Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/791 E. 2018/968 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/791 Esas
KARAR NO : 2018/968

DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/08/2015
KARAR TARİHİ : 12/09/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ltd.Şti. İle müvekkili arasında Yurtiçi Sorumluluk Poliçesi ile sigortalının yaptığı nakliyatlarda meydana gelebilecek hasarların teminat altına alındığını, sigortalı tarafından … firmasına ait emtiaların İstanbul’dan Adana’ya nakliyesi konusunda müvekkili şirket sigortalısı … Ltd.Şti. İle anlaşıldığını ve davalı alt taşıyıcı … Ltd.Şti. ‘ne teslim edildiğini, davalı alt taşıyıcıya ait … plakalı aracın sürücüsü olan …’ın sevk ve idaresinde bulunan … Kaynak’a ait emtiaların 5.12.2013 tarihinde fren balatalarının aşırı ısınması ve fren körüklerinin patlaması sonucu meydana gelen yangında hasar gördüğünü, bu nedenle müvekkili şirket tarafından sigortalıya 40.099,58-TL 21.2.2014 tarihinde ödeme yapıldığını meydana gelen zararda, davalıların ihmalinin bulunduğunu, yangın raporunda; yangının … Ltd.Şti.’ne ait … çekici ve … dorse plakalı tır aracı fren körüğünün patlaması sonucu çıktığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin yaptığı ödeme nedeni ile sigortalının haklarına halef olduğunu, meydana gelen zararın tahsili için … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya ile icra takibine başlandığını ancak davalının haksız ve mesnetsiz itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusu aracın da dahil olduğu ve poliçede belirtilen araçlar ile Türkiye dahilinde taşınan kaynak elektrotlarının müvekkili şirkete 14/12/2012-2013 tarihleri arasında … sayılı Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi tanımında yer alan teminatlar çerçevesinde sigortalandığını, talep edenin başvurusu üzerine 40101400152 sayılı hasar dosyası açtırılarak inceleme başlatıldığını, yapılan incelemelerde; 4/12/2013 tarihinde İstanbul’da … firmasından Adana iline gönderilmek üzere yüklenen malzemeleri taşıyan …/… plakalı aracın … Köyü mevkiinde, fren balatalarının aşırı ısınması ve fren körüklerinin patlaması sonucu yangın meydana geldiğinin saptandığını, davacı şirketin sigortalısı … Ltd. Şti’nin zararını ödediği ve alt taşıyıcı olan sigortalı … Tarım Ürünleri ile müvekkili şirkete rücu ettiğini, yapılan incelemede … A.Ş. tarafından… sayılı Yurt İçi Taşıyıcı Sorumluluk Poliçesi tanzim edildiği, anılan poliçenin 1 no.lu ekinde özel şartların “f” bendinde “araç sahibi ve sürücüsünün veya sigortalının bizzat istihdam ettiği şoförlerin kasıt veya hilesi veya bu araçlarla münhasıran bakımsızlıktan kaynaklanan teknik arızalardan dolayı meydana gelen kaza veya olay nedeniyle emtiada oluşabilecek hasar ve kayıplarla ilgili hasar tazminatını sigortalıya ödeyecek,sigortalının bizzat istihdam ettiği araçlara rücu etmeyecek olup ancak sürücüsüne veya kiralık araçlarda araç sahibine karşı rücu hakkını kullanacaktır bunun dışında rücu etmeyecektir” maddesi gereği olayın münhasıran bakımsızlıktan kaynaklanmadığının da tespit edildiğini ve poliçede taşeron/alt taşıyıcı sigortalısına ve müvekkiline rücu imkanı verilmediği açıkça belirli olduğundan, hasar talebinin red edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; hasar poliçe teminatında kalsa idi dahi eksik sigorta hükümleri ve TTK 882.maddesinde zikredilen sınırlı sorumluluk ilkesi mucibince SDR kuru üzerinden yapılacak hesaplamaya göre belirlenmesi gerekecek tazminat tutarı üzerinde kalan fahiş istemin de reddinin gerektiğini belirterek borçlunun haksız itirazının reddi ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1472 sayılı maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tazmini için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Celbedilen … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket ile sigortalısı arasında yapılan sigorta poliçesi ve tüm hasar dosyası ve ödeme dekontları dosyaya sunulmuştur.
Talep edilen tazminatta davalıların sorumlu olup olmadığı, rücuen tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmesi halinde zarar miktarının tespiti noktasında taşıyıcı sorumluluk sigortaları alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiden alınan raporda özetle; araçta meydana gelen ve dolayısıyla yük hasarına neden olan araç yangın çıkış nedeni; taşımanın başlamasından kısa bir süre önce faturalı değişimi-bakımı yapılan araç balata kızışması sonucu yangın meydana gelmiş olabileceğinin değerlendirildiğini, yangın sonucu oluşan hasarın-zararın aracın bakımsızlık halinden kaynaklanmadığını, taşıyıcının kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği nedenden meydana geldiğini, davacının sigortacının düzenlediği poliçe özel şartı gereği, vaki yangın sonucu ortaya çıkan sigortalı zararında, davacı sigortacının davalı fiili taşıyıcıya rücu hakkı bulunmadığını ve bu nedenle taşıyıcının tazminatta sorumluluk üst sınırı ( SDR ) hesaplamasına gidilmediği hususları rapor edilmiştir.
Davacının itirazları doğrultusunda makine mühendisi bilirkişi eklenmek sureti ile oluşan heyetten alınan ek raporda özetle; 05/12/2013 tarihinde İstanbul’dan Adana’ya emtia nakliyesi yapan aracın Tarsus Damlama köyü mevkiinde fren balatalarının aşırı ısınması ve fren körüklerinin patlaması sonucu meydana gelen yangın olayı ile ilgili olarak, kök rapordaki kanaatin; balata kızışması sonucu yangının meydana gelmiş olabileceği değerlendirilmiş olup, taşımanın başlamasından, yaklaşık 15 gün önce 21/11/2013 tarihinde faturalı balata değişimi-bakımının yapılmış olduğu, dolayısı ile yangın sonucu oluşan hasarın aracın bakımsızlık halinden kaynaklanmadığı, taşıyıcının kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği nedenden meydana geldiği şeklinde olduğu, 21/04/2017 tarihli davacı vekilinin itirazı ile kök raporda yer alan, yangının sadece balata parçasından kaynaklanmış olabileceği, bunun da yakın tarihte değiştirildiği ve bu sebeple hasarın münhasıran bakımsızlıktan meydana gelmediği şeklindeki yorumun yanlış ve hatalı olduğu, fren körüğü patlamasında söz konusu yangına neden olabileceği bunların da tamamı münhasıran bakımsızlık nedeni ile oluşabilecek arızalar olduğunu iddia etmiş olup, teknik bilirkişi olarak kanaatinin; öncelikle yangının çıkış yerinin fren balatalarının bulunduğu fren bloğunda olduğunu kabul etmek gerektiğini, zira aracın tüm hareket enerjisi ısıya dönüşebileceği, artan ısının absorbe edildiği, dolayısı ile sıcaklığın yükselmesi ile yangının oluşabileceği tek yer fren balataları olduğu, davacının itirazında yer alan fren körüğü patlamasının yangın sebebi olduğu iddiasının, fren diyaframı körüğü içinde bulunan yay aslında basınçlı hava olmadığında fren balatalarını açık tutmakta olduğu, frenleme esnasında fren körüğünün patlaması halinde içerideki basınçlı hava atmosfere kaçacağından, basınç düşeceği ve yayın ilk haline dönerek balataları açacak olduğu, böylece balatanın disk üzerinde sürtünmesi olmayacağından, ısınma olayının da olamayacağı, böylece fren körüğünün patlaması yangının sebebi olduğu iddiasının doğru olmadığı- ki sürücü beyenında ” seyir halinde iken patlama sesi duydum ” dediği anda aslında yangın daha önceden balatalarda başladığı, yangın alevi etkisi ile lastik malzemeden yapılmış fren körüğünün yanması ile içindeki basınçlı havanın boşanması patlama sesini yarattığı, bu izahat bile yangının, fren körüğü patlamasından önce başladığını, sonuç olarak kök rapordaki kanaat değiştirecek herhangi bir maddi olguya rastlanmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı vekili her ne kadar sigortalı araçta bulunan emtiaların zarar görmesinde davalıların ihmali olduğunu ve oluşan hasardan sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de, teknik ve hukuki açıklamaları itibariyle hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere araçta meydana gelen ve dolayısı ile yük hasarına neden olan araç yangın çıkış nedeninin; taşımanın başlamasından kısa bir süre önce faturalı değişimi-bakımı yapılan araç balata kızışması sonucu yangının meydana gelmiş olabileceği, yangın sonucu oluşan hasarın, aracın bakımsızlık halinden kaynaklanmadığı ve oluşan hasardan davalıların kusur ve sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 35,90-TL red harcının peşin alınan 529,06-TL den düşümü ile arta kalan 493,16- TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılardan … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir edilen 5.168,30-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine ,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …12
¸e-imzalıdır