Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/533 E. 2021/307 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/533 Esas
KARAR NO : 2021/307

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/05/2015
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, 2007 yılında ortağı … ile birlikte iplik ticareti yapmak amacıyla …A.Ş’ne ortak olduğunu, …A.Ş’nin iplik ticareti yapmak amacıyla davalı … A.Ş Merter Şubesi ile temasa geçildiğini ancak şube müdürünün Gaziantep şubesine tayin olması nedeniyle diğer davalı şirket ve ortağı …’in daha kolay işlemlerini yapacağına yönelik terkinleri üzerine şirket merkezinin Merter’de olmasına rağmen… A.Ş Gaziantep şubesinde 08/06/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 5.000.000 USD limitli kredi kullanıldığını, müvekkilinin müşterek borçlu- müteselsil kefil sıfatıyla hem genel kredi sözleşmesini imzaladığını ve de adına kayıtlı tek taşınmaz olan ve aile konutu olarak kullanmakta olduğu Çavuşbaşı köyü… parsel a-… nolu bağımsız bölüm üzerine 9.000.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, bununla birlikte yine alınan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak 28/05/2012 tanzim tarihli 08/04/2014 vade tarihli 4.000.000 USD bedelli bonoyu avalist sıfatıyla imzalayarak davalı bankaya tevdi ettiğini, müvekkili … ve ortağı …’in …A.Ş şirketinin müşterek imza ile temsil ile yetkili olduklarını bu nedenle davalı bankadan kullanılan 5.000.000 USD kredi limitinden talepte bulundukları miktarların “kurumsal finansman desteği talep formu” v.s benzer muhteviyata sahip belgeler ile işlemde bulunurken belgelerin altına müşterek imzalanarak davalı bankaya sunulduğunu, müvekkilinin 2013 yılında … ile ortaklığı bitirmek istediğini, bu nedenle yeni krediler kullanmak istemediğini ilettiğini, …’in 2013 yılı Kasım ayında kredi borçlarının tamamen ödendiğini ve istemesi halinde ipoteğin fek edebileceğini bildirdiğini, bunun üzerine banka ile temasa geçildiğini, davalı bankanın Merter şube müdürünün, borcun kapandığını, istediği zaman ipoteği fek edebileceğini, ancak yeniden başka bir iş için kredi kullanmak istemesi halinde tekrardan ipotek tesis işlemi ile vakit kaybetmemek amacıyla durmasında bir kayıp olmayacağını şifai olarak bildirmesi nedeniyle fek işleminin talep edilmediğini, Mart ayında müvekkiline yapılan aylık ödemelerin yapılmamaya başlanması ve … ile telefonda dahil irtibat kurulamaması üzerine şirket merkezine gittiğinde … tarafından Merkezin boşaltıldığının öğrenildiğini, Gaziantep şubesinden gelen e-posta ile kredi taksitinin ödenmediğini bildirildiğini, müvekkilinin Beykoz … Noterliğinin 28/03/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarı ile “kredi sözleşmesi, mevcut ve ilgili kredi kapsamında fatura ödemesine dair onay yazıları ve müvekkilinin imzası bulunan işlem belgeleri” talep edildiğini, gelen bilgi üzerine kurumsal finansman desteği talep formundaki müvekkiline ait imzaların taklit suretiyle oluşturulduğunun anlaşıldığını, akabinde …Fakültesi Anabilimdalı Başkanlığınından alınan uzman görüş raporunda davalı banka tarafından gönderilen belgeler üzerinde inceleme yaptırıldığını, inceleme konusu 43 adet belgedeki davacıya atfen bulunan imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini, davalının katılım bankası olmasından dolayı, kullandırılan kredi limitinin ancak faturaların sunulması ile aktif hale geldiğini, davalı bankanın kredi limitinin normalde fatura sunulduğunda kullandırdığını, dosya kapsamındaki belgeler incelendiğinde proforma faturaların sunulması ile kredi limiti kullandırıldığının ortaya çıktığını, …A.Ş’nin kayıtlarında ise söz konusu faturaların bulunmadığını ayrıca kredi kullandırıldığı tarih itibariyle şirketin ticari faaliyetinin de bulunmadığını, davalı banka tarafından Gaziantep … Noterliğinin 02/05/2014 tarihli …yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline gönderildiğini, müvekkilince kat ihtarnamesinin noter ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, davalı banka tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında takip başlatıldığını ve 22/05/2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte icra emri gönderildiğini, hesap kat ihtarnamesine yapılan itirazın dikkate alınmadan “ilamsız takipte ödeme emri yerine” icra emri yollandığını, bu dosyadan 2.790.447,00 USD asıl alacak, 4.011,00 USD işlemiş gecikme bedeli ve 499.994 USD depo edilmesi gerekli gayrinakdi kredi olmak üzere toplam 3.294.452 USD alacak talebinde bulunduğunu, müvekkilinin dilekçede anlatılan nedenlerden dolayı söz konusu icra dosyasındaki alacaktan dolayı davalı tarafa borçlu olmadığını, müvekkili tarafından ortağı …, şirket çalışanları aleyhine … Cumhuriyet Başsavcılığının …Sor nolu dosyası ile sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık eylemlerinden dolayı suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca… A.Ş ‘nin işlem tarihinde görevde olan tüm yöneticileri hakkında da …Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının …syası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığını tarafından yürütülen soruşturma kapsamında banka tarafından borcun dayanığı olan belgelerin fotokopilerinin yollandığını, bu belgeler ile müvekkilinin talebi üzerine müvekkiline gönderilen belgeler arasında farklılık bulunduğunu, …C.Savcılığı tarafından yaptırılan kriminal inceleme neticesinde müvekkilinin bilgisi dışında kullanılan kredi limitine ilişkin işlemlerin belgelerini bir kısmında müvekkilinin imzalarının sahte olduğu bir kısmında ise elinin mahsulü çıktığının tespit edildiğini, bu aşamada dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasındaki borcun müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, müvekkilinin ortağı …ve davalı banka yetkilileri tarafından açıkça evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçu işlenerek oluşturulan borç olduğunu, yine banka tarafından kredi sözleşmesi imzalanırken kredinin teminatı olarak 4.000.000 USD bedelli bononun bankaya verildiğini, teminat senedi olan bononun davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, bu bononun kredi sözleşmesinin teminatı olduğunu, bono nedeniyle müvekkilinden tahsilat yapılması halinde aynı sahte alacak için hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip hem de kambiyo takibi nedeniyle mükerrer tahsilat yapılmış olacağını belirterek her iki icra dosyasından dolayı şimdilik 250.000 TL’lik harca esas değer üzerinden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiş, tekli Ticaret Mahkemesince alınan 29/05/2015 tarihli ara kararı ile İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen miktarın 3.294.452 USD ve İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen miktarın 2.796.624,33 USD olduğu belirtilerek, dava değerinin 300.000 TL’nin üzerinde olduğu belirtilerek Ticaret Mahkemesi Heyetine tevdi edildiği, bunun üzerine mahkememizce her iki icra dosyasındaki toplam bedel üzerinden nispi harcın hesaplanarak davacı taraftan yatırılmasının istenildiği, davacı tarafça tamamlama harcının yatırıldığı tespit edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının davalı bankanın Gaziantep şubesinin ticari kredili müşterilerinden …A.Ş’ne kullandırdığı kredilere genel kredi sözleşmesi ile kefaletinden ve bonoya verdiği avalinden dolayı müvekkiline borçlu olduğunu, ayrıca davacının bu borç için ipotek de verdiğini, ipotekle ilgili tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığını, genel kredi sözleşmesindeki imzaların yetkili kişilerce atıldığını, davacının genel kredi sözleşmesindeki, bonodaki ve ipotek evrakındaki imzalara itirazda bulunmadığını, borçlu şirketin 45 adet proje/ kredi kullandırıldığını, 45 adet proje / kredinin bugüne kadar 33 adedinin ödendiğini ve bittiğini, geriye kalan ve ödenmeyen 12 adet proje/ kredi kaldığını, bu 12 adet projenin/ kredinin ödenmesi gereken geri ödeme tutarı toplamının 4.028.612,54 USD olduğunu, iş bu dava ile borçlular aleyhine başlatılan icra takiplerinin de konusunun davacı tarafından itiraz edilen iş bu 12 adet proje/ krediye ilişkin olarak da 738.170,41 USD ödeme yapıldığını, dilekçe ekinde sunulan tablodan da görüleceği üzere 12 projenin 10’un da taksitlerin bir kısmının ödendiğini, davacının kredi kullandıran şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, davacının tacir olması nedeniyle borcunun olmadığı inancında ise şimdiye kadar ipoteği fek ettirmesi gerektiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takibe yapılan itiraz üzerine İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki yargılama neticesinde itirazın reddine karar verildiğini, yine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiple ilgili olarak davacının İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesine açtığı … Esas sayılı davanın da reddine karar verildiğini ve red kararın yargıtayca onandığını , temel borç ilişkisine inilerek borcun varlığının anlaşılacağını belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREK :Dava; İstanbul … İcra Müdürlüğüne ait …Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri sureti ile başlatılan takip ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas no ile başlatılan kambiyo senetlerine dayalı takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
DELİLLER : Genel Kredi sözleşmesi, Bono, avalli poliçe, kat ihtarnamesi, ipotek evrakı, savcılık soruşturma dosyaları, kurumsal finansman desteği talep formları, İstanbul … İcra Müdürlüğüne ait …Esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporu, ticari defter ve belgeler, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi.
İstanbul … İcra Müdürlüğüne ait … Esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, davalı banka tarafından …A.Ş ile … hakkında 2.790.447 USD asıl alacak, 4.011,00 USD işlemiş gecikme bedeli, 499.994,00 USD depo edilmesi gereken gayrinakdi kredi olmak üzere toplam 3.294.452,00 USD alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte icra emri suretiyle takip başlatıldığı, takip talebinde “kredi geri ödeme planlarına ve hesap kat ihtarnamesine göre” takip başlatıldığı ibaresinin bulunduğu görülmüştür. Bu takip dosyası içerisinde bulunan, davalı banka tarafından Gaziantep … Noterliğine ait 24 Mart 2014 tarih… yevmiye nolu kat ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinde asıl borçlu …A.Ş , kefiller …, … ve kat ihtarnamesinde ünvanları bulunan ve kefil oldukları bildirilen şirketlere toplamda 24/03/2014 tarihi itibariyle 133.752,99 USD geçmiş dönem borcu ile 2.657.013,77 USD muaccel hale getirilmiş taksit tutarı olmak üzere toplam 2.790.766,75 USD’lik kredinin muaccel hale geldiği, ayrıca … Ltd. Şti’ye hitaben verilen 21/08/2013 tanzim tarihli 15/08/2014 vadeli 499.994 USD tutarında kabul aval bedelinin sözleşmenin 20 ve 34. Maddesine göre tebliğden itibaren 3 gün içerisinde depo edilmesi aksi takdirde temerrüt hükümlerinin uygulanacağının ihtar edildiği, hesap kat ihtarnamesinin ekinde “muhatapların proje ve hesap durumunu gösterin tablodur” başlıklı belgenin eklendiği, bu belgede birinci kısımda “Muaccel- vadesi geçmiş ödenmemiş taksitler ve tazmin olan gayrinakdi krediler” denilerek vade, proje noları ve tutarlarının belirtildiği (toplam tutar 133.752,98 USD) tablonun bulunduğu, ikinci kısımda ise “muaccel hale gelen taksitler ve deposu istenen gayrinakdi krediler” denilerek vade, proje noları ve tutarlarının belirtildiği , deposu istenen 499.994,00 USD’nin de eklenerek toplam miktarın 3.290.759,75 USD olarak gösterildiği tablonun bulunduğu görülmüştür. İcra dosyasına konu edilen ve deposu istenilen avalli poliçe incelendiğinde, vade tarihinin 11/08/2014 , tutarının 499.994,00 USD, keşide tarihinin 20/08/2013 olduğu “iş bu poliçe mukabilinde 15/08/2014 tarihinde … Ltd. Şti şubesi veya emruhavalesine 499.994,00 USD ödeyiniz” ibaresinin bulunduğu, kabul alan “alacaklı” kısmında … Ltd. Şti , muhatap kabul veren (borçlu kısmında ise) … A.Ş ünvanın yer aldığı ve bu ünvan üzerinde iki adet atılmış imza bulunduğu , avalli poliçenin alt kısmında davalı banka Gaziantep Şubesinin ünvanı ve üzerinde iki adet imza, avalli poliçenin arkasında ise …Ltd. Şti’nin kaşesi ve kaşe üzerinde imzanın yer aldığı tespit edilmiştir. Gaziantep … Noterliğinin 02 Mayıs 2014 tarih …yevmiye nolu ihtarnamesi ile ipotek borçlusu …’ye ödenmemiş kredi bedellerinin ödenmesi aksi takdirde ipoteğin paraya çevrileceğine dair ihtar gönderildiği anlaşılmıştır. İpotek akit tablosu incelendiğinde, mülkiyeti …’ye ait olan taşınmazda “… A.Ş tarafından borçlu…A.Ş firmaları ile malik olarak kendi namına açılmış ve açılacak kredilerden ……bankaca uygun görülecek diğer muhataplara hitaben lehlerine verilen teminat mektuplarından ve ithalata ilişkin poliçeler ile diğer tüm poliçelere konulan aval ve kabul şerhinden, bankaya karşı amir, keşideci, muhatap, ciranta, avalist, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatlarıyla teminat olarak
imzaladığı veya imzalayacağı kambiyo senedi…..bankaya karşı doğmuş, doğacak tüm borçlarının lehine 9.000.000 TL’ye kadar olan kısmı için ipotek verildiği” görülmüştür.
İstanbul … İcra Müdürlüğüne ait …Esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, …tarafından …A.Ş , …Ltd. Şti, …,… , …A.Ş hakkında 2.780.967,11 USD asıl alacak , 7.314,32 USD işlemiş faiz, 8.342,90 USD komisyon olmak üzere toplam 2.790.624,33 USD alacak nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla, 28/05/2012 tanzim 08/04/2014 vade tarihli 4.000.000 USD’lik bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine dayalı takip başlatıldığı görülmüştür. Takibe dayanak olan bono sureti incelendiğinde, 28/05/2012 tanzim 08/04/2014 vade tarihli 4.000.000 USD bedelli olduğu, keşidecisinin… İnş. Tekstil…..A.Ş , aval verenlerin …, …, … Tekstil, lehtarının…A.Ş olduğu tespit edilmiştir.
Davalı banka ile …Tekstil arasında 08/06/2012 tarihinde …. Bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeye kefil olarak …’nin 5.000.000 USD limit ile imza attığı görülmüştür.
… A.Ş ‘nin sicil kaydı incelendiğinde, … ve …’nin müşterek imzaları ile şirketin temsil edildiği görülmüştür.
Davalı banka tarafından dosyaya sunulan 04/09/2015 tarihli açıklama dilekçesi incelendiğinde, 08/06/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ve kredi talep formlarının asıllarının … C. Başsavcılığının…Sor nolu dosyasına ibraz edildiği, dilekçe ekinde şirkete kullandırılan kredilerin tarihleri, kredi miktarları, taksit sayıları, ödenen taksit sayıları, ödeme miktarları ile kalan borç miktarlarının detaylı olarak sunulduğu excel tablosunun eklendiği, borçlu şirkete farklı tarihlerde toplamda 9.420.980,00 USD tutarında 45 adet proje – kredi kullandırıldığı, geri ödenmesi gereken miktarın 9.823.942,16 USD olduğunu, 33 adedinin ödenip bittiğini, ödenen miktarın toplamının 5.795.329,62 USD olduğunu, 45 adet projeden – krediden geriye kalan ve ödenmeyen 12 adet projenin toplamının 3.804.991,00 USD olup bu kısımla ilgili olarak ödenmesi gereken miktarın 4.028.612,54 USD olduğunu, 12 adet proje/ krediden dolayı şirketin 738.170,44 USD’yi ödediğini, geri kalan miktarın 3.290.442,13 USD olduğunu belirttiği görülmüştür.
Davacı tarafça dava dilekçesinde bahsedilen …Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığı tarafından verilen bilimsel mütalaa incelendiğinde, sunulan belge fotokopilerindeki … Tekstil….A.Ş başlıklı kaşe üzerine sol tarafa atılmış olan imzaların …’nin eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla inceleme yapıldığı, raporda inceleme konusu belgelerin tarih ve bedellerini sıralandığı, bunların fon kullandırım geri ödeme planı fotokopisi ile kurumsal finansman desteği talep formu fotokopileri olduğunun tek tek belirtildiği, karşılaştırma belgelerinin tek tek yazıldığı ve sonuçta belge asıllarını görme imkanlarının bulunmadığı, fotokopi üzerinde inceleme yaptıklarını, inceleme konusunda 22 maddede belirtilen toplam 43 adet belgedeki …A.Ş başlıklı kaşe izleri üzerine sol tarafa, …ye atfen atılmış imzaların, taraflarına karşılaştırma olarak sunulan ve yukarıda belirtilen belgelerdeki imzalarına kıyasla, fotokopi belgede saptanabilen grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran …’nin eli ürünü olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturma dosyası olan … C. Başsavcılığının … sor nolu dosyasında … polis laboratuvarında uzmanlık raporu alındığı, incelendiğinde yine fotokopi belgeleri üzerinde inceleme yapıldığı, incelenen belgelerin fon kullandırım geri ödeme planı ile kurumsal finansman destek talep formları olduğu, raporun sonuç kısmında sağ üst tarafı kırmızı kurşun kalemle numaralandırılan bazı belgelerdeki imzaların karakteristik hususiyetleri yeteri derecede ihtiva etmeyen basit tersimli imzalar olması nedeniyle …’nin eli ürünü olup oladığının tespit edilemediği, inceleyenler tarafından sağ üst kenarı kırmızı kurşun kalem ile numaralandırılan bazı evraktaki imzaların … eli ürünü olduğu, raporda numaraları belirtilen bazı evraktaki imzaların ise davacının eli ürünü olmadığı yönünde rapor verildiği görülmüştür.
… C. Başsavcılığınca adli tıp kurumundan rapor alındığı, 29/06/2015 tarihli raporda 33 adet fon kullandırım geri ödeme planı ve kurumsal finansman desteği talep formunun inceleme konusunu oluşturduğu , raporda mukayese belgelerin yazıldığı, sonuç kısmında ise; 1- inceleme konusu 11/12/2013, 20/06/2013, 07/06/2013, 31/05/2013, 18/07/2013, 10/07/2013, 03/05/2013 tarihli fon kullandırım geri ödeme planlarında …İçerikli kaşe üzerine atılı imzalarda soldaki imzalar ile …’ye ait mukayese imzalar arasında farklılık bulunduğundan bu evraklardaki imzanın …’nin eli ürün olmadığı, 2- inceleme konusu 13/08/2013 , 28/11/2013, 10/10/2013,
20/09/2013 tarihli fon kullandırım geri ödeme planlarındaki imzaların teşhise götürecek karakteristik metaryel içermediği, karalama tarzı çizgilerden ibaret olduğu, tersinin basit, taklidinin kolay olması nedeniyle …’nin eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde tespit yapılamadığı, 3- inceleme konusu fon kullandırım geri ödeme planları fotokopilerinde ve kurumsal finansman desteği talep forumları fotokopilerinde atılı ıslak imzalar ile mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların … eli ürünü olduğu sonucuna varıldığı , incelemesi biten inceleme konusu 33 adet belge ….. şeklinde kanaat raporu verildiği görülmüştür. Raporun başlangıç ve sonuç kısmında belge sayısı 33 olup 1 nolu inceleme konusu kısmında incelenen belgeler tek tek yazılmış olup 7 adet olduğu, 2 nolu kısımda 4 adet olduğu, 3 nolu kısımda ise belgelerin tarihleri yazılmamış ise de geri kalan 21 adet belgeye ait olduğu sonucuna varılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında davalı banka 29/05/2016 tarihli BDDK kararı gereğince ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin TMSF’ye devredildiği ,TMSF yönetiminin de hukuki faaliyetine devam ettiği anlaşılmıştır. Akabinde İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas nolu dosyasında yapılan yargılama sonunda davalı şirketin iflasına karar verildiği, kararın yargıtay denetiminden geçerek 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
11/12/2013, 25/06/2013, 07/06/2013, 31/05/2013, 18/07/2013, 10/07/2013, 13/08/2013, 28/11/2013, 03/05/2013, 10/10/2013, 20/09/2013 tarihli ve yine bir kısım fon kullandırım geri ödeme planı ve aynı tarihli kurumsal finansman desteği talep formu fotokopileri alınarak dosyamız içerisine bırakılmıştır. Bunlar incelendiğinde, kullandırım tarihleri, kullandırılan tutar, taksit ödemeleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı görülmüştür.
Davalı banka tarafından davaya konu talep forumları ve geri ödeme planlarının asıllarını …C. Başsavcılığı tarafından yürütülen … Nolu dosyaya gönderildiği tespit edilmiştir. …C. Başsavcılığı tarafından …C. Başsavcılığının yetili olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verildiği , … C Başsavcılığına ait 25/07/2019 tarihli yazı incelendiğinde ise Gaziantep’in yetkili olduğu belirtilerek tekrar yetkisizlik kararı verildiği ve … Başsavcılığının … sor nolu dosyasına kaydının yapıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 09/11/2017 tarihli dilekçesinde, 03/08/2012- 21/08/2013 tarihine kadar toplam 45 adet proje finansman kredisi kullandırıldığını, 03/08/2012’den 10/04/2013 tarihine kadar olan 33 adet kredinin davacının bilgisi dahilinde ve gerçek imzaları ile kullanılmış şirket kayıtlarına ve hesaplarına giren krediler olduğunu, 03/05/2013’ten 21/08/2013 tarihine kadar kullandırılan 12 adet proje finansman kredisindeki imzaların ise müvekkilinin eli ürünü olmadığını bildirmiştir.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi…Esas sayılı dosyası ile ilgili şikayet dilekçesi incelendiğinde, … tarafından verilen dilekçede İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senedine dayalı takip başlatıldığı, takibe konu bononun teminat hükmünde olması nedeniyle takibe konu edilemeyeceğini iddia edeceği, yapılan yargılama sonunda istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 27/01/2015 tarih 2014/28279 Esas 2015/1894 Karar nolu ilamı ile “takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile kanıtlanması gerekir, somut olayda alacaklı banka vekilinin beyanı takip dayanığı bononun ödeme aracı olarak verildiğine ilişkindir. 08/06/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde de takip dayanağı bonoya atıf yoktur. O halde teminat iddiası ispat edilmediğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiş” denilmiştir. Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda davanın bu defa reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/19019 Esas 2017/11562 Kararı ile onandığı , karar düzeltme talebinin de reddine karar verilerek kararın kesinleştiği görülmüştür. İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesine ait…Esas … karar nolu ilam incelendiğinde, ipoteğin paraya çevrilmesi ile ilgili icra emri yoluyla başlatılan takiple ilgili olarak Gaziantep … Noterliğinin 02/05/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarnamenin …’ye bizzat tebliğ edildiğini, bu ihtarnameye itirazda bulunulmadığı, kredi formundaki sahte imza iddialarının icra mahkemesinde dinlenemeyeceği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği ve kararın onandığı görülmüştür.
13/04/2017 tarihli duruşmada alınan ara kararı ile ; davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas ve … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyaları takip başlatıldığı , …İcra Müdürlüğündeki takibin …icra müdürlüğündeki takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile yapıldığı, her iki dosyanın dayanağının Gaziantep … Noterliğinin 24 Mart 2014 tarih…yevmiye nolu kat ihtarnamesi olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla; öncelikle, kat ihtarındaki alacak kalemlerinin dayanağının ne olduğunun ve alacak miktarı belirlenerek, hangi tarihli fon kullandırım geri ödeme planı ve kurumsal finansman desteği talep formuna dayandığı tespit edilerek, daha sonra dosya içerisinde bulunan 29/6/2015 tarihli adli tıp kurumana ait rapor ile karşılaştırılarak , kat ihtarına konu kredi kullanım talep formlarındaki imzanın ( adlı tıp kurumu raporuna göre ) davacının eli ürünü olup olmadığının değerlendirilerek, davacının imzası sahte olan evraklar nedeniyle kat ihtarındaki miktar tespit edilerek, daha sonra genel kredi sözleşmesi incelenerek, ve taraflar arasında nizalı olmayan ( ödenen ) kredi kullandırımların nasıl yapıldığı, teamülün nasıl oluştuğu tespit edilerek, şirketin kredi kullanabilmesi için sözleşmede talep formunun her iki şirket temsilcisinin birlikte imza etmesinin zorunlu olup olmadığının tespit edilerek, ayrıca nizalı olmayan ödenen kredi kullandırımlarda bu konudaki teamülün de (daha önceki evraklardan) tespit edilerek ;eğer her iki temsilcinin imzasının gerekmesi halinde bankanın imzası sahte olan işlemler nedeniyle kredi kullandırmak kusurunun olup olmadığı, varsa kusur oranının değerlendirilmesi , davacının kusurunun olup olmadığı , varsa kusur oranının değerlendirilmesi, bu işlem yapılırken ayrıca kredi talep formlarına ekli faturaların durumu da irdelenerek, …AŞ nin ticari defter ve belgeleri üzerinde HMK 218 maddesine göre yerinde inceleme yapılarak , yine banka kayıtları da yerinde incelenerek, ayrıca soruşturma dosyası fotokopileri de incelenerek, çekilen kredilerin şirketin işleyişi için kullanıp kullanılmadığın da tespit edilerek, sonuç itibariyle davacının davalı bankaya borçlu olup olmadığının , borçlu değilse miktarının tespit edilmesi için dosyanın bir mali müşavir, bir bankacı bilirkişi , bir finans bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
08/06/2018 tarihli rapor incelendiğinde; bankaya ait ticari defter ve belgelerin incelendiği, raporda kurumsal finansman desteği talep formundaki imza incelemesi ile ilgili bilimsel mütalaa, kriminoloji raporu, adli tıp raporunun özetlendiği, dava konusu olayda davacı tarafından , 11 adet krediyle ilgili olarak talep forumlarındaki imzaya itiraz edildiği, bankacılık uygulamasına göre müşterinin iradesini ortaya koyan imza atma işleminin mutlaka banka personelinin huzurunda atılması gerektiğini, talep formunda müşterinin kendisine tanımlanan kredi limiti kapsamında ihtiyacı halinde kullanacağı krediyle ilgili detaylı bilgiler içerdiğini, bu formun imzalanmasıyla birlikte kredi kullandırım sürecinin başladığını, geri ödeme planında ise kredinin ödeme şartlarının ortaya konulduğunu, bunun da mutlaka banka personeli huzurunda imzalaması gerektiğini, bu formlardaki imza ile ilgili 3farklı görüşü içeren rapor bulunduğunu, raporların farklı olması nedeniyle davacı tarafından imzalanıp imzalanmadığı yönünde görüşlerinin oluşmadığını, 11 adet kredi ile ilgili hesap türü ve tutarının raporun 7. Sayfasında tablo halinde verildiğini, toplam miktarın 2.790.446,51 USD olduğunu, davalı bankanın…Ltd. Şti’ye hitaben 21/08/2013 tanzim tarihli 499.994,00 USD tutarında aval bedeli ile ilgili olarak da depo edilesi talebiyle ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğünün dosyasına konu edildiğini, davacının dilekçesine eklediği tabloda da bu aval poliçesinden bahsedildiğini ve bu belgenin kabul edilmeyerek dayanağının açıklanmasının istenildiğini, banka nezdinde yapılan incelemede avalli poliçenin davalı banka tarafından karşı bankaya ödendiğinin belirlendiği, buna göre …A.Ş ne 15/08/2014 vadeli bu poliçe ödemesine istinaden Eft işlemiyle ödemenin yapıldığını, hesap hareketlerinde de görüldüğünü, bu itibarla davacının aval imzası bulunan poliçe bedelinin tazmin edilerek karşı bankaya ödenmesi nedeniyle 499.994,00 USD tutarında borcun oluştuğu sonucunun çıktığını, sonuç itibariyle basiretli tacir olmanın gereği olarak bankacılık işlemleriyle ilgili müşterilerin imzalarının personelin huzurdan atılması gerektiğini, bankanın ise bu uygulamanın dışında müşteri imzalarının genel kredi sözleşmesi hariç huzurda alınmadığının anlaşıldığını bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili rapora itiraz etmiş ayrıca avalli poliçe üzerindeki imzanın da sahte olduğunu iddia etmiştir. İtiraz üzerine alınan ek raporda da kök rapordaki görüşler tekrarlanmıştır.
Davacı vekilince avalli poliçe üzerindeki imzanın inkar edilmesi nedeniyle imza incelemesi için poliçe aslının davalı tarafından dosyaya sunulması istenilmiştir.
27/02/2020 tarihli duruşmada alınan ara kararı ile; Savcılık soruşturma dosyasında … vekili Av. …’nun talebi ile … Ana Bilim Dalından alınan mütaalanın bulunduğu incelendiğinde tüm incelemenin fotokopi belgeleri üzeirnden yapıldığı görüldü, daha sonra savcılık tarafından Ankara Kriminalden rapor alındığı rapor incelendiğinde yine incelemenin fotokopi evraklar üzerinden yapıldığı, daha aynı savcılık tarafından ATK’dan ropar alındığı, her 3 raporda (birisi hukuki mütala) varılan sonuçların farklı olduğu tespit edilmekle, davalı vekili 04/09/2015 tarihli dilekçe de ve bu dilekçeye eklediği çizelgede genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu olan şirketin banlalarından 45 adet kredi kullandığını bunun 33’ünün ödendiğini problemli olan kredi sayısının 12 olduğunu belirterek, kredi kullanımı ile ilgili detaylı bilgiyi dilekçesine eklediği çizelgede belirtmiş olup, söz konusu çizçelge incelendiğinde problemli olduğu belirtilen 12 adet işlemden 11’inin kredi kullanımı 1’sininde avalli poliçeye ait olduğu, 33 adet kredinin ödendiği problemli olanın 12 adet kredi olduğu hususunda davacı ile davalı arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı vekilince sunulan çizelgedeki kredi talep formu ve geri ödeme tabloları, davacıya ait diğer imzalı evrak asıllarının … C.Savcılığına teslim edildiğini davalı vekilince bildirildiği,… C.Savcılığına ait 17/02/2015 tarihli yazıdanda bir takım evrak asıllarının savcılığa teslim edildiğinin görüldüğü tespit edilmekle; Savcılık dosyasından alınan bilirkişi raporlarının bir kısımnın fotokopi belgeler üzerinden yapıldığı ve her 3’ünde varılan sonucun farklı olduğu, sanığın ifadesinin alınmaya çalışılması sebebi ile henüz soruşturma dosyasından bir karar verilmediği de dikkate alınarak, A)…C.Savcılığına yazı yazılarak … soruşturma nolu dosyadan (davalı vekiline ait 04/09/2015 tarihli dilekçeye ekli çizelge sureti ve savclığa ait 17/02/2015 tarihli müzekkere suretleri cevapları da eklenerek) evrak asılları üzerinden imza incelemesi yapılacağından savcılık dosyasına sunulan …Aş’nin ilgili bankadan kredi kullanımı ile ilgili, yine bu şirket tarafından bankaya verilen kredi talep formları, kredi ödeme tabloları, genel kredi sözleşmesi ve diğer tüm belge asıllarının incelenip iade edilmek üzere mahkememize gönderilmesinin istenilmesine, B)Davacı vekilince 02/11/2019 tarihli dilekçe ile bildirilen imzalı evrak asıllarının toplanmasına, C)A ve B bentlerindeki evrakları toplandığında ; davalı vekilinin 04/09/2015 tarihli dilekçesi ekinde bulunan çizelgede problemle olduğu belirtilen 11 adet kredi talep formu, kredi ödeme tabloları, mahkememiz kasasına aslı sunulan avalli poliçedeki imzaların davacının el ürünü olup olmadığının tespiti için dosyanın ve söz konusu evrakların mahkememizce resin seçilecek 3 grafolog bilirkişiye tevdi sureti ile incelenerek davacının el ürünü olup olmadığının tespitinin yapılması hususunda ara karar kurulmuştur. … C. Başsavcılığı tarafından istenilen evrak asılları 10/06/2020 tarihli yazı ile birlikte gönderilmiştir. 22/02/2021 tarihli imza incelemesine ilişkin 3 grafolog bilirkişi tarafından verilen rapor incelendiğinde; davaya konu 11 adet fon kullandırım geri ödeme planı ve kurumsal finansman desteği talep formu belgelerindeki ve avalli poliçedeki imzaların davacının eli ürünü olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili 25/02/2021 tarihli dilekçesinde, şirkete ait ticari defter ve belgelerin müvekkilin de olmadığını, yerini de bilmediğini belirtmiştir.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, …A.Ş ünvanlı şirketin, davaya konu kredilerin kullanıldığı dönemde yetkilileri davacı ile dava dışı…olup yetkinin müşterek imza ile kullanılacağı yönünde karar alındığı tespit edilmiştir. Davaya konu 2012 tarihli genel kredi sözleşmesi incelendiğinde …A.Ş’nin davalı bankadan kredi kullandığı, söz konusu kredi sözleşmesinin ayrıca davacı …’nin kefil olduğu, davacının genel kredi sözleşmesindeki ve kefalet imzasındaki imzasını inkar etmediği, söz konusu genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesinin teminatı olarak davacı tarafça ipotek verildiği, ipotek akit tablosundaki imzanın da davacının kabulünde olduğu anlaşılmıştır. …A.Ş davalı bankadan 45 adet proje- kredi kapsamında kredi kullanmış olup, 33 adet proje- kredi kapsamında kullanılan krediye ilişkin talep formundaki ve ödeme planı belgesindeki imzalara davacı tarafından itiraz edilmediği , davacının kabulünde olduğu ancak 11 adet proje – kredi kapsamında kullandırılan krediyle ilgili olarak kredi talep formu ve geri ödeme planındaki imzalara itiraz edildiği yine avalli poliçedeki imzaya itiraz edildiği anlaşılmaktadır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip dosyası ekinde ve kat ihtarnamesinde 11 adet proje – kredi ile avalli poliçeye dayanılarak takip başlatıldığı tespit edilmiştir. Genel kredi sözleşmesindeki imza inkar edilmemiş olmakla birlikte, şirketin imzalanan bu sözleşmeye istinaden bankadan kredi talep ederken hazırlanacak kredi talep formunun ve geri ödeme planlarının banka yetkililerinin huzurunda imzalanması ve imzaların da ilgili şirketin sicil kaydı gereğince … ve dava dışı …tarafından birlikte imzalanması gerekmektedir. En son mahkememizce belge asılları üzerinde yapılan 3 kişiden oluşan grafolog bilirkişi raporuna göre 11 adet proje- kredi ile ilgili talep formları ve geri ödeme planlarındaki imzalar davacının eli ürün değildir. Yine avalli poliçedeki imza da davacının eli ürünü değildir. Dolayısıyla davacının imzalarının sahte olduğu subut bulan kredi talep forumlarına ve avalli poliçeye istinaden, davacı tarafından genel kredi sözleşmesi nedeniyle şirketin borçları ve aynı genel kredi sözleşmesine kefalete istinaden teminat amacında verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle davacının davalı bankaya borçlu olmadığı subut bulmuştur. Davacının borçlu olmadığını iddia ettiği diğer icra dosyası olan İstanbul … İcra Dairesine ait …Esas sayılı takip dosyasında yukarıda özetlendiği gibi davacının avalist olarak imza atmış olduğu kambiyo senedine dayalı olarak takip başlatıldığı görülmektedir. Kefil esas borçluya ait savunma sebeplerinden yararlanabilir iken , avalin hukuki durumu kefalete göre daha ağır sonuçları içermekte olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04/04/2019 tarih 2018/1685 Esas 2019/2273 Karar nolu ilamda da belirtildiği üzere TTK 702. Maddesinin 2. Fıkrasında ” Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekli ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” denildiğinden, söz konusu kambiyo senedi ile ilgili olarak şekle ait noksanlık ileri sürülmemiştir. Doç. Dr. Burak Özgen 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde Kefalet sözleşmesi isimli kitabında da belirtildiği üzere “Aval, poliçe veya bonodan doğan bir borcun kıymetli evrak hukukuna göre teminat altına alınmasıdır. TTK’nın 700-702.maddeleri arasında düzenlenen aval kıymetli evrak hukukuna özgü bir teminat kurumu olup TBK 581 ve devamı anlamında bir kefalet sözleşmesi olarak görülemez. TBK 581. Hükmünde tanımlanan biçimde bir kefalet sözleşmesi bulunduğu takdirde, kefil için feri bir yükümlülük doğar. Buna karşılık kıymetli evrak hukukuna özgü bir yükümlülük altına giren aval veren, bağımsız bir yükümlülük altındadır. TTK 702/2 uyarınca”Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekli ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” buna göre, lehine aval verilen kimsenin borcu geçersiz olduğu takdirde, aval veren bu geçersizliğe dayanamaz. Lehine aval verilen kimsenin imzasının sahte olması veya böyle bir kimsenin gerçekte mevcut olmaması bile aval verenin sorumluluğunu etkilemez.” tüm bu nedenlerle davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu borçtan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının İstanbul …icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası nedeni ile açtığı menfi tespit davasının reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacının talebinin fona devredilen …A.Ş’nin işleminden kaynaklanması karşısında 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 140. Maddesi uyarınca TMSF harçtan muaftır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12/05/2016 tarih 2016/1956 Esas 2016/9813 Karar, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 108 ve 132/8 ve 133. Maddesine göre davacı lehine takdir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretidir. Aynı mahiyette Yargıtay 11. Hukuk
Dairesinin 14/02/2012 tarih 2011/15060 Esas 2012/1919 Kararı bulunmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/807 Esas 2017/4096 Karar nolu ilamına göre TMSF’nin alacağı fon alacağı olduğundan (5411 Sayılı kanunun 133-1-2.maddesi) davalı vekili lehine de maktu vekalet ücreti takdir olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile;
İstanbul … icra müdürlüğünün… esas sayılı takibe konu borçtan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının İstanbul … icra müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası nedeni ile açtığı menfi tespit davasının reddine,
2-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 7.200,00 TL bilirkişi ücreti, 1.195,40 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 8.395,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 4.197,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 719,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 359,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisi iadesine,
7-Davalı taraf harçtan muaf olduğundan , davanın reddedilen kısmı dikkate alınarak bu dava nedeniyle 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden davacı tarafından yatırılan (başta 4.269,38 TL + tamamlama harcı olarak 271.488,59 TL olmak üzere toplam =) 275.757,97 TL’den mahsubu ile kalan 275.698,67 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸