Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/894 E. 2019/543 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/894 Esas
KARAR NO : 2019/543
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2015
KARAR TARİHİ : 27/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “10/03/2015 günü müvekkilin kullandığı … plakalı aracın, Hadımköy’den İstoç’a doğru seyir halindeyken müvekkilin kullandığı aracın önünde seyir halinde olan plakasını hatırlamadığı bir kamyonun sağ tekerleğinin yerinden çıkması sonucu müvekkilin kullandığı araca çarptığı, aracını durdurarak aracından inen müvekkilin yanında aracına çarpan tekerin aniden patlaması sonucu ağır bir şekilde yaralandığı, kazanın ardından müvekkilin olay yerine yakın karakollara başvurduğu, … tarafından tutulan ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağının kendisine verilmesini talep ettiği, ancak müvekkilin tüm çabalarına rağmen kazaya ilişkin tespit tutanağına ulaşamadığı, 03/09/2015 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu ve kazaya sebebiyet veren kamyon şoför hakkında suç duyurusunda bulunduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … nolu dosyada soruşturma başlatıldığı, fazlaya dair hakları ve delil sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla, müvekkil davacının uğradığı 1.000,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatında davalı şirketin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” talep etmiştir.
20/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi uyarınca; Mahkemenizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde talep ettiğimiz alacağımızdan farklı olarak müvekkilin, bakiye ömründe 10,3 maluliyet sebebiyle gerçek ve maddi zararı 77. 057,35 TL tazminat alacağı bulunduğu tespit olunmuş, daha sonra dosya Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, 18/01/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu mütalaa yazısında, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ve geçiçici iş görmezlik nedeni ile nihai ve gerçek tazminatı da 5.923,09 TL olarak hesaplanmıştır. 77.057,35 TL gerçek maddi tazminatın ve 5.923,09 TL geçici iş görmezlik tazminatı ile toplam 82.980,44 TL nin kazanın olduğu tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınıp müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “HMK nın 121. maddesi uyarınca dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin davalılara tebliğ edilmesi gerektiği halde, bu hususa uyulmadığı, iddia edilen maddi vakıanın şaibeli ve gerçeğe aykırı olarak, haksız çıkar sağlamak amaçlı olduğu, haksız taleplere mahal vermemek adına maddi vakıanın kesin olarak ortaya konulması, aksi halde davanın reddi gerektiği, talep edilen zarar ile araç sürücüsünün kusurlu eylem arasındaki uygun illiyet bağının ispatlanması gerektiği, davaya konu kazanın meydana gelme şekli incelendiğinde, davacının önündeki kamyondan bir lastiğin fırladığını gördüğü, bunun üzerine aracından çıktığı ve daha sonra kendisini hastanede bulduğunu belirttiği, davacının bu beyanından anlaşılacağı üzere, davacı yan aracından inip, yoğun işleyen bir trafikte aracından çıkmakla kazanın meydana, gelmesine kendi kusuru ile sebebiyet verdiği, bu sebeplerle davacı zararın asıl müsebbibi olup kusurlu olduğu, hukukun temel kuralı “kimse kendi kusurundan istifade edemez” ilkesi gereğince davanın reddi gerektiği, dava konusu trafik kazasında davacı asli derecede kusurlu olduğundan davanın reddi, aksi halde tazminatta indirim yapılması gerektiği, yeterli belge müvekkil kuruma sunulmadığından temerrüdün oluşmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla, faiz isteminin haksız olduğu, davanın temeli haksız fiil olduğuna göre, müvekkil kurumdan reeskont faizi isteminin de yersiz ve haksız olduğu, dava açılmasına müvekkil tarafından sebebiyet verilmediği ve bu sebeplerle temerrüt oluşmadığından faiz ve davanın açılmasına müvekkil kurum sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve ücreti vekalet de müvekkil kurumdan talep edilemeyeceği, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 10.03.2015 tarihinde … plakalı aracı ile İstanbul İlinde, Hadımköy’den İstoç istikametine doğru seyir halindeyken aracının önüne, plakasını hatırlamadığı bir hafriyat kamyonun sağ tekerleği yerinden çıkarak önüne geldiği ve aracına verdiği hasarı görmek için aracını durdurarak araçtan indiği anda, aracına çarpan tekerin aniden patlaması sonucu ağır şekilde yaralanmasıyla dava konusu kazanın meydana geldiği meydana gelen kaza neticesinde açılan maddi tazminat davasıdır.
Deliller: Bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumu Raporu, Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 22/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Bu kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …’ın: 10.03.2015 tarihinde … plakalı aracı ile İstanbul İlinde, Hadımköy’den İstoç istikametine doğru Karayolunda seyir halindeyken aracının önüne, plakasını hatırlamadığı bîr hafriyat kamyonun sağ tekerleği yerinden çıkarak önüne geldiği ve aracına verdiği haşan görmek için aracını durdurarak araçtan indiği anda, aracına çarpan tekerin aniden patlaması sonucu ağır şekilde yaralanmasıyla meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, plakası tespit edilemeyen aracın, kimliği belirsiz sürücüsünün Karayollan Trafik Kanununun; 47.maddesinin d) fıkrasını, 81.maddesinin d) fıkrasını aynca Karayollan Trafik Yönetmeğinin a) fıkrasının son bendini ihlal ederek, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak ve sevk ve idaresindeki aracı trafik güvenliğine uygun şekilde sağlam donanımlı olarak bulundurmak ve bu şekilde trafiğe çıkmak zorunda olmasına rağmen, tedbirsizlik neticesi ve özensiz davranışı nedeniyle özen yükümlülüğüne uymayarak, sevk ve idaresindeki tekerin teknik anza nedeniyle yerinde çıkarak arkadan gelen … plakalı araç sürücüsü …’ın yaralanmasına sebebiyet verdiği ve ayrıca; kazayı yetkili ve görevli memurlara bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak zorunda olduğu halde kaza yerini terk ettiği anlaşıldığından, kazada % 100 (yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu’nun 15/11/2017 tarihli raporunda davacının E cetveline göre maluliyet oranının %10,3 olduğu geçici iş görmezlik süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, meydana gelen kazada davacının kusursuz olması nedeniyle 81.980,44 TL maluliyet tazminatı hesaplanmıştır.
5684 sayılı sigorta kanununun 14/2A maddesinde sigortalısının tespit edilemediği araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvuru yapılacağı düzenlenmiştir. …na yapılan başvurular sebebi ile yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınmaktadır.
Davacının malul kalmasına sebep olan araç ve sürücüsünün kimliğinin meçhul olduğu hususu sabittir. Dava konusu talep iş görememezlik tazminatı talebine ilişkin olması nedeni ile bedensel zarar kapsamındadır.
Davacının 5684 sayılı sigortacılık Kanununun 14. Ve … Yönetmeliğinin 9. Maddeleri uyarınca …na başvuru şartları oluşmuştur. Dava konusu olayda söz konusu olan zorunlu poliçe karayolları zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesidir. Kaza tarihi itibari ile hazine müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık halinde şahıs başına 290.000,00 TL ‘dir. Davacının nihai ve gerçek maddi zararı 81.980,44 TL olup, 290.000,00 TL tutarındaki bakiye teminat limitinin altında kalmaktadır.
2918 sayılı karayolları trafik kanununun 99. maddesinde sigortacıda, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağının veya bilirkişi raporunun, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ZMSS sınırları içinde kalan miktarı hak sahibine ödemek zorundadırlar. Dava öncesinde davalı sigorta şirketine tazminat ödemesi için ihtar edildiğine dair dosyada belge bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temerrüt başlangıç tarihi dava tarihi olduğundan, 22/01/2019 günlü bilirkişi raporu davacının maluliyet nedeni ile nihai ve gerçek zararını hükme esas alınacak şekilde hesapladığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile 77.057,35 TL sürekli, 5.923,09 geçici iş görememezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.668,39 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 27,70 TL + ıslahta 1.400,00 TL ) toplam 1427,70 TL harcın düşümü ile eksik kalan 4.240,69 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.388,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 27,70 TL peşin harç + 1.400,00 TL ıslah harcı + ilk masraf 31,80 TL + bilirkişi ücreti 3.600,00 TL + 326,60 TL posta masrafı ) toplam 5.386,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır