Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/714 E. 2018/879 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/714 Esas
KARAR NO : 2018/879

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 13/07/2015
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 11/07/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ve kefilleri ile müvekkili arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler gereği müvekkili banka tarafından müşterilere kredi kullandırıldığını, banka ve şirket arasında işleyişe ilişkin esasların düzenlendiğini, borçlu şirket ve kefillerin 07/01/2015 tarihi itibariyle bu sözleşmelerden kaynaklanan 172.493,01-TL lik borcunun bulunduğunu, borcun ödenmesi için ihtarnameler gönderildiğini ve davalılara tebliğ edildiğini ancak her hangi bir ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu ve kefillerin yaptıkları itiraz nedeni ile takibin durduğunu, davalıların itirazlarında; müvekkili banka ile aralarında ticari ilişkide temerrüt gerçekleşmediğinden ve dönem borçlarının tümünün ödendiği gerekçesi ile borca, borcun kaynağına, hesaplanan faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini, müvekkili bankanın hesapları dikkate alındığında, borçluların kredi Çerçeve Sözleşmesinden kayaklanan 172.493,01-TL nakit, 85.200,00-TL gayri nakdi kredi borcunun bulunduğunun görüldüğünü, davalıların söz konusu borçlarının muaccel olduğunu ve kat edildiğini belirterek, davanın kabulü ile, borçluların itirazlarının reddine, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlular aleyhine asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilleri … ve …’nun diğer davalı şirketin yetkilileri olduğunu, uzun yıllar ayakkabıcılık sektörlerinde başarılı şekilde ticari hayatlarını sürdürdükleri sırada ticari sıkıntılar yaşamaya başladıklarını, bunun üzerine davacı bankanın henüz temerrüt oluşmamışken ve ticari riskleri yokken haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra takibi başlatarak müvekkillerinin ticari hayatına zarar verdiklerini ve haksız ve hukuka aykırı olarak hesap kat ihtarnamesi gönderdiklerini, kat ihtarlarına taraflarınca itiraz edildiğini, ihtara verdikleri yanıtta, müvekkillerinin muaccel risk ve borcunun olmadığı, talep edilen bedellerin bankalarına ödendiğinin bildirildiğini, itirazlarına rağmen müvekkili şirket aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak ihtiyati haciz kararı alındığını ve uygulandığını, diğer davalıların kefil sıfatı ile borçlu durumda oldukarını ancak kefilliklerine ilişkin bir belge sunulmadığından, kefaletin geçerli olup olmadığının tartışmalı olduğunu, davacının talep ettiği fahiş faize de talep ettiklerini belirterek, sonuç olarak; davanın reddine, icra takibin iptaline, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … K. sayılı dosyasında davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd.Şti. Ve müşterek borçlu ile müvekkili banka arasında Kredi Kartı Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme gereği müvekkili tarafından müşterilere kredi kullandırıldığını, borçlu ve kefillerin kredi borcunu ödememeleri üzerine keşide ettikleri ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine alacağın tahsili için giriştikleri … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile giriştikleri icra takibine borçlu-davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yönetici olduğu dönemler arasında dava dışı … Ltd.Şti. adına şirket temsilcisi olarak kullandırılan krediler için imza attığını, dava dışı şirketin ticari hayatına devam ederken ticari sıkıntılar yaşamaya başladığını, bunun üzerine davacı tarafından henüz temerrüt oluşmamışken ve ticari ri skler yokken haksız ve hukuka aykırı şekilde icra takibi başlatıldığını, hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile uhdesinde yer alan müşteri çeklerinin borcun tamamını karşıladığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini savnumuştur.
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir.
… İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası celp edilmiş olup, dosyanın tetkikinden; davacı … tarafından asıl dosya ve birleşen dosya davalıları aleyhine davaya konu Genel Kredi Sözleşmesinden doğan borca istinaden 172.493,01- TL asıl alacak, 3.443,66- TL işlemiş faiz, 172,18- TL faizin % 5 oranında gider vergisi, 300,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 176.408,85- TL tutarında nakdi alacak, ayrıca 85.200,00-TL gayri nakit kredi bedelini icra dosyasına veya banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi suretiyle takip başlatıldığı davalı borçluların borca ve takibe itirazı üzerine icra takibinin davalılar yönünden durdurulduğu, itirazın iptali davasının yasal süre dahilinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu kredi sözleşmesi, kat ihtarı, bankadan temin edilen hesap ekstreleri, çek taahhüt riski dosyaya ibraz edilmiş olup, davacı alacaklı banka ile davalı kredi borçlusu / lehtarı … Ltd. Şti arasında 2 adet toplam 855.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmelere davalılardan … ve … toplam 855.000,00- TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış oldukları görülmüştür.
Takibe ve davaya dayanak genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıların borçlu olup olmadığı, borç miktarının, takip öncesi işlemiş akdi ve temerrüt faiz miktarının, uygulanacak faiz oranının ve takibe konu diğer kalem alacaklarının miktarının tespiti noktasında bankacılık hukuku alanında uzman bilirkişi …’den alınan 03.04.2017 tarihli raporda özetle; asıl borçlu konumundaki davalı Şirketin durumuna bakıldığında, sunulu kayıtlara nazaran, davacı yanca 172.493,01-TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş faiz talep etmesinin muhik olduğunu, bunun dışındaki nakdi taleplerinin yerinde olmadığını, taraflar arasındaki ilişki, ticari iş/ilişki ( TTK. Md.3 ) olmakla, davacının faiz talebindeki oran yönünden TTK md.8/1hükmü nazara alınarak, akit serbestisi ilkesine göre hareket edilmesi hususunun kabil-kabül olduğunu, bu yönü ile bakıldığında, kabulü uygun bulunabilecek olan rakam olan 175.936,67-TL üzerinden takibe devam yönünde hüküm kurulmasının mahkemenin takdirine göre mümkün olacağını, bu yönde karar verilecek olursa, takip tarihinden itibaren % 72 oranında temerrüt faizi uygulaması yapılabileceğinin de mütalaa olunacağını, gider vergisinin ihdas sebebi gözetildiğinde, onun mükellefinin olduğu değerlendirilerek somut ilişki yönünden davacıdan sadır o istemin yerinde olmadığının mütalaa edildiği, davacının ihtiyati haciz masrafı talebi, yargılama giderleri genel bünyesinde olmakla ve hüküm ile birlikte karara bağlanacak nitelikte görülmekle, o istemin ayrıca talep edilmesi koşullarının da oluşmadığı görüşünde olduğunu, takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacının, gayri nakdi kredi olarak davalı asıl borçlunun 85.200,00-TL kullandığını ve bu meblağı da depo etmesini icra dosyasından talep ettiği, gayrinakdi kredinin, banka teminat mektubu vasfında olmasının ihtimal dairesinde olduğunu, bunun nakdi krediye dönüştüğüne dair bir veri elde olmamakla, davacının bu isteminin yanlar arasında kredi ilişkisinin köklü değişimi olarak tavsifi ve bu suretle dermeyanının TBK md.26-27’de yer bulan esaslara uyumlu olmayacağının mahkemece değerlendirilerek, henüz nakdi krediye dönüşmemiş bu talep kısmı açısından, istemi kabul/takibe devam koşullarının olup olmadığının mahkemece karara bağlanacağını, takibe devam koşullarının bulunduğunun mahkemece değerlendirileceği hususları rapor edilmiştir.
Davacı ve davalı vekillerinin itirazlarının noktasında, aynı zamanda takip tarihine kadar asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının nasıl hesaplandığı, temerrüdün gerçekleştiği tarih belirtilerek yeniden hesaplama noktasında Emekli Banka Müdürü …’den alınan raporda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalılardan … ve …’ nun ise müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kefaletin geçerli olduğu, kredinin kararlaştırılan süre içinde ödenmediği nazara alındığında, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar aleyhine takip ve dava hakkının bulunduğunu, davalılara çıkartılan kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen 1 günlük mehil süresi bitimine müteakip davalıları 01/04/2015 tarihi itibariyle temerrüde düşürmüş sayılabilecekleri , davacı bankanın takip talebinde % 72 oranında temerrüt faiz talep etmiş olduğu, sözleşme serbestliği nazara alınarak % 72 oranındaki temerrüt faizinin sözleşmeye uygun olduğu, davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağının ( anapara ) 168.215,96-TL, işlemiş temerrüt faizinin 630,00-TL, BSMV 31,00-TL, ihtiyati haciz vekâlet ücretinin 300,00-TL olmak üzere toplam 169.176,96-TL olduğunu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 7.213,89-Tl ( 176.408,85-TL-169.176,96= ) reddi durumunda; asılalacak tutarı 168.215,96-Tl tamamen ödeninceye kadar, tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile takip tarihniden başlamak üzere sözleşmesel olarak yıllık % 72 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi ( BSMV ) ile birlikte istenilebileceğini, gayrinakdi çek bedeli kredisi bakımından; davalı/kredi lehtarı şirket yönünden; dosyada mübrez çek statü dökümü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarı talep edilmeyen 18 adet çek yaprağından dolayı toplam 22.440,00-Tl faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi gerektiğini, kefiller yönünden ise; sözleşme içeriğinde davalı/kefilin gayrinakdi çek bedelinin depo edilmesinden sorumlu olduğunu gösteren açık bir düzenlemeye rastlanılmadığını, bu nedenle davalı/kefillerin gayri nakdi çek bedeli kredisinin depo edilmesinden sorumlu olup olmadıklarının mahkemenin takdirinde kaldığını, ancak Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E., … K. 23/09/2013 tarihli kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemenin davaya konu borçtan mahsup edilerek dava açılması gerektiği belirtilmiş olup, TBK’nun 100. maddesi nazara alınarak, takip tarihi ile dava tarihi arasında ödenen 85.586,57-TL lik kısmi tahsilat dikkate alınarak, en son ödeme tarihi itibariyle yapılan hesaplamada davacı bankanın 85.356,65-TL ana para alacağı kaldığı, dolayısı ile tüm faiz ve fer’ilerinin tamamen ödenmiş olduğu, dava tarihinden olmak üzere toplam 66.150,98-TL lik kısmi tahsilat sağlandığı ancak işbu tahsilatın dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği, gayrinakdi çek bedeli kredisi bakımından: davalı/kredi lehtarı şirket yönünden; davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarı talep edilmeyen 18 adet çek yaprağından dolayı toplam 22.440,00-TL faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi gerektiğini, kefiller yönünden ise; sözleşmede, davalı/kefilin gayri nakdi çek bedelinin depo edilmesinden sorumlu olduğunu gösteren açık bir düzenlemeye rastlanılmadığını bu nedenle kefillerin/ davalıların gayri nakdi çek bedeli kredisinin depo edilmesinden sorumlu olup olmadıklarının takdirinin mahkemenin takdirinde olduğunu, dava tarihinden sonra olmak üzere toplam 66.150,98-TL lik tahsilatın sağlandığını bu tahsilatın dosyanın esin infazı sırasında nazara alınması gerektiğini hususları rapor edilmiştir.
Asıl dosyadaki bilirkişi raporuna yönelik itirazların değerlendirilmesi ve Birleşen dosya yönünden de alacak hesabı yapılması için bankacı bilirkişi …’den alınan ek raporda özetle, esas dosya yönünden, kök raporda revizyon yapılmasını gerektiren yeni delil sunulmadığından, görüş ve kanaatinin özünün muhafaza edildiğini, birleşen dosya yönünden ise; birleşen dava dayanağı bila tarihli sözleşmede geçerli bir kefalet akdinin kurulmamış olduğu kanısına varılarak, davalı/kefilin ( … ) dava konusu kredi borçlarından sorumlu tutulamayacağı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı alacaklı banka ile davalı kredi borçlusu / lehtarı … Ltd. Şti. arasında 2 adet toplam 855.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmelere davalılardan … ve … toplam 855.000,00- TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış oldukları ve geçerli bir kefaletin mevcut olduğu görülmüştür. Davaya konu kredi borçları kararlaştırılan süre içerisinde ödenmemiş olması nedeni ile, hesabın kat edilerek 258.546,65-TL nakdi kredinin 1 gün içinde ödenmesi, 96.000,00-TL gayrinakdi çek bedeli kredisinden doğan alacakların ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içinde depo edilmesi için davalılara ihtar edildiği, kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen 1 günlük mehil süresi bitimine müteakip davalıların 01/04/2015 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davacı bankanın takip talebinde % 72 oranında temerrüt faiz talep etmiş olduğu, sözleşme serbestliği nazara alınarak % 72 oranındaki temerrüt faizinin sözleşmeye uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere takip tarihi itibariyle asıl alacağının ( anapara) 168.215,96-TL, işlemiş temerrüt faizinin 630,00-TL, BSMV 31,00-TL, ihtiyati haciz vekâlet ücretinin 300,00-TL olmak üzere toplam 169.176,96-TL olduğu ancak, itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemelerin davaya konu borçtan mahsup edilerek dava açılması gerektiği, zira davadan önce ödenmiş ve alacaklının da kabulünde bulunan ihtilaf dışı kalmış alacak hakkında dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, TBK’nun 100. Maddesi nazara alınarak, takip tarihi ile dava tarihi arasında ödenen 85.586,57-TL lik kısmi tahsilat nazara alınarak yapılan hesaplamada, en son ödeme tarihi itibariyle tüm faiz ve fer’ilerin tamamen ödenmiş olduğu, davacı bankanın 85.356,65-TL ana para alacağı kaldığı anlaşıldığından, en son ödeme tarihi itibariyle nakit kredi alacağı yönünden asıl davada davalıların takip dosyasına yaptıkların itirazın kısmen iptali ile, takibin 85.356,65-TL üzerinden devamına, itirazın iptali davası açılmadan önce ödenmiş olan ve alacaklının da kabulünde bulunan ihtilaf dışı 85.586,57-TL lik kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu kısım yönünden hüküm kurulmamış, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise takip dosyasının kesin infazı sırasında nazara alınması gerekmiştir. Gayrinakdi çek bedeli kredisi bakımından: davalı/kredi lehtarı şirket yönünden; davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarı talep edilmeyen 18 adet çek yaprağından dolayı toplam 22.440,00-Tl faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi gerektiği, kefiller yönünden ise; sözleşmede, davalı/kefilin gayri nakdi çek bedelinin depo edilmesinden sorumlu olduğunu gösteren açık bir düzenlemeye rastlanılmadığını bu nedenle kefillerin/ asıl davada davalıların gayri nakdi çek bedeli kredisinin depo edilmesinden sorumlu olmadıkları görülmüştür. Ancak, hükmün tefhim edildiği kısa kararda gayrinakdi çek bedelinin depo edilmesi yönünden yalnızca kredi borçlusu/lehtarı davalı şirket yönünden talebin kabul edilmesi, diğer kefiller yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekirken, sehven tüm davalılar yönünden çek bedelinin depo edilmesi talebinin kabulüne karar verildiği, usul yasası uyarınca hakimin tefhim ettiği hüküm ile bağlı olduğu sonradan hükmün yanlış olduğu kanısına varsa bile artık hükmünü değiştiremeyeceği, hükme karşı kanun yoluna başvurulması halinde hükmün değiştirilebileceği tespit edilmiştir. Diğer yandan alacak Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olup, Yargıtay emsal içtihatları doğrultusunda likit (belirlenebilir) nitelikte olduğundan davanın kabul edilen asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatına da karar verilmiştir.
Birleşen davada; bila tarihli 250.000,00-TL lik sözleşmeyi kredi lehtarı davalı şirketin imzaladığı ancak, bahse konu sözleşmede davalı …’ nun kefalet sıfatı ile imzasının bulunmadığı, sözleşmede geçerli bir kefalet akdinin kurulmamış olması nedeni ile davalı …’ nun dava konusu kredi borçlarından sorumlu tutulamayacağından, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Asıl Dava Yönünden
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
Davalının … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 85.586,57- TL’lik kısmı dava tarihinden önce ödenmiş olması nedeniyle itiraz edilen 85.586,57- TL’lik kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINDAN REDDİNE,
Davalının … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 85.536,64 TL miktar üzerinden asıl alacak tamamen ödeninceye kadar en son ödeme tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren başlamak üzere yıllık % 72 oranında temerrüt faizi ve %5 gider vergisi ile birlikte tahsil edilmek suretiyle, ayrıca iade edilmeyen 18 adet çek yaprağından dolayı sorumluluk tutarı olan 22.400,00 TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava tarihinden sonra yapılan tahsilatların takip dosyasının kesin infaz sırasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak tutarı olan 85.356,65 TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Asıl davada alınması gerekli olan 7.373,15-TL karar ilam harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 296,25-Tl davetiye ve posta gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam: 1.796,25-Tl yargılama giderinin kabul/red oranı ( % 61,18 ) üzerinden hesaplanan 1.098,94- TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılarca yapılan davetiye posta giderinden oluşan 44,00- TL yargılama giderinin kabul/red oranı ( % 61,18 ) üzerinden hesaplanan 17,10- TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, kalanın davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için nakit kredi alacağı yönünden kabul edilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ ne göre tayin ve takdir olunan 9.592,80- TL ve gayrinakit çek depo bedeli talebi yönünden 2.180,00-TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiği için dava şartı noksanlığından reddedilen 85.586,57-TL lik kısmı yönünden AAÜT’nin 7/1 maddesi uyarınca 2.180,00-TL, reddedilen diğer nakit alacak yönünden 2.180,00- TL, gayri nakit çek depo bedeli yönünden 2.180,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Birleşen Dava Yönünden
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı banka harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı bankanın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiği için AAÜT ‘nin 7/1 maddesi uyarınca nakit alacak talebi yönünden 2.180,00- TL, gayrinakit çek depo bedeli talebi yönünden 2.180,00- TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır