Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/717 E. 2020/542 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/717 Esas
KARAR NO : 2020/542
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2015
KARAR TARİHİ : 09/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, inşaat işi ile iştigal olduğunu, müvekkili şirketin bir alacağına karşılık dava dışı … … ve davalı …’in birlikte keşide ettiği, 28/06/2012 ödeme tarihli 160.000,00 TL’lik senetin teslim alındığını, söz konusu senetin müvekkili şirketin yetkilileri ve çalışanları önünde imzalandığını ve taraflarına teslim edildiğini, müvekkili şirket ile davalı …’in ticari ilişkileri devam ederken, 21.09.2013 tarihinde müvekkili şirket ile davalı … arasında bir toplantı düzenlendiğini, taraflar arasındaki servis hizmetleri ve ücretleri hakkında sonuçların kalem kalem yazı ile tutanak altına alındığını, 21.09.2013 Tarihli Tutanakta müvekkili şirketin borçları, yaptığı ödemeler ve kalan 73.000,00 TL’lik ödemenin … ve … tarafından tanzim edildiğini, 23.06.2012 tanzim tarihli 160.000,00 TL’nin kendilerine ödendiği tarihten sonra davalı …’e ödeneceğinin belirtildiğini, söz konusu bu tutanağın iki tarafın huzurunda hazırlanıp imzalandığını, hukuki olarak söz konusu tutanağın bir teslim tesellüm niteliğine haiz belge olduğunu, davalı … tarafından verilen sözlerin tutulmaması sonucunda müvekkili şirketin, davalı … aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı dosyası ile yasal takibe geçtiğini, dosya borçlusu/davalı … ‘in tamamen kötü niyetli, haksız ve mesnetsiz olarak söz konusu kambiyo evrakı üzerindeki imzaya itiraz ederek söz konusu icra dosyasını durdurmayı amaçladığını, ancak diğer takip dayanağı olan 21.09.2013 tarihli tutanağın üzerindeki imzaya itiraz edilmediğini, bu nedenlerle ilk önce icra inkar tazminatına konu olan … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyası için teminat senedinin paraya çevrilmemesi ve başkaca herhangi bir paranın mahkememizde görülen davanın sonuçlanmasına kadar dosya alacaklısı …’e ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı alınmasına karar verilmesine, yapılacak yargılama, toplanacak deliller neticesinde imzaya itiraz eden davalı hakkında itirazın kaldırılmasına karar verilmesine, kötü niyetli olarak yapılan itirazın, mahkemece %20’den az olmamak şartı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, kötü niyetli olarak yapılan imza itirazının, mahkemece %10’dan az olmamak şartı ile imza inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile ticari ilişki anlaşması yapıldığını, bu ilişki sonucunda hiçbir hizmet alınamadığını, ortada keşide edilmiş bir fatura bulunmadığını, ne de işlerin yapıldığına dair iş bitirme ve iş başlama tutanaklarının olduğunu, ön sözleşme hazırlandığını, işlerin yapılmadığını ve tamamlanmadığını, senet üzerindeki imzanın kendine ait olmadığını, bununla ilgili…. İcra Mahkemesinin 2014/… esas sayılı dosyası ile karar verildiğini ve bu kararın davacı tarafından temyiz edildiğini, bu dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, senet üzerindeki imzanın … … ‘e ait olduğunu, davacının kendisine 73.000,00 TL ödemeyi yapmadığını, senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasında ki ticari ilişki nedeniyle davacının alacağına karşılık olarak aldığı 160.000,00 TL senet nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunun tespiti ile dava konusu senetteki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığının tespiti talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Adli Tıp Raporları, İmza Örnekleri.
Mahkememizin 30/10/2017 tarihli duruşmasında davalı asil … ‘in imza örneklerinin alınması ile davalı tarafından bildirilecek senedin tanzim edildiği tarihe yakın tatbike medar imza örneklerinin müzekkere yazılarak celbine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 09/11/2017 havale tarihli dilekçesi ile mahkememize bildirdiği yerlere müzekkere yazılmış imza örneklerinin bulunduğu belge asılları celp edilmiştir.
Mahkememizin 05/12/2017 tarihli duruşmasında hazır olan davalı asil … ‘in imza örnekleri huzurda alınarak mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Mahkememiz tarafından taraf vekilleri tarafından bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilerek 28/11/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu alınmıştır.
28/11/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; İnceleme konusu senette …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile … ‘in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel … ‘in eli ürünü olmadığı hususlarını bildirilmiştir.
Mahkememizin 11/02/2019 tarihli celsesinde, Davacı vekilinin talebi doğrultusunda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesindeki imza incelemesine esas olup, adli tıp raporunda incelenmediğini ileri sürdüğü belge asıllarını bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilerek, bildirilen belge asılları geldikten sonra, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/… esas, 2014/… karar sayılı dosya içerisindeki 02/03/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumunun 28/11/2018 günlü raporunun karşılaştırılmak suretiyle her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için dava konusu senetteki imzanın davalı … ‘e ait olup olmadığının tespiti için dosyanın dosyanın ikinci kez Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
İlgili belge asılları dosyamıza geldikten sonra, dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilerek 11/06/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu alınmıştır.
11/06/2020 tarihli Adli Tıp raporunda; “28/11/2018 tarih ve … sayılı raporumuz ile 02/03/2015 ve 05/12/2014 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişkinin giderilmesi hususunda Adli Tıp Genel Kurulu’nda inceleme yapılması istenilmiş olup; Adli Tıp Genel Kurulunun Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler, Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 4810 sayılı Kanun ile değişik 23. maddesine dayanılarak hazırlanmış olup (Madde 23), Adli Tıp Genel Kurulunun çalışma usullerine ait genel hükümlerinde yer alan ” … İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin işleri Adli Tıp Genel Kurulu’nda incelemeye alınmaz. Bu dairelerden birinin raporu ile diğer bir bilirkişi raporu arasında çelişki varsa, mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle ihtisas dairesi en az yedi uzmanın katılımıyla rapor hazırlar. Bu raporda daha önceki raporda imzası bulunan uzmanların, ihtisas dairesindeki görevi devam ettiği sürece, katılımı zorunludur. ” hükmü gereğince, inceleme konusu belgenin genişletilmiş uzmanlar kurulunca yapılan incelemesinde; İnceleme konusu senette ”…” adına atılı basit tersimli imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı hususlarını bildirilmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, araştırılacak başkaca bir husus kalmamıştır.
Mahkememiz tarafından aldırılan 28/11/2018 tarihli ve 11/06/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporlarında davalı asilin söz konusu imzalarının mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı hususları tespit edilmiş olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL red harcının, peşin alınan 1.789,00 TL ‘den düşümü ile arta kalan 1.734,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 19.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yapılan yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır