Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1017 E. 2018/1281 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1017 Esas
KARAR NO : 2018/1281

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/10/2016
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.01.1932 doğum tarihli …’in kızı olan; 01.01.1963 doğum tarihli …’ın 12.04.2016 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde hayatını kaybettiğini, müteveffa …’ın hayatını kaybettiğinde 53 yaşında olduğunu, müvekkilinin, kızı …’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle destekten yoksun kaldığını, olay günü 12.04.2016 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Osmancık istikametinden Merzifon istikametine seyri sırasında km 17+500’e geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek gidişe göre yolun sağından yoldan çıkıp yol kenarında bulunan toprak yığınına çarparak havalandığı esnada maktul …’ın araçtan fırlayarak yol kenarındaki menfez duvarına kafasını çarpması ve aracın ise yol seviyesinden yaklaşık 7 metre aşağıda bulunan beton su kanalı üzerine ters şekilde (tavanı aşağı gelecek şekilde) düşmesi neticesinde tek taraflı, ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında; … plakalı araç sürücüsü …’ın, 2918 sayılı K.T.K.’nın madde 52/1-a bendinde yer alan; “Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamak, Madde 52 – Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, Zorundadırlar.” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunun belirtildiğini, kaza nedeniyle meydana gelen ölüm neticesinde oluşan maddi zararın davalı …Ş.’den karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı …Ş.’ye 31.08.2016 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı … şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtar olunduğunu, ve ödeme yapılması için tüm evraklar davalıya teslim edildiğini, davalı şirketin işbu başvuruya istinaden 16.09.2016 tarihli e-mailinde, müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatını 4.734,00- TL olarak hesaplandığını bildirdiğini, taraflarınca söz konusu e-maile cevaben yapılan teklifin müvekkili …’in destekten yoksun kalma tazminatını karşılamadığının belirtildiğini, 23.09.2016 tarihli maililerinde ise yapılan teklifin revizesinin talep edildiğini, davalının 15 günlük cevap süresi içinde taraflarına dönüş yapmadığını, belirterek, sonuç olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla;
Müvekkilli … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihi olan 31.08.2016 itibaren işleyecek fazile birlikte davalıdan tahsiline,
yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca müracaat şartının yerine getirilmediğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 97 (Değişik:26/04/2016 – 6704/3 md.) uyarınca, davacının dava açmadan evvel müvekkili şirkete talebi ile ilgili yazılı başvuru yapması gerekirken doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğunu, davanın müvekkili şirket açısından reddedilmesini dava konusu kazaya karışan, müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın maliki/işleteni … olduğunu, müvekkili şirketin zarar gören davacıya ödeme yapması ihtimaline karşı, mükerrer ödemelerden kaçınmak adına müvekkili şirkete sigortalı aracın işleteni …’a davanın ihbar edilmesini, davayı kabul anlamına gelmemekle, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde 16.03.2016 – 14.03.2017 tarihleri arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına 310.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin ise teminat dışında olduğunu, müvekkil şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken; bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davayı kabul anlamında olmamakla, davacı murisinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, meydana gelen kazada, müteveffanın emniyet kemerini kullanmaması nedeniyle müterafik kusur durumunun mevcudiyeti olduğu sabit olup, belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılarak tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşürülmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile ticari faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, sonuç olarak; müracaat şartı yerine getirilmemiş olduğundan öncelikle davanın usulden reddine, davanın sigortalı …’a ihbar edilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Tarafların mali ve sosyal durumları araştırılmış, trafik, SGK ve sigorta kayıtları, nüfus kayıt örneği, veraset belgesi ile kusur oranı ile tazminat miktarının tespiti için yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Davalı … şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı …Ş’ye 16/03/2016-16/03/2017 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 12/04/2016 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 310.000,00-TL ile sınırlıdır.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden bir trafik bilirkişi bir hesap bilirkişisinden alınan raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü …’ın;% 100 oranında kusurlu olduğunu, davacının murisinin kusurunun bulunmadığını, davacının talep edebileceği destek zararının 12.355,60- TL olacağını, başvuru tarihi olan 31.08.2016 tarihine 8 gün ilavesi ile bulunan 08.09.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile talep edebileceğine ilişkin görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile, davacı için talep edilen 1.000,00-TL maddi tazminatın bilirkişi raporu doğrultusunda 11.355,60-Tl arttırarak toplam 12.355,60-TL tazminatın sigorta şirketine yapılan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili maddi tazminata yönelik itirazı noktasında kaza tarihi de dikkate alınarak TRH 2010 tablosuna göre hesaplama yapılması hususunda alınan ek raporda özetle; 2010 TRH tablosu esas alınmak üzere davacının talep edebileceği destek zararının 19.504,51-Tl olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporundaki tazminat hesabına yönelik itirazlarının değerlendirilmesi noktasında aktüerya bilirkişisinden alınan 2. ek raporda özetle; kök raporda reel dönem 2.71 hesaplandığından, bakiye muhtemel ömür süresi 2.61 yıl olarak hesaplandığı ve gelirin 50.205,96-TL olarak belirtildiği, buradaki hata peşin değer indirim sonrasında 2.07 yıl için hesaplama yapılacağı yerde 2.71 yıl için yapılmış olması fark edildiğini bu sebeple yeni yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği tazminat miktarının 17.427,02-TL olarak düzeltildiğini bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; olay tarihi olan 12/04/2016 günü sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu, yol kenarında bulunan toprak yığınına çarparak havalandığı esnada, yolun sağından yoldan çıktığı esnada yolcu …’ın araçtan fırlayarak menfez duvarına kafasını çarpması neticesinde dava konusu tek taraflı ölümlü ve yaralanmalı meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğu, davacının çocuğu müteveffa …’ın hayatını kaybetmesi nedeni ile davacının toplam 17.427,02-TL destek zararı oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalı … vekili, dava tarihinden önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığından dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; davacı vekili tarafından 31.08.2016 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığı ancak başvuru neticesinde davacıya her hangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının, davaya konu trafik kazasında kızı …’ın hayatını kaybetmesi neticesinde davalı sigortalı araç sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olması nedeni ile sigorta poliçesi kapsamında uğradığı toplam 17.427,02-TL destek tazminatını talep etme hakkı bulunduğu ancak, …’ın kazanın meydana gelmesinde direkt etkisi olmasa da, emniyet kemerini takmaması nedeni ile araçtan fırlaması neticesinde hayatını kaybetmesi nazara alındığında, TBK’nun 51. maddesi uyarınca, müteveffanın %25 oranında müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplanan tazminattan % 25 oranında indirim yapılarak, davacının 13.070,25-TL tazminat talep etme hakkı bulunduğu, 12.355,60-TL talep edilmiş olması nedeni ile, taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacağı düzenlenmiş olduğu, davalı … şirketine 31/08/2016 tarihinde başvurunun yapılmış olması neticesinde 8 iş günü ilavesi ile 13/09/2016 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın KABULÜ İle
12.355,60- TL tazminatın 13/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 844.00 – TL karar ilam harcından, peşin alınan 29,20 -TL ile 39,00-TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 775,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 62,70- TL, ıslah harcı: 39,00-TL davetiye posta gideri: 165,00- TL, bilirkişi ücreti:1.000,00- TL olmak üzere toplam: 1.266,70-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır