Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/842 E. 2020/326 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/842 Esas
KARAR NO:2020/326

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/08/2015
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından 25/05/2013 bitiş tarihli … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın, ehliyeti olmayan davalının sevk ve idaresinde iken, 18/12/2012 tarihinde kazaya karıştığı, kaza sonrası malul kalan …’ e … nolu hasar dosyası kapsamında 27/08/2014 tarihinde ödenen 23.733,00-TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 1.345,79-TL faiz olmak üzere toplam 25.078,79-TL nin tahsili için takip başlattıklarını davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek: itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap ve 2. Cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığını, maluliyete ilişkin tespitin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tazminat hesabına dayanak alınan yaşam tablosunun hatalı olduğunu, zarara sebep olan kazanın karayolunda meydana gelmediğini, davacının ödemekte olmadığı bir bedeli ödediğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizce … plakalı aracın tescil kayıtları, hasar dosyası, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, dava dışı ödeme yapılan …’ e ait ve alacak konusu trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tedavi evrakları, dava dışı …’ in …’ nın sistemlerinden kayıtlı olan 2007 yılından itibaren tedavi evrakları celp edilmiş, incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce …. İcra Dairesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce …’ e tebligat çıkarılmış, 18/06/2019 tarihli celsede hazır olan …, beyanında “… Gönülsüzce burdayım, yapılan uygulama adaletsiz bir uygulamadır, ikinci kez mağdur edilmekteyim ” demiştir.
Mahkememizce, dava dışı 3. Kişinin ATK’ ya başvuru yapması için gerek davacı vekiline, gerekse 3. Kişiye defalarca kez süre verilmiş ise de 3. Kişi tarafından ATK’ ya herhangi bir başvuru yapılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce, 3. Kişinin gerçek maluliyetine ilişkin, celp edilen tedavi evrakları doğrultusunda Adli Tıp kurumundan rapor alınmak için dosya iki kez Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ise de, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurumu tarafından maluliyet oranının belirlenmesi için gerekli olan eksikliklerin temini için 29/01/2018 ve 20/06/2020 tarihli müzekkere cevapları verilmiştir.
Dava, ZMSS poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nin 266. (1086 Sayılı HUMK m. 275) maddesinde, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Davalı taraf, davacı … şirketi tarafından ödenen miktarla değil ancak gerçek zarardan sorumludur. Bu durumda dava dışı …’in maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 18/12/2012 olduğundan, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda dava dışı 3. Kişinin maluliyet durumuna ilişkin bir belirleme yapılamamaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. maddesinde, “Kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren,bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil,bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışla diğer bir kimseye zarar vermesidir. Bu tanıma göre haksız fiilin unsurları; fiil (davranış), zarar, kusur, fiil ile zarar arasında illiyet bağı ve hukuka aykırılıktır.
Mahkememizce, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; 3 .kişinin gerçek zararı tespit edilemediğinden ve davalının, ancak gerçek zarardan sorumlu olması ilkesi gereğince davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcından peşin alınan 428,28-TL peşin harçtan düşülmesi ile artan 373,89-TL karar ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.761,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı… 14/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır