Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/926 E. 2019/179 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/926 Esas
KARAR NO : 2019/179

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/09/2015
KARAR TARİHİ : 27/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesinin davalılardan … Sigorta AŞ tarafından düzenlendığını, … adına tescilli … plakalı … markalı aracın 23.08.2014 tarihinde saat 19:07 sularında güney Altunizade mevkiinde, zorunlu mali sorumluluk poliçesi diğer davalı … Sigorta AŞ tarafından düzenlenmiş olan … adına tescilli … plakalı … markalı araca güvenli ve yeterli ölçüde takip mesafesinde araç kullanmamaktan ötürü arkadan çarpması ve bu aracın da netice olarak duramayıp, müvekkiline ait ve onun sevk idaresinde olan “… ” Almanya plakalı … markalı hususi araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 23.08.2014 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre, davalı sigorta şirketlerinin sigortalısı olan ve araçların o andaki sevk ve idaresini ellerinde bulunduran … ve …’ın kazada ortak asli kusurlu olduklarını, tutulan tutanağa göre bu sürücülerin KTK m,36/l-c bendinde düzenlenmiş olan, araçlar arasındaki mesafe kuralını ihlal ettiklerini, birbirlerini güvenli ve yeterli mesafeden takip etmemeleri sebebiyle bu kazaya sebep olduklarını, müvekkilinin gerçekleşen bu kazada ise herhangi bir kusuru ve kural ihlalinin bulunmadığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracının arka kısmında bagaj bölmesi, bagaj kapağı, tampon bölgesi tümüyle hasar gördüğünü, bu sebeple tüm bu parçalar yenisiyle değiştirilmek durumunda kaldığını, müvekkilinin aracında meydana gelen bu hasarı araç plakasının kayıtlı olduğu ülkedeki yetkili bilirkişi marifetiyle tespit ettirdiğini, müvekkilinin Almanya’da bulunan ve motorlu araç zararları ve kıymet takdiri konusunda yetkili bir bilirkişilik bürosu olan … tarafından düzenlenen 13.09.2014 tarihli ekspertiz raporuna göre, hasarı gidermek vc aracı eski haline getirmek için yapması gereken zorunlu tamirat işçiliği ve parça değişiminin bedeli KDV dahil 4.576,81-Euro olduğunu, hasar tespiti için ekspertizi yapan bilirkişi bürosuna ödenen faturanın ise 811,34-Euro olduğunu, müvekkilinin, işbu kaza nedeniyle maddi zararının toplamda 5.388,15-Euro olduğunu, müvekkilinin gerçekleşen hu zararı karşılamak maksadıyla öncelikle davalı sigorta şirketlerinden … Sigorta AŞ’ye başvuruda bulunduğunu, anılan sigorta şirketince, müvekkilinin aracında meydana gelen zarardan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine 08.06.2015 tarihinde müvekkilinin önceki avukatı tarafından diğer davalı sigorta şirketi olan … Sigorta AŞ’ye, kazaya ilişkin tutanak, araçların sigorta poliçeleri, müvekkilinin ehliyet ve nüfus cüzdanı fotokopisinin, kaza sonrası araca ait fotoğraflar ve kaza konusunda yetkili bilirkişi bürosunun yeminli tercüme raporu İbraz edilerek başvuruda bulunduğunu ancak bu başvurudan da olumlu sonuç alınamadığını, 2918 sayılı KTK’nun 1l0.maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları nın C.7 maddeleri uyarınca sigortacının şubesinin bulunduğu yer mahkemeleri olduğunu, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalara bakmakla yetkili kılındığını, HMK m,7/1 ve UMK m. 14/2 uyarınca uyarınca davanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerimde açıldığını, müvekkilinin Almanya’da yaşadığını ve orada çalıştığını, Türkiye’ye aracıyla tatil amaçlı geldiğini, aracını Almanya’da satın aldığını ve oradaki sicile kaydettirip sigortalattırdığını, Yargıtay’ ın yerleşik içtihadına göre; kazada zarar gören aracın müvekkilinin malvarlığındaki yeri; onu edindiği, sürekli olarak oturduğu Almanya’daki değeriyle eşit oylduğunu belirterek, davanın kabulü ile, müvekkilinin araç hasarının 5.388,15 Euro tutarında olduğunun tespitine ve bu tutarın ZMSS poliçe limitlerini geçmemek kaydıyla davalı sigorta şirketlerinden, sigortalılarının kazadaki kusur oranlarına göre aynen tahsiline, aynen tahsilinin mümkün olmaması halinde fiili ödeme günündeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak tazminine, hükmedilecek alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini saygıyla talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 18.09.2013/2014 vadeli … no.lu zorunlu karayolu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafından iddia edilen kusur oranı ve hasar tutarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı yan tarafından iddia edilen zararın tamirine ilişkin faturanın sunulmadığını, somut bir zararın tayininde, gerçekten yapılmış masrafın dikkate alınmasının esas olduğunu, tek taraflı hazırlanan bir raporda yer verilen tutarların hukuki değerinin bulunmadıını, raporda farazi olarak belirlenen soyut tutarlar değil; kişinin gerçekten aracın tamiri için harcadığı somut zararın tespitinin gerektiğini, bunun içinse tamire ilişkin faturaların ibrazının gerektiğini, kazanın Türkiye sınırları içerisinde meydana geldiğini, kaza meydana geldiğinde davacı yanın da bizzat Türkiye’de olduğunu, kaza meydana gelir gelmez derhal sigortaya bildirerek yetkili serviste tamiri mümkün olduğu halde; Almanya’ya geri döndükten sonra ve üstelik olay tarihine göre döviz kurları da çok yükseldikten sonra yöneltilen talebin kötü niyetli olduğunu, aracın burada tamiri mümkün olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, sözü geçen kazada tarafların kusur durumunun incelenmesi, bu inceleme sonucuna göre araç hasarının yine konusunda uzman bir bilirkişi tarafından değerlendirilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin dava konusu olayda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, aracın fiziki şekilde incelenmesini, iddia edildiği kadar hasar bulunup bulunmadığının da araç üzerinde yapılacak inceleme ile tespit edilmesi gerektiğini, aksi halde kaza ile esasen illiyeti olmayan zararların da müvekkiline yüklenmesinin söz konusu olabileceğini, talep edilen tazminatın Euro üzerinden değil Türk Lirası üzerinden olması gerektiğini, ayrıca dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin de reddinin gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, KYTK hükümleri uyarınca alkollü olduğu tespit edilen sürücü tarafından aracın sevk edilmesi halinde, sigorta şirketinin sigorta edene rücu imkanı bulunduğunu, bu sebeple sigorta eden dava dışı sürücü … isimli 3. şahsa davanın ihbar edilmesini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının net olarak bilinmesi gerektiğini, somut olayın, … plakalı aracın davacı yana ait … plakalı araca çarpması ile gerçekleştiğini, oluşan kaza sonucu sigortalı aracın sonrasında duramayıp … plakalı araca çarpmak durumunda kaldığının anlaşıldığını, buradan hareketle müvekkili şirkete sigortalı aracın, davacı aracına bir temasının bulunmadığının açık olduğunu, hatta müvekkili şirkete sigortalı aracın … plakalı araca dokunmadan önce … plakalı diğer davalının sigortalısı olan aracın, davacı aracına çarparak hasara sebebiyet verdiğini, müvekkili şirkete sigortalı olan aracın huzurdaki davaya konu hasar ve zarar bedeli bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmesi durumunda, bu sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını talep etiklerini, müvekkili sigorta şirketinin ancak ZMMS Sigortası Genel Şartları B.2. maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, araçta meydana gelen hasar ve tamir bedelinin poliçe genel şartlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, ZMMS Sigortası Genel Şartları B.2. Maddesinde; “… Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğeri parça ile değiştirilme imkânı yok ise yenisi ile değiştirilir.” şeklinde açıkça belirtildiğini, dava dilekçesinde, davacıya ait aracın arka kısmının tümüyle hasar gördüğünü ve bu sebeple parçaların yenisi ile değiştirilmek durumunda kalındığından bahsedildiğini, ancak müvekkili sigorta şirketinin hazırlamış olduğu hasar dosyası kapsamında davacı yana ait aracın arka kısmındaki parçaların yenisi ile değiştirilmesini gerektiren bir hasar olmadığının açık şekilde görüldüğünü, davacı tarafın talep ettiği tutarın; tek taraflı, yokluklarında, Almanya’da yaptırmış olduğu ekspertiz raporuna dayanarak belirlendiğini, Almanya’ dan 18.09.2014 tarihinde alınan ekspertiz raporunda, hasarın hangi kıstaslar ile belirlendiği, değişen parçaların fiyat miktarının piyasa rayicine uygun olup olmadığı hususlarının belli olmadığını, aynı zamanda müvekkili sigorta şirketinin hazırlamış olduğu hasar dosyası kapsamında davacı tarafa ait araçta meydana gelen hasara ilişkin alınan ekspertiz raporunda yapılan inceleme sonucunda hasar bedelinin 11.073,00-TL olarak takdir edildiğini, ancak hasarın meydana gelmesinde sorumluluğu olmadığı anlaşıldığından, müvekkili şirket tarafından hasar dosyasının kapatıldığını, müvekkili sigorta şirketinin ekspertiz incelemesi sonucunda bulunan hasar tutarının yanında, davacı tarafın talebinin oldukça fahiş olduğunun oldukça net olduğunu, ZMMS Sigortası Genel Şartları B.2. maddesi kapsamında gerçek zararın tespit ettirilmesini talep ettiklerini, haksız fiilden kaynaklanan zararın ancak haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.02.2001 tarih ve 2001/19-17 Esas ve 2001/11 Karar sayılı kararında da izah edildiğini belirterek, davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini, savunmuştur.
Uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sigorta ve trafik kayıtları, hasar dosyası ibraz edilmiştir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir. KTK.’nun m.91 ve KZMSS ‘na ilişkin ekte sunulan genel şartlar hükümlerine göre, ” bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamdadır. ” O nedenle zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gereken onarım için yedek parça, işçilik ve araçtaki değer kaybı hasarı sigorta kapsamında olacağı tartışmasızdır.
Kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş’ye 18/09/2013-18/09/2014 tarihleri arasında, … plakalı aracın 13/05/2014-13/05/2015 tarihleri arasında davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 23/08/2014 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile araç başına 26.800,00-TL ile sınırlıdır.
Davalı sigorta şirketleri, sigortalısının vermiş olduğu davacıya ait araçta oluşan hasardan dolayı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumludurlar.
Davacıya ait yabancı plakalı aracın hasar dosyası ve … tarafından düzenlenen ekspertiz raporu onaylı tercümesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporunda özetle; maddi hasarlı trafik kazasının: 23/08/2014 günü, İstanbul ili, 0l Güney yol, Altunizade ayrımına 50 m kala, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka numaralı taşıt ile seyri sırasında, arkasında seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı taşıt ile duramayarak taşıtının ön kısımları ile … plaka numaralı taşıta çarpması, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka numaralı taşıtın da duramayarak ön kısımları ile … plaka numaralı taşıta çarpması sonucu meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde: sürücü … plaka numaralı taşıt sürücüsü … ve … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ün 2918 sayılı K.T.K.’nun 56/c maddesinde belirtilen “diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak” kuralını ihlal etmeleri nedeniyle kazanın oluşumunda müştereken eşit oranda kusurlu olduklarını, … plaka numaralı taşıt sürücüsü … ‘ın ise kazada kusuru bulunmadığını, dosya muhteviyatı belgeler muhteviyatı dikkate alınarak hasarın oluşumunda ise: … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ın neden olduğu ilk çarpışma sırasında … plaka numaralı taşıtın arka kısımlarında parçalarda hasar oluştuğu, … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ün neden olduğu çarpışma sırasında arada kalan taşıtta meydana gelen deformasyonlar ve sürüklenme nedeni ile aktarılan enerjinin önemli oranda sönümlendiği değerlendirildiğinde; … plaka numaralı taşıt hasarlanan parça sayısında artış olmayacağı, bir miktar deformasyon oluşsa dahi onarım maliyetlerini artırmayacağı, dolayısı ile onarım bedelinden ilk çarpan taşıt sürücüsünün çarpmasının ana etken olduğu ve … plaka numaralı taşıt sigortacısı sorumluluğunda bulunduğunu, davaya konu taşıtın tescil ülkesinde ikinci el piyasa değerinin 20-25.000,-Avro seviyesinde bulunduğunu, hasarın dosya muhteviyatı raporda mevcut fotoğraflar dikkate alındığında kazanın oluşumu ile uyumlu olduğunu, onarım bedelinin raporda belirtilen şekli ile hasar durumu ve onarımın yapılacağı ülke olan Almanya şartlarında %19 oranında KDV dâhil 4.576,81- Avro olarak piyasa rayiçlerinde bulunduğunu, dolayısı ile kabulü gerektiğini, taşıt değerinin 20-25.000-Avro seviyesinde ve hasarın giderilebilir nitelikte olması nedeni ile pert uygulamasına gerek bulunmadığını, bilirkişi rapor bedelinin Almanya şartlarına uygun olmasına rağmen hukuki değerlendirmesinin mahkemenin uhdesinde olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna kusur durumuna yönelik itirazları noktasında trafik bilirkişisinden alınan raporda özetle; birinci kazanın … plakalı aracın sürücüsü …’ın Karayolları Trafik Kanununun; 47. maddesinin c) ve d) fıkraları ile 52.maddesinin b) fıkrası ile 56. maddesinin c) fıkrası ve 84. maddesinin d) fıkrasını ihlal ederek; Karayolunda araç kullanırken Trafik işaret levhaları cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu halde, aracının hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığını, mahal şartlarını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediğini, karayolunda seyir halindeyken, önündeki aracı güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorunda olmasına rağmen, gereken dikkatini yola vermediğini ve trafikte bulunan diğer olgulardan dolayı oluşabilecek engellere ve ani gelişmelere karşı her an durabilecek şekilde seyretmediği, yavaşlamadığı dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi, özensiz davranışları nedeniyle ve asli kusur ihlali yaparak önünde seyir halinde bulunan … plakalı araca arkadan çarptığı anlaşıldığından, meydana gelen birinci kazada % 100 (yüzde yüz) oranda kusurlu olduğunu, ikinci kazada; … plakalı aracın sürücüsü …’ün, Karayolları Trafik Kanununun; 47. maddesinin c) ve d) fıkraları ile 48.maddesini ve 52.maddesinin b) fıkrası ile 56. maddesinin c) fıkrası ve 84.maddesinin d) fıkrasını ihlal ederek; trafikte yasak olmasına rağmen, yasaklanan oran (Promil=kandaki alkol miktarı) üzerinde 0,92 promil alkollü olaıak Karayolunda araç kullandığı, Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ite belirtilen veya gösterilen hususlara, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorurduluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu halde, aracının hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak, hızım tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği, karayolunda seyir halindeyken, trafikte bulunan diğer olgulardan dolayı oluşabilecek engellere ve ani gelişmelere karşı her an durabilecek şekilde, önünde seyir halinde bulunan aracı güvenli ve yeterli mesafeden takip etmediği, gereken dikkatini yola vermediği ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi, özensiz davranışları nedeniyle ve asli kusur ihlali yaparak önünde daha öııcedetı … plakalı araca çarpmış olan … plakalı araca arkadan çarptığı anlaşıldığından meydana gelen ikinci kazada % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araçta meydana gelen hasardaki sorumluluk acısından: bilirkişi Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 1. bilirkişi raporunda, … plakalı araç sürücüsü …’ın neden olduğu ilk çarpışma sırasında … plakalı aracın arka kısımlarındaki parçalarda hasar oluştuğu, … plakalı araç sürücüsü …’ün neden olduğu ikinci çarpışma sırasında ise, arada kalan … plakalı araçta meydana gelen deformasyonlar ve sürüklenme nedeniyle aktarılan enerjinin önemli oranda sönümlendiği ve ikinci kaza nedeniyle … plakalı araçta hasarlanan parça sayısında artış olmayacağı, bir miktar deformasyon oluşsa dahi, onarım maliyetlerini artırmayacağı değerlendirilmiş olsa da, ikinci kazanın hasan artırma ihtimalinin olduğu, buna karşılık birinci kazada … plakalı aracın ne kadar hasar verdiği ve ikinci kazada … plakalı aracın basarını ne kadar artırdığının tespitinin yapılamadığı, bu durumda hangi aracın ne kadar hasar verdiğinin tespiti mümkün olmamakla birlikte, hasar gören parçaların tamiratı yapılmayarak değişimine gidildiği ve parçaların tamiri yapılsaydı, o durumda hangi aracın ne kadar hasar verdiğinin tespitinin daha çok önem arz edeceği, ancak hasarlanan parçaların değişimine gidildiğinden, birinci kazada % 100 kusurlu olan … plakalı araç sürücüsü … ve ikinci kazada % 100 kusuru olan … plaka numaralı araç sürücüsü …’ün, … plakalı aracın hasarındaki sorumluluk oranının taktirinin mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; olay günü … plakalı araç sürücüsü …’ın, karayolunda seyri halinde iken önünde önündeki aracı güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorunda olmasına rağmen gereken dikkati yola vermediği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özensiz davranışı nedeni ile asli kusur ihlali yaparak önünde seyir halinde bulunan davacıya ait … plakalı araca arkadan çarpmak suretiyle meydana gelen 1. Kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, sürücü … …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken trafikte bulunan diğer olgulardan dolayı oluşabilecek engellere ve ani gelişmelere karşı her an durabilecek şekilde, önde seyir halinde bulunan aracı güvenli ve yeterli mesafede takip etmediği, gereken dikkati yola vermediği ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi asli kusur ihlali yaparak daha önceden … plakalı araca çarpmış olan … plakalı araca arkadan çarpmak sureti ile meydana gelen 2. Kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, ancak hasarın oluşumunda … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ın neden olduğu ilk çarpışma sırasında davacıya ait taşıtın arka kısımlarında hasarlar oluştuğu, hasar gören parçaların tamiratı yapılmayarak değişime gidildiğinden, … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ün neden olduğu ikinci çarpışmada hasar bedelinin artmasına neden olmadığı, dolayısı ile hasar bedelinden ilk çarpan … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olması nedeni ile davacıya ait oluşan hasardan … plakalı aracın sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. sorumlu olduğundan hasarın artmasına sebebiyet vermeyen ve birinci çarpışmada kusuru bulunmayan … plakalı aracın sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından, davalı … Sigorta Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kazanın meydana gelmesinde ve hasarın oluşumuna davalı … Sigorta Şirketi’nin sigortalısı … plakalı araç sürücüsü …’ın asli ve tam kusuru ile sebebiyet verdiği, davacı yabancı plakalı aracın hasar görmesi nedeni ile zarar gören açısından hangi para birimine göre doğmuşsa o para biriminin tazminat olarak talep edilebilmesi mümkün olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, hasar dosya muhteviyatı raporda mevcut fotoğraflar dikkate alındığında, kazanın oluşumu ile uyumlu olduğu, taşıt değerinin 20.000-25.000-Avro seviyesinde ve hasarın giderilebilir nitelikte olması nedeni ile pert uygulamasına gerek bulunmadığı, onarım bedelinin raporda belirtilen şekli ile hasar durumu ve onarımın yapılacağı ülke olan Almanya şartlarında %19 oranında KDV dahil 4.576,81-Avro olarak piyasa rayiçlerinde uygun bulunduğu kanaatine varılmakla, davacıya ait araçta oluşan hasardan dolayı davacının davalıdan 4.576,81-Euro tazminat alacağı bulunduğu, Yargıtay yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere; yabancı plakalı araçtaki onarım, aracın kayıtlı olduğu ülkede yapılmış veya yapılması zorunlu ise zararı o ülkedeki giderlere göre belirlenmesi gerektiği, bu itibarla davacı yanın talebi, fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası şeklinde bulunduğundan, 4.576,81- Euro olarak belirlenen tazminat tutarının fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Zarar meydana gelmekle, zarar gören, bu konuda dava açtı ise, işletenin zarar giderme sorumluluğu içinde olan dava açma masrafları da teminat kapsamında yani sigortacının gidermekle yükümlü olduğu gerçek zararlar arasında olduğu, KTK m.97 gereği zarar gören, sigortacıya müracaat edebileceği gibi doğrudan davada açabileceği, davadan önce asıl davanın eki niteliğindeki, delil tespiti, ihtarname vb şeklinde yapılan giderler de yargılama giderleri arasında sayılmakla delil tespit masrafları da teminat kapsamında olduğu, davacı yanca dosyaya araçta meydana gelen hasar tespitine istinaden tanzim edilen 13/09/2014, … sayılı fatura ibraz edilmiş olup; bilirkişi ücretinin KDV dahil 811,34- Euro olduğu görüldüğü, bu bedelin de sigortacının sorumluluğunda bulunduğundan, delil tespiti mahiyetindeki 811,34- Euro’nun da karar tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası karşılığı yargılama giderlerine dahil edilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden açılan davanın KABÜLÜ İLE
4.576,81- Euro’nun dava tarihi olan 29/09/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre kamu bankaların Euro üzerinden açtığı 1 yıllık vadeli hesaba ödediği en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ekspertiz gideri talebinin yargılama giderlerine dahil edilmesine,
3-Alınması gerekli olan 1.064,74 -TL karar ilam harcından, peşin alınan 313,38 -TL nin mahsubu ile noksan kalan 751,36- TL bakiye ilam harcının davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak hazineye gelir kaydına
4- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 345,18- TL, ekspertiz raporu gideri: 4.905,10-TL, davetiye posta gideri: 283,75- TL, bilirkişi ücreti: 1.100,00-TL olmak üzere toplam: 6.634,03-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekillerinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır