Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/968 E. 2018/875 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/968 Esas
KARAR NO : 2018/875
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/10/2015
KARAR TARİHİ: 11/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, 29.03.2009 tarihinde akşam saat 20:00 sıralarında … Merkez … Caddesi üzerinde dava dışı … ile birlikte karşıdan karşıya geçecekleri sırada farları yanmayan bir aracın hızlı bir şekilde gelerek müvekkillerine ve dava dışı …’a çarptığını, ve müvekkillerin yaralanarak sakat kalmasına sebebiyet verdiğini, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığını, kazayla ilgili olarak sürücü hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyası kapsamında soruşturma başlatıldığını, soruşturma kapsamında sürücünün tespit edilemediğini, kovuşturmaya yer olmadığı karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren araç olay yerinden kaçtığı ve yapılan tüm aramalara rağmen tespit edilemediği için davalı … Hesabının üçüncü kişilerin uğradığı maddi zararların tamamından kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince (tedavi gideri – sürekli maluliyet – bakıcı gideri) sorumlu olduğunu, müvekkillerinin sürekli maluliyet – güç kaybı – işgücü kaybı, geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini ve sair maddi zararları ödemekle yükümlü olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın tahsile yönelik belirsiz alacak davası olarak kabul edilerek şimdilik, müvekkillerin uğradığı daimi maluliyet (güç kaybı) tazminatı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile bakıcı gideri ve geçici işgöremezlik tazminatlarının karşılığı olmak üzere müvekkillerden … için şimdilik 3.000,00 TL ve müvekkillerden … için şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın 2009 yılı zorunlu trafik sigortaları limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsiline, hesaplanacak ve takdir edilecek tazminatın tamamına kazanın davalı …’na ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonra başlamak üzere yasal faiz işletilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
kazanın 29/03/2009 tarihinde meydana geldiğini, K.T.K’nun 109. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilmesi halinde müvekkili kurumun sorumluluğunun doğmayacağını, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespitini talep etiklerini, plakanın tespit edilememesi halinde müvekkili kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 150.000-TL ile sınırlı olduğunu, kazanın davanın iddia ettiği şekilde meydana geldiğinin somut delillerle ispat edilmesi gerektiğini, Kazanın gerçekliği, anlatılan şekilde olduğu hususunda davacının beyanından başka bir delil bulunmadığını, olay yerinde kazaya ilişkin bir iz – emare, fren izi, kazaya karışan araçların kırılan parçaları vs. araştırılmalıdır. Davacının, kazayı ve kazanın anlattığı şekilde meydana geldiğinin somut delillerle ispat etmesi gerektiğini belirterek, Yargıtay …. Hukuk Dairesi …E, …K sayılı İlamı’nda bahsetmiş, kaza olduğu iddia edilen yeri gösteren kameranın mevcut olmadığını, Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesinin b bendi uyarınca Müvekkili Kurumun rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, geçici iş görmezlik zararının bedensel zarar olmadığını belirterek, buna ilişkin Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2010 tarih … E. … K. Sayılı ve İstanbul …. İş Mahkemesi’nin …. E. …K. Sayılı dosyasında verilen kararından geçici iş göremezlik zararı maddi zarar olarak kabul edilmese dahi 6111 sayılı yasa gereğince bir tedavi gideri zararı olan geçici iş göremezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğunu, bakıcı giderleri, iyileşme giderleri ve geçici iş göremezlik ödeneğinden 6111 sayılı yasa gereğince SGK’ nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini ve davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 98/1 ve 99/1. maddeleri sigortacının , zararları ödeme yükümlülüğünün durumun sigortacıya yeterli ve gerekli belgelerle ihbarından itibaren 8 işgününde ödenmesi gerektiğini hükme bağladığını, bu hükümlerin esasen T.T.K. 1299.maddesinin tekrarı niteliğinde olduğunu, davacının işbu davadan önce müvekkili Kuruma herhangi bir başvuru yapmadığını, bu nedenle dava öncesi müvekkili Kurumun temerrüde düşmediğini belirterek, sonuç olarak; Zaman aşımı itirazlarının kabulüne, zamanaşımı itirazının reddi halinde; kaza anını gösteren kamera kayıtlarının ve somut delillerin celbi ile kazaya karışan araç plakasının tespitini, geçici iş göremezlik, bakıcı giderleri talebinin reddine, itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
… Yönetmeliği ” Hesaba Başvurulabilecek Haller ” başlıklı 9. maddesine göre, sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olan tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için …’na başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Davacıların sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ve soruşturma dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden … Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Kurumundan kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumunun tespiti yönünden mahallinde keşif yapılması amacı ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, keşif mahallinde tanıklar dinlenmiş olup, yapılan keşif sonucunda üçlü bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davacı yayalar … ve … ( …) ‘in karşıdan karşıya dikkatsiz ve tedbir siz bir şekilde alelacele olarak geçiş yaptıkları karayolunun uygun kesimindeki mesafede yaya geçidi olduğu halde bu geçidi kullanmayıp yasa hükmüne aykırı şekilde geçiş yaptıkları esnada, mahal şartları üzerinde hız limiti ile seyreden ve geçiş güvenliklerini tehlikeye sokan aracın kendilerine olan uzaklığını da dikkate almadan karayolunun karşısına geçmek amacı ile yola giriş yaparak kendilerinin yaralanmalarına sebebiyet verdikleri kazada davacıların % 75 oranında, faili meçhul araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu bulunduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacıların maluliyet oranının tespiti yönünden … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından alınan 30/05/2017 tarihli raporda meydana gelen kazada davacıların trafik kazasına bağlı maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, geçici iş görmezlik süresinin davacı … için 4 ay, davacı … için 45 gün olduğu bildirilmiştir.
Davacının geçici iş görmezlik tazminatı, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin tespiti için aktüerya uzmanı ve uzman hekim bilirkişiden oluşan heyetten alınan raporda özetle; davacı …’in olay tarihniden itibaren 45 gün süren geçici iş göremezlik dönemine ait davalının kusuruna isabet eden zarar miktarının 178,94-Tl, davacı …’ın olay tarihinden itibaren 4 ay süren geçici iş göremezlik dönemine ait davalının kusuruna isabet eden zarar miktarının 481.86-Tl olduğu, SGK kapsamında olmayan tedavi giderleri yönünden yapılan incelemeye göre ise; davacı …’ in SGK tarafından karşılanmayan ve davalının kusuruna isabet eden tedavi giderinin 25,00-TL, …’ın ise SGK tarafından karşılanmayan ve davalının kusuruna isabet eden tedavi giderinin 100,00-TL olduğu, davacı …’ in, davalının kusuruna isabet eden bakım giderine ait zararının 141,75-TL , …’ın davalının kusuruna isabet eden bakım giderine ait zararının 598,50-Tl olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacılar vekili, mahkememize sunmuş olduğu taleplerin ayrıştırılmasına ilişkin beyan dilekçesinde; davacı … için talep edilen 3.000,00- TL maddi tazminatın 178,94-TL sinin geçici iş görmezlik tazminatı, 141,75-TL si bakıcı gideri tazminatı, 25,00-TL si tedavi gideri, kalan 2.654,31-TL si daimi maluliyet tazminatına, davacı … için talep edilen 3.000,00-TL maddi tazminatın 481,86-TL si geçici iş görmezlik tazminatı, 598,50-TL si bakıcı gideri tazminatı ve 100,00- TL si tedavi gideri, kalan 1.819,64-TL si daimi maluliyet tazminatı kasamında olduğu bildirilmiştir.
Davalı vekili zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; KTK 109/2 maddesi uyarınca, ” dava, cezai gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerli olduğu ” düzenlenmiştir. Uzamış ceza zaman aşımı nazara alındığında, 8 yıllık zaman aşımı süresine tabî olduğu ve kaza tarihi itibariyle 8 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından, zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 29.03.2009 günü saat 20.00 sıralarında davacıların hastaneye gitmek amacı ile yaya olarak yolun karşı tarafına geçiş yapmak üzere karayoluna çıktıkları esnada yürüyüş istikametlerine göre sol tarafları hastane kavşağı istikametine gelen plakası tespit edilemeyen sürücüsü faili meçhul bir aracın kendilerine çarparak kaza yerini terk edip kaçması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kazada trafik bilirkişilerinin raporunda belirtildiği şekilde davacıların, karayolunun uygun kesimindeki mesafede yaya geçidi olduğu halde bu geçidi kullanmayıp karşıdan karşıya dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde alelacele olarak geçiş yaptıklarından kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında, araç sürücüsünün ise hızının kullandığı aracın yük, teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığından % 25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı’ ndan alınan rapora göre; meydana gelen kazada davacıların trafik kazasına bağlı maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, geçici iş görmezlik süresinin davacı … için 4 ay, davacı … için 45 gün olduğu anlaşılmıştır. Meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumu ve alınan geçici iş görmezlik raporuna göre, davacı …’in 178,94- TL geçici iş görmezlik tazminatı, 141,75-TL bakıcı gideri tazminatı ve 25,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 345,69-TL maddi zararı, davacı …’ın ise, 481,86-TL geçici iş görmezlik tazminatı, 598,50-TL bakıcı gideri tazminatı ve 100,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 1.180,36- TL maddi zararı oluştuğu, … Yönetmeliği uyarınca sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olan tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için … sorumlu olduğundan, geçici iş görmezlik tazminatı, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yönünden davanın kabulüne, davacıların daimi maluliyet durumları bulunmadığından, daimi maluliyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı (Temerrüt) tarihini hiçbir duraksamaya sebebiyet vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 89,99 ve 108.maddeleri ile 3.5.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti fonu Yönetmenliğinin 12,13, ve 14.maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
halde gerekli ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinde sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Bu itibarla davalı … yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle,
Davacı … için 345,69 TL , davacı … için 1.180,36 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 104,24.-TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye: 76,54- TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından 27,70-TL si davacı tarafından yatırılan peşin harçtan karşılandığından, bu miktarın ( 27,70-TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 31,80-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, talimat ve posta gideri: 356,10- TL bilirkişi ücreti, 3.000,00- TL olmak üzere toplam: 3.387,90- TL. yargılama giderinden kabul/red oranı ( % 25,43 ) üzerinden hesaplanan 861,40- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin 13/2. Maddesi uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 1.526,05- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine
6- Taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır