Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/849 E. 2018/913 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/849 Esas
KARAR NO : 2018/913
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/09/2015
KARAR TARİHİ: 18/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlunun müvekkili tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe 23.12.2013 tarihinde itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itiraza dair taraflarına herhangi bir tebligat yapılmadığı için itirazdan haberlerinin olmadığını, itirazın 20.7.2015 tarihinde başlayan adli tatilden yaklaşık 1 hafta sonra icra dosyalarında yaptıkları genel inceleme sonucu öğrendiklerini, davalının itiraz dilekçesinde, müvekkili ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını iddia ettiğini, bu iddianın somut gerçeklere aykırı haksız bir iddia olup, davalı borçlunun kötü niyetinin bir göstergesi olduğunu, takibe konu 13 adet irsaliyeli faturaların müvekkili firmanın ticari ilişkisi olan … Danışmanlık Yönetim… Hizmetleri arasında ticari faaliyetlerinin açıkça göstergesi olduğunu, anılan şirketin söz konusu ticari ilişki kapsamında müvekkili firmadan mal talep ettiğini ve müvekkili şirketin bu ihtiyacı karşıladığını, müvekkili şirket ile … … Hizm. Yetkilileri arasındaki şifahi sözleşmeye göre, talep edilen malların duruma göre ……Hizm. ‘nin adresine gönderildiğini ya da firmanın gönderilmesini istediği adrese görderildiği yahut kargo ile gönderildiğini, malın bedelinin ise farklı adrese gönderilmesi halinde de yine …… Hizm.’den alındığını, bu hususun ticari defterlerin ve banka kayıtlarının incelenmesi ile açıkca görüleceğini, müvekkili firma ile davalı arasındaki ticari ilişkinin varlığına kanıt oluşturan davalı … imzalı taraflarınca gönderilen bazı malların iadesinin konu olduğu irsaliyeli faturalarda mevcut olduğunu, sundukları … …Hizm.’ ne ait müvekkili firma adına düzenlenen ve firma kaşesinin üzerinde …’ya ait imza bulunan 9 adet irsaliyeli faturaların müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin varlığına tek başına delil oluşturmaya yeterli olduğunu, davalının ” arada ticari ilişki olmadığı ” yönündeki itirazının hukuka aykırı olduğunu, davalının iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, öne sürdüğü temelsiz iddialarla takibi kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, davalının inkâr ettiği borcun Yüksek Mahkemenin ilamına konu olan fatura borcu olduğunu, fatura borcunun muayyen borç olduğundan dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak; davalının icra dosyasında asıl alacağa itirazının iptali ile takibin bu meblağ üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa avans faiz oranının uygulanmasına, alacağın %20 sinden az olmayacak şekilde icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada müvekkilinin icra takibine yaptığı itirazda hiç bir malı teslim almadığını, teslim aldığına dair imzasının olmadığını ve davacıyla hiç bir ticari ilişkisi olmadığını belirttiğini, müvekkilinin böyle bir itiraz da bulunmasının sebebinin doğrudan davacı firma ile bir ticari ilişkisinin bulunmamasından kaynaklandığını, müvekkili şirketinin faaliyet gösterdiği alanın danışmanlık ve temizlik malzemeleri hizmetleri olduğunu, davacının müvekkiline kestiği faturaların içeriğine bakıldığında hep giyim üzerine olup, içlerinde bebek ve çocuk ürünlerinin fazlaca yer aldığını, müvekkilinin …ile bir ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin davacı ile aralarındaki ticari ilişkiyi bilmemesinin sebebinin ise, davacı şirketle ticari ilişkilerde bulunan alım- satım yapan kişinin … olmasından kaynaklandığını, müvekkili şirket çalışanının aynı zamanda farklı bir firmada ortağı olan güvendiği …’nın yakın arkadaşı olan …’ın ticari faaliyetlerde bulunmak istemesi ancak bunun için yeterli bütçeye sahip olmaması sebebiyle başlangıçta kendisine yardımcı olmak için aralarında güvene dayalı bir anlaşma yapıldığını, dostluk ilişkisine dayalı ve bir çıkar amacı gütmeyen bu sözlü anlaşma … tarafından …’ya teklif edildiği, direk … ile aralarında görüşme dahi geçmediğini, müvekkilinin ticari sicilinin temiz olduğunu, hakkında ne bir dava açıldığı, ne de birine borçlu olduğunun görülmediğini, güven üzerine kurulu bu anlaşmada bugüne kadar hiç bir firma ile sıkıntılı durum içine girmedikleri, ticari faaliyetlerin yürütülme şekline gelirsek müvekkilinin hiç bir şekilde …’ın çalışmış olduğu firmalar hakkında bilgi sahibi olmadığını, hiç bir şekilde …’ın yapmış olduğu ticari faaliyetlerin de tarafı olmadığını, yine aynı şekilde … A.Ş. Firmasını da bugüne kadar duymadığı, karşılıklı bir ticari faaliyetlerinin olmadığını, bu durum … firmanın kesmiş olduğu faturaların hiç birinde teslim alan kısmının imzalı olmamasından da fark edilebileceğini, aynı zamanda … firmasına gelen ödemeler incelendiğinde hiçbirinin müvekkilinin hesabından gönderilmediğini sadece … tarafından alınan ürünler için ödeme yapıldığının ortaya çıkacağını, müvekkilinin müdahil olabileceği tek durumun …’ın ödemeler için bütçesi yetmediğinde satışlar yapıldıktan sonra müvekkiline geri ödemek koşuluyla müvekkilinden aldığı paraların bulunduğunu, bunlardan 12.08.2013 tarihli olanı … firmasının fatura tarihleriyle uyuştuğundan, …’a gönderildikten sonra bu ödemenin … tarafından …’e yapıldığını düşündüklerini, taraflarınca ödemelerin yapıldığına dair delil sunamamalarının sebebinin de bu ödemelerin hepsinin doğrudan davacı … firmasına … tarafından yapıldığını, bu nedenle delil sayılacak tüm evraklara şahsın kendisinin sahip olduğunu, dekontlardan da anlaşılacağı üzere, müvekkilinin hiç bir şekilde kendi şirketi ile davacı şirket arasındaki ilişkiyi bilmediğini, bu hususun, davacı firmanın hesaplarına gelen ödemelerin kimin tarafından yapıldığına dair bilgiler sunulduğu ve bilirkişi incelemesi yapıldığında anlaşılacağını, bu ilişkiyi …’ın yürüttüğünü, müvekkilinin bu ilişkiden haberi olmadığını, müvekkilinin kendisinden istenilen paraları …’a her zaman gönderdiğini, bu sebeple müvekkilinin huzurunuzdaki davanın konusu olan faturaların da parasını …’a gönderdiğini, bu paranın ne şekilde ne yapıldığı hakkında bir bilgisinin olmadığını belirterek, davanın reddine, vekalet ve yargılama ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasın celp edilmiş, incelenmesinde; davacı … Teks…Şti tarafından davalı …’ya karşı faturalardan kaynaklanan bakiye alacağa istinaden 11.750,81- TL si asıl alacak, 561,36-TL si işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.312,17- TL miktar üzerinden genel haciz yolu ile takip başlattığı, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek takip durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların dayanmış oldukları deliller dosyaya ibraz edilmiş, davacı şirketin 2013 dönemine ilişkin BA-BS döküm çıktıları ile davalıya gönderildiği belirtilen malların teslimatına ilişkin kayıtlar celp edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia, savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanması için bilirkişi Mali Müşavir …’den alınan 27/02/2018 havale tarihli raporda özetle; davacı şirketin yerinde yaptığı inceleme sonucu incelenen defterlerin dökümlerinin raporun 2. sayfasında yapıldığı, ticari defterlerin TTK’da belirtilen sürelerde açılış-kapanış onaylarının bulunduğu ve delil vasfı taşıdığı, davacı ticari defterlerinde davalı şirketin 2013 yılı cari hesap hareketlerinin raporun 3. Sayfasında tablo halinde bildirildiği, fatura içeriklerinin tekstil ürünleri olduğu, bakiye tutarın şüpheli alacaklar hesabına virman yapıldığı, dava konusu hesapta bakiye alacağın mevcut olduğu, davacı tarafın ibraz ettiği dekontlara göre, davalı adına yapılan toplam 16.740,00-TL lik ödemelerin gönderen kısmında dava dışı … isiminin bulunduğu, dolayısı ile tüm ödemelerin davalı adına dava dışı … tarafından yapıldığının anlaşıldığını, davalıya ait olduğu görülen … @ gmail.com adresinden …’e gönderilen ve …, …, …’ya bilgi olarak gönderildiği anlaşılan ancak kimin tarafından yazıldığı bilgisi yer almayan e-mail yazışmalarına göre, ” …, ödemenin tahsilatı yapılmış bakiye … danışmanlık firma sahibi …’nun hesabındarır. … Danışmanlık sahibi … gelen ödemeyi sizlere başka borcunun kalmadığının yazısını alınca iletecektir. … Tekstil bakiye: 11.750,81-TL şeklinde metinden ibaret olduğu, davacının, 17.9.2013 tarhili ödeme emri başlıklı yazı ile … Dan… …’ya 11.750,81-TL nin ödenmesi için 3 gün süre verildiğine dair davacı kaşesi ve … adının yer aldığı yazının yazıldığı ancak yazının davalıya tebliğ edildiğini gösteren belgenin bulunmadığını, davalı şirketin yerinde yaptıkları incelemelerle ilgili tespitlerin raporun 4.ve 5. sayfasında belirtildiği, tablo ödemelerin haricindeki davacıdan aldığı faturalar ve davalının düzenlediği iade faturaları içermekte olduğu, davalı tarafın ödemelerin yer almadığının ifade edildiği üzere tabloda ödemelerin bulunmadığı, 5. sayfadaki tabloda 7.4.2013 tarih ve … no.lu fatura tabloda iade faturası olarak yer alsa da, faturanın davalı tarafından düzenlenen iade faturası olmadığı, davacının düzenlediği fatura olduğu, davacının ibraz ettiği ve 5. sayfadaki tabloya göre davaacının düzenlediği 17 adet toplam ( KDV dahil ) 30.604,84-Tl alış faturası ve davalı tarafın düzenlediği iade faturası 9 adet 2.114,08-TL ile davacının kayıtlarındaki adet ve tutarları teyit ettiğinin görüldüğünü, davalının, iddia ettiği üzere davacıya ödeme yapılması için dava dışı …’a yaptığı ödemeler toplam 19.697,00-TL olduğu, netice itibariyle; taraflar arasında mal alımından kaynaklanan ticari bir ilişki olduğunu, davalının, dava dışı …’a yardımcı olmak sebebi ile kendisinin muhatap olmadığından, davacı ile direkt bir ticari ilişkisinin bulunmadığını ifade ettiğini, ancak davacının davalı adına düzenlediği 17 adet toplam 30.604,68-Tl ile davalının düzenlediği 9 adet toplam 2.114,08-TL lik faturalarında davalı ticari defterlerinde bulunduğunun tespiti ile mevcut faturaların içerikleri ile birlikte bilgisi dahilinde olduğu, fatura içeriklerinin de kabul edildiğinin anlaşıldığının tespit edildiğini, bunu dışında davacı tarafın kayıtlarında bulunan davalı ödemeleri toplamının 16.740,00-TL olduğu, iş bu ödemelerin ise dekontlara göre dava dışı … tarafından yapıldığının görüldüğünü, davalının, dava dışı …’a muhtelif tarihlerde toplam 19.697,00-TL lik ödeme yaptığını, bu ödemelerin davacıya yapılan ödemeler olduğunu beyan etmişse de söz konusu ödemelerin ne kadarlık kısmının işbu dava ile ilgisinin tespiti yapılmadığı, ayrıca ödemelerin davacı hesabına ulaşmamasından dolayı davalının sorumluluğunun olup olmayacağı hususlarında takdirin mahkemeye ait olduğunu, bu ödemelerin dışında başkaca dosyada bir ödemeye ait bilgi, belge ve kanıt bulunmadığını, bu tutarın davacıya ait bir ödeme olarak kabul edilmediğini, buna göre, davacının düzenlediği toplam 30.604,68-Tl lik faturalara karşın davalının bir kısım malları iade ettiğine dair 2.114,08-Tl lik iade faturaları ile 16.740,00-TL lik ödeme düşüldüğünde kalan 11.750,76-Tl tutarında davacının davalıdan asıl alacağının bulunduğu, ancak davalıyı temerrüde düşüren ödeme gününe dair dosyada belge/bilgi bulunmaması nedeni ile gecikme faiz alacağının olmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı taraf her ne kadar davacı şirket ile ticari ilişkilerde bulunan ve alım satım yapan kişinin … olduğunu, davalının davacı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, yalnızca dostluk ilişkisine istinaden … tarafından alınan ürünler için daha sonra geri ödenmek şartıyla …’a ödemeler yapıldığını iddia etmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, davacının davalı adına düzenlediği 17 adet toplam 30.604,68-TL ile davalının düzenlemiş olduğu, 9 adet toplam 2.114,08- TL iade faturalarının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların birbirleri ile örtüştüğü, fatura içeriklerine itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Faturaların davalının defterlerine kaydedilmiş olmasının fatura konusu malların davalıya teslim edildiğine ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına karine oluşturmuş olup aksi davalı tarafça ispata elverişli yasal delillerle ispatlanamamıştır. Ayrıca, davalının ibraz ettiği banka ek…esinde dava dışı …’a muhtelif tarihlerde toplam 19.697,00-TL lik ödeme yapılmış ise de; söz konusu ödemelerin ne kadarlık kısmının dava ile ilgisinin tespitinin yapılamadığı ve ödemelerin davacının hesabına yatırıldığı kanıtlanamadığından, dava dışı …’a yapılan ödemeler davaya konu borçtan mahsup edilmemiştir. Bu itibarla, davacının düzenlediği toplam 30.604,68-Tl lik faturalara karşın davalının bir kısım malları iade ettiğine dair 2.114,08-Tl lik iade faturaları ile 16.740,00-TL lik ödeme düşüldüğünde davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 11.750,76- TL bakiye alacağı kaldığından, bu miktar üzerinden davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 17.750,76- TL miktar üzerinden devamına, davalı taraf takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz yönünden takibin bakiye kalan kısmın iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
Davalının İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak olan 11.750,76 TL miktar üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacak tamamen ödeninceye kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi hükmü uyarınca T.C.M.B kısa vadeli kredilere uyguladığı değişen oranlarda işleyecek ticari avans faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak miktarı olan 11.750,76 TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 802,52.-TL karar ilam harcından peşin alınan 139,18- TL mahsubu ile bakiye 663,34-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacının yatırmış olduğu 139,18-TL peşin harç davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 139,18-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 31,80-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye posta gideri: 121,40- TL, bilirkişi ücreti: 600,00- TL olmak üzere toplam: 860,58- TL. yargılama giderinden kabul/red oranı (%95,43) üzerinden hesaplanan 821,25- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 561,41- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır