Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/935 E. 2019/141 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/935 Esas
KARAR NO : 2019/141

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/10/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21,05.2015 günü müvekkillerinin desteğinden yoksun kaldıkları müteveffa …’un, tescilsiz motosikleti ile diğer … plakalı araca çarptığını ve vefat ettiğini, müteveffanın olay esnasında çift taraflı olarak karşı yünden gelen araçla çarpıştığını ve kazanın meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında müteveffanın kusurlu olarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, bir an için müteveffanın kusuru olduğu düşünülse dahi kusur durumunun ya da kusurlu olup olmamasının davanın esasını etkileyen bir yanının bulunmadığını belirterek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/06/2012 tarih ve 2012/17-215 K.2012/413 sayılı kararından bahsetmek sureti ile, sürücü vefat edenin kusuru, davacı destek zararının uğrayanları etkilemeyeceğini, dolayısı ile ilgili kazada davalıların zararın tamamından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davanın, mirasçılık sıfatına istinaden değil, desteklen yoksun kalma zararına uğrama sıfatına istinaden açılmış bulunduğunu, müteveffa … …’ un ölmeden önceki gelir durumunun asgari ücretin üzerinde olduğunu belirterek, MK’nun 322., Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 09/06/2014 tarih ve E.2013/10114, K. 2014/9265, 15/05/2014 tarih, E. 2013/7350, 2014/7701,08/05/2014 tarih, E.2013/3908, K. 2014/7393,01/11/2011 tarih, E.,2010/1266, K.2011/10157, 08/04/2010 tarih, E. 2009/10790, K.2010/3227, 20/05/2014 tarih, E.2013/6937, K.2014/7874,13.5.2014 tarih, E.2013/7673 K.2014/7599 sayılı kararlarından bahsetmiş, sonuç olarak; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere. 6100 sayılı Yasa’ııuı 107.maddesine göre belirlenecek …, … ve … için 100,00-er TL’den 300- Tl. destekten yoksun kalma temelli maddi tazminatının. … için belirlenecek şimdilik 100,00-TL cenaze ve defin gideri tazminatının, davalıdan kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olmak ve olay tarihinden, itibaren yasal faizi ile sorumlu olmak üzere olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili ile alınarak davacılara ödenmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de: davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kazanın 21.05.2015 tarihinde meydana geldiğinin belirtildiğini, ölenin adına düzenlenen irsaliyeli fatura tarihinin ise 28.05.2015 tarihli olduğunu, kaza tarihinden 7 gün sonra irsaliyeli faturanın ölen sürücü adına düzenlenmiş olması mahkeme tarafından da kabul edilmemesi gerektiğini, kazaya karışan motorlu aracın cinsinin davacı tarafça somut delillerle ispat edilmesi gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağının 21.05.2015 tarihli olduğunu, dava dilekçesinde kazaya kusuru ile karışan … …’un vefat ettiğinin belirtildiğini, M.K. 6. madde düzenlemesi başta olmak üzere H.M.K. düzenlemelerinde lehine sonuç çıkarmak isteyen tarafın iddialarını somut delillerle kanıtlaması gerektiğinin belirtildiğini, dava dilekçesi ekinde bulunan deliller arasında kazaya karıştığı iddia edilen motorlu aracın 28.05.2015 tarihinde irsaliyeli fatura ile kazada ölen … …’a satıldığının belirtildiğini, davacı tarafın, kazaya karışan motorlu aracın cinsinin modelinin ne olduğunu somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, 2918 sayılı KTK 3 ve 103. maddeleri düzenlemeleri gereği motorlu aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu olmayan bir araç olduğunun tespit edilmesi halinde, müvekkili kurum aleyhine açılan davanın reddinin gerektiğini, kazaya karışan ve ölen sürücünün kullandığı motorlu aracın tescilsiz ve plakasız olduğundan müvekkili kurumun sorumluluğuna gidilemeyeceğini, mevzuatta plakasız ve tescilsiz araçların karıştığı kazalardan dolayı destekten yoksun kalma tazminatının müvekkili kurum tarafından karşılanacağına dair hiçbir düzenleme bulunmadığını, tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilinin istendiğini, haksız fiil faili konumunda olmayan, işleten sıfatına haiz olmayan, sorumluluksigortacısı sıfatına dahi haiz olmayan vekil eden kurumun olay tarihinden itibaren sorumlu tutulmasının hiçbir haklı ve hukuki gerekçesi bulunmadığını, trafik sigortacıları için dahi gerekli tüm evrakların eksiksiz şekilde başvurma tarihinden itibaren işleyecek olan 8 iş günü sonunda, aksi halde davanın açılması ile temerrüde düşeceğini düzenleyen mevzuat hükmü karşısında davacı tarafın davanın esasına ilişkin taleplerinin yanı sıra faizin başlangıcı ile ilgili talebinin dahi haksız ve mesnetsiz olduğunu ve reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak, haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın esastan reddi ile avukatlık ücreti dâhil her türlü yargılama giderinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
… Yönetmeliğinin 9/1-a maddesi uyarınca, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli bir teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu durumunda bedensel zararlar için …na başvurulabileceği düzelenmiştir.
Tarafların mali ve sosyal durumları araştırılmış, trafik, sigorta kayıtları, nüfus kayıt örneği ve hasar dosyası ve soruşturma dosyası UYAP’dan celp edilmiş, kusur oranı ile tazminat miktarının tespiti için yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Kaza tespit tutanağı ve olay yeri tespit tutanağıdan kazaya karışan aracın marka ve şase numarası belirtilmiş olmakla kazaya karışan aracın davacının sunduğu faturayla uyumlu olup olmadığı, uyumlu ise aracın Karayolları Trafik Kanunun 3. Ve 103. maddeleri uyarınca trafik sigortası yaptırılmısı zorunlu araçlar olup olmadığı hususunda aracın bulunduğu (… Kurtarıcı, adres … Mah. … Yolu Üzeri … Kırklareli ) bulunduğu mahalle makina mühendisi refakati ile talimat mahkemesince keşfen yapılan inceleme neticesinde sunulan raporda özetle; kazaya karışan aracın motosiklet olduğunu, plaka ve ruhsat alınması dolayısı ile trafik sigortası yaptırılması zorunlu olan bir araç türü olduğunu, aracın, 13665 sayılı faturasının kazadan sonra 28.5.2017 tarihinde satıcı Motocity firmasınca düzenlendiğinin de tespit edildiği hususları rapor edilmiştir.
Kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması noktasında bir aktüerya, bir trafik bilirkişisinden alınan raporda özetle; tescilsiz motosikletin sürücüsü …’un; kazada % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü mustafa yücedağ’ın; kazada kusurunun olmadığını, davacı eş …’un talep edebileceği tazminat tutarının 157.159,59- TL olduğunu, davacı …’un kaza tarihi itibariyle yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği destekten çıktığını, davacı …’un kaza tarihi itibariyle yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği destekten çıktığını, cenaze ve defin giderlerine ilişkin değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu bedel arttırım dilekçesi ile, davacı … için destekten yoksun kalma tazminat talebinin 157.159,59-TL ye çıkartmış, noksan harcı tamamlamıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde 21/05/10/2015 günü meydana gelen trafik kazasında, müteveffa sürücü … …’un alkollü olarak sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikleti ile seyir halinde iken, karşı istikametten gelen … plakalı aracın şeridine girerek karşı şeride tecavüz ettiği, kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı, hızını azaltmadığı ve motosikletin ön kısmı ile … plakalı aracın sağ ön köşe kısımları ile çarpışması sonucunda meydana gelen kazada % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili her ne kadar davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatı ile değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını, ölüm nedeni ile doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki mütevefanın kusurunun davacılara yansıtılamayacağını iddia etmiş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01/11/2017 tarih 2017/17-1315 Esas 2017/1239 Karar sayılı ilamında; ” … Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde araç işleteninin bu zarardan sorumlu olacağı düzenlendiğine göre, ilke olarak sürücünün (desteğin) ölümünden işletenin sorumlu olduğu, dolayısıyla davacıların işletenden talepte bulunma haklarının bulunduğu kabul edilmelidir. Yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir. Nitekim BK’nun 44/I. maddesi, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına da kendisi katlanmalıdır. Diğer bir deyişle, nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağının kabul edilmesi gerekir. Zira zarara uğramamak için gerekli özeni göstermeyen veya hatta zararın meydana gelmesini isteyen kimse, bu hareket tarzının sonuçlarına katlanmalı ve bu davranışının zararın meydana gelmesinde oynadığı role, etkisine ve derecesine göre zararı kısmen veya tamamen üzerine almalıdır. Çünkü kendi kusuruyla sebebiyet verdiği ya da artmasına neden olduğu zararın ödettirilmesini istemek Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına aykırı olacaktır. O halde somut olayda objektif iyi niyet kurallarına (TMK m.2) göre davacıların murisinin %70 kusuruyla meydana gelen kaza sonucu ölümü nedeni ile davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin sorumlu olmadığı kabul edilmelidir. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında destekten yoksun kalma tazminatının yansıma zararı olması nedeniyle desteğin kusurunun davacılara karşı ileri sürülemeyeceği ve bozma kararının yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş kurul çoğunluğu tarafından benimsenmediği ” vurgulanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında da belirtildiği üzere; yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmasının mümkün olmadığı, zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi, sonuçlarına da kendisinin katlanması gerektiği, diğer bir deyişle nasıl ki desteğin ölümü sebebi ile meydana gelen zararın yansıma yolu ile destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağı kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla davacıların desteği … …’un asli kusuru ile meydana gelen trafik kazasında desteğin ölümü sebebi ile meydana gelen zarardan davalı … Hesabının sorumluluğu bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcının 535,00-TL ıslah harcından düşümü ile arta kalan 490,60-TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 15.338,70- TL vekalet ücretinin davacılardan ( davacı … ve … …’un vekalet ücretinin 100,00-TL sinden sorumlu olmak kaydı ile ) tahsili ile davalıya verilmesine
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacılar ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır