Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1019 E. 2018/1088 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1019 Esas
KARAR NO : 2018/1088

DAVA :İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2016
KARAR TARİHİ : 10/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ün Kütahya ili, … ilçesi, … Mah. … mevkii … adet konut birer adet ticaret merkezi, büfe ve cami inşaatı ile alt yapı çevre düzenleme işi kapsamında 1 nolu hak ediş alacağından kaynaklanan 22.115,17 TL alacağın tahsili amacıyla davalı/borçlu şirketler aleyhine … İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin 09/09/2016 havale tarihli itiraz dilekçesiyle kötü niyetli olarak müvekkilin haklı alacağının tahsilini geciktirmek için borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğü.’nün 19/09/2016 tarihli karar tensip tutanağı ile itirazın süresinde yapılması halinde takibin İİK.’nın 62 ve 66. maddeleri uyarınca durdurulmasına, itirazın yasal süresinde yapılmamış olması halinde takibin devamına karar verildiğini, müvekkilinin, mezkur hak edişi her ne kadar davalı/borçlu tarafından onaylanmış ise de herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı/borçluların müvekkilinden mal kaçırarak alacağının tahsilini imkansız kılmalarını önlemek ve devam edecek yargılama zımnında müvekkilin hak ve alacağını güvence altına alabilmek adına davalı/borçluların menkul ve gayrımenkul malları ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının dava değeri kadar İİK’nın 257. maddesi mucibinde ihtiyaten haczine, davalı/borçluların … İcra Müd.’nün … E. sayılı takip dosyasındaki haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile asıl alacak üzerinden ticari reeskont avans faizi ile takibin devamına, iptale konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı/borçlulardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı/borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında arasında 21.03.2016 tarihinde Kütahya ili, … İlçesi … Mah. … evler mevki … adet konut birer adet ticaret merkezi büfe ve cami inşaatı ile alt yapı çevre düzenleme işi kapsamında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme çerçevesinde davacı iddialarının ancak davalı … – … İş Ortaklığına karşı ileri sürebileceğini, ancak davacı tarafın iddialarını tüm davalılara karşı İleri sürdüğünü, davacı ile davah diğer iki şirket arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığını, diğer iki davalı şirket olan … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın bu iki davalı yönünde husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesini, müvekkili davalı şirketin, davacıyı işyerindeki ahlaksız davranışları ve sözleşmeye aykırı davranışları ile işi gecikmeli ve eksik yapması sebebi ile davacı ile ilişkisini bitirdiğini, davacı tarafın hak kazanılmış usule uygun bir hak edişinin olmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından başka bir şantiyeden doğan alacağı iddiası ile dava açıldığını, tarafların aynı olması hukuki bağlantı olması sebebi ile iş bu iki dosyanın birleşmesini belirterek, sonuç olarak, husumet itirazlarının kabulü İle davanın davalılardan … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti yönünden usulden reddine, davanın … – … İş Ortaklığı yününden esastan reddine, davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davacı yana tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar vekili, 11/04/2018 tarihli duruşmada; davacı ile davalılar arasında işçi-iş veren ilişkisi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasında davacının taşeron olarak tanımlandığı, Kütahya ili, … İlçesi, … Mahallesinde … adet konut, … adet ticaret merkezi, büfe ve cami inşaatları ile ilgili alt yapı ve çevre düzenlemesi işlerinin yapılmasına dair sözleşme yapıldığı, yapılan iş karşılığı 1 no. lu hak ediş alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller dosyaya sunulmuş, davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş, SGK kayıtları celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde; işin gecikmesi veya işin gecikmesine neden olabilecek olumsuz ve disiplinsiz her türlü durumda işveren taşeronun işini durdurma, başka bir ekip çalıştırma veya sözleşmesini yazılı ve sözlü hiç bir ihtara gerek kalmaksızın tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olduğu, işveren, taşeronun şantiyede çalıştırdığı işçileri kendi bünyesinde sigortalı olarak işe aldığı, işte kullanılan ekipmanların davalıya ait olup taşerona zimmetlenerek verildiği, iş bitiminde taşerondan geri alınacağı kararlaştırıldığı görülmüştür. Davacının ve yanında getirdiği işçilerin davalı iş ortaklığı tarafından sigortalandığı, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının inşaatta kalıpçı ustası olarak çalıştığı, ayrıca bunun dışında inşaatta çalışması için temin ettiği her işçiden de komisyon aldığı, yaklaşık 1-1,5 ay sonra şantiyede iddia olunan birtakım uygunsuz hareketleri nedeni ile sözleşmesine son verildiği, işin davacının temin ettiği davalı ortaklık bünyesindeki işçiler tarafından tamamlandığı görülmüştür. Sözleşme şartlarından davalı şirketin taşeron üzerinde büyük ölçüde yönetim ve denetim yetkisinin olduğu ve bunun davacının bağımsız çalışmasını sınırlayacak düzeyde bulunduğu, yapılacak işin emir ve talimatlarının davalı tarafından verildiği anlaşılmaktadır. Davacının davalı ortaklığın işçisi olarak çalıştığı, bağımsız işveren sıfatıyla hareket etmediği anlaşılmakla, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın çözümü iş mahkemesinin görev alanında kaldığından, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-İstanbul İş Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli İş Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır