Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/771 E. 2018/1158 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/665
KARAR NO : 2018/1163

DAVA : Genel Kurul Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
KARAR TARİHİ : 01/11/2018

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile, davalı şirkette müvekkilinin 135.630.817 adet paya sahip olduğunu, 31/03/2015 tarihli 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2,3,4 ve 9 nolu gündem maddelerinin tamamının kanuna esas sözleşme hükümlerine ve özellikte dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilinin bu genel kurul toplantısına katılarak alınan kararlara muhalefet şerhini yazdırdığını, faaliyet raporunun okunmaması ve bunlarla ilgili hususların sağlıklı bir şekilde müzakere edilmemiş olması ve faaliyet raporundaki bazı önemli bilgilerin eksik olması nedeniyle gündemin 2 nolu madde uyarınca alınan kararın iptali gerektiğini, finansal tabloların okunmaması ve bunlarla ilgili hususların sağlıklı bir şekilde müzakere edilmemiş olması ve finansal tablolardaki bazı önemli bilgilerin eksik olması nedeniyle gündemin 4.maddesi uyarınca alınan kararın iptali gerektiğini, gündemin üçüncü maddesinde okunan denetçi raporuna ilişkin TTK 437.maddesi kapsamında soru sorma , bilgi alma, ve inceleme haklarının engellendiğinden bu kararında yasaya ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık çerçevesinde iptal edilmesi gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin ve bağımsız yönetim kurulu üyelerin seçilmesine ilişkin gündemin 9.maddesinin de iptali gerektiğinin belirterek 31/03/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2,3,4 ve 9 nolu ara kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, alınan kararların şirket esas sözleşmesine , kurumsal yönetim ilkeleri tebliğine, kanuna ve dürüstlük kullarına uygun olduğunu, toplantıda faaliyet raporunun ve finansal raporlarının müzakere edilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı yanın bilgi edinme ve inceleme hakkının genel kurulda tam ve eksiksiz bir şekilde kullandığının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 08Ekim 2015 tarihli … esas … karar sayılı kararıyla subut bulduğunu, bu nedenle 2 ve 3 nolu maddelerin iptaline yönelik maddelerin iptaline karar verilmesi gerektiğini, yine denetçi raporunun müzakere edilmediği ve bilgi alma hakkının engellendiği iddiasında hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, genel kurul kararın iptali istemine ilişkindir.
Deliller, sicil dosyası, 2014 yılına ait 31/03/2015 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ,hazirun cetveli, davalı şirkete ait defter ve belgeler , bilirkişi incelemesi.
Uyuşmazlık noktaları, Davalı şirketin 31/03/2015 tarihli 2014 yılı genel kurul toplantısında alınan 2,3,4,9 nolu kararların kanuna , ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı iptali gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanarak dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, alınan rapor dosyaya bırakılmış, davacı tarafından rapora itiraz edilmesi üzerine alınan ek rapor da dosyaya bırakılmıştır.
TTK 445 maddesinde İptal sebepleri düzenlenmiş olup, buna göre, “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler. ” denilmektedir.
TTK iptal davası açabilecek kişiler başlıklı 446.maddesinde ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. ” denilmektedir.
İlgili genel kurul toplantı tutanağı , hazirun cetveli alınarak dosyaya bırakılmış davacı tarafından, alınan kararlara olumsuz oy kullanıldığı muhalefet şerhinin tutanağa yazdırıldığı ve süresinde işbu davanın açıldığı tespit edilmiştir. İptali istenen maddeler tek tek irdelendiğinde ;
Faaliyet raporunun okunmaması ve bunlarla ilgili hususların sağlıklı bir şekilde müzakere edilmemiş olması ve faaliyet raporundaki bazı önemli bilgilerin eksik olması nedeniyle gündemin ikinci maddesinde iptali talebi ile ilgili olarak , gündem maddesinin “yönetim kurulunca hazırlanan 2014 yılına ait yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi” şekilde olduğu görülmektedir , davacı yanca dayanak olarak gösterilen Bakanlık Temsilciliği Yönetmeliğinin 13/1.maddesinin yalnız genel kurul gündeminin belirlenmesine ilişkin olup, genel kurul gündeminin 2.maddesinin diğer gündem maddeleri ile birlikte bu hükme uygun olarak faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi şeklinde tanzim edildiği görülmektedir. Aynı yönetmeliğinin 1/ç maddesinde faaliyet raporunun genel kurul esnasında hazır bulundurulacağı düzenlenmiş olup, söz konusu hükme ilaveten toplantı sırasında her daim faaliyet raporunun okunması imtinanın bahşetmektedir, kanunda ise faaliyet raporunun okunması düzenlenmemektedir. Konuyu düzenleyen TTK nın 437.maddesi bilgi alma ve inceleme hakkı bakımından yapılacak değerlendirmede TTK 437/1.maddesine göre, 15 gün önce bilgi ve belgelerin hazır bulundurulması gerekip taraflarca kabulüne göre, 3 haftalık süre öncesinde ilgili belgeler hazır bulundurulmuştur. Genel kurul toplantı tutanağında belirtiliği üzere davacı yandan faaliyet raporunun detayı ile alakalı olarak önceden hazırlanmış 40 adet soru sorulmuş, ve cevaplandığı görülmekte olup, bu bakımdan bilgi alma inceleme değerlendirme ve dolayısıyla müzakerenin gerçekleşmiş olduğu faaliyet raporunun pay sahibince öncesinde yeterince okunduğu ve genel kurul esnasında buna bağlı olarak müzakerenin gerçekleştiği anlaşıldığından iptal şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporunun genel kurul öncesi pay sahiplerine sunulduğu, bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, yıllık faaliyet raporunun onaylanmamasına gerektirecek bir halin ispatlanamadığı, kararın kanun ve esas sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, TTK 446.maddeye göre , faaliyet raporunun okunması halinde dahi hali hazırda olumsuz oy kullanan pay sahiplerinin oy oranının nisaba etkisi açısından faaliyet raporunun onaylanmasında etkili olmadığından kararın iptali mümkün değildir.
Finansal tabloların okunmaması ve bunlarla ilgili hususların sağlıklı şekilde müzakere edilmemiş olması ve finansal tablolardaki bazı önemli bilgilerin eksik olması nedeniyle gündemin 4.maddesinin iptali talebi ile ilgili olarak yukarıda bahsedilen faaliyet raporunun müzakeresine ilişkin hususlar finansal tablolar açısından da geçerli olup, finansal tabloların sorular sorulmak suretiyle müzakere edildiği gibi davacı pay sahibinin oy oranı da kararın alınmasında olası bu yönde bir aykırılığın etkili olmadığını göstermektedir. Bu nedenle iptal iddiası bu kısım açısından da yerinde değildir. Finansal tabloların yıl sonu finansal tablolarında açık ve izaha muhtaç önemli noktalar bulunduğu iddiasının mali açısından bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde de tabloda herhangi bir yanlışlığın bulunmadığı kanaatine varıldığı görüldüğünden mali değerlendirmeler ışığında da iptal sebeplerinin oluşmadığı finansal tablolardaki dürüst resim ilkesine aykırılık iddiasının tespit ve ispat edilemediği görülmektedir.
Genel kurul toplantı gündeminin 3.maddesine istinaden alınan genel kurul kararı bakımından okunan denetçi raporuna ilişkin TTK 437.maddesinde soru sorma ,bilgi alma ve inceleme hakları engellendiğinden bu kararın yasaya ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık çerçevesinde iptali talebi ile ilgili olarak değerlendirme yapıldığında , davacı yanın TTK 437.maddesinde bilgi alma hakkının ihlali iddiasına karşılık davalı denetçi raporunun müzakeresinin gündemde yer almadığı savunmasında bulunmaktadır. Denetim raporu hakkında bilgi alma hakkının sorular sorulmak kaydıyla kullandırılmasının gündeme aykırılık teşkil edip etmeyeceği ve olumsuz düşünce ile somut olayda bu hakkın kullandırılmamasının alınan kararın iptaline sebebiyet verip vermeyeceği hususlarının irdelenmesi gerekmektedir. TTK 437/2 ye göre pay sahibi genel kurulda , yönetim kurulunda şirketin işleri denetçilerden denetim yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükü 200.madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar, verilecek bilgiler hesap erme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine aynı bilgi gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir . O halde gündemde yer almasa dahi denetim raporu hakkında bilgi verilmesinin pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bu konuda özel olarak bilgi verilmiş olma şartına bağlandığı görülmektedir. Bu hususta olayda herhangi bir pay sahibine genel kurul dışında bilgi verilip verilmediği hususunda açıklık bulunmamaktadır . Gündem ise Bakanlık Temsilcisi Yönetmeliği 13/1,c maddesine uygun olarak yalnız denetçi raporunun okunması şeklindedir. Denetçi raporunun okunması esasen bir karar olmayıp genel kurul toplantısının icrasına ilişkin bir işlem olduğundan denetçi raporun okunması şeklindeki gündem maddesinin iptali söz konusu olamaz zira ortada genel kurul tarafından alınan somut bir karar bulunmamaktadır. Bu madde çerçevesinde denetçi raporuna ilişkin soruların cevaplanmaması bilgi alma hakkının ihlaline sebebiyet verebilir. O halde yine yukarıda belirtildiği üzere denetim raporuna ilişkin bilgi verilmesi koşulunun olayda gerçekleştiği açık olmamakla birlikte , yine olası bir aykırılığın dahi illiyet bağı kurulmaması halinde doğrudan alınan genel kurul kararlarının iptaline sebebiyet vermesi mümkün değildir. Bilgi alma hakkının genel kurulda ihlal edilmesi halinde TTK 437/5.maddesi gereğince uygulanması söz konusu olabilir. Bu madde kapsamında mahkemeden bilgi alma hakkının kullanılması hususunda talepte bulunulabilir.
Yönetim kurulu üyelerinin ve bağımsız yönetim kurul üyelerinin seçilmesine ilişkin gündemin 9.maddesinin esas sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle iptali talebi ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede ise, davacı taraf bu hususta 4,3,2, 1,1 şeklinde pay gruplarından önereceği isimlerden toplam 10 üye ile ilaveten bağımsız üyeler için seçim yapılması gerektiği, sırasıyla A, B, C Gruplarından 3,2,1 üye seçilerek üç adet bağımsız üye seçilmesinin ana sözleşmeye aykırı olduğu şekilde olup davalı savunması ise A,B,C Pay gruplarının kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk sağlamak adına birer üyeyi bağımsız üyelerden teklif ettikleri bu şekilde üçü bağımsız 10 üyenin seçiminin ana sözleşmeye uygun olduğu savunmasındadır. Kurumsal yönetim ilkelerine (yönetim kurulunun 1/3’ünün bağımsız yönetim kurulu üyesi olma zorunluluğu) uygunluk bakımından yönetim belirleme imtiyazına sahip pay gruplarının bağımsız üyelerden de birer aday göstermesi toplam aday gösterilen üye sayısı sebebiyle ana sözleşmeye aykırılık teşkil etmez. O halde aday gösterme kriteri sağlanmış olmaktadır. Öte yandan pay gruplarınca aday gösterilmeleri halinde adayların bağımsızlıklarının zedelenip zedelenmeyeceği hususu tereddüt yaratabilir. Kurumsal Yönetim İlkeleri Tebliği 4.3.7,4.3.8 ve 4.3.9.maddelerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu maddelere göre aday gösterme prosedürünün uygulanıp uygulanmadığı hususunda açıklık bulunmamaktadır. Ancak sermayenin %1 ini temsil eden pay sahiplerinin , seçilmesi konusunda olumsuz oy kullandıkları bağımsız yönetim kurulu üyesi adaylarının bağımsız üye olarak seçilmeleri durumunda genel kurul toplantı tarihinden itibaren 30 gün içinde yapacakları başvuru üzerine bağımsız üyelerin bağımsızlık kriterlerinin sağlayıp sağlamadığı SPK tarafından değerlendirilir ve karara bağlanır düzenlemesi uyarınca SPK ya başvuru yapılması gerektiği düzenlenmiş olup, bağımsız üyeliğe ilişkin değerlendirmenin ilgili merci tarafından yapılması gerekecektir. Yapılan seçim ana sözleşmeye uygun olup üyelerin pay grupları tarafından aday gösterilmesinin bağımsızlık açısından doğrudan etki göstermediği ilaveten bağımsız üye kriterlerinin tebliğde düzenlendiği ve itiraz mercinin SPK olduğu anlaşılmakla alınan kararın iptali şartının oluşmadığı görülmektedir.
Toplanan tüm deliller alınan kök ve ek bilirkişi raporu yukarıda yapılan açıklamalara göre alınan kararlar esas sözleşmeye, kanuna ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığından keza 3 nolu gündem maddesi ile ilgili genel kurul tarafından alınan somut bir karar da bulunmadığından davanın aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalı vekille temsil edildiğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 27,70 TL nin mahsubu ile bakiye 8,20 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/11/2018

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır