Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/834 E. 2018/173 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/834
KARAR NO : 2018/173
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 27/08/2015
KARAR TARİHİ: 27/02/2018
DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile , davalı şirket ile ilk olarak 19/02/2014 tarihinde Rize ili Kendirli İlçesinde … dolum tesisi yapımı işi için bir sözleşme imzalandığını, işin 16/04/2014 tarihinde kabulünün yapıldığını, yapı kullanım izin belgesinin alındığını, sözleşmenin eki olan metraj listesinin 6.1.11 maddesinde de görüldüğü üzere arsa üzerine yapılması planlanan binanın prefabrik satış binası olmasına rağmen müvekkili şirketin ,” projede prefabrik bina yapmak ucuz ve basit bir seçim olur ” düşüncesiyle yapılan teklif ve firma yetkililerin de onayı üzerine binanın projesinin prefabrik bina yerine hafif çelik binaya çevrildiğini, aradaki fiyat farkınında müvekkili şirketçe karşılanarak hesap mutabakatına bedelsiz olarak yansıtılmak suretiyle davalı jest yapıldığını, buna dair davalı şirketin tesisler direktörünün ve satın alma müdürünün hesap mutabakatının sunduklarını, hafif çelik sistemi yapılırken de statik hesaplarda kullanılması gereken kar yükü kat sayısının TSE ‘nin bu konuda bölgelere göre kullanılması gereken kar yükü katsayıları tablosundan alınarak statik hesabın buna göre yapıldığını, TSE 498.’nin 4.sayfasında çizelge 4’den açıkça anlaşılacağı üzere yapı yerinin denizden yüksekliğinin 200 metrenin altında olduğu, durumlarda Türkiye’nin 4.bölgesinde de kar yükü katsayısının 0,75 olarak belirlendiğini, davalının arsasının deniz ile neredeyse aynı kotta olduğunu ve 0,75 kat sayısının kullanılması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından da bu katsayının kullanılarak imalatın gerçekleştirildiğini, bu katsayıya göre maksimum kar miktarının 75 cm ‘ye geçmemesi gerekirken Ocak ayında bu bölgede yağış miktarının fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere 100 cm ‘nin üzerine çıktığını ,idari binasının çatısının çökmesine sebep olduğunu, sonuçta önceden ön görülemez ve önlenemez doğal bir afet sebebiyle çökme meydana geldiğini, aşıdı ve anormal kar yağışı sebebiyle meydana gelmiş olan bu çökme hadisesinin müvekkili şirketin yaptığı imalat ve montajdaki herhangi bir hatasından kaynaklanmayıp tamamen anormal miktarda yağan kar yükünün hesap değerinin üstüne çıkmasından kaynaklandığını, diğer bir hasarın ise su deposunda meydana geldiğini, projede seçilen su deposunun portatif eklemeli sistem “iç mekan ” su deposu olup, proje aşamasında bu su deposunun bu projeye uygun olmadığı hususunda defalarca uyarı yapılmasına rağmen daha önce yaptırdıkları tesislerin de de aynı depoyu ve hatta aynı marka modeli kullandırttıkları gerekçesi ile projede bu malzemenin kullanılmasında ısrar ettiklerini, bu su deposunun parçalarının birbirine eklenmesi ile istenilen ölçüde ve kapaside de oluşturulabilen ve iç mekanda kullanılan bir su deposu olduğunu, bu tip su deposunun zorla projede uygulanmasının istenildiğini, hasar meydana gelince de sorumluluğu üstlenmediklerini, müvekkili şirketin tek yaptığının projeye sadık kalmak olduğunu, tesis tamamlanıp geçici kabul yapıldıktan sonra davalı tarafından tesis için … Sigorta Şirketine All Risk Sigortası yaptırıldığını, aşırı kar yağışı sonucunda hasar meydana geldiğinde … Sigorta nezdinde oluşturulan hasar dosyası ile Trabzon Yapı Denetim Firmasının bilirkişi olarak tayin ettirilip hasar tespitinde bulunulduğunu, bundan sonra meydana gelen hasarların onarımı ve yeni imalatların tamamının davalı şirketin talebi üzerine taraflarınca yaptırıldığını, ve yapılan bu işlere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin temin edilip hesaplarda kullanılan tekliflerin tamamı bu profarma faturalar üzerinden değerlendirilme yapılarak 69.777,35 TL hasar bedeli ödenmesi kanaati ile rapor oluşturulduğu bu raporlar doğrultusunda sigorta şirketinin davalı firmaya hasarla ilgili ödemeyi yaptığını, davalı şirketin sigorta şirketinden ödeme almasına rağmen müvekkili şirkete ödeme yapmayı garanti kapsamı içinde kalan işlerden olduğu gerekçesi ile reddederek kendisine gönderilen fatu…ı iade ettiğini, oluşan hasarda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davalı tarafın sigorta şirketinden de ödeme alarak sebepsiz zenginleştiğini, bu nedenle alacaklarının tahsili için İstanbul 29 İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasından başlattıkları takibe davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğunun belirterek , itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile , Davalı şirketin büyük endüstriyel firmalara doğal gaz hizmeti verdiğini, dava konusu çatı çökme hadisesinin yaşandığı tesisin en önemli tesislerinden birisi olan ve etrafında pek çok fabrika bulunan Rize ilinde olduğunu bu tesisin avrupa standartlarına ve uluslararası normlara uygun biçimde yapılması için davacı tarafça sözleşme imzaladıklarını, davacı tarafın inşa ederek teslim etmiş olduğu tesisinin çatısının teslimden çok kısa bir süre sonra 9/1/2015 tarihinde çöktüğünü, bunun sonucu olarak kar kaybı ve maddi zarara uğradığını, sözleşme hükümleri çerçevesinde davacı tarafa ihbar ve bildirimler yapılarak ayıpların giderilmesi ve sözleşme kapsamındaki sorumlulukların yerine getirilmesinin istenildiğini, sözleşmenin 3.4.maddesi ile sadakat ve özen borcunun düzenlendiğini, 3.7.maddesinde gereği halinde projenin düzeltilmesinin sağlamamak yükümlülüğünü üzerine aldığını, 3.21.maddesi ile her türlü zarara karşı sorumluluğu kabul ettiğini 5.4.maddesi ile kendi kusurundan kaynaklanan malzeme zayiatının sorumluluğunu üzerine aldığını, hakkediş ödemelerinin yapılmış olmasının davacı tarafın işin sağlamlığı bakımından olan vecibelerinin azaltmayacağı ve kaldırmayacağının açıkça ifade edildiğinin garanti başlıklı 10.maddesinde davacı tarafın yükümlülüğünün onarım ve yeniden inşa maliyetlerinin davacı tarafça üstlenilmesinin gerekli kıldığını, olayın garanti süresi içinde gerçekleştiğini, davacının faturasının da bu nedenle iade edildiğini, savunmalarına dayanak olan sözleşme maddelerinin 3.4, 3.7 ,3.21 ,5.4, 7.2 , 7.4 ve 10.maddeler olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Deliller , İstanbul 29 İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, dava dışı … Sigorta ya ait poliçe ve hasar dosyası,fatura, meteorolojiden alınan kar yağışını gösterir doküman, keşif, bilirkişi incelemesi.
Uyuşmazlık noktaları; Rize ili Kendirli ilçesinde bulunan… dolum tesisine ait binanın idari kısmının çatısının ve tesisin su deposunun çatısının çökmesine neden olduğu bildirilen kar yağışının mücbir sebep sayılıp sayılmayacağı, idari binanın çatısının çökmesi ve su deposunun çatısının çökmesi ile meydana gelen hasarların, ayıplı imalat sonucu oluph olmadığı, hasarların davacıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, hasarlanan kısımların tamir masraflarından davacının sorumlu olup olmadığı, tamirin garanti kapsamında yapılıp yapılmadığı, garanti kapsamında kalmıyor ise , davacının söz konusu hasarları gidermesi /tamir ettirmesi nedeniyle davalıdan alacağının olup olmadığı, varsa miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul 29 İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası alınıp incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 67.496,00 TL fatura alacağının tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafından borca ve ferilere itiraz edilerek takibin durdurulduğu görülmüştür.
İcra takibine dayanak yapılan fatura incelendiğinde; Rize Tesis Binasındaki çatının tamirine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Davaya konu faturanın davalı tarafça Beyoğlu 21. Noterliğinin 26/03/2015 tarih,… yevmiye nolu ihtarname ile iade edildiği, ihtarnamede fatu…a konu edilen meblağın garanti süresi içerisinde yapılan işlere ait olması nedeniyle ücret talep edilemeyeceğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 19/02/2014 tarihli yüklenici sözleşmesi incelendiğinde; 19/02/2014 tarihli yüklenici sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu işin Rize’de yer alan dolum tesisi olduğu, ek -1 de ayrıntısı proje detayları belirtilen işin devamı süresince keşiflerde yazılı imalatlarda değişiklik zarureti hasıl olması ya da davalı iş veren tarafından yazılı olarak talep edilen keşif dışında kalan işlerin sözleşmenin konusunu teşkil ettiği, davacının yüklenici , davalının işveren konumunda olduğu, 2.maddesinde sözleşmenin konusunun daha detaylı olarak düzenlendiği , Rize de inşa edilecek dolum tesisinin anahtar teslim inşa edilmesi olduğu, sözleşmenin 3.7 maddesinde ; işin herhangi bir aşamasında yüklenicinin işi ekteki proje detayı ve teknik şartlarda belirtilen nitelikli işi inşa edemeyeceğini tespit ederse derhal işvereni bilgilendirerek projenin düzeltilmesini sağlamakla yükümlü olduğunun kararlaştırıldığı, geçici ve kesin kabulün sözleşmenin 8.maddesinde düzenlendiği, 10. Maddesinde garanti hükmünün yer aldığı, geçici kabulden itibaren garantinin 5 yıl olduğu, bu süre zarfında yüklenicinin kullanılan malzemenin kalitesi veya hatalı işlerden kaynaklanan yahut işçilikten ötürü bozulabilecek herhangi bir işin veya bölümlerin bakımı , onarımı veya yeniden yapılması ile münhasıran bedeli kendisine ait olmak kaydıyla sorumlu olduğu , bunun yanı sıra bu sözleşme kapsamındaki imalat ve montajlardan yüklenicinin kesin kabulden sonra dahi 5 yıl teknik sorumluluğunun ve garantisinin devam ettiğinin düzenlendiği , sözleşmenin 14. Maddesinde mücbir sebebin yer aldığı, mücbir sebep ve olağanüstü haller, güçlü fırtına, yangın , sel baskını, yıldırım düşmesi… Gibi Borçlar Kanunun ruhuna uygun olan haller olarak belirlendiği, mücbir sebep halinin iş süresinin uzamasıyla ilgili düzenlendiği görülmüştür.
Davacı taraf , idari binanın ve su tankının çatısının çökmesi hadisesinin kullanılan malzemenin kalitesi ya da hatalı işe bağlı sebepler, hatalı işçilikten ötürü meydana gelmediğini, aşırı kar yağışı sebebiyle çatıda biriken karların çatıyı çökertmesi sebebiyle meydana geldiğini iddia etmektedir.
Davalı vekili 26/01/2016 tarihli dilekçesinde müvekkilince … LTD ŞTİ ye yaptırmış olduğu etüt çalışmalarının bir suretini dosyaya sunduklarını, rapora göre su deposuna ait projeye ulaşılamadığını, diğer binalar gibi su deposunun da inşasının belirli bir proje esas alınarak yapılmadığının anlaşıldığını, aynı zamanda idari bina ve kompresör binasına ait projelerin de temin edilmediğini, davacı tarafın işin Türk ve Avrupa standartlarına uygun olarak yapma taahhüdünü düzenlendiğini, işin statik proje hazırlanmadan yapıldığını belirttiği görülmüştür. Bunun üzerine mahkememizce yapılan işle ilgili projelerin ve nerede oldukları hususunda yazılı açıklama talep edilmiş , davacı vekili 15/03/2016 tarihli dilekçesinde projelerini bir nüshasının .. Yapı Denetim Ltd Şti de , bir nüshasının …Belediyesinin de son nüshasının da yapı sahibinde olduğun belirterek dilekçesinde Yapı Kullanma Izin Belgesini eklemiştir.
Dava dışı … Sigorta ya yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası istenilmiş, “İşler …ında Kobi Sigorta Poliçesi” incelendiğinde; sigortalının davalı şirket olup, 16/06/2014-31/01/2015 tarihleri arasında Rize de bulunan dolum tesisinin sigortalandığı, sigorta şirketince davalıya 04/05/2015 tarihinde 69.777,00 TL ödeme yapıldığı, ekspertiz raporu incelendiğinde; hasar nedeni olarak kar ağırlığı gösterildiği, hasar tarihinin 09/01/2015 olduğu, bölgede etkili olan şiddetli kar yağışı sırasında tesisin tek katlı prefabrik yapıdan ibaret idare binası ile tesisin su deposunun çatısında biriken karın yaptığı ağırlık ile çökmesi sırasında hasarın oluştuğu , bina hasarı , demirbaş hasarı olmak üzere 69.777,38 TL lik hasar belirlendiği tespit edilmiştir.
Meteoroloji Genel Müd ne yazı yazılarak , Rize deki kar yağışıyla ilgili doküman dosyaya bırakılmıştır.
Davacının bildirdiği yerlere yazı yazılarak projeler istenilmiştir.
Rize Asl. Huk Mah ne yazı yazılarak Rize ili Kendirli ilçesinde bulunan… dolum tesisine ait binanın idari kısmının çatısının ve tesisin su deposunun çatısının çökmesine neden olduğu bildirilen kar yağışının mücbir sebep sayılıp sayılmayacağı, idari binanın çatısının çökmesi ve su deposunun çatısının çökmesi ile meydana gelen hasarların, ayıplı imalat sonucu oluph olmadığı, hasarların davacıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, hasarlanan kısımların tamir masraflarından davacının sorumlu olup olmadığı, tamirin garanti kapsamında yapılıp yapılmadığı, garanti kapsamında kalmıyor ise , davacının söz konusu hasarları gidermesi /tamir ettirmesi nedeniyle davalıdan alacağının olup olmadığı, varsa miktarının tespiti noktalarında keşif suretiyle rapor tanzim edilmesi istenilmiş, talimat kanalıyla alınan rapor incelendiğinde; Rize Asl. Huk Mah nce yapılan keşif tutanağı incelendiğinde davalı şirket temsilcisinin beyanında çatıda meydana gelen hasarı garanti kapsamında yaptırdıklarını, bu arada sigorta şirketinin kendilerine sehven ödeme yaptıklarını, ilgili müteahhidin sigortanın ödediği paranın kendilerine verilmesini istendiğini, garanti kapsamında olması nedeniyle bu talebi kabul etmediklerini, alınan bedelin sehven alındığından iadesi için sigorta şirketine başvurduklarını, ancak sigorta şirketine geri ödeme yapmadıklarını ifade etmiştir.
Keşif suretiyle hazırlanan 24/08/2016 tarihli rapor incelendiğinde; geçici kabulün 16/04/2014 tarihinde yapıldığı, davalıya teslim edilen… dolum ve satış istasyonu tesisinin idare binası ve su deposunun çatılarının 14/02/2015 tarihinde yağın kar neticesinde hasar gördüğünün iddia edildiği, keşif esnasında çatısı çöken idare binası ve su deposunun çatısının ve su deposunun tavanındaki hasarların giderilmiş olduğunun tespit edildiğini, çekme esnasıyla ilgili mahkemece tespit yaptırılmadığından dolayı çatıların hangi kısımların ve hangi taşıyıcı elemanlarının hasar gördüğünün tespit edilemediğini, ayrıca çatıya gelen karın kalınlığı ve dolayısıyla da kar yükünün miktarının da tespit edilemediğini, alınan yazıda olay tarihinde Rize merkez de en fazla 32 cm kalınlığında kar yağdığının anlaşıldığını, dolum tesisinin bulunduğu yerin yüksekliği nedeniyle kar miktarının 70-80 cm olduğunu bunun bölgede yağan ortalama kalınlıkta yağış olduğunun anlaşıldığını, çatının çökmesini gerektirecek bir doğal afet taşımadığını, yapılan dolum tesislerine ait dosyada mevcut mimarı projeler incelendiğinde; çatısı çöken idare binası betonarme ve eğimli ahşap çatıdan diğer kompresör ve dolum tesisleri binalarının ise çevik konstrüksiyon ve çelik düz çatılı olup, idare binasına ait statik projeler temin edilmemesine rağmen idare binasının da diğer binalar gibi taşıyıcı sistemin çelik konstrüksiyon ve eğimsiz düz çelik çatı olarak yapıldıklarını dosyada mevcut projelerden anlaşıldığını, zira davacının vekilinin yapılacak planların prefabrike olarak planlanmasına rağmen davalı şirketin de onayı alınarak çelik konstrüksiyona çevrildiği hususundaki beyanına göre mimari projedeki betonarme, idare binasının da çelik konstrüksiyon olarak yapılmasına karar verildiğinin anlaşıldığını, ancak davalının bu hususa ilişkin onayının bulunduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığın, idare binasına ait statik projenin dosyada mevcut olmamasına rağmen dava dilekçesinde de ifade edildiği üzere taşıyıcı sistemin diğer kompresör ve dolum tesisleri binaları gibi çelik konstrüksiyon olup, 11 metre eninde ve 18 metre boyunda olan idare binasının da diğer binalar gibi taşıyıcı sistemi rijit olmayıp, çevre kirişlerinin sadece enine istikamette teşkil edilmiş boyuna istikamette ise çerçeve kirişleri yapılmamış olduğundan taşıyıcı çelik kolonlar iki istikamette çerçeve kirişleriyle bağlanamadığından sistemin stabil hale getirilmediğini, idare binasının eninden dolayı bu açıklığın çelik kompoze makas sistemiyle geçilmesi gerekmekte iken çatının eğimsiz ve düz olduğuna göre diğer binalarda olduğu gibi düz çelik profilleriyle geçirdiği gibi iki istikamette de rijit hale getirilmediğinden taşıyıcı çelik konstrüksiyon çatının kar yükünü taşıyamadığı ve hasar gördüğünü, su deposu ile ilgili statik projenini olmadığını bu nedenle deponun tavan taşıyıcı çelik konstrüksiyonunun nasıl yapıldığının bilinememekle birlikte su deposu tavanının da idare binasında olduğu gibi çelik taşıyıcı sistemin yetersiz olduğunun kanaatine varıldığını, gerek idare binası çatısı gerekse su deposunda meydana gelen hasarların uygulanan projelerin hatalı olmasından meydana geldiğini, işveren olan davalının herhangi bir onayı mevcut olmayıp , projelerin yapı denetim şirketi tarafından imzalandığı, ilgili belediye tarafından onaylandığına göre projelerin davacı şirket tarafından yaptırıldığı ve sözleşmeden sonrada idare binasına ait statik projenin davacı vekilinin de belirttiği gibi davalının onayının alınarak değiştirildiğini, hasarların statik projelerin yeterli güvenlikte olmamasından ileri geldiğinin kanaatine varıldığını, delil tespitine ilişkin rapor olmadığından projelerin davacı tarafından aynen uygulanmış olup olmadığının tespit edilemediği , sözleşmenin 3.1 ve 3.7 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde işin sözleşme ekindeki proje detayı ve teknik şartlarda belirtilen nitelikte inşa edilemeyeceğinin tespit edilmesi halinde derhal davalı şirketin bilgilendirilerek projenin düzeltilmesinin sağlamakla yükümlü olduğu, bu yükümlülüğe aykırı davranması halinde bütün sorumluluğun yükleniciye ait olduğunun kabul edileceği , meydana gelen hasarların davacı tarafından giderildiğini, yapılan tamirat ve tadilatın garanti kapsamında olup olmadığının tespit edilebilmesi için yüklenicinin projeyi aynen uygulayıp uygulamadığının tespiti gerektiğini, yapılan tamirat ve tadilatın garanti kapsamında kalması için yüklenicinin taşıyıcı sisteme ait aynen uygulamamış olmasının gerektiğini, ancak hasar anında yapılan tespit olmadığından bunun bilinemediğini, hasarın projeden mi yoksa projenin tam uygulanamamış olmasından mı meydana geldiğinin tespit edilemediğini, bunun için idare binası ile su deposuna ait statik projelerin aynen uygulanıp uygulanmadığının bilinmesi gerektiğini,. Her ne kadar hasarlı çatı kısımlarının kar yükü ile çökmesi neticesinde meydana gelmiş ve statik projeler diğer binaların projeleri gibi taşıyıcı sistemi iki istikamette çerçeve kirişleriyle bağlanmamış ve stabil değil ise de bölgede yağan kar afet niteliğinde olmadığından kar yükü neticesinde hasar gören çelik taşıyıcıların aynen uygulanıp uygulanmadığının bilinmesi gerektiğini, bu nedenle kesin bir tespit yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekili , davacı tarafından tamir edilen yerde 04/01/2016 tarihinde kar ağırlığı nedeniyle tekrar hasar meydana geldiğini, bu hasardan dolayı da aynı sigorta şirketinin 17.4556 TL ödeme yaptığını ifade etmiş olup, sigorta şirketinden buna ilişkin hasar dosyası alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Statik projelerin olup olmadığı hususunda taraflara açıklama yapmaları için süre verilmiş, davacı taraf .. Yapı Denetim LTD ŞTİ nde bulunduğunu iddia etmesi nedeniyle, bu şirketin adresi Rize Tİcaret Odasından sorulmuş, şirketin unvanın … Ltd Şti olarak değiştiği bildirilmiş,söz konusu yerden statik projeler birkaç kez istenilmesine rağmen cevap verilmediğinden bu şirket hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir .
Ayrıca statik projelerin Rize İli Kendirli Belediye Başkanlığında bulunduğu bildirildiğinden tekrar istenilmiş, gelen yazı cevabında… dolum tesisinin idare binasına ait statik projeye ait mahkemeye gönderildiğini ellerinde başkaca statik proje bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dosya tekrar Rize Asl. Huk Mah ne gönderilerek dosyanın aynı bilirkişilere tevdi suretiyle dolum tesisine ait statik proje temin edildiğinden tekrar keşif yapılarak uyuşmazlık noktaları olarak belirlenen hususlarda düzenlenmesi istenilmiştir. Ek rapor incelendiğinde; Belediyenin gönderdiği projenin gaz dolum tesislerine ait çelik konstrüksiyon statik proje olduğunu, idare binasına ait projenin bulunmadığını, tavanı çöken idare binasının çatısına ait çelik konstrüksiyon statik proje dava dosyasında mevcut olmayıp idare binasına ait mvcut mimarı projeye göre binanın betonarme ve çatısının eğimli ahşap çatı ise de uygulamada çelik çatı olarak yapıldığı , ancak bu değişiklikle ilgili taraflar arasında yazılı bilgi ve belge mevcut olmadığı gibi çelik çatıya ait statik proje temin edilmemesine rağmen çökmeye neden olduğu belirtilen karın çatının çökmesini gerektirecek doğal afet niteliğinde olmadığını, diğer gaz ana dolum binası ile kompresör binalarınında çelik çatı olup, tam projesine göre uygun olmadığı ve projeleri iki istikamette rijit olmamasına rağmen kar nedeniyle binaların çatılarında herhangi bir hasar gelmemiş olmasının da idare binasının çelik çatı projesinin ve uygulamasının çok daha hatalı olduğu sonucuna varıldığını, hasarın meydana gelmesinde taşıyıcı çelik çatıların projelerinin ve uygulamalarının kusurlu olmasından kaynaklandığını, bunun işin uzmanı olmayanlar bakımından gizli kusur niteliğinde olduğunu, sözleşmenin 3.7 maddesine göre yüklenicinin işin herhangi aşamasında sözleşme ekindeki proje detayı ve teknik şartlarda belirtilen nitelikte inşa edilemeyeceğinin tespit edilmesi halinde derhal davalı şirketin bilgilendirilerek projenin düzeltilmesinin sağlamakla yükümlü olduğu, aksi takdirde tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğu idare binasının çatısının çelik çatı olarak değiştirilmesinin nedeni de dava dosyasında gerekli bilgi ve belge olmadığından anlaşılamadığını, davalı şirketin onayının gerekmesine rağmen dosyada buna dair onayda bulunmadığını, sözleşmede 5 yıl garanti verildiğini, kusurun davacı yüklenici firmanın garanti kapsamında olduğunu belirttikleri görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre hasarın sebebinin kar ağırlığı olmasına rağmen kar yağışı miktarı itibariyle doğal afet niteliğinde olmadığı, projeden ve uygulamadaki hatadan kaynaklandığı, sözleşmenin 10. Maddesine göre de 5 yıllık garanti verildiğinden hasar bedelinden ve gideriminden davacının sorumlu olduğu, davalının aynı hasar bedelini sigortadan alması nedeniyle sebepsiz zenginleştiği davacı tarafından iddia edilmiş ise de ilk keşif sırasında davalı temsilcisi sigortanın sehven ödeme yaptığını ve sigortaya iade edeceklerini bildirmeleri nedeniyle , ayrıca bu durumun davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve davacının sorumluluğuna herhangi bir etkisinin bulunmadığı nedeniyle davacının davası aşağıdaki şekilde reddedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden 7.774,56 TL nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı … davalı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 815,19 TL den mahsubu ile fazla alınan 779,29 TL nin davacı tarafa iadesine ,
Davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸