Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/257 E. 2018/1392 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/257 Esas
KARAR NO : 2018/1392

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/03/2015
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten … poliçe nosu ile poliçeli … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine yaralanmalı trafik kazasr meydana geldiğini, kazaya karışan aracın davalı şirket tarafından … poliçe notu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığını, meydana gelen trafik kazasında kaza tespit tutanağında da açtkça belirtildiği üzere davalı sigortalı araç sürücüsü …’nın ASLİ VE TAM KUSurlu olduğunu, müvekkileri yolcu olduğundan kazada herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, kaza sonucunda müvekkillerinin ciddi şekilde yaralandıklarını ve vücut fonksiyonlarını kaybettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik …, … ve … için 2.500,00-er Tl olmak üzere toplam 7.500,00-Tl zararın hüküm altına alınmasına, olay tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın, müvekkili Şirkete 06,02.2007-2008 tarihleri arasında, … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminatıhn poliçe teminatına dahil olmadığını, kaza sonucu üçüncü kişinin yaralanması ve/veya malul kalması söz konusu olduğu takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azamı limitlerle ve sigortalının kusuru oranında yaralanan/malul kalanlara veya vekiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, tazminatın ödenebilmesi için davacıların tedavi gideri olarak yapmış oldukları harcamaların uygun olup olmadığı, maluliyet oranı, çalışabilecek durumda olup olmadığı, bir maluliyet söz konusu ise bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, olayda hatır için taşıma mevcut olup, bu durumun tazminat tutarından indirim sebebi teşkil ettiğini, “sgk tarafından rücuya tabî herhangi bir ödemenin ve yahut gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini belirterek, sonuç olarak, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; müvekkili şirketin sorumluğunun bakiye limit ile sınırlı olacağına, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkili Şirketin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nededi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davacılar vekilinin UYAP üzerinden 14/12/2018 havale tarihli dilekçe ile; davalı taraf ile sulh yapıldığını, tarafların yargılama gideri ve vekalet ücretleri konusunda taleplerinin olmadığını, sulh nedeniyle davadan feragat ettiklerini bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de UYAP’dan gönderdiği 24/12/2018 tarihli dilekçe ile; davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaştıklarını, huzurdaki davada, vekalet ücreti ve / veya yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE ,
2-Alınması gereken 35.90-TL karar ilam harcından peşin alınan 27,70-TL’ nin düşümü ile eksik kalan 8,20- TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Taraflar karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden, bu konuda karar verlimesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır