaların ürün miktar ve tutarlarına dair tablonun rapora eklendiği, davalı şirkete 01/05/2012 tarihinden 10/04/2015 tarihine kadar toplam 3.102 litre ürün satışı yapıldığı, bu durumda davalı şirketin sözleşme ile taahhüt ettiği 5.000 litre alımı gerçekleştiremediği tespit edildiği, söz konusu sözleşmede belirtildiği üzere davalıya ödenen tutarın satışlara oranlaması hesaplamasına göre, gerçekleşen kısma ait tutarın 31.020,00-TL olduğu, bu tutarın 50.000,00-TL den düşülmesi ile 18.980,00-TL bulunduğu, dolayısı ile hesaplanan 18.980,00-TL ye % 18 KDV eklenmek sureti ile toplam 22.396,40-TL tutarın sözleşmeye göre davacının davalıdan talep edebileceği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında 01/05/2012 tarihli mal alım- satım sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 2/1 maddesi uyarınca, sözleşmenin 5.000 litre kotalı ve 2 yıl süreli olup, işbu kota hedefi gerçekleşinceye kadar geçerliliğinin devam edeceği, kota hedefi tamamlandıktan sonra ayrıca bir ihtara gerek kalmaksızın sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği, ancak kota hedefinin tamamlanması için geçecek süre hiçbir şekilde 5 yılı geçemeyeceği, işbu nedenle sözleşme, 5 yıldan önce kotanın hedefini gerçekleştirmesi ile veya kota hedefi gerçekleştirilmemiş olsa dahi her halükârda 5 yılın tamamlanması ile sona ereceği, 5 yıllık süre içerisinde kotanın gerçekleştirilmemesi halinde müşteri Doluca’nın kendisine ödenmesi gereken münhasır reklam ve satış yeri bedelinin tamamını almış ise aldığı katılım bedelini gerçekleştiremediği satışı ile oranlanması sonucu bulunacak miktarlarına Doluca’ya iade edeceğini kabul ve taahhüt ettiği, sözleşmenin 2.4 maddesi uyarınca, müşterinin ödeme koşullarına uymaması, iflası, konkordato isteminde bulunması, aleyhine iflas takibi veya davası açılması, tasfiyesi, ölümü sözleşmede belirtilen ürünlerin alımı ile ilgili performans düşüklüğünün Doluca tarafından tespit edilmesi halinde Doluca, işbu sözleşmeyi hiçbir ön ihbar yükümüne gerek kalmaksızın derhal fesih edebileceği düzenlenmiş ve işbu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlık halinde İstanbul Ticaret Mahkemeleri ile Sultanahmet İcra İflas Dairelerinin yetkili olacakları kabul edilmiştir. Davalı vekili, her ne kadar takibin yetkisiz icra dairesinde ve davanın yetkisiz mahkemede açıldığını iddia etmiş ise de; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 6. maddesinde yetkili mahkeme ve icra dairesinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri ve İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu kararlaştırıldığından, davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesinde, toplam 5.000- Litre alkollü içecek satın alınması hedeflendiği, sözleşmenin 2 yıl olmasına rağmen kota gerçekleştirilinceye kadar geçerliliğinin devam edeceği ancak 5 yıl içinde taahhüt yerine getirileceği, buna karşılık davacı şirketin katkıda bulunmak sureti ile 50.000,00- TL + KDV olmak üzere toplam 59.000,00- TL yi davalıya hizmet bedeli faturası karşılığında ödeneceği ancak söz konusu 5.000- Litrelik kotanın gerçekleştirilememesi halinde satışı ile oranlanarak hesap edilecek tutarın davalı tarafından davacıya ödeneceği hususu kararlaştırıldığı görülmüştür. Davacı şirketin incelenen defter ve kayıtlarında davalı şirkete 01/05/2012 tarihinde 10/04/2015 tarihine kadar toplam 3.002- Litre ürün satışının yapıldığı, bu durumda davalı şirkete sözleşme ile taahhüt ettiği 5.000- Litre alımın gerçekleştiremediği tespit edilmiştir. Her ne kadar kota hedefi tamamlanıncaya kadar davalıya 5 yıllık süre verilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 2/4 maddesi uyarınca; davalı şirketin ödeme koşullarına uymaması nedeni ile, cari hesap alacağına dayalı davalı hakkında icra takibi başlatılmış olduğu, 459,58- TL cari hesap alacağı 04/03/2016 tarihinde davalı tarafça yapılan 515,00-TL lik havale ile ödendiği anlaşılmakla, sözleşmenin davacı tarafça tek taraflı olarak fesih şartlarının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu itibarla taraflar arasındaki sözleşmenin 2/1 maddesi uyarınca, davalının, almış olduğu katılım bedelinin gerçekleştiremediği satış ile oranlanması sonucu bulunacak miktarı davacıya iade etmekle yükümlü olduğu, yapılan hesaplamada davalıya ödenen tutarın satışlara oranlaması hesaplamasına göre, davacının davalıdan 22.396,40-TL tutarı sözleşmeye göre talep etme hakkı bulunmaktadır. Ancak taraflar arasındaki cari hesap alacağına göre davacının 459,58-TL cari hesap alacağına istinaden davalı tarafça takip tarihinden önce 515,00- TL ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 22.340,98-TL bakiye alacağı bulunduğu anlaşılmakla, bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Davalının takip dosyasına yaptığı itirazın haksız olması ve alacak miktarının likit olması nedeni ile kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 22.340,98 TL miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak miktarı olan 22.340,98 TL nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.526,10.-TL karar ilam harcından peşin alınan 270,50- TL mahsubu ile bakiye 1.256,00.-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacının yatırmış olduğu 270,50-TL peşin harç davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 270,50-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 33,50- TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye posta gideri: 84,00- TL, bilirkişi ücreti: 1.500,00- TL olmak üzere toplam: 1.617,50 TL. yargılama giderinden kabul/red oranı (% 99,75 ) üzerinden hesaplanan 1.613,00 – TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 2.680,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ nin 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 55,40- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- Taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,

Dair davacı … davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır