Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/310 E. 2020/501 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/310 Esas
KARAR NO : 2020/501

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/02/2013
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının ödemediği faturaları borçlarına karşılık İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının bu takibe kısmen itiraz ettiğini, müvekkilinin davalı adına kesmiş olduğu faturaları davalıya tebliğ ettiğini buna rağmen borcun tamamının ödenmediğini, davalının kısmi itirazının iptali için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas nolu dosyası ile kısmi itirazın iptali davası açtıklarını, bu davanın 29/01/2013 tarihinde lehlerine neticelendiğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin bu dosyasından alınan 06/01/2012 tarihli bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere müvekkili şirketin davalıdan 427.133,58 TL alacaklı olduğunun belirlendiğini, söz konusu itirazın iptali davasının 10.000,00 TL için kısmen açıldığını mahkemece taleplerinin kabulüne karar verildiğini belirterek kalan bakiye alacak olan 417.133,58 TL’nin tahsili için bu davayı açtıklarını, ayrıca daha önce davalı tarafa İstanbul 16. Noterliği marifetiyle 20/10/2010 tarih ve …nolu ihtarname keşide edildiğini, ödeme için 7 günlük süre verildiğini, bu ihtarnamenin 21/10/2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafın 29/10/2010 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü belirterek 417.133,58 TL alacağın 29/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın müvekkili aleyhine 501.816,78 TL alacak için icra takibine giriştiğini, taraflarınca borcun asıl alacak olarak 65.940,77 TL’lik kısmının kabul edilerek faiz, vekalet ücreti, masraf ve ferileriyle birlikte dosyaya 74.170,27 TL ödeme yapıldığını geri kalan kısma ise itiraz edildiğini, davacı tarafından İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davasının 10.000,00 TL üzerinden kısmi olarak açtığını, itirazın iptali davasının kısmi olarak açılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin davacı yana ödenen 65.940,77 TL dışında hiç bir borcu bulunmadığını, sadece fatura düzenlenmesinin müvekkilinin borçlu göstermeyeceğini, İstanbul 41. Asliye Ticaret Mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı tarafın bayilik sözleşmesinin başlangıcında 15 yıllık kira bedeli olan 573.533,72 TL’nin davacıya peşin olarak ödendiğini, taraflar arasında imzalanan 15/03/2001 tarihli kira sözleşmesi uyarınca bayilik faaliyetinin gerçekleştirildiği gayrimenkulde müvekkili ile davacı taraf arasında bir alt kira sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin 9. Maddesi uyarınca 15 yılın kira bedelini, kiracı müvekkili şirket tarafından peşinen ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 7.maddesinde sayılan haller nedeniyle sözleşmenin kira sözleşmesinin süresinden önce feshine neden olması halinde peşin olarak ödenmiş bulunan kira parasının sözü edilen hallerden birinin meydana geldiği tarihten bu sözleşmenin normal sona erme tarihine kadar olan süreye karşılık kısmının kiraya verenden talep edebileceğini, bu kapsamda müvekkili tarafından 573.533,72 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasındaki mutabakat gereğince davacı bayi tarafından kira bedelinin her yıl davalı müvekkiline gayrimenkulün kullanıldığı her yıl için fatura edilerek peşin ödenen bu bakiyenin sıfırlanacağını, bu kapsamda dilekçenin 5.sayfasında yer alan tabloda da gösterildiği üzere 2002 ile 2010 yılları arası kullanılan dönemlerin fatura edildiğini ve davacının hesabına alacak olarak kaydedildiğini, buna göre 01/03/2002 tarihinde KDV dahil 17.700,00 TL, 07/11/2003 tarihinde KDV dahil 35.400,00 TL, 19/11/2004 tarihinde KDV dahil 35.400,00 TL, 18/01/2005 tarihinde KDV dahil 42.480,00 TL, 10/12/2005 tarihinde KDV dahil 35.400,00 TL , 2006 tarihinde 43.937,98 TL, 2007 tarihinde 43.937,98 TL, 2008 tarihinde 43.937,98 TL, 2009 tarihinde 43.937,98 TL, 2010 tarihinde 31.488,89 TL olarak davacı tarafın fatura kestiğine, 2001 yılında yapılan sözleşme ile 2016 yılına kadar olan kira bedellerinin peşinen davacı tarafça ödenmiş olmasına rağmen Rekabet Mevzuatı gereği kira sözleşmesinin normal sona erme süresinden önce 2010 yılında sonlandığını, bu kapsamda 2010 yılı ile 2016 yılları arası dönem için davacıya peşinen ödenen kira bedellerinin gayrimenkulün kullanılmayan dönemi için davacının cari hesabına 18/09/2010 tarihi itibariyle (573.553,72 TL-146.400,00 TL-207.240,81 TL= ) 219.892,91 TL borcu bulunduğunu, (davalı vekilinin hesaplama yaparken mahsup etmiş olduğu 146.400,00 TL’nin dilekçenin 5. Sayfasında 1 nolu tabloda 2002 ile 2005 arasında kesilen ve….devreden tutar kısmının toplamı olduğu, mahsup edilen 207.240,81 TL’nin ise 2006-2010 arasındaki tablo-2 de gösterilen KDV’li bedel toplamı olduğu görülmüştür.) anılan tarih sonrası cari hesap ilişkisinin devam ettiğini, kesilen cari hesap faturalarına alacak kaydedildiğini ve davacı tarafın icra takibine başladığı tarihte cari hesapta görünen alacak tutarının müvekkili şirket tarafından kabul edilerek icra dosyasına ödendiğini ve başkaca borcunun kalmadığını, Rekabet Kurumu tarafından düzenlenen 14/07/2002 tarihli ve 24815 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2002-2 sayılı dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti tebliğine göre 18/09/2005 öncesi imzalanmış sözleşmelerin terkin edilip yeniden 5 yılı aşmayacak şekilde tesis edilmemesi halinde 18/09/2010 ‘dan sonra 2002/2 sayılı tebliğ kapsamındaki grup muafiyetinden yararlanamayacağını ve 18/09/2005 sonrasında imzalanan ve 5 yılı aşan süreler için muafiyetten yararlanamayacağı hususunun ilan edildiğini, bu nedenle müvekkili şirket lehine tesis edilen kira hakkının 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, bu kapsamda 2010 yılı ile 2016 yılları arası dönem için davacıya peşinen ödenen kira bedellerini gayrimenkulün kullanılamayan dönemi için davacının cari hesabında 18/09/2010 tarihi itibariyle (573.553,72 TL-146.400,00 TL-207.240,81 TL= ) 219.892,91 TL borcu bulunduğunu, davacının bu borcu nedeniyle iş bu davada takas ve mahsup talebinde bulunduklarını bildirerek davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağı olup davalı tarafça peşin ödenen kiranın Rekabet Kurulu Kararı nedeniyle erken sonlanan kira sözleşmesi nedeniyle kullanılamayan döneme denk gelen kısmının takas ve mahsup talebine ilişkindir.
DELİLLER: İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ait …5 Esas sayılı dosya, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, ihtarnameler, faturalar, parekente satış fişleri, yakıt kart fişleri, ekstreler, mailler, 05/04/2001 tarihli bayilik protokolü, 15/03/2001 tarihli sözleşme, 15/03/2001 tarihli iare senedi, 15/03/2006 tarihli akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi, ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi.
İstanbul… İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde,… tarafında …hakkında 494.495,38 TL asıl alacak, 7.252,60 TL geçmiş gün faizi, 68,80 TL ihtarname gideri olmak üzere muhtelif tarih ve miktarın faturalı alacağa dayalı olarak toplam 501.816,78 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu tarafından kısmen itiraz edildiği, takip tarihi itibariyle alacaklıya sadece 65.940,77 TL borçlarının bulunduğunu, geri kalan kısım yönünden borçlarının bulunmadığının bildirildiği, takibin kısmen durduğu, bunun üzerine … tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile icra takibine yapılan itirazın şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının iptali için itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak rapor aldığı, raporda davacının defterlerinde 2010 yılı sonu itibariyle takipten sonra davalı tarafça yapılan 65.940,77 TL’lik … da hesaba katılarak yıl sonunda 428.525,78 TL alacak gözüktüğünü, davalının defterlerinde ise 2010 yılı sonu itibariyle 28,69 TL total alacağı görüldüğünü, davacının 2011 yılı defterlerinde hesapta görünen 428.525,78 TL tutardan 30/06/2011 tarihinde 247.000,00 TL’lik kısmının şüpheli alacaklar kısmına …edildiği, 01/06/2011 tarihinde ise …firmasının 6.806,00 TL alacaklandırıcı kayıt olduğunun görüldüğünü, bilirkişi heyeti tarafından davalının defterlerinin ayrıntılarını tablo 4’te verildiği, taraf kayıtlarındaki farklılığın nedenleri incelendiğinde, 17/09/2010 tarihinde her iki taraf kayıtlarının bakiyesinin aynı olduğu, 20/10/2010 ihtar tarihinde davcı kayıtlarında 494.495,24 TL Total borcuna karşılık, … firması kayıtlarında 67.631,66 TL davacı alacağı olduğu, 26/11/2010 takip tarihinde … firmasında 494.466,55 TL davalı borcuna karşılık … firması kayıtlarında 65.940,77 TL tutar mevcut olduğunun görüldüğünü, farklılığın … firmasındaki iki adet kayıt neticesinde oluştuğunu, …firması tarafından 18/09/2010 tarihinde hesaba 427.133,72 TL tutarın nakit kredi borcu açıklaması ile yatırım hesabından virman edildiğinin görüldüğünü, davalı tarafından 2001 yılında yatırım hesabından verilen nakit krediden kalan tutara ilişkin kısım olduğu bilgisinin verildiğini, 2001 yılında yapılan ödemelere ilişkin tablo 6 da gösterilen tarih ve tutarların kayıtlardan kendilerine sunulduğunu, tablo 6’daki miktar toplamının 573.533,72 TL yaptığını, …ile …arasında 05/04/2001 tarihinde… alımları için bayilik protokolü imzalandığını, … ile … arasında 15/03/2001 tarihinde işletmecilik sözleşmesi imzalandığı, … ile…arasında 15/03/2006 tarihinde akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafından davalıya gönderilen 20/10/2010 tarihli ihbarname ile 494.495,38 TL cari hesap alacağı olduğunun bildirildiği, davalı tarafça 18/09/2010 tarihinde davacıya 427.133,72 TL nakit kredi borcu açıklaması ile borçlandırıldığı, borcun kaynağı olarak 2001 yılındaki tablo-6 da gösterilen ödemeleri bildirdiğini, 2001 yılındaki ödemelere ilişkin bir düzenlemenin tespit edilemediğini, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 493.074,35 TL alacaklı olduğu, kabul edilen kısım düşüldüğünde geriye 427.133,58 TL kalan alacak saptanığı bildirilmiştir. Dosyanın içerisinde 15/03/2001 tarihli …ile…A.Ş arasında imzalanan kira sözleşmesi bulunduğu, kira süresinin 15 yıl olup bedelinin peşin ödeneceğinin yazılı bulunduğu, kira başlangıcının tapuya tescil tarihi olarak yer aldığı görülmüştür. Rapora karşı davalı tarafça verilen itiraz dilekçesi incelendiğinde 15 yıllık kira bedeli olan 573.533,72 TL’nin peşin olarak davacı taraf ödendiği, cevap dilekçesinde belirtildiği üzere Rekabet Kurulu Kararı nedeniyle kira sözleşmesinin 2010 yılında sonlandığını, kullanılamayan dönem nedeniyle 219.892,91 TL müvekkilinin alacağının bulunduğunu belirterek dilekçesine kira sözleşmesini, bir takım ödeme fişlerini, …cari hesaptaki yatırım hesabıyla ilgili işlemleri, … tarafından kesilen bir takım kira bedeline ilişkin faturaları dilekçesine eklediği görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 493.074,35 TL alacaklı olduğu, bu alacağın 65.940,77 TL’lik kısmının davalı tarafından kabul edilerek ödendiği belirtilerek itirazın iptali davasının 10.000,00 TL’lik asıl alacak yönünden kabul edildiği, kararın davalı tarafça temyiz edildiği, Yargıtay 19, Hukuk Dairesince “Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı defterlerinde davacı borcu olarak kayıtlı gösterilen 427.133,72 TL davalı alacağına ispata muhtaç olduğu gibi davalı vekilini rapora itirazında toplam 573.533,72 TL tutarında müvekkilinin davacıya peşin kira bedeli ödemesinde bulunduğu ve kira akdinin erken sonlanması neticesinde 219.892,91 TL fazla miktarda kira ödemesi yapılması nedeniyle 427.133,72 TL davacı aleyhine borç kaydı yapıldığını ileri sürmüş ise de davalının 219.892,91 TL olarak bildirdiği alacağın aksine 427.133,72 TL’ye defterine kaydetmesi, alacaklı olduğunu iddia ettiği tutarla ilgili takas ya da mahsup definde bulunmadığı gibi karşı dava da açmadığı böylece varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden bahisle 10.000,00 TL’lik alacak yönünden itirazın iptali yönünde verilen kararın onanmasına” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Yargılamanın devamı sırasında İstanbul (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas … Karar nolu ilamıyla Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş olup kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 09/02/2014 tarih 2014/2417 Esas 2014/13651 Karar nolu ilamında bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında “Davacı, işbu davada taraflar arasındaki 15.03.2006 tarihli akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinden kaynaklanan faturalı alacaklarının tahsilini istemektedir. Bu sözleşme dışında davacı, akaryakıt istasyonunun bulunduğu …No’lu parseli, taşınmazın asıl maliki …’dan 15.03.2001 başlangıç tarihli ve onbeş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladıktan sonra, aynı düzenleme tarihli, tapuya tescil tarihinden itibaren onbeş yıl süreli alt kira sözleşmesi ile onbeş yıllık peşin ödenmek koşulu ile yıllık 30.194.80 TL bedelle davalıya kiralamıştır. Davalı, anılan kira sözleşmesinin Rekabet Kurumu kararları gereği süresinden önce sonlandırılması nedeniyle peşin ödenen kira parası dolayısıyla davacıdan kiralananın kullanılmadığı dönemlerine ilişkin alacağı olduğu iddiası ile takas talebinde bulunmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 118. maddesi ) gereğince, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise, her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 143. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 122.maddesi ) hükmüne göre takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesi ile gerçekleşir. Bu durumda her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Takas için mutlaka karşılık dava açılması zorunlu değildir. Davalı, karşılık dava açmadan da takas savunmasında bulunmakla yetinebilir. Somut olayda, davadaki asıl uyuşmazlık davacının işletme sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsiline ilişkindir. Bu alacağın varlığının saptanmasından sonra, davalının takas talebinin incelenmesi gündeme gelecektir. Mahkemenin asıl dava ve davacının talebi çerçevesinde iddia ve savunmaya ilişkin değerlendirme yapıp davalının savunmasını gözeterek sonucuna göre işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken, davalının savunmasını asıl davanın önüne çıkararak kira ilişkisine ilişkin davaların HMK’nun 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.” denildiği görülmüştür.
Mahkemenin 25/06/2015 tarihli duruşmasında alınan 1 nolu ara karar gereğince, davalı vekilince 29/07/2015 tarihinde sunulan dilekçede ödenen kira parasına ilişkin açıklamayı tablo-6 kısmında göstererek ödendiğini iddia ettiği miktarların ve ödemelerin nasıl yapıldığına ilişkin işlem açıklamasını söz konusu tabloda göstermiştir. İşlem açıklaması kısmında tam açıklanmamakla birlikte banka ödemelerinden bahsedildiği görülmüştür. … Bankasına bu kapsamda yazı yazılarak davacıya ait hesabın ekstresi istenmiş, 12/08/2016 tarihli yazı ekinde ekstrenin gönderildiği görülmüştür. Davalı vekili 25/08/2016 tarihli dilekçesinde mahkemece istenmesi üzerine, … Bankasınca davacının ……nolu hesabının 01/05/2001 tarih – 31/08/2008 tarihleri arasındaki hesap hareketlerinin bildirildiğini, bu hareketler incelendiğinde müvekkili şirket ( eski ünvanı …Petrol…A.Ş) tarafından, davacıya 11/05/2001 tarihinde 80.000,00 USD karşılığı 90.797,12 TL, 16/05/2001 tarihinde 80.000,00 USD karşılığı 91.190,24 TL, 25/05/2001 tarihinde 80.000,00 USD karşılığında 89.409,32 TL, 04/06/2001 tarihinde 80.000,00 USD karşılığında 91.451,36 TL, 06/08/2001 tarihinde ise 88.000,00 USD karşılığında 118.037,92 TL olmak üzere toplam 480.885,96 TL ödendiğini, 25/05/2001 tarihli ödeme açıklamasında 15/03/2001 sözleşme gereği ibaresinin yazılı olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili 07/06/2017 tarihli dilekçesinde 15 yıllık kira bedeli olarak müvekkilince davacıya 573.533,72 TL ödendiğini, sözleşmenin sona erdiği 18/09/2010 tarihi itibariyle davacının müvekkili şirkete 427.133,72 TL kullanılmayan kira dönemine ilişkin peşin kira bedeli borcu bulunduğunu, davacının 18/09/2010’da davacıya peşin olarak ödenen 2010 yılına ilişkin 207.240,85 TL kira bedeli faturasını düzenlediğini ve müvekkili şirket tarafından bu miktarın davacının cari hesap borcundan düşümü yapıldığında müvekkilinin geriye takas ve mahsuba konu olan 219.892,87 TL alacağı kaldığını iddia ettiği görülmüştür.
Dosya mahkememizce seçilen bir finans uzmanı, bir akaryakıt sektörü uzmanı ve bir de hukukçudan oluşan bilirkişiye tevdi edilerek davacının alacağı olup olmadığı, davalının takas ve mahsuba konu alacağının olup olmadığının tespiti için taraflara ticari defter ve belgeler de incelenerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişiler…bankasından alınan hesap ekstresini irdeleyerek davalı tarafından davacıya 480.885,96 TL ödeme yapıldığının tespit ettiklerini, kira sözleşmesine göre yıllık kira bedelinin 30.184,80 TL’den 15 yıllık kira bedelinin toplamının 452.772,00 TL olduğu ve miktarın peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının 02/05/2013 tarihli delil listesi ekinde davacı şirket tarafından müvekkiline kesilen 4 adet kira faturasını dosyaya sunduğu, bu 4 adet fatura toplamının 207.240,83 TL olduğunu, …Bankasına ait ekstrede yer alan paraların kira bedeli olduğunda ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığını, bu nedenle davalının takas ve mahsup talebinin yerinde olmadığı, davacının davalıdan 427.133,58 TL alacağı bulunduğu, bundan itirazın iptali davasında karara bağlanan 10.000,00 TL nin mahsubu neticesinde davacının 417.133,58 TL alacağının bulunduğu yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür. Aynı bilirkişi heyeti ek raporda …Bankasına ait ekstrede 480.885,96 TL karşılığında toplam davacıya 408.000,00 USD ödeme yapıldığının görülmesine rağmen bu ödemenin kira bedeli olarak mı yoksa 15/03/2001 tarihli perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu için mi gönderildiğinin anlaşılamadığı dolayısıyla takasa konu tutar bulunmadığı ancak taraflar arasındaki perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan davalının borcunun bulunmaması ihtimalinde ise takasa konu alacağının kabul edilmesi yönünde görüş bildirildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce kök rapor ile ek raporun farklı olduğu, ek raporun tertipli olarak hazırlanması nedeniyle başka bir bilirkişi heyetinden rapor alınması yoluna gidilmiş olup, 05/01/2018 tarihli ikinci rapor incelendiğinde; davacı tarafından davalıya kira ile ilgili 2001 ve 2005 tarihleri arasında kesilen faturalar toplamının KDV dahil 166.380,00 TL olmakla birlikte, 573.533,72 TL’lik kira ödemesi tutarından hesaplarda 146.400,00 TL olarak düşüldüğünün görüldüğünü, davacı tarafından davalıya kira ile ilgili 2006-2010 tarihleri arasında kesilen fatura toplamı KDV dahil 207.240,81 TL olduğunu, bu tutarın davalı tarafın hesabına borç kaydedildiğini, davacı tarafça 2005 yılı sonu itibariyle 166.380,00 TL + 2010 yılı sonu itibariyle 207.240,83 TL olmak üzere 10 yıllık kira bedeli olarak toplam 373.620,83 TL davalı …’e kira faturası kestiğini, davacının kayıtlarında …’in cari hesabının 01/01/2011 tarihi itibariyle 428.525,78 TL borç bakiyesi vermekle birlikte, tutarın 247.000,00 TL’lik şüpheli alacaklar hesabına devredildiğini, 427.133,59 TL’lik davaya konu tutarın bakiyesinin bilirkişilerce 4. Sayfada tablo halinde gösterildiğini, davalı tarafça yapıldığı iddia edilen kira ödemeleri ile ilgili işlem açıklamasının sunulduğu, buna göre 5 adet 80.000,00 USD, en sonuncusu da 88.000,00 USD olmak üzere 488.000,00 USD karşılığında 573.533,72 TL ödendiği davalı tarafça iddia edilmiş ise de davacıya ait … Bankasına ait ekstre incelendiğinde 4 adet 80.000,00 USD sonuncusu da 88.000,00 USD olmak üzere toplam 408.000,00 USD karşılığında 480.885,96 TL ödeme yapıldığının görüldüğünü, … A.Ş ile…Petrol ….A.Ş arasında devralma yoluyla birleşme gerçekleştiğini, … Petrol A.Ş nin 2001 yılı sonu itibariyle … A.Ş ‘ne 558.533,72 TL … Petrol’e ait uzun vadeli yatırım kredileri hesabının bakiye devri yapıldığını, sonraki dönemlerle ilgili olarak 2002-2005 yıllarına ait kira faturalarının bir tanesinin KDV dahil diğerlerinin ise KDV’siz olarak mahsup edildiğini, KDV tutarının düşülmeme nedeninin izahının yapılamadığını, davalı şirketin 2005 yılı sonu uzun vadeli yatırım kredileri hesabında 427.133,72 TL bakiyesinin görüldüğünü, 18/09/2010 tarihinde … Petrol’ün cari hesabına aktarıldığını, cari hesapla ilgili kayıtların tablo halinde raporda sunulduğunu, 2005 yılı sonu itibariyle 427.133,72 TL görüldüğünü, bu miktarın açıklamalarını raporun 6. Sayfasında tablo halinde sunulduğunu, davalı tarafın kira parası olarak 573.533,72 TL ödeme yaptığını, davacının 18/09/2010 tarihinde 207.240,85 TL tutarında kira faturası keserek bakiye alacağı olarak 427.133,58 TL alacaklı olduğu iddiasıyla itirazın iptali davası açtığını, davalının 2001 yılı içerisinde 573.533,72 TL ödemeyi yaptığı, davalının hesaplarında peşin ödenen kiradan kalan bakiyenin cari hesaba … ile …Petrol’ün cari hesabının 0,00 TL bakiye verdiğini, davalı
tarafça fatura kesilmemesi nedeniyle kredi hesabında bakiye kalan 427.133,72 TL’nin davacı tarafından aynı tarihli kira faturası kesildikten sonra muhasebesel olarak cari hesaba aktarıldığı, davalı tarafça cari hesaba aktarılan bu tutarın davaya konu 427.133,72 TL’lik tutarla örtüştüğü, davalının kanuni defterlerinde davacıya bir borcunun gözükmediği yönünde görüş bildirdikleri görülmüştür. İkinci bilirkişi heyetince verilen rapora karşın taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor istenilmiş, ikinci bilirkişi heyetine ait ek rapor 07/08/2018 tarihinde dosyaya sunulmuştur. İncelendiğinde, 03/05/2001 tarihli 80.000,00 USD karşılığı 92.647,76 TL ödemenin amacının ne olduğunun tespit edilemediğini, kira sözleşmesinin 15/03/2001 tarihinde imzalandığı, davalı tarafça 573.533,72 TL olarak ödemenin yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Birinci bilirkişi heyet raporu ile ikinci bilirkişi heyet raporu arasında çelişki olması nedeniyle çelişkinin giderilmesi amacıyla üçüncü heyetten alınan 29/08/2019 tarihli rapor dosyaya bırakılmıştır. İncelendiğinde, davacı şirket defterlerine göre 01/01/2011 tarihi itibariyle davacının 428.525,78 TL borçlu göründüğü, davalı şirket tarafından düzenlenen 1.392,20 TL tutarındaki fatura ile birlikte bakiye alacağın 427.133,59 TL olduğu, davalı şirketin kendi ticari defterlerine göre borçlu görünmemesinin nedeninin 2005 yılı sonunda uzun vadeli yatırım kredileri hesabında görülen 427.133,72 TL bakiyenin 18/09/2010 tarihinde davacı şirket cari hesabına aktarılmasından kaynaklandığını, davalı şirket (… Petrol…A.Ş) defterlerinde kayıtlı olan ödemeler dökümünün raporun 6.sayfasında tablo halinde gösterildiğini, bu tablodaki ilki hariç diğerlerinin davacı şirket … bankası hesabındaki hesabına aktarıldığı, ekstrede 25/05/2001 tarihli havale 15/03/2001 tarihli sözleşme gereği açıklaması tabirinin bulunduğunu, 03/05/2001 tarihli ödemeye ilişkin ödeme dekontunun davalı tarafça sunulamadığını,… Petrol ile …’in 2002 tarihinde birleştiğini, … tarafından …’e 2001 yılı sonu itibariyle 558.533,72 TL bakiye devri yapıldığını, faturalardan bazılarının KDV dahil diğerlerinin ise KDV hariç olarak mahsup edildiğini, davalı defterlerinde kayıtlı uzun vadeli yatırım kredileri hesabında 2005 yılı sonunda görülen 427.133,72 TL bakiyenin 18/09/2010 tarihinde davacı şirket cari hesabına aktarıldığının anlaşıldığını, KDV hariç mahsup miktarının 146.400,00 TL olduğunu, bu faturalara KDV dahil edilmesi halinde ise 166.380,00 TL’lik bir miktar çıktığını, davacı tarafından davalı şirkete 2006-2010 dönemine ilişkin olarak kesilen kira faturalarının dökümünü raporun 7. Sayfasında ikinci tablo olarak yer aldığını, KDV dahil 207.240,83 TL olduğunu ancak 03/05/2001 tarihli ödemeye ilişkin dekontun sunulamaması nedeniyle 92.647,76 TL ile, KDV’siz mahsup edilen faturaların KDV tutarlarının dikkate alınması halinde 19.980,00 TL KDV olmak üzere toplam 112.627,76 TL tutarında davacı lehine fark ortaya çıktığını, …Bankası tarafından gönderilen ekstrelere göre 408.000,00 USD’nin kira parası olarak ödendiğinin anlaşıldığını, davacının bunun aksini ispatlayamadığını, itirazın iptali davasında hükmedilen 10.000,00 TL’nin de düşülmesi neticesinde (112.627,76 TL – 10.000,00 TL =) 102.627,76 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür. Rapora karşı itirazların değerlendirilmesi ayrıca önce davacının davalıdan alacağının olup olmadığı varsa neden kaynaklandığı ve miktarının tespiti daha sonra ise davalının takas ve mahsup iddiasını değerlendirilmesi için üçüncü bilirkişi heyetinden alınmış, ek rapor incelendiğinde, önce davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 427.133,58 TL alacağının olduğu, bundan itirazın iptali davası sonucu ödenen 10.000,00 TL’nin düşümü ile 417.133,58 TL alacağın kaldığı, davacı yanın talep ettiği alacağın 353.640,81 TL’lik kısmının kira alacağının, bakiye 73.492,77 TL’lik kısmının ise ticari ilişkiden doğan alacağına ilişkin olduğu, davalı şirketin yapmış olduğu ödemelerin kira ödemesi olarak kabul edilmesi halinde davalı yanın 558.533,72 TL (davalı yanın peşin ödediği bedelden birleşme sonrasına tekabül eden kısım) – 131.400,00 TL (davacı yanın 2001-2005 yılları arısında kestiği kira faturalarının birleşmeden sonra kısmı) – 92.647,76 TL (03/05/2001 tarihli ödemeye ilişkin dekontun sunulamaması nedeniyle )= 334.485,96 TL takas ve mahsup talebinde bulunabileceği, bu durumda davacı yanın 427.133,58 TL tutarındaki alacağından davalı yanın 334.485,96 TL’lik alacağının mahsubu
yapıldığında davacının davalıdan 92.647,62 TL tutarında alacağı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Takas ve mahsuba konu edilen kira sözleşmesinde kira sözleşmesinin başlangıcının tapuya tescil tarihi olacağının belirtilmesi nedeniyle ilgili tapu müdürlüğünden kira sözleşmesinin şerhinin bulunup bulunmadığı sorulmuş, 15/03/2001 tarihli kira sözleşmesinin tapu kaydına işlenmediği görülmüştür. Davalı tarafa ek raporda belirtilen 92.642,76 TL lik ödemenin kira parası olarak yapılıp yapılmadığı konusunda davacıya yemin teklifi hatırlatılmış ancak davalı taraf yemin teklifinde bulunmamıştır.
Davacı tarafından kira bedeline istinaden kesilen faturalar dosya içerisinde mevcuttur. Davalı taraf kira parasını peşin ödediğini iddia etmektedir. Davalı tarafın peşin ödediğini iddia ettiği 15 yıllık kira parası miktarı 573.533,72 TL olup davalı taraf bu ödemenin tamamını yaptığını ispat edememektedir. Davacıya ait …Bankasının hesap ekstresine göre ödenen miktar 480.885,96 TL’dir. Ekstrede ödemelerden biri için “15/03/2001 tarihli sözleşmeye istinaden” denildiği için ödemelerin kira sözleşmesi gereğince yapıldığı anlaşılmaktadır. Ekstrede 4 adet 80.000,00 USD , 1 adet 88.000,00 USD’lik ödeme mevcut olup bunun TL karşılığı 480.885,96 TL’dir. Kira sözleşmesi tarihi 15/03/2001 olup 15 yıl için imzalandığı tespit edilmiş olup kira sözleşmesine göre başlangıç tarihinin tapuya tescil tarihi bildirilmiş ise de tapuya tescili edilmediği anlaşıldığından başlangıç tarihi olarak 15/03/2001 tarihinin alınması gerekmektedir. 15 yıllık süre 15/03/2016 tarihinde dolmaktadır. Rekabet Kurulu tarafından alınan karar gereğince sözleşme 18/09/2010 tarihinde sona ermiş olup kullanılamayan dönem olan 18/09/2010 ile 15/03/2010 arasında geçen 5 yıl 5 ay 27 günlük işlemeyen kira süresine isabet eden paranın davacı tarafça davalıya iadesi gerekmektedir. Buna göre 15 yıl için ispatlanan ödeme miktarı 480.885,96 TL’dir. Oranlama yapılarak (5400 gün için 480.885,96 TL ödendiğine göre işlemeyen süre olan 1977 gün için 176.057,62 TL hesaplanmıştır. ) işlemeyen 5 yıl 5 ay 27 güne isabet eden kira parası miktarı 176.057,62 TL’dir. Dolayısıyla davalı tarafından takas ve mahsuba konu edilebilecek miktar 176.057,62 TL’dir. Davacı tarafa ait cari hesap ekstresi incelendiğinde 18/09/2010 tarihinde mahsup denilerek yakıt kart 97,00 TL eklenerek davacı alacağının 331.141,41 TL , daha sonra 139.632,02 TL’lik alacak eklemesi yapılarak davacı alacağının 470.773,43 TL’ye çıktığı, bundan sonra ki işlem olan 18/09/2010 tarihli mahsup denilerek 207.240,83 TL bedelli kira bedeli olduğu anlaşılan faturanın davacı tarafça kendi defterine alacak olarak kaydedildiği (cari hesap ekstresinin hemen altında bulunan … Petrol tarafından …’e kesilen 18/09/2010 tarihinde KDV dahil 207.240,83 TL bedelli kira bedeline istinaden açıklaması yazılan fatura) böylelikle davacı alacağının 678.014,26 TL’ye yükseltildiği, daha sonraki ödemeler ve icra dairesi kanalıyla … tarafından yapılan 65.940,77 TL’lik ödemenin mahsubu suretiyle en sonunda davacı alacağının 428.525,78 TL’ye indirildiği görülmüştür. Davacı taraf peşin olarak almış olduğu kira parası miktarından 207.240,83 TL’lik bedeli tekrar alacak olarak 18/09/2010 tarihinde kendi defterine mükerrer şekilde alacak kaydettiği görülmüştür. Buna göre taleple bağlılık kuralı da dikkate alınarak, davacı tarafın dava dilekçesinde alacak miktarı olarak belirtmiş olduğu 427.133,58 TL’den daha önceki davada ödenen 10.000,00 TL mahsup edildiğinde 417.133,58 TL kaldığı, bundan da yukarıda açıklandığı üzere kendi defterine hatalı olarak peşin almış olduğu kira bedelinden 207.240,81 TL’lik faturayı tekrar alacak olarak kaydetmesi nedeniyle bu miktar mahsup edildiğinde; 417.133,58 TL -207.240,81 TL =209.892,77 TL davacının davalıdan alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davalının ise işlemeyen süre olan 5 yıl 5 ay 27 günlük zaman için peşin ödediği 176.057,62 TL kira parasını takas ve mahsup hakkı bulunduğu yukarıda açıklanmıştır. TBK 143/1 maddesine göre “Takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir. Bu durumda her iki borç, takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer.” denildiğinden, davacının alacağı olan 209.892,77 TL’den davalının takas edebileceği miktar olan 176.057,62 TL düşüldüğünde davacının 33.385,15 TL alacağı kaldığı tespit edilmiştir.
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları ve mahkememizce yukarıda yapılan açıklama dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının ve davalının takas mahsup definin kısmen kabulü , kısmen reddi ile ;
Davacının davalıdan olan 209.892,77TL alacağından , davalının davacıdan olan 176.057,62TL alacağının takas ve mahsubu ile kalan 33.835,15TL alacağının 29/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
Davacının fazla isteminin ve davalının fazlaya ilişkin takas mahsup talebinin reddine,

2-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.075,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 22.956,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.311,27 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 28,05 TL ilk masraf, 6.750,00 TL bilirkişi ücreti, 300,40 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 7.078,45 TL yapılan yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 3.539,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 845,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 422,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
8-Bu dava sebebiyle 2.311,27 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden bu miktarın peşin alınan 7.123,60 TL’den mahsubu ile fazla alınan 4.812,33 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a Temyiz Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/10/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır