Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/361 E. 2018/401 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/361
KARAR NO : 2018/401

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/04/2015
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile davalı şirket aleyhine …25 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 4 adet çeke dayalı olarak 218.317,12 USD asıl alacak iddiasıyla , icra takibi başlattığını, ödeme emrinden müvekkilinin tesadüfen 30/03/2015 tarihinde haberi olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin 23/02/2015 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle itiraz süresinin kaçırıldığını, bu nedenle menfi tespit davası açmak zorunda kaldıklarını söz konusu çeklerin müvekkili şirketin bilgisi dışında elinden çıkmış olup, bir süredir bulunamadığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olmadığını söz konusu çeklerdeki imzanın müvekkili şirket yetkisine ait olmadığını, çekler üzerindeki imzanın ıslak imza olmayıp çek kaşesi ile imzalandığını, TTK 756.maddesine göre poliçe üzerindeki beyanların el ile imzalanması gerektiğini, el ile atılan imza yerine mekanik herhangi bir araç veya elle yapılan onaylanmış bir işaret veya resmi bir şahadetname kullanılamayacağını , çeklerin hukuki olarak geçersiz olduğunu, bu konuda bir çok yargıtay içtihatı bulunduğunu belirterek müvekkili şirketin davalıya …25 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dolayı borcu bulunmadığının tespitine ayrıca müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak başlatılmış olarak icra takibi nedeniyle ödeme emrine konu meblağın en az %20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın çeklerin uzun zamandır kaybolduğunu iddia etmesine rağmen iptaline yönelik dava açmadığını, bonoda tahrifat bulunmadığını, davacı tarafın bizzat cari hesabının mahsuben verdiği çeklerde yer alan imzayı inkar ettiğini, çek üzerindeki imzanın ıslak imza olduğunu kaşe imza olmadığını, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağı nedeniyle söz konusu çeklerin düzenlendiğini belirterek davanın reddine ve %40 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, cevap dilekçesi ekinde söz konusu alacağa dayanak olarak 30/11/2013 tarihli KDV dahil 412.634,72 TL bedelli davalı tarafından davacıya kesilen faturayı delil olarak sunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Deliller, …25 İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, fatura, bilirkişi incelemesi,
…25 İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, davalı tarafından davacı hakkında her biri 50.000 USD bedelli 4 adet çeke dayanılarak faizleri ile birlikte toplam 218.317,12 USD alacağın tahsili için ilamız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 25/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibe karşı 2E … Ltd Şti tarafından 2 Nisan 2015 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiği ancak itirazın süresinde olmaması nedeniyle icra müdürlüğünce reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekili 10/06/2015 havale tarihli dilekçesinde davacı tarafın çekler üzerindeki imzanın ıslak imza olmadığını ve taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını iddia ettiğini oysa dilekçe ekinde sundukları çek asılları ve davacı şirket yetkilileri tarafından davalı şirket çalışanı …’e 14/4/2014 tarihinde gönderilen mail çıktısından da anlaşılacağı üzere , 4 adet çekin teslim edildiğine dair çek teslim bordrosunun mail olarak davacı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderildiğini belirtmiş olup dilekçe ekindeki mail çıktısı incelendiğinde, … Muhasebe … tarafından 14/04/2014 tarihinde gönderilen mail incelendiğinde 4 adet çek fotokopisi ve teslim bordrosu mevcuttur denildiği ve çek bordrosunun yer aldığı görülmektedir.
Davalı vekili 15/02/2016 tarihli dilekçesinde müvekkili şirket ile davacı şirket arasında uzun yıllardır devam eden ticari ilişkisi bulunduğunu davacı şirketin …- … isimiyle …-… ‘te ve …-… ‘de halı mağazaları bulunduğunu, müvekkilinin şirketin bir turizm firması olup getirmiş olduğu turistleri davacıya ait halı mağazalarına götürerek turistlerin alış veriş yapmasını sağladığını, ve turistlerin yapmış olduğu alışverişten dolayı davacıdan komisyon aldığını, …2 İcra Müdürlüğünün takibine konu olan çeklerin bu komisyon alacağına dayandığını, söz konusu çeklerin davacı şirket tarafından … Muhasebe … vasıtasıyla 14/4/2014 günü çek detayları konusunu ihtiva eden çek bordrosunun mail ile müvekkiline gönderildiğini, çeklerle birlikte bankaya müracaat ettiklerini, davacı tarafın bankadaki hesabının TL cinsinden olmasına rağmen çeklerin USD olarak düzenlenmesi nedeniyle bankaca işlem yapılmayarak çeklerin arkasının yazdırılmadığını, muhatap bankadan çeklerin tahsili imkanın bulunmayınca ilamsız takibe başladıklarını, davacı şirket yetkileri hakkında …C. Başsavcılığına … Sor nolu suç duyurusunda bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 05/05/2016 tarihli dilekçesinde, 14/4/2014 tarihli maillin davacı şirketin Ürgüp Şubesinin muhasebe bölümü tarafından gönderildiğini belirttiği görülmüştür.
Davacı şirketin sicil kaydı alınarak dosyaya bırakılmış yetkilisinin … olduğu tespit edilmiş, imzalı evrak asılları toplanarak …’in imza ve yazı örnekleri alınarak çek asılları ve dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilerek, çeklerdeki imzanın ıslak imza olup olmadığı, ıslak imza ise davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı konusunda rapor tanzimi istenilmiştir.
… tarafından düzenlenen 01/02/2016 tarihli rapor incelendiğinde, atılı imzaların …’in eli ürünü olmadığı, çek asıllarındaki keşideci imzalarında baskı izi bulunmadığı, imzaların üst üste konduğunda çakıştığı mürekkep izi görünmediği, imzaların ıslak imza olmayıp kaşe tarzında imzalar olduğu yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Rapora itiraz üzerinde dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş,
Adli Tıp Kurumuna ait 21/03/2017 tarihli rapor incelendiğinde inceleme konusu çeklerdeki atılı keşideci imzalarının ıslak imza olmayıp kaşe imza olduğu bildirilmiştir.
…C Başsavcılığına ait … Sor Nolu dosya hakkında 09/11/2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafın 2013-2014 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı, çeklerin davalının ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda rapor tanzimi istenilmiştir.
22/01/2018 tarihli rapor incelendiğinde, davalının ticari defterlerine göre , davacı yanın davalı yana 31/12/2014 tarihi itibariyle 2.000 TL borçlu olduğu, cevap dilekçesi ekinde yer alan 30/11/2013 tarih seri no … olan turisttik hizmet bedeli açıklamalı 412.634,72 TL bedelli faturanın davalı tarafa ait 2013 ticari defter kayıtlarında ve muavin defter dökümünde yer almadığını davalı yanın 2014 yılı ticari defter kayıtlarında ve cari hesap ekstresi dökümünde davacı yanın davalı yandan 12/4/2014 tarihi itibariyle 200.000 USD olarak düzenlenmiş çekler nedeniyle alacaklı olduğunun göründüğü yönünde rapor tanzim edilmiştir.
TTK 756.maddesine göre, “poliçe üzerindeki beyanların elinin imza ile imza edilmesi gerekir el ile atılan imza yerine mekanik herhangi bir araç veya elle yapılan veya onaylanmış bir işaret veya resmi bir şahadetname kullanılamaz” denilmektedir.
… 19 Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında da belirtildiği üzere TTK 756.maddesine göre, çekler içinde geçerli olduğu üzere “bonoda tanzim edenin imzasının bulunması zorunlu olup, imzayı içermeyen bir senet bono sayılmaz. İmza yerine mekanik herhangi bir vasıta veya el ile yapılan yahut tasdik edilmiş olan bir işaret veya resmi şahadetname kullanılamaz ” denildiğinden yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, takibe konu edilen çeklerdeki imza ıslak imza olmayıp kaşe imza olması nedeniyle geçersiz olduğundan ayrıca davalının ticari defterlerinde dahi davacının davalıya 2.000 TL borçlu gözüktüğü , davalı tarafından çek düzenlenmesine gerekçe gösterilen 412.634,72 TL lik faturanın davalının kendi defterlerinde dahi yer almaması nedeniyle , davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla, menfi tespit isteminin kabulü gerekmiştir. Davacı taraf kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, söz konusu çeklerin davacının Ürgüp Şubesinin muhasebecisi tarafından e-maille gönderildiğinin iddia edilmesi nedeniyle davacının kötü niyet tazminat talebinin aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davacının davasının kabulüne, …25 İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Davacı vekille temsil edildiğinden 36.613,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 11.293,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafında yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine ,
5-Bu dava sebebiyle 38.703,00 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 9.675,76 TL nin mahsubu ile bakiye 29.027,24 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. . 10/04/2018

Başkan … Üye … Üye Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

HARÇ BEYANI
38.703,00 TL İ.H.
9.675,76 TL P.H.
29.027,24 TL B.İ.H.

DAVACI SARFI
9.707,56 TL İlk Masraf
1.250,00 TL Bilirkişi ücreti
361,00 TL Adli Tıp Kurumu Masrafı
326,00 TL Tebligat ve tezkere
11.293,92 TL

¸