Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/715 E. 2018/426 K. 13.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/715 Esas
KARAR NO : 2018/426

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2015
KARAR TARİHİ : 13/04/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …BANK T. A.Ş. ile Davalı şirket arasında 21.10.2014 tarihinde “Akü Satınalma Sözleşmesi” nin imza altına alındığını, işbu sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı” başlıklı 2. Maddesinde toplam 20.000 adet 12V 9Ah Akünün, 5-6 hafta içinde 5.000 adet ilk sevkiyat ve 15.000 adet 10-11 hafta olarak 2. Sevkiyat ile teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, Sözleşmenin 3.1 başlıklı “Sipariş ve Teslimat Programı” maddesinin 3.1.4 bendinde “Teslim süresi içerisinde sözleşmeye uygun olarak teslim edilmeyen ürünler ve gecikilen her ay için toplam sipariş tutarının %V i kadar gecikme cezası Firma’ dan talep edilebilecektir.” şeklinde düzenlemenin yer aldığının görüldüğünü, Sözleşme imza tarihinin 21.10.2014, 11. haftanın bitiş tarihinin ise 30.12.2014 tarihi olduğu, oysaki teslimatın bu tarihten 1.5 ay kadar sonra yapıldığı, bu nedenle bir buçuk aylık gecikme cezasının ödeme tarihindeki kur karşılığının reeskont faizi ile birlikte talep zorunluluğunun doğduğunu, bu tutarın müvekkil banka tarafından 3.400-USD olarak hesaplandığını ve fazlaya dair haklarının saklı kalmak üzere söz konusu gecikme cezası ile birlikte masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklettlmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının, davacının iddia ettiği geç teslim olgusunu kabul etmediği, teslim süresinin, “Sözleşmenin” İmzalanması ile değil sözleşmenin 3.1.1 maddesi gereği, davacının müvekkiline yazılı sipariş bildirmesi İle başlayacağını, Bu durumda davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davalı tarafa ne zaman yazılı sipariş gönderdiğini ve davalı tarafın imzasının havi bir belge ile kanıtlamasının gerektiğini, Ayrıca davacı ile mükellefi arasında akdedilen sözleşmede siparişin geç teslim edilmesi halinde bir gecikme cezasının öngörülmediği, Davacının sözleşmenin dayanak maddesinin sadece bir cümlesini kopyala yapıştır yaparak mahkemeyi yanıltma gayretinde olduğu, Anılan maddenin yani 3.1.4 maddesi uyarınca sözleşmeye uygun olmayan ayıplı İfa yapması halinde ve …bank T. A.Ş.’ nln bunu kabul etmemesi üzerine gecikilen her gün için gecikme cezası konulduğu, Bunun dışında yine aynı sözleşmenin “Cezai Şart” başlıklı 7. maddesinde müvekkilinin cezai şart ödemesinin, davacının bir zarara uğramasına bağlandığı, ayrıca herhangi bir zarar oluştuğu iddia edilmediğine göre açılan davanın mesnetsiz olduğu ve son olarak sözleşmenin “Mücbir sebep ” başlıklı 8. Maddesinde de müvekkilinin edimini ifa ederken yaşanacak aksaklıkların kontrolü dışında olması halinde müvekkilinin sorumsuz olacağının da belirtildiği, Bu durumda kabul etmemekle birlikte davacının geç teslim iddiasını ispat edebilirse müvekkilinin anılan maddeden kaynaklanan savunma hakkını ve bu maddeye yönelik delil sunma hakkını saklı tuttuğunu arz ve talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 21/10/2014 tarihinde “Akü Satın Alma “sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin satıcı konumunda olduğunu, sözleşmeye konu akülerin davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin 4. Maddesine göre davalı tarafın faturayı müteakip 30 gün içinde fatura bedelini ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalıya kesilen 229.600 USD lik fatura ile ödeme tarihi arasında kurun aşırı yükseldiğini ve 32.021,28 TL lik kur farkı doğduğunu, kur farkı açıklaması ile davalı adına kesilen faturaya davalının itiraz etmediğini, ödenmeyen fatura alacağı için başlatılan takibe itiraz edildiğini, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Faturanın sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğini, müvekkili banka ile davacı şirket arasında 21/10/2014 tarihli Akü Satın Alma Sözleşmesi akdedildiğini, dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere, sözleşmeye konu akülerin toplam bedeli olan 229.600 USD, faturayı müteakip süresi içinde (sözleşmenin 4. Maddesine göre 30 gün içinde) davacı şirkete ödediğini, davanın reddine karar verilmesini, … 18. ATM de görülmekte olan … sayılı dosyada birleştirilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Asıl dava; Davacı …BANK T. A.Ş. ile Davalı şirket arasındaki 21.10.2014 tarihli “Akü Satınalma Sözleşmesi” nin “Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı” başlıklı 2. Maddesinde toplam 20.000 adet 12V 9Ah Akünün, 5-6 hafta içinde 5.000 adet ilk sevkiyat ve 15.000 adet 10-11 hafta olarak 2. Sevkiyat ile teslim edilmesinin kararlaştırıldığı, Sözleşmenin 3.1 başlıklı “Sipariş ve Teslimat Programı” maddesinin 3.1.4 bendinde “Teslim süresi içerisinde sözleşmeye uygun olarak teslim edilmeyen ürünler ve gecikilen her ay için toplam sipariş tutarının %1’i kadar gecikme cezası Firma’ dan talep edilebilecektir.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, Sözleşme imza tarihinin 21.10.2014, 11. haftanın bitiş tarihinin ise 30.12.2014 tarihi olduğu, teslimatın bu tarihten 1.5 ay kadar sonra yapıldığı, bu nedenle bir buçuk aylık gecikme cezasının ödeme tarihindeki kur karşılığının reeskont faizi ile birlikte 3.400-USD’nın davalıdan tahsili davasıdır.
Birleşen davada;Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.1. başlıklı “Sipariş ve Teslimat Programı” maddesinin 3.1.4 bendinde yer alan “Teslim süresi İçerisinde sözleşmeye uygun olarak teslim edilmeyen ürünler İçin, gecikilen her ay için toplam sipariş tutarının %1 kadar gecikme cezası Firma’ dan talep edilebilecektir.konu akülerin davalıya teslim edildiği, sözleşmenin 4. Maddesine göre davalı tarafın faturayı müteakip 30 gün içinde fatura bedelini ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalıya kesilen 229.600 USD lik fatura ile ödeme tarihi arasında kurun aşırı yükseldiği ve 32.021,28 TL lik kur farkı doğduğundan kur farkı açıklaması ile davalı adına kesilen faturaya davalının itiraz etmediğinden, ödenmeyen fatura alacağı için başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Deliller; 21,10.2014 tarihli Akü Satın Alma Sözleşmesi,16.02.2015 Tarih – … No’lu fatura,icra dosyası,
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemsi yapılmış, 21/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyasına mübrez bilgi ve belgeler ile Davacı şirketin incelemeye ibraz ettiği 21,10.2014 tarihli Akü Satın Alma Sözleşmesi ve kesilen fatura ile diğer deliller üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Dava dosyasında mübrez fotokopisi yer alan “Akü Satın alma Sözleşmesi” başlıklı 21.10.2014 tarihli sözleşmeye göre; sözleşme taraflarının Davacı …bank T,A.Ş. ile Davalı … Müh. A.Ş. olduğu, sözleşme konusunun davalı tarafından davacı tarafa akü temin etme ve satmasına ilişkin olduğu, mezkûr sözleşmenin son sayfasında her iki şirket kaşeleri altında bir takım imzalar bulunduğu ve sözleşmenin şekil şartlarına haiz olduğu, Sözleşme İçeriğinde, ürünlerin garanti süresinin 2 yıl, teslim süresinin 1. Sevkiyat 5.000 adet için 5-6 hafta, 2. Sevkiyat için 10-11 hafta, teslimat adresi olarak da …bank’ın bildireceği depo olarak belirlendiği, davacı tarafın iddia etmiş olduğu geç teslimat kaynaklı ortaya çıkan gecikme cezasına ilişkin dava dilekçesinde; sözleşmenin 3.1. başlıklı “Sipariş ve Teslimat Programı” maddesinin 3.1.4 bendinde yer alan “Teslim süresi İçerisinde sözleşmeye uygun olarak teslim edilmeyen ürünler İçin, gecikilen her ay için toplam sipariş tutarının %1 kadar gecikme cezası Firma’ dan talep edilebilecektir. bulgusunu paylaştığı ve buradan hareketle sözleşmenin imza tarihinden itibaren sözleşmede belirtilen 11 haftalık teslimat süresinin aşıldığı ve bu sureyi aşmak kaydıyla ortalama 1,5 aylık gecikmenin dava dosyası İçerisinde yer alan ticari fatura ile kesinleştiğinin belirtildiği, davacı tarafından ortalama 1,5 aylık gecikme süresi iie doğrudan ilişkili olarak % 1.5 gecikme cezasının 3.400 USD olarak hesaplandığı, dava dosyasına delil niteliğinde mübrez faturanın söz konusu sözleşmeye dayanılarak düzenlenmiş olduğu tespit edilmiştir. (16.02.2015 Tarih – … No), davalı tarafın savunma dilekçesinde; teslim süresinin, “sözleşmenin” imzalanması ile değil sözleşmenin 3.1.1 maddesi gereği, davacının Firma’ ya yazılı siparişi bildirmesi ile başlayacağını belirttiği, ticari teamüller gereği sözleşme karşılıklı tarafların sözleşmeyi imza altına almaları yolu ile başlayacağı, Keza sözleşme 5.maddesinde sözleşmenin karşılıklı olarak imzalandığı tarihte yürürlüğe gireceğinin belirtildiği bu tarih, sözleşmenin şekilsel olarak yürürlüğe girdiğini göstermekle birlikte sözleşme içeriğinde ticari malların teslimi, süresi, ödemesi vb. koşulların belirli kriterlere ve şartlara bağlanmışsa bu maddelerin de geçerli olacağı, 3.1.1bendinde “Hiçbir sipariş, …BANK tarafından yazılı olarak FİRMA ‘ya bildirilmedikçe FİRMA ve ….BANK için bağlayıcı değildir …BANK sipariş vermiş olsa dahi siparişin firmaya ulaştığı tarihten İtibaren 2 gün içerisinde siparişinden vazgeçebilir Böyle bir durumda FİRMA …BANK’ tan herhangi bir hak ve talepte bulunmayacaktır.” maddesinde de açıkça görüldüğü üzere dikkat edilmesi gereken noktanın …bank tarafından Firma’ ya siparişin ne zaman ve ne şekilde verildiğinin tespiti olduğu, davalı taraf savunma dilekçesinde; sözleşmenin, siparişin geç teslim edilmesi halinde herhangi bir gecikme cezası öngörmediğini, sadece ayıplı ifa yapması ve …bank’ın bunu kabul etmemesi durumunda gecikme bedelinin devreye girebileceğini belirttiği, sözleşme 3.1.4- bendinde “…bank’ın ürünün hatalı olduğunun ya da ürünün sözleşmede belirtilen özelliklere sahip olmadığını tespit etmesi halinde, ürünü hiçbir sebep göstermeksizin doğrudan teslim almama ve/veya teslim almış ise de İade etme, bedelini ödememe, ödenmiş ise de bedelin iadesinin talep etme hakkına sahiptir. Teslim süresi içerisinde sözleşmeye uygun olarak teslim edilmeyen ürünler için, gecikilen her ay için toplam sipariş tutarının %l kadar gecikme cezası Firma ‘dan talep edilecektir. Ancak, bu bedelin tahsil edilmesi …bank’ ın söz konusu teslimat İle ilgili doğmuş/doğacak kayıplarının tazmini anlamına gelmez” hükmüne göre davalı savunma dilekçesinde belirtilen iddianın tam tersi şekilde, “teslim süresi içinde sözleşmeye uygun olarak teslim edilmeyen ürünler olmasının cezai şarta bağlanması” kararlaştırılmıştır. Ancak, yukarıda belirttiğim üzere sözleşmenin 3.1.1 bendi gereği “hiçbir sipariş Akbank tarafından yazılı olarak Firma1 ya bildirilmedikçe iki taraf içinde bağlayıcı değildir” bendi doğrultusunda siparişin öncelikle varsa yazılı olan beige niteliğindeki deliller ile birlikte Sayın Mahkemenize sunulması, davalı taraf savunma dilekçesinde; sözleşmenin cezai şart 7.maddesinde Firma’nın cezai şart ödemesinin …bank’ın bir zarara uğraması durumunda ortaya çıkabileceğini belirtmiştir.
Sözleşmenin Cezai Şart başlıklı 7.maddesinde “Firma, İşbu sözleşmeyi ihlal etmesi, sözleşme ile ilgili herhangi bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya işbu sözlesme konusu hizmeti verebilmesi/yükümlülüklerini yerine getirebilmesi ve sözlesmenin uygulanabilirliği için gerekli vasal yükümlülüklerini verine getirmemesi durumunda Akbank sözleşmenin feshini talep ederek tazminat ve cezai şart talebinde bulunabileceği gibi sözleşmeyi feshetmeyerek ihlal nedeniyle doğmuş ve doğacak olan doğrudan ve maddi zararlarını talep edebilir” İlgili madde içeriğinde de …bank’ın Fîrma’ dan cezai şart talep etmesi durumu, herhangi bir zararın ortaya çıkması sonucuna bağlanmadığı, …bank teslimat gecikmesinin mevcut olması durumunda ilgili sözleşme maddesine göre gecikme cezası talebinde bulunabileceği, davalı taraf savunma dilekçesinde; sözleşmenin Mücbir Sebep başlıklı 8. Maddesi gereğince savunma hakkını saklı tuttuğunu ve …bank tarafından siparişin geç teslim edildiğine İlişkin delillerinin yeterli olması durumunda bu maddeye göre Sayın Mahkemenize yeni deliller sunabileceğini belirttiği, davacı ve davalı firmaların aralarında yapmış olduğu ve incelenen 21.10.2014 tarihli Akü Satın Alma Sözleşmesine istinaden Davacı tarafın sözleşmenin 3.1 maddesi gereği Sayın Mahkemenize yapmış olduğu dava başvurusu neticesinde talep etmiş olduğu teslimat kaynaklı cezai şart, dosyadaki deliller neticesinde tarafımca incelenmiş olup Davalı tarafın yukarıda belirtmiş olduğum bulgular neticesinde herhangi bir sorumluluk altında olmadığı kanaatine ulaşılmış ve değerlendirme Sayın Mahkemeye sunulmuştur. Ancak İddia edildiği üzere gecikme cezasını meşru kılacak Davacı tarafından ayrıca tarafınıza sunulabilecek yeni deliller neticesinde; Davacının iddiasını ispatla yükümlü olması münasebetiyle, itiraz edilen siparişin yazılı olarak ne zaman belirtildiğini ispatlayan belge ile {mail vb. yazılı belge), siparişin ne zaman ellerine ulaştığına ilişkin ispat niteliğindeki yazılı ve imzalı belgeyi (sevk irsaliyesi vb.) birlikte sunması halinde değerlendirmenin Saym Mahkemeye ait olduğu, dava dosyasına taraflarca eklenebilecek bunlara benzer yeni deliller ışığında Sayın Mahkemece uygun görülmesi durumunda yeniden bir incelemenin yapılarak cezai şartların hesaplanması ya da sözleşmenin 3.1.1 maddesi gereği iptalinin değerlendirmesinin sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Tüm arz ve izah olunan hususların gecikme cezasını gerektirip gerektirmeyeceği ile ilgili takdirin Yüce Mahkemeye ait olduğu bildirilmiş, bilirkişi raporuna beyan ve itiraz nedeniyle ek rapor alınmış,27/12/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda;
Davacının iddiasını ispatla yükümlü olması münasebetiyle, itiraz edilen siparişin yazılı olarak ne zaman belirtildiğini ispatlayan belge ile (mail vb. yazılı belge), siparişin ne zaman ellerine ulaştığına ilişkin ispat niteliğindeki yazılı ve İmzalı belgeyi (sevk irsaliyesi vb.) birlikte sunması halinde değerlendirmenin Sayın Mahkeme takdirinde olduğunun belirtildiği, davacı tarafın dava dosyasına ibraz ettiği ek belge ve bilgiler neticesinde;
Sonradan yeni delil gösterilmesinin şartlarının HMK 145’de düzenlendiği, ek rapor içerisinde belirtilen ilgili bulgular doğrultusunda “e-imza kavramı” ilgili e-postaların ilgili kişiler arasında gidip geldiğini doğrulayabilmek adına kullanılan bir doğrulama yöntemi olduğu, ancak dava dosyası içerisinde davacı tarafın sipariş gönderdiğine dair beyan etmiş olduğu e-postanın, davalı tarafa ulaşmadığına İlişkin herhangi bir bulgu olmamakla birlikte, ayrıca davalı tarafın ertesi günü bu maile teşekkür ederek cevap verdiği ve sonuç olarak e-postanın ulaştığına ilişkin bilgi verdiği Keza, davalı tarafın itiraz dilekçesinde, “Taraflar arasında akdedilen sözleşme 21.10.2014 tarihlî, e-posta yazışmaları ise tam 8 gün öncesine ait, yani 13.10.2014 tarihlidir” diyerek maillerin doğruluğunu tevil yoluyla ikrar ettiği, tüm bu incelemeler doğrultusunda e-postaların doğruluğunun teyit olunduğu ve hukuki olarak delil niteliğinde olduğu kanaatine varılmış olup, değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, dava dosyasına sunulan tüm deliller incelendiğinde, satınalma sürecinin sözleşmeden çok daha öncesine dayandığı, müzakere, pazarlık, teklif ve onay aşamalarının sözleşme öncesinde yürütülen uzunca bir süreci kapsadığı, bu sürecin sözleşmeye hazırlık amacıyla yönetildiği ve sözleşmenin bir parçası olduğu, bu doğrultuda sözleşme öncesinde gönderilen sipariş maillerinin delil niteliğine haiz olduğu kanaatine varılmış olup, değerlendirmenin Yüce Mahkemenin takdirine sunulduğu, rapor içerisinde detaylı olarak açıklandığı üzere; e-posta sipariş tarihi veya sözleşme başlangıç tarihinden itibaren hangi tarih kabul edilirse edilsin sonuç itibariyle en son teslimatın 06.01.2013 tarihine kadar yapılması gerekirken, satış faturasının 16 02.2015 tarihine kesildiği, davalının, sözleşmenin imzalanmasa akabinde Davacı tarafından kendisine gönderilen yazılı bir sipariş evrakı ile kesmiş olduğu fatura tarihinden daha öncesine ait bir teslim tutanağı ve/veya gecikme olmadığına dair ters bir savunma kanıtına sahip olmadığı, ortada tek bir siparişin e-posto yoluyla mevcut olduğu, tüm bulgu ve belgeler neticesinde teslim sürelerinin aşıldığı ve sözleşme şartları doğrultusunda cezai müeyyidelerin devreye gireceği kanaatine varıldığı, Opsiyon 1; Sayın Mahkemenizce, e-posta sipariş tarihi başlangıç kabul edilerek teslim süresi hesaplanması durumunda gecikme süresi 49 gün, gecikme cezası aylık %1’den, 3.750.13 IISD olarak hesaplanmıştır. Ancak Davacı tarafça dava dilekçesinde gecikme cezasının 3.400 USD olarak talep edilmesi ve “tasarruf ilkesi” doğrultusunda Sayın Mahkemenin tarafların talepleriyle sınırlı kalacak olması sebebiyle gecikme cezast 3.400 USD olarak belirlenmiştir. Gecikme cezasına karşrlık, reeskont avans faizi 31.12.2016 tarihine kadar yıllık %10,50 31.12.2016 sonrası için ise yıllık %9,75 oranları ile toplam 863,95 USD olarak hesaplanmış,
Opsiyon 2: Sayın Mahkemenizce, sözleşme akit tarihi başlangıç kabul edilerek teslim süresi hesaplanması durumunda ise gecikme süresi 41 gün, gecikme cezası aylık %1’den, 3.137,87 USD olarak hesaplanmıştır. Gecikme cezasına karşılık, reeskont avans faizi 31.12.2016 tarihine kadar yıllık %10.5. 31.12.2016 sonrası için İse yıllık %9.75 oranları ile toplam 797.34 USD olarak hesaplanmış,
Davacı tarafın dava dilekçesinde ‘Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 3.400 USD’nin ödeme tarihindeki TL karşılığının, dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile ödenmesi, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi ne karar verilmesini talep ederiz” İfadesini kullandığı görülmüş, dava sürecinin henüz devam ediyor olması sebebiyle reeskont faiz hesabı ek rapor sonuç tarihine kadar hesaplandığı tabloda sunulduğu, 31.12.2016 gün ve 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan T.C.Merkez Bankası tebliği ile 31.12.2016 tarihinden sonra Merkez Bankasınca vadesine en cok 3 ay kalan senetler karşısında yapılacak, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 9.75 olarak tespit edildiği, tüm arz ve izah olunan hususların gecikme cezası talebine ilişkin ödemeyi gerektirip gerektirmeyeceği, reeskont faizi ve masraf ile vekalet ücretinin taraflara ytikletilmesine ilişkin takdirin Yüce Mahkemeye kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz dosyasındaki tarafların 21/10/2014 tarihli “Akü Satın Alma “sözleşmesini imzaladıkları,sözleşme konusunun davalı tarafından davacı tarafa akü temin etme ve satmasına ilişkin olduğu, mezkûr sözleşmenin son sayfasında her iki şirket kaşeleri altında bir takım imzalar bulunduğu ve sözleşmenin şekil şartlarına haiz olduğu, Sözleşme İçeriğinde, ürünlerin garanti süresinin 2 yıl, teslim süresinin 1. Sevkiyat 5.000 adet için 5-6 hafta, 2. Sevkiyat için 10-11 hafta, teslimat adresi olarak da Akbank’ın bildireceği depo olarak belirlendiği, davacı tarafın iddia etmiş olduğu geç teslimat kaynaklı ortaya çıkan gecikme cezasının asıl davada davalıdan talep edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 21/10/2014 tarihinde imzalandığı, e- posta yazışmalarının sözleşmeden 8 gün öncesine ait olduğu, ortada henüz var olmayan sözleşme için 8 gün öncesinden sipariş verildiği, sözleşmenin 5. Maddesinde ” bu sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girer” hükmünün yer aldığı, yine sözleşmenin 3.1.4 maddesinde belirtilen gecikme cezasının, hatalı ve ürünün sözleşmede belirtilen özelliklere sahip olmaması halinde gerçekleşecek gecikme için öngörülmüş bir ceza olduğu, dava dilekçesinde hatalı veya sözleşmede belirtilen özelliklere sahip olmayan ürün olduğunun iddia edilmediği. Öte yandan e- posta yazışma içeriklerinin incelenmesinden davacının akü sipariş icabının davalı taraf çalışanı tarafından ” teslim, satış sözleşmesi ve diğer detayların .. bu gün öğleden sonra veya yarın görüşülmesi…”şeklinde cevap verilmesinin icabı kabul anlamına gelmeyeceği, henüz sözleşmenin imzalanması öncesi görüşmelerin devam ettiği, ortada henüz var olmayan sözleşme için 8 gün öncesinden verildiği kabul edilen sipariş için cezai şart talebinin ve birleşen dava davacısının birleşen dava davalısına sözleşme konusu akülerin toplam bedeli için kesilen 229,600 USD bedelli faturanın ödeme tarihi arasında aşırı kur farkı olduğundan 32.021,28 TL’lik faturanın icra takibine dayanak edilmesi TMK’nun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Hükmüne aykırı olduğundan asıl ve birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Asıl ve birleşen davanın reddine,
2-Asıl davada harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, peşin alınan 154,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 118,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Asıl davada davalı vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Birleşen davada harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, peşin alınan 391,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 355,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Birleşen davada davalı vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 3.892,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Asıl ve Birleşen davada davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-Birleşen davada davalı tarafından yapılan 10,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/04/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır