Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/661 E. 2019/425 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/661 Esas
KARAR NO : 2019/425
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/07/2014 tarihinde Tatvan’da … plakalı araçla … plakalı aracın çarpıştığını, kazada … plakalı aracın sürücüsü …’ün vefat ettiğni, …’ün sağlığında büyükbaş ve küçükbaş hayvan ticareti ile uğraştığını, aylık ortalama 2.000,00TL kazanç elde ettiğini, vefatı ile eşi … ve öğrenci olan 01/05/1991 doğumlu oğlu …’ün destekten yoksun kaldığını, davalı … AŞ’nin … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olduğunu, aynı zamanda davalı … AŞ’ye “Genişletilmiş Kasko Sigortası Poliçesi” ile sigortalı olduğu, davalının bu nedenle manevi zararlar için de limitle sınırlı sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta AŞ nin sorumluluğu ise … plakalı aracın … nolu ZMMS ile sigortacısı olduğu, kazanın, kazaya karışan araçların birlikte kusuru sonucunda meydana geldiğini beyan ederek, davacı … için 4.500,00TL müteveffanın çocuğu olan geri kalan 6 davacı için 500’er TL olmak üzere toplam 7.500TL manevi tazminatın davalı … AŞ den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, vefat edenin eşi … için 850TL, vefat edenin kızı … için 100TL ve 50TL cenaze gideri olmak üzere toplam 1.000,00TL tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte kaza tarihindeki ZMMS tarife limitiyle sınırlı olmak üzere davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; ZMMS genel şartları gereği işleten tarafından sigortacıya yöneltilecek taleplerin teminat dışında olduğu, … nolu poliçenin kaza tarihini kapsamadığını, müvekkilinin tazminat ödeyeceği kişilerin 3.kişiler olduğunu, kazada kusur oranlarının tam olarak belirlenmediği, davacıların manevi tazminat talebinde bulunamayacaklarını, müteveffanın 74 yaşında olması nedeni ile tam anlamıyla destekliğinden bahsedilemeyeceği, tazminat hesabında desteğin mütefarik kusurunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacıların ekonomik durumu ile mensubu olduğu sosyal güvenlik kurumu varsa ölüme bağlı diğer zararların bu kurumca karşılanıp karşılanmadığının araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 268.000,00TL ile sınırlı olduğunu, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücretin, belirlenebilen ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının yahut gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin 25/03/2019 havale tarihli dava değerini arttırım konulu dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı olan manevi tazminat taleplerini yineledikleri, … 500,00TL, … 500,00TL, … 500,00TL, … 500,00TL, … 500,00TL, … 500,00TL ve … için 4.500,00TL olmak üzere toplam 7.500,00TL manevi tazminatın ticari avans faizi, masraf ve ücreti vekaletle birlikte tahsilini, maddi tazminat yönünden ise … için 55.617,92TL, … için 4.481,84TL ve 50TL cenaze giderinin ticari avans faizi, masraf ve ücreti vekaletle birlikte tahsilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Mahkememizde dava konusu olaya ilişkin olarak yürütülen … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, davalı sigorta şirketlerinin başvuru sonucunda oluşturmuş olduğu hasar dosyası, davacıların nüfus kayıt örnekleri celp edilmiş, davacıların kolluk marifetiyle sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış ve davacılara SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş ve buna ilişkin belgeler celp edilmiştir.
Mahkememizce dosyaya celp edilen belgeler, kaza tespit tutanağı doğrultusunda kusur
durumunun tespiti ve davacıların maddi tazminat taleplerinin hesaplanması için bir trafik kusur uzmanı, bir aktüerya uzmanı ve bir sigorta uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Alınan raporda özetle; 09/07/2014 günü saat 18:27 sıralarında Bitlis ili, Tatvan ilçesinde sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla D-300 devlet karayolunda Ahlat istikametine seyir halindeyken, … caddesi kavşağında, … İlköğretim Okulu karşısısın da, … caddesinden gelip D-300 devlet karayolu üzerinde Bitlis istikametine dönüş yapmak isteyen …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucunda dava konusu kazanın meydana geldiği, … plakalı aracın sürücüsü olan müteveffa …’ün Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d, 53/b ve 84/f maddelerini ihlal ettiğini, güvenlik kamera görüntülerine göre tanzim edilen CD çözüm tutanağından da anlaşılacağı üzere …’ün hatalı şekilde sola dönmeye çalışarak kural hatası yapmak suretiyle gelen çekicinin kendisine çarpmasına sebebiyet verdiğini, … plakalı aracın sürücüsü … ‘ın açısından yapılan tespitlerde Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d, 52/a-b maddelerini ihlal ettiğini, sonuç olarak … plakalı aracın sürücüsünün yani …’ün %70 oranda kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü olan … ‘ın %30 oranında kusurlu olduğu ifade edilmiştir. Raporun devamına …’ün emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunun, dosya kapsamına göre belirlenemediği, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacıların, müteveffa …’ün mirasçıları olduğu, davacı mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminat hesabında kullanılacak veri tablosu PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınarak hazırlandığı, müteveffanın asgari ücretli çalışan olarak kabul edildiğinde eşi …’ın destekten yoksun kalma tazminatı 47.597,15TL, çocuk …’ün 19.933,38TL olduğu, müteveffanın 2014 yılında geliri aylık 2.000,00TL kabul edildiğinde eşi …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 117.422,35TL, çocuk …’ün destekten yoksun kalma tazminatının ise 49.175,64TL olduğu, davalı … AŞ nin ZMMS poliçesinin kaza tarihini kapsamadığı, genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında davalı … AŞ nin 30.000,00TL maddi tazminattan sorumlu olduğu, bununda davacılara garameten paylaştırılması gerektiği bu durumda davacılardan eş …’ın21.120,00TL, davacı çocuk …’ün 8.855,27TL talep edebileceği davalı … AŞ nin 14/04/2015 tarihi olan başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 28/04/2015 tarihi temerrüt tarihi olduğu, davalı … Sigorta AŞ nin sigortalısının kusuru olan %30 oranında sorumlu olduğu, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada davalı … Sigorta AŞ nin davacı eş yönünden 14.279,14TL, davacı çocuk … yönünden 5.980,04TL miktarında sorumlu olduğu, müteveffanın geliri 2.000,00TL olarak kabul edildiğinde davacı eşin destekten yoksun kalma tazminatının 35.226,70TL, davacı çocuk …’ün destekten yoksun kalma tazminatının 14.752,69TL olduğu, davalı … Sigorta AŞ nin temerrüt tarihinin 21/04/2015 olduğu ifade edilmiştir.
Taraf vekillerinin alınan bilirkişi raporuna itirazları sonucunda mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiş olup alınan 06/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; müteveffa …’ün %70 oranında kusurlu olduğu,ü … plakalı aracın sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu, asgari ücrete göre davacı eşin destekten yoksun kalma tazminatının 57.563,85TL olduğu, 2.000,00TL üzerinden yapılan hesaplama davacı eşin destekten yoksun kalma tazminatının 142.010,01TL olduğu, davalı … AŞ nin, kazaya karışan … plakalı sayılı aracın geçerli ZMMS olması ve davacıların 3.şahıs olmaları hasebiyle talep ettikleri destekten yoksun kalma talepleri nedeniyle 268.000,00TL limit dahilinde kalmak koşuluyla sorumlu olduğu, davalı … AŞ nin 17/04/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edebileceği, davalı … Sigorta AŞ nin araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu, … Sigorta AŞ nin sigortalısı oranında davacı eşin asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada 17.269,15TL den, davacı eşin 2.000,00TL üzerinden yapılan hesaplamada 42.603,00TL den sorumlu olduğu, temerrüt tarihinin 17/04/2015 tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı bilirkişi heyetinden ikinci kez ek rapor alınmış, alınan raporda davacı eşin destekten yoksun kalma tazminatının asgari ücrete göre yapılan hesaplamada 17.096,46TL, 2.000,00TL üzerinden yapılan hesaplamada 42.176,96TL olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin ikinci ek raporada itiraz etmeleri ve alınan raporların denetime elverişli olmaması sebebiyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan raporda özetle; davacı öldüğünden 73 yaşında olduğu, PMF 1931 tablosuna göre kalan yaşam süresinin 7 yıl 6 ay 17 gün olduğu, …’ün pasif dönemi içinde iken vefat ettiği, davacı eşin, müteveffa eşinin desteğinden bakiye ömür süresince yararlanabileceği, davacı …’ün babasının desteğinden okul süresi olan 2 yıl boyunca yararlanabileceği, müteveffanın sağlığında asgari ücret üzerinden çalıştığı varsayılarak hesaplama yapılacağı, davacı eşin destekten yoksun kalma tazminatının 55.617,32 TL olduğu, davacı çocuğun destekten yoksun kalma tazminatının 4.481,84TL olduğu ve davalıların sigortalılarının kusurları oranında sorumlu olduğunu, davalı … AŞ nin temerrüt tarihinin 22/04/2015 olduğu, davalı … Sigorta AŞ nin ise 20/04/2015 tarihi olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce dosyaya celp edilen kaza tespit tutanağı, ceza dava dosyası, alınan bilirkişi raporları göz önünde bulundurularak … plakalı aracın sürücüsü olan müteveffa …’ün tali yoldan seyredip, D-300 karayolunun soluna dönüş öncesinden anayola çıkmadan evvel, yolun transit özellikte olması nedeniyle, yolun geometrik konumuna göre ana yola çıkmadan önce mutlak suretle durması, doğru seyretmekte olan araçlara ilk geçiş hakkını verdikten sonra geçmesi gerekirken, bu kurallara uymadan geçiş yaparak kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle %70, diğer araç sürücüsü … ‘ın ise dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanması, hız kurallarına riayet etmemesi sebebiyle nedeniyle % 30 kusurlu kabul edilmiştir.
Kaza tarihinin 01/05/2016 tarihinden önce olması sebebiyle davacıların desteği olan müteveffanın muhtemel yaşar süresi PMF-1931 tablosuna göre belirlenmiş ve müteveffanın 73 yaşında vefat etmiş olması sebebiyle 7 yıl bakiye ömrünün kaldığı ve bu sürenin pasif dönem içerisinde kaldığı görülmüştür. Davacı eşin PMF-1931 tablosuna göre müteveffanın bakiye yaşam süresi boyunca desteğinden yararlanacağı davacı …’in ise öğrenci olması ve 23 yaşında olması nedeniyle okul süresi olan 2 yıl boyunca müteveffanın desteğinden yararlanacağı kabul edilmiştir. Ayrıca müteveffanın pasif dönemi içerisinde vefat etmesi ve davacılar vekilince her ne kadar kaza tarihinde 2.000,00TL ücret aldığı beyan edilmiş olsa da bu husus belgelendirilmediğinden müteveffanın kaza tarihindeki gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ve davacı eşin destekten yoksun kalma tazminatının 55.617,32TL olduğu, davalı …’in ise destekten yoksun kalma tazminatının 4.481,84TL olduğu sonucuna varılmıştır.
TTK’nın 1425.maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu ZMMS Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C-10 maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C-11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.
Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu eski genel şartların yürürlükte olduğu dönemde verdiği 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar sayılı ilamında davacıların ölenin salt mirasçı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun kusurunun davacılara yansıtılamayacağı dolayısı ile tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olanı işletenin kusurunun, işletenin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği aracın ZMMS davalı sigorta şirketi işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı ve olayda işleten tam kusurlu, destekten yoksun kalan davacılarda zarar göre üçüncü kişi konumunda olduğuna göre, davalı şirketin zararın tamamından sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamaları göre dava konusuna gelince, davacıların birinin eşi ve diğerinin babası olan davalı … AŞ sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile seyir halindeyken09/07/2014 tarihinde çift taraflı trafik kazasında vefat etmiştir. Davalı sigorta şirketine ait … nolu ZMMS poliçesi 24/02/2014-2015 dönemini kapsamakta olup yukarıda açıklandığı üzere 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar öncesine ait olduğundan yeni genel şartlar uygulanması mümkün değildir. Davacılar üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığından yukarıda özeti alınan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere kusurlu sayılmaları söz konusu olmadığı ve ölenin kusuru da kendilerine yansıtılamayacağından destekten yoksun kalma şartlarının oluştuğu kanaatine varılmıştır. Nitekim Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2018/1783 Esas ve 2019/792 karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.
Dava konusu olayda davalılar meydana gelen trafik kazası sonucunda ortaya çıkan destekten yoksun kalma tazminatından müteselsilen sorumludurlar. Müteselsil sorumlulukta, sorumlulardan her biri meydana gelen zarardan zarar görene karşı zararın tamamından sorumlu olduğu, sorumluluğun tayininde, zarara sebebiyet verelerin kusur oranlarının bir önemi olmadığı hususu gözetildiğinden, dava konusu olayda oluşan destekten yoksun kalma tazminatından davalılar tazminatın tamamından dolayı davacılara karşı müteselsilen sorumludurlar.
Destekten yoksun kalma tazminatı açısından davacıların davalılara yaptığı başvuru tarihleri dikkate alındığında, davalı … AŞ nin kendisine başvuru yapılan tarih olan 10/04/2015 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 22/04/2015 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ nin ise 08/04/2015 başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 20/04/2015 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Trafik kazaları nitelikleri itibariyle haksız fiil olduklarından, tazminat talebinin, sorumlusunun halefi olarak davalı sigorta şirketlerine yöneltilmesi, başvuru sahipleri ile davalılar arasında bir sözleşme bulunmaması, başvuru sahibinin haksız fiil mağduru 3.kişi olarak uyuşmazlığa taraf olması nedeniyle ” yasal faize” hükmedilmesine mahkememizce karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53.maddesinde cenaze giderlerinin de ölümü nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinde de sorumludur. Maddi tazminatın her türlüsünün ispatı davacılara ait olsa da, cenaze giderleri belgelendirilemiyorsa, hakim TBK madde 50/2 gereği bu kalem istek için takdir edilerek tazminata hükmedilebilir. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/18323 Esas ve 2018/10294 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Dava konusu olay açısından davacıların 50TL lik cenaze giderleri talebinin kabulüne karar verilmesi gerekli olmuşsa da bu husus kısa kararda sehven hüküm altına alınmamıştır.
Öte yandan davacıların T.B.K.’ nun 56. maddesi uyarınca müteveffanın ölümünden dolayı davacıların manevi tazminat talep etme hakları da bulunmaktadır. Bu noktada hüküm altına alınacak manevi tazminatın miktarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Yargısal içtihatlarda,anılan yasa maddesi hükmüne göre özel haller göz önünde tutularak hükmolunacak manevi zarar tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu tazminatın bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği,bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği,takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği,manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği belirtilmektedir.
Buna göre, üst paragraftaki ilkeler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, davacıların desteğinin ölümüne neden olan olayın oluş şekli, kusur durumu, davacıların ölenlerle yakınlık dereceleri (birinci derecede yakın olmaları) itibarıyla duymuş oldukları elem ve ızdırabın ağırlığı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alındığında mahkememizce takdir edilen manevi tazminat miktarlarının uğranılan zararla/zararlarla orantılı olduğu, bu miktarın davacılar için zenginleşme aracı olmayacağı gibi davalılar yönünden de ekonomik yıkıma neden olmayacağı değerlendirildiğinden hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminat miktarı belirlenmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklandığı üzere davacıların davasının kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının manevi tazminat yönünden davasının KABULÜ ile
Davacı … için 4.500,00TL davacı … için 500,00TL … için 500,00TL … için 500,00TL … için 500,00TL … için 500,00TL, … için 500,00TL, olmak üzere toplam 7.500,00TL nin davalı … AŞ den temerrüt tarihi olan 22/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine,
-Davacının maddi tazminat talebi yönünden davasının KABULÜ ile
Davacı … için 55.617,32TL davacı … için 4.481,84TL olmak üzere toplam 60.099,16TL maddi tazminatın davalı … AŞ yönünden temerrüt tarihi olan 22/04/2015 tarihinden, davalı … Sigorta AŞ yönünden temerrüt tarihi olan 20/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 4.617,70-TL karar ilam harcından, peşin alınan 29,04TL mahsubu ile noksan kalan 4.588,66- TL bakiye ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına
4- Davacılar tarafından yapılan dava açılış gideri: 64,94- TL, davetiye posta gideri: 261,25-TL, bilirkişi ücreti: 3.600,00-TL olmak üzere toplam: 3.926,19-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan masrafların kendileri üzerine bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan davacı … için 2.725,00TL, diğer davacılar …, …, …, …, …, …, için 500TL olmak üzere toplam 5.275,00TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan davacı … için 2.725,00TL, davacı … için 6.467,90TL olmak üzere toplam 9.132,90TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Dair davacı ve davalı … AŞ vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sigorta AŞ vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır