Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/799 E. 2018/860 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/799 Esas
KARAR NO : 2018/860
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ: 09/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlığın …. A.Ş. ve yöneticisi ile davacı arasında mevcut borç-alacak ilişkisinden kaynaklandığını, …’in şirketin icra kurulu başkanı (CEO) olduğunu, davacı …’ın ülkemizin önde gelen şirketlerinden birinde genel müdür yardımcısı sıfatıyla üst düzey yönetici olarak çalıştığını, … Lisesi ve … Üniversitesinden mezun olup … Üniversitesinde MBA yaptığını, 11 yıl önde gelen şirketlerde çalışan davacının büyük bir insan iletişim ağına sahip olduğunu, üst düzey yönetici olarak çalışan davacının hemen herkesi profesyonel olarak tanıdığını, davaya konu olayın 15 Ağustos 2014’de davalı …’in davacıya attığı bir mail ile başladığını, bu mailde “bir konuda danışmak üzere” davacıyı arama talebinde bulunduğunu yapılan görüşmelerde yöneticisi olduğu …. AŞ için şirketi ileriye taşıyacak şirkete partner olacak, şirketin büyümesini sağlayacak, stratejik birini aradığını, ancak 600.000 USD harcadığı halde istediği gibi birisini bulamadığının açık olduğunu, …’in şirketi için davacıdan ciddi bir yardım istediğini, kendisine sunulan isimleri de davacıya göndererek haklarında görüşünü sorarak danışmaya başladığını davacının da pozisyona uygun gördüğü tanıdıkları arasından isimleri önerdiğini, bu görüşmelerin başında …’in davacıya kendisinin bir talebi olmaksızın danışma ve görüş bildirme işi için ücret ödemeyi teklif ettiğini zira bu iş için yeni bir “…”e (araştırma) başlayacaklarını ve bu iş için 250.000 USD ayırdıklarını, davacıdan bu konuda yardım almak düşüncesi ile araştırmayı durdurduklarını ifade ettiğini, 250.000 USD’nin %20’si olan 50.000 USD’yi vermenin her iki taraf için de iyi alacağını belirttiğini davacının önerdiği … isimli kişi ile …. AŞ’nin ekim ayı içinde anlaştığını, anlaşmanın ardından …’in davacıya minnettar olduğunu, çok teşekkür ettiğini, diğer konuda (ödeme) arayacağını ve gecikme için affetmesini bir mesajla bildirdiğini, üzerinde konuştukları bedeli ödemek üzere fatura bilgilerini talep ettiğini, kasım ayında teklif edilen bedelin ödenmemesi üzerine davacının hatırlatması üzerine ödeme konusunda çekince göstermeye başladığını …’in şirkete sormak zorunda olması tek başına karar veremeyeceğini söz konusu bedeli fatura karşılığı değil farklı biçimde ödeme talebinden, şirkette bir sorun olması halinde konuyu bireysel ödeme ile çözeceğinden bahsettiğini ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme alınamadığı gibi konu ihtaren bildirildiğinde böyle bir borcun olmadığının belirtildiğini hatta 4904 sayılı kanuna atfen davacının istihdam bürosu sıfatıyla hareket ettiği iddiasının dahi gündeme getirildiğini oysa istihdam bürolarının iş arayanları elverişli işe yerleştirme görevi yaptırdıklarını, davaya konu süreçte ortada iş arayan birisi olmadığı gibi açık iş de bulunmadığını, …’in de belirttiği gibi profesyonel bir firma ile konunun çözülemediğini, davacının …. AŞ’ne önerdiği …’nin daha önce çalıştığı firmada üst düzey yönetici olarak çalıştığı dönemde tanıdığı biri olduğunu kesinlikle ortada iş arayan kimse olmadığını, aslında açık bulunan bir iş de bulunmadığını, yapılmak istenenin şirketin daha başarılı hale gelmesi için ortak arama çalışması olduğunu davalılarca ödenmeyen danışmanlık ücretinin tahsili için işbu davayı açmak zaruretinin doğduğunu belirterek davalıya ilişkin hakları saklı kalarak davacının hak etmiş olduğu 50.000 USD alacağın temerrüt tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanun m.4/A gereğince Devlet bankalarının 1 yıl süreli yabancı para (USD) ödeyecekleri en yüksek mevduat faiz oranı esas alınarak hesaplanacak faizi ile davalılardan taahhütlü diğer talepleri ile birlikte istemiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden, davacının vermiş olduğunu iddia etmiş olduğu işi yapabilmesi için 4904 sayılı Türkiye iş Kurumu Kanunu m.32’ye dayanılarak çıkarılan 19.03.2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği uyarınca faaliyet de bulunması gerektiğini, yönetmelik m.3/f de özel istihdam bürosunun “iş arayanlara elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık yapmak üzere kurumca izin verilmek kaydıyla iş arayanlar yada iş verenlerle bir işyerinde birebir görüşme yapılarak ve/veya iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biriyle birebir görüşme yapılmaksızın aracılık hizmetine ortam sağlanmasına ilişkin faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlandığını dava dilekçesi sh.3’de özel istihdam bürolarının yaptıkları tek iş “iş arayanların elverişli işe yerleştirilmesi” olarak yansıtılmaya çalışılmış ise de yönetmelik m.3’de belirtilen çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık yapmak ve m.4’de belirtilen yurtiçi ve yurtdışmda iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyeti işinin Sayın Mahkemenin dikkatinden kaçırılmaya çalışıldığını, anılan Kanun ve Yönetmelik uyarınca … kurumundan izin almaksızın faaliyet gösteren davacının vermiş olduğu hizmeti yasal olarak vermesi mümkün olmadığından davacının aktif daha ehliyeti bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini Pasif husumet bakımından, davalılardan …. AŞ ile davacı arasında şirketi bağlayıcı yazışma, talep, icap olmadığı gibi davacının vermiş olduğunu iddia ettiği hizmetin alınmasına yönelik alınmış bir yönetim kurulu kararı da bulunmadığını, bahsi geçen … isimli şahsın huzurdaki dava açılmadan çok önce şirketten ayrıldığını bu hususlara dava açılmadan çok önce şirketten ayrıldığını bu hususlara dava açılmadan önce davalı tarafından gönderilen … 36. Noterinin … Y. sayılı ihtarnamesine karşılık gönderilen 28.05.2015 tarihli … 20. Noterinin … Y. No’lu cevabi ihtarnamesinde yer verildiğini, ayrıca …’in davacıya 10.02.2015’de göndermiş olduğu e-mail’de “bizim bir board membar’a söyledim çok hoş karşılamadı ondan diğerlerine söylemedim bile” dediğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği hizmetin şirket tarafından talep edilmediğini bildiğini, davanın davalı şirket bakımından husumet yokluğundan reddi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, esas yönünden davalının yapmış olduğu işin sırf iki kişiyi tanıştırmaktan ibaret olduğunu, tanıştırma işinin de davacının davalılardan …’e 17.08.2014 tarihinde göndermiş olduğu e-mail üzerinden olduğunu, davacının hem … hem de … ile o gün konuştuğunu birbirlerini e-mail üzerinden tanıştırdığmı belirttiğini başkaca herhangi bir şey yapmadığını, iki kişiyi e-mail üzerinden tanıştırmanın bir iş olarak kabul edilmesi ve karşılığında 50.000 USD’ye hak kazandığı iddiasımn tica-I ret hayatının doğal oluşuna aykın olup davacımn kötü niyetli olduğunu, davalılardan … ile davacının önceden tanışmaktan olup …’in 16.08.2014 tarihinde davacıya “şimdi yeni bir search’e başlayacaktık, durdurdum (250 k USD) espri değil dedim ki …’la ilerleyeyim (baktığım çoğu kişi seni tanıyor) %20’sini onura versem onur için de iyi …. için de” ifadeleri geçen bir mail gönderdiğini, bunun tamamen iki tanıdık kişi arasında geçen, icap anlamına gelmeyen bir sözden ibaret olduğunu zaten davacının … ile …’yi e-mail üzerinden tanıştırmaktan başkaca bir iş yapmadığını, head hunter şirketlerinin ilanlara uygun olduğunu düşündükleri pek çok aday bulup onlarla mülakat yapmakta akabinde belli sayıya indirdikleri adayları işe alacak şirkete yönlendirmekte, süreç sonunda işe giren kişi işten ayrıldığında onun yerine bir kişiyi bulma işini bile bedel üstlendiklerini … işten ayrıldıktan sonra yerine uygun bir kişinin bulunmasında hiçbir dahili olmadığını, bu tip bir işçi bulma hizmetinin davacı tarafından verilebilecek hizmet olmaması sebebiyle iddia alman rakama hak kazanmasının da hukuken mümkün olmadığını belirterek aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddini, davalı şirket bakımından pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddini, davalı … bakımından görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini, davacının tüm taleplerinin esastan reddini talep etmiş delillerini sunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı … ‘ın üstlendiği hizmeti eksiksiz olarak tamamladığı halde davalıların hizmet bedeli olan 50.000,00 USD ‘nin zamanında ve yapılan ihtara rağmen ödememesi sebebiyle davacının hak etmiş olduğu alacağın davalılardan tahsili talepli davadır.
Deliller; Dosya Münderecatı, bilirkişi incelemesi, … 36. Noterinin 25.05.2015 tarih … Y. No’lu ihtarname, … 20. Noterinin 28.05.2015 tarih … Y. No’lu / cevabi ihtarname, e-mail mesaj çıktıları
Davacı, … 36. Noterinin 25.05.2015 tarih … Y. No’lu ihtarnamesi ile davalı …. AŞ ve diğer davalı …’e “ağustos 2014 …. …’su sıfatıyla cep telefonu ve e-mailde ulaşarak geniş olan iş ve sosyal çevresinden yararlanarak şirket için … görevini gerçekleştirecek üst düzey yönetici bulmasını talep ettiklerini bu iş için aracı şirketlere kendisine başvurana dek 600.000 USD harcamalarına rağmen aradıkları yöneticiyi bulamadıklarını belirterek yardımı konusunda ısrarcı olduklarını, vereceği hizmete karşılık aracı şirkete verilmesi gereken rakamın (250.000 USD) %20’sini vermeyi yazılı olarak e-postayla taahhüt ettiklerini, 1 hafta içinde aradıkları kişiyi bulduğunu Eylül 2014’de …’nin işi kabul ettiğini Ekim başında yazışmaya başladığını bu süre içinde devamlı olarak “head hunting için destekçimiz için destekçimiz olursun çalışmaya devam ederiz” teklifini yazılı ve sözlü aldığını yerine getirdiği hizmetin sağlanmasından bu yana 7 aylık sürede hatırlattığı halde taahhüt edilen tutan alamadığını belirterek kişisel çalışma ve sosyal çevresi ve çalışma ağını kullanarak vermiş olduğu hizmetin karşılığı olan 50.000 USD (stopaj sonrası) ödemeyi ihtarın tebliğinden 7 gün içinde ödemelerini ihtar etmiştir.
Davalı …. AŞ, … 20. Noterinin 28.05.2015 tarih … Y. No’lu / cevabi ihtarname ile davacıya ihtarnamedeki iddiaların hiçbirisini kabul etmediklerini, şirket bünyesinde tüm personel işlerinin insan kaynakları tarafından yürütüldüğünü, taraflar arasında işçi bulma hizmetine ilişkin herhangi bir görüşme ve/veya sözleşme yapılmadığını, şirket çalışanı …’in muhatap ile yaptığı iddia alman konuşmadan (Kabul anlamına gelmemek üzere) şirket açısından başlayıcı olmadığını bahsi geçen …’nin hali hazırda şirkette çalışmadığını, (muhataptan hizmet alındığı / herhangi bir ücrete hak kazandığı anlamına gelmemek üzere) iddia edildiği üzere sırf iki kişiyi tanıştırmakla 50.000 USD hak kazanıldığı iddiasının ticaret hayatının doğal akışına aykırı olup bir işçi bulma hizmetinin muhatap tarafından verilebilecek bir hizmet olmaması nedeniyle iddia olunan ücrete hak kazanmadığını, taleplerinden vazgeçtiğini yazı ile bildirmesini aksi halde 4904 sayılı Kanun uyarınca şikâyette bulunulacağını ve gönderilen ihtarnamenin açıkça yasak faaliyetlerde bulunduğunu belirten bir delil olduğunu ihtar etmiştir.
Davalı şirketin 19.08.2013 tarihinde tescil edilen yönetim kurulu kararına göre (… II. Noterinin 26.08.2013, … No) A grubu imza yetkilisi (Yönetim Kurulu Başkanı -Genel Müdür) … ve …, … A grubu imza yetkilileri olup ilgili yönetim kurulu kararını müteakip kararda belirtilen işlemler iki A grubu imza yetkilisinin şirket kaşe veya unvanı altında atacakları 2 imza ile gerçekleştirilir.
Dosyada mübrez e-mail mesaj çıktılarından davalı …’in davacı …’a 15.08.2014 tarihinden itibaren diğer davalı şirket …. AŞ’ne stratejik şirketi ileriye götürecek birini aradıklarını, şimdiye kadar 600.000 USD harcamalarına rağmen sonuçsuz kaldığını, davacının bu işle ilgilenmesini, çoğu kişinin davacıyı tanıdığını, bu iş için 250.000 USD’in %20’sini vereceğini, davacının da işi kabul ederek dava dışı … adlı kişiyle şirket ile arasında bağlantı kurduğu ve anılan kişinin davalı şirkette çalışmaya başladığı, davacı ile davalı …’in bu sonucun alınması hususunda anlaştıkları 250.000 USD’nin %20’si davacı tarafından …’den talep edildiği, davalının yönetim kurulunun bu olaya sıcak bakmadığını bildirdiği şirketin ödemede bulunmaması halinde ödemeyi kendisinin yapacağını ancak parçalı bir ödeme yapacağını taahhüt ettiği sonuçta taraflar arasında kabul edilen ücretin ödenmemesi üzerine davacının davalılara 25.05.2015 tarihli ihtarname ile 50.000 USD hizmet karşılığının ödenmesi ihtarını keşide etmiştir.
HMK m. 199 uyarınca “uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu kanuna göre belgedir”. Dolayısıyla dosyaya sunulu e-mail ve mesaj kayıtları delil olarak kabul edilmiştir.
TBK m. 1 uyarınca, sözleşme tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirlerine uygun olarak açıklanmalarıyla kurulur.
TBK m.46 hükmüne göre, bir kimse yetkisi olmadığı halde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa bu işlem ancak onandığı halde temsil olunanı bağlar.
TBK m.520 uyarınca da, simsarlık sözleşmesi simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imzasının hazırlanması veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.
Dava konusu ihtilafta, davacı ile davalı …’in …. AŞ’ne şirkette çalışmak üzere stratejik bir kişinin bulunması hususunda anlaştıkları davacının şirketin aradığı vasıfta kişinin bulunmasında aracılık etmiş olduğu ve dava dışı kişinin işi kabul ederek şirkette çalışmaya başlamıştır.
Ancak, davalı …, davacı ile yapmış olduğu sözleşmede yönetim kurulunun onayı ve çift imza olmaksızın temsilci olarak sözleşmeyi yapmış bu işlem şirket tarafından onanmamıştır. Dolayısıyla yetkisiz temsilci olarak hareket eden …’in davacı ile yapmış olduğu sözleşme diğer davalı şirket …. AŞ’ni bağlamamaktadır. Zira mezkûr aracılık işinin şirket için bağlayıcı olması şirket namına çift imza ile davacıya teklif edilmiş olması şarttır.
Diğer bir anlatımla, davacı ile davalı … arasında …. AŞ’ne “head hunter” hususunda sözleşme akdedilmiş, davacı sözleşme uyarınca yükümünü yerine getirmiş; üçüncü kişi ile şirket arasında sözleşme kurulmuştur.
Davacı …’in edimi olan 50.000 USD’nin ödenmesini talep etmektedir.
Dosyadan davalı …’in mezkûr ücretin indirilmesine dair bir talebi bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bu nedenle, davacının davalıdan kararlaştırılan aracılık hizmeti bedelini talep etmek hakkının doğmuş olduğunun kabulü gerekir.
Öte yandan, davacı TBK hükümlerine uygun olarak davalı … ile aracılık sözleşmesi yapmış olup 4904 sayılı kanunda aranan davacının iş arayanlar ile iş arayanlara uygun işçiler bulmak gibi bir görevi ifa etmesi söz konusu değildir. Zaten bu tür bir işe ilişkin herhangi bir iş arayanlar işçi arayanlara ilişkin belge dosyadan anlaşılmamıştır.
Davacı ile davalı arasında “Head hunter” hususunda sözleşme akdedildiği, …’in yetkisiz temsilci olarak hareket ettiği diğer davalı …. AŞ’nin anılan sözleşmeyi onaylamaması ve …’in tek taraflı olarak teklif de bulunması nedeni ile sözleşmenin davacı ile davalı … arasında kurulduğu, davacının sözleşmeden doğan aracılık yükümünü yerine getirdiği, bu nedenle davalı …’den sözleşmede belirlenen 50.000 USD ücreti talep edebileceği nedenle, Davanın … yönünden kabulü ile 50.000 USD ‘nin 25/05/2015 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalı … ‘den alınarak davacıya verilmesine, çift imza olmaksızın temsilci olarak sözleşmeyi yapmış yetkisiz temsilci olarak hareket eden …’in davacı ile yapmış olduğu sözleşme diğer davalı şirket …. AŞ’ni bağlamadığından … oyun yazılım ve Pazarlama A.Ş ‘ne karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın … yönünden kabulü ile 50.000 USD ‘nin 25/05/2015 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalı … ‘den alınarak davacıya verilmesine,
2-… oyun yazılım ve Pazarlama a.ş ‘ne karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine,
3-Alınması gerekli 9.529,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.382,32 TL harcın düşümü ile eksik kalan 7.146,93 TL harcın davalı … ‘den tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.910,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘den alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Oyun Yazılım ve Pazarlama A.Ş ‘ne ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ( ilk masraf 31,80 TL + peşin harç 2.382,32 TL + bilirkişi ücreti 600,00 TL + 138,60 TL posta masrafı ) toplam 3.153,25 TL yargılama giderinin davalı … ‘den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır