Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/528 E. 2018/21 K. 15.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/528 Esas
KARAR NO : 2018/21
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2015
KARAR TARİHİ : 15/01/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin bilişim sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğu, kendisine müşterisinin 7 (yedi) adet akıllı telefon alımı için siparişi üzerine, müvekkilu 7 (yedi) adet akıllı telefonu satmış ve toplam satış bedeli 16.850.-TL müvekkilinin tedarikçisi olan “… Yazılım AŞ” Internet sayfasından müşteri kredi kartı çekimi yapılmak suretiyle bedeli tahsil edilip satış işleminin tamamlandığını, Satış işleminin internet sayfası üzerinden kredi kartı çekimi nedeniyle, müşteriden “Mail Order” formu, kredi kartı fotokopisi ve kimlik (pasaport) fotokopisi alındığını, İşlemden 3 gün sonra tedarikçi “… Yazılım AŞ’ ile irtibat kurulduğunda, işlemin “… Bankası AŞ pos cihazından tek çekim olarak gerçekleştirildiğini ve kart hamilinin kendi bankasına satış işleminin kendisi tarafından yapılmadığını söyleyerek itirazda bulunulduğunu, aracı şirketin “Mail Order’ talimatı, kimlik ve faturayı istemesi üzerine anılan belgelerin “… Yazılım AŞ’ iletildiğini, Bilahare davalı banka alım/satımda kullanılan kredi kartının “… Bankası AŞ” ait … ait … numaralı kredi kartı olduğunu, bu kredi kartın kopyalanarak üzerindeki ismin değiştirildiğinin bildirdiğini, davalı bankanın 18.850.-TL “… Yazılım AŞ’den geri aldığını, akabinde müvekkilinde bu bedeli “… Yazılım AŞ ‘nin ödediğini, Davalı bankanın özensizliği nedeniyle satışta kullanılan kredi kartının kopyalandığını, kredi kattın üzerindeki isim farklı olduğu halde bankaca uyarı verilmemesi, bankanın kredi kartı üzerindeki ismi kontrol etmemesi nedeniyle dolandırıldıklarını ve zarara uğradıklarını, … C. Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, Davalı bankanın kusuru sonucunda zarara uğradıktan belirtilip şimdilik 500.TL dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı üye işyeri “… Yazılım AŞ” arasında imzalanan 0ye İşyeri ve “Mail Order” sözleşmesine istinaden pos cihazı bağlandığını, İşbu sözleşmelerle dava dışı şirkete mal ve hizmetlerini “Mail Order” ve PC POS’ programı aracılığıyla tahsil edilme olanağı sağlandığını, Müvekkili bankanın olayla bağlantısı, yalnızca kopyalanmış ‘… Bankası AŞ” ne ait kredi kartının POS müşterisi “… Yazılım AŞ” 20.1.2015 tarihinde POS cihazı üzerinden işlem yapılmasından ibaret olduğunu, dava dışı üye işyerinin kullandığı POS sistemi üzerinden satış yaparken gerekli güvenlik önlemlerini almak zorunda olduğunu, üye işyerinin alt bayisi konumundaki davacı firma müşterisine alt onay numarasını “… Yazılım AŞ” istemek suretiyle işlemin güvenliğini sağlayabilecekken bunu yapmadığı için kendisinden beklenen özeni göstermeyen davacının işlemden sorumlu olduğunu, üye işyeri bakımından: 5464 sayılı Kredi Kartlan Kanunun 15/3 m. göre sipariş formu vasıtasıyla yapılan mal ve hizmet alımlannda hukuka aykın kullanımdan kaynaklanan zararlardan kart hamilinin sorumlu tutulamayacağını, yine 18/2 m. üye işyerinin harcama belgesi olmaksızın sipariş formu yoluyla yapılan alışverişlerde kurulacak sistemin güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak zorunda olduğunu, Kart Sahibi Banka Bakımından: 5464 sayılı Kredi Kartları Kanunun 8/3 m. Kredi kart çıkaran bankanın güvenli bir sistemi kurmak ve itirazlara ilişkin her türlü tedbirleri atmakla yükümlü olduğunu, İşlemde kullanılan kredi kartının ‘… Bankası AŞ” ait olması nedeniyle, kurulacak sistemin güvenli bir şekilde çalışmasını sağlama yükümünün anılan bankaya ait olduğunu belirtmiş olup, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının 7 adet telefon alımı için yapılan müracaat – talep üzerine 7 adet telefonu satması ve satış bedeli olan 16.850,00 TL ‘yi davacının tedarikçisi olan … Yazılım A.Ş ‘nin internet sayfasından müşteri kredi kartı çekim sureti ile ödemesi karşılığı 7 adet telefonun verilmesi sonrasında Tedarikçi … Yazılım A.Ş ‘nin tek çekim olarak gerçekleşen ve kart sahibinin, davalı bankaya işlemin kendisine ait olmadığı nedeni ile itirazda bulunması karşısında davalı bankanın 7 adet telefon alımında kullanılan kredi kartının … Bankasına ait olduğunu ve kartın kopyalanarak üzerindeki ismin değiştirildiğini … Yazılım A.Ş ‘ye bildirerek 16.850,00 TL ‘nin … A.Ş ‘den alınması akabinde davacının bu bedeli … Yazılım A.Ş ‘ye ödemesi nedeni ile açılan alacak davasıdır. Mahkememiz dosyası arasına sunulan taraflar arasında imzalanan post üye iş yeri sözleşmesi, mail order talimatı, kart sahibinin itirazı, mail order işlemine konu kart ve bilgi belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 16/01/2017 günlü bilirkişi raporunda; Davacı ve dava dışı üye işyerinin basiretli bir tacir gibi gereken özeni gösterememiş olmaları nedeniyle gerek sözleşme hükümlerine gerekse kredi kartı mevzuatına ve gerekse de kredi karttan hukukuna göre kusurlu olunduğu, bu nedenle davalı bankaya atfedilebilecek hertıangi bir kusur tespit edilemediği, çünkü provizyon gerçek anlamda kart hamili bankasınca ‘… Bankası AŞ’ davalı bankaya verildiği, davalı bankada kart hamilinin bankasından aldığı onaya göre harcama bedelini dava dışı üye işyeri hesabına alacak geçtiği, daha sonra gerçek kart hamilinin İtirazı üzerine satış tutar davalı bankaca kart hamilinin bankasına ‘… Bankası AŞ’ ters ibraz (…) edildiği, belirtilen sebeplerle davalı bankadan tazminat/alacak talep etme koşullarının oluşmamış olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mail order talimat yolu ile yapılan satışlarda diğer emsal bankaların sözleşme hükümleri ve gerekse de 5464 sayılı Kredi Kartları Kanunun 32. Madde gereği ispat yükü davacı iş yeri ve müteselsilen dava dışı üye iş yerine aittir, çünkü ne üye iş yerinin bağlı bulunduğu post bankası ne de kart hamilinin bankası mail order talimatını fiziksel olarak görüp irdeleme olanağına sahip değildir. Öte yandan mail order işleminde şifre kullanılmadığı için kart bilgilerini sunan hamilin gerçek kart hamili olup olmadığını test etmek imkanı bankalarca bulunmamakta olup, 09/01/2017 günlü rapor denetlenebilir olduğundan mahkememizce hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, peşin alınan 27,70 TL’ nin düşümü ile kalan 8,20 TL ‘nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 50,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/01/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır