Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/216 E. 2020/181 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/216 Esas
KARAR NO:2020/181

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/01/2015
KARAR TARİHİ:04/03/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müşterek oğlu olan 05.01.2006 doğumlu …’ın 09.09.2013 tarihinde … iline bağlı … İlçesi … Beldesinde … Caddesi Özerinde bisikleti ile seyir halinde giderken, davalılardan … sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı … A Ş. tarafından … ZMMS poliçesi ile sigortalanmış … plakalı Ford marka kamyonetin çarpması neticesi çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkillerin murisi (desteği) olan oğulları …’in ağır şekilde yaralandığını, tedavisi için kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 13.09.2013 tarihinde yaşamını kaybettiğini, müvekkillerinin oğulları ve destekleri olan müteveffa …’in ölümü ile sonuçlanan bahse konu trafik kazasının oluşumunda davalılardan sigorta şirketi tarafından ZMMS yapılmış … plakalı aracın sürücü ve aynı zamanda maliki olan davalı …’nın tek ve %100 kusurlu olduğunu ve kaza nedeniyle taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına kayden kamu davası açıldığını ve cezalandırılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, biricik oğullarını tatil için ailece gittikleri memleketlerinde trafik kazası sonucu kaybeden müvekkillerinin tarifi mümkün olmayan derin acılar çektiklerini, müvekkillerinin çektiği ve halende çekmeye devam ettiği manevi acı ve üzüntüleri gidermese de, onları bir nebze olsun rahatlatması ve tatmin duygusu uyandırma açısından davalılardan araç sürücüsü ve maliki olan …’dan olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 80.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, somut olayın özellikleri, kazadan sonra davalı Kenan’ın telefonla bile olsa müvekkillerine taziyede bulunmadığını belirterek, sonuç olarak; davanın kabulü ile, maddi tazminat talepleri yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne; müvekkilleri Vasfi ve …’ın hak ettiği toplam maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze giderinin ) bilirkişi marifetiyle tam ve net olarak tespitine, tahkikat sonucunda müvekkili … ve … için maddi zararının (destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze giderinin) tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari ayrı ayrı 100,00-TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 09.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 80.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, müvekkillerinin alacağının teminatı ve dava sonunda verilecek kararının infazının sağlanması açısından, davalılardan … üzerine kayıtlı araç/araçlar var ise bunların trafik kaydı üzerine dava sonuca verilecek olan karar kesinleşinceye karar geçerli olmak üzere 3. kişilere satış ve temlikinin önlenmesine yönelik olarak uyap sistemi üzerinde tensiple birlikte ihtiyati haciz niteliğine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddi ile görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı araç işletenine düşen hukuki sorumluluğu poliçe limitleri dahilinde üstlendiğini, 09.09.2013 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde; … numaralı 12.09.2012 – 12.09.2013 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunduğunu, mezkûr poliçedeki, ölüm hali (destekten yoksunluk) tazminatı teminat limitinin ¸250.000.000-TL.olduğunu, poliçedeki “destekten yoksunluk” teminatının, ölüm halinde talep sahiplerine her halükarda ödenmesi zorunlu maktu ve muaccel fiks bir tazminat olmadığını, poliçedeki rakamlar ödenebilecek azami teminat tutarları olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. ve 99. maddelerinin, söz konusu tazminatın muaccel hale gelmesi için, tazmin sorumluluğu doğduğunun ve oluşan zarar ve ziyanın tespitine yarayan tüm belgelerin sigortacıya iletilmesini şartının kıldığını, davacı tarafın, işbu davadan önce müvekkili şirkete başvurmadığı gibi, dava dilekçesi ekinde de sübut delillerini taraflarına tebliğ etmediğini, bu sebeple müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, davanın destekten yoksunluk tazminatı ile ilgili olması sebebiyle ticari iş sayılmayacağından, avans faizi talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın ancak yasal faiz talep etme hakkı olduğunu, davacının müvekkili şirkete müracaatının bulunmadığını, tüm tazminat miktarı için kaza tarihinden itibaren faiz talebi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, reddinin gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) teminatlarına dâhil olmadığını, … için Sosyal Güvenlik Kurumlarından çeşitli nevi’den (Ölüm, Emeklilik gibi) tazminat alınmış ise bunların araştırılıp tespiti ve mahsubunun yasal zorunluluk olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin, poliçe limiti dâhilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında maddi asıl ve buna tekabül eden yargı giderleri ile sorumlu olduğunu, Cenaze ve defin giderlerinin, sadece vefat edenin defnedilmesine ilişkin olup, bu hizmet ilgili yer belediyelerince ücretsiz olarak verildiğini, bunun dışında kalan sair masrafların kişilerin kendi tasarrufunda olup, dua okunması, yemek verilmesi, taziyeye gelenlerin ağırlanması gibi masrafların müvekkili şirketten talep edilebileceğine ilişkin hiçbir yasal düzenleme bulunmadığını, poliçe incelendiğinde de görüleceği üzere, cenaze giderleri adı altında bir teminat bulunmadığını, cenaze ve defin giderleri talebin reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak; öncelikli görev itirazlarının kabulü ile davanın reddine, karar verilmesini, manevi tazminat talepleri, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) teminatına dâhil olmadığından, müvekkil şirket yönünden hüküm kurulmamasına, destekten yoksunluk tazminatının poliçe limiti dâhilinde olan kısmı ile poliçe limitini aşan kısmı yönünden ve ayrıca “Manevi Tazminat” yönünden, sorumluluğun ve bu kısımlara ilişkin harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti sorumluluklarının ayrılarak belirlenmesini, cenaze ve defin giderleri taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; “ölümlü/yaralamalı trafik kazaları neticesinde açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemelerinde görüldüğü, ayrıca söz konusu kaza ile ilgili tüm davaların kazanın meydana geldiği … ilçesinde görüldüğü, bu nedenle açılan davanın yetki yönünden yetkili yer Mahkemesi olan … Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiği, davacının dilekçesinde yer alan beyanları kabul etmeyerek, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, … Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyada davacının dinlettiği tanıkların gerçeğe aykırı beyanlarıyla, bilirkişi raporu ve keşifte müvekkilinin aleyhine olarak % 25, müteveffanın %75 kusurlu olduğunun belirtildiğini, bisiklet sürme yaşı bilirkişi beyanlarında geçtiği gibi 11 yaş olduğunu, bisiklet sürücüsü ise olay günü 7 yaşında olup, bisiklet sürme yaşında olmadığını, davacı taraf müteveffanın hem annesi hem de babası için destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği, 18 yaşında bile olmayan biri için istenen
destekten yoksun kalma tazminatının da reddini talep ettiklerini, belirtildiği gibi davalının tam kusurlu olduğu hususu doğru olmayıp, sunacağı delillerle kusur incelemesinin yeniden yaptırılmasına ve açılan davanın reddine karar verilmesi savunmuştur.
DELİLLER :
… Asliye Ceza Mahkemesl’nin … E. – … K. sayılı dosyası, poliçe, araç özet bilgileri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların nüfus kaydı, SGK kayıtları, kaza tespit tutanağı, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Tarafların sosyal ekonomik durumu araştırılmış, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları poliçe ve hasar dosyası ile ceza dosyası uyaptan celp edilmiş, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı Tasfiye Halinde … A.Ş’ye 12/09/2012-12/09/2013 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 09/09/2013 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 250.000,00-TL ile sınırlıdır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … Karar sayılı ilamı ile davalı Sanık …’ nın üzerine atılı Taksirle öldürme fiilini işlediği sabit olduğundan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Kazanın oluşumunda, kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için dosya bir trafik, bir aktüerya bilirkişisine tevdii edilerek rapor alınmıştır. Sunulan 19/09/2017 tarihli raporda özetle, söz konusu kaza ile ilgili olarak davacı beyanları ile dosya kapsamında; bisiklet sürücüsü …’nın %80 oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın %20 oranında kusurlu olduğu, davacı anne … için toplam destekten yoksun kalma tazminatının 98.913 TL olarak hesaplandığı; %80 oranında ve 79.131,00-TL tutarında kusur indirimi düşüldükten sonra kalan ödenmemiş tazminat miktarının 19.783 (Ondokuzbin yediyüz seksen üç) Türk Lirası olduğu, davacı Baba … için toplam destekten yoksun kalma tazminatının 93.606 TL olarak hesaplandığı; %80 oranında ve 74,885,00- TL tutarında kusur indirimi düşüldükten sonra kalan ödenmemiş tazminat miktarının 18,721,00-TL (Onsekİzbin yediyüz yirmi bir Türk Lirası) olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davalı vekilinin rapora yönelik itirazları ve dosyaya sunalan Yargıtay ilamları da değerlendirilmek suretiyle, aktüerya bilirkişisi …’ndan ek rapor aldırılmasına karar verilmiş ancak, adı geçen bilirkişi 17/05/2018 tarihli dilekçe ile; işlerinin yoğun olması ve yurt dışında olacağından gecikme yaşanmaması için dosayanın başka bir bilirkişiye tevdiini talep etmesi üzerine, mahkememizce, dosya aktüerya uzmanı Av. …’ na tevdii edilmiş ve 17/10/2018 tarihli rapor alınmıştır. Alınan raporda özetle; davalı … A.Ş. vekilinin, 19/09/2017 tarihli rapora itirazları kısmen yerinde görülerek; müteveffanın (18) yaşından itibaren gelir elde etmeye başlayacağı ve bu yaştan itibaren anne/babasına destek olabileceğini, …’ da yaşayan erkekler için TÜİK verilerine göre tespit edilen evlenme yaşı ortalama (28) olduğundan, müteveffanın ortalama (28) yaşında evlenebileceği, evliliğinden iki yıl sonra bir çocuğu, izleyen iki yıl sonra 2. çocuğu olacağı varsayılacak; bekar iken gelirinden kendisine (2), anne ve babasına (1)’ er pay, evlendikten sonra eşine ve kendisine (2)’ şer, devamında çocuklarına ve anne-babasına (1)’ er pay ayrılmış ve azalan bir destek dağıtımı benimseneceğini, müteveffanın ortalama (22) yaşında askere gideceği ve askerde olduğu (12) aylık süre boyunca anne/babasına destek olamayacağını, müteveffanın gelir elde etmeye başlayacağı (18) yaşına kadarki süreci için gelir elde eden baba için hesaplanan tazminat miktarından yetiştirme gideri tenzili yapılacağının kabulü ile hesaplama yapıldığı, Ancak yerleşik Yargıtay içtihatları (T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2014/5603 K. 2019/999 25.1.2016) doğrultusunda, destekten çıkan anne/babanın payının sağ kalan anne/babaya eklenmesi gerektiğinden, hesaplamanın buna göre yapıldığı ve davalı vekilinin işbu konudaki itirazına katılmanın mümkün olmadığını, alınan 19/09/2017 tarihli heyet raporu ile; davalı sigorta şirketine ZMMS olan 38.TR.040 plakalı araç sürücüsü davalı …’ nın olayda %20 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden hesaplamanın işbu kusur oranı esas alınarak yapıldığını, müteveffa …’in kaza tarihinde (8) yaşında olmakla, herhangi bir kazancı bulunmadığından anne/babasına destek olmaya başlayacağı (18) yaşından itibarenki aktif devre kazançlarının, AGİ (Asgari Geçim İndirimi)’ li net asgari ücretler esas alınarak belirlendiğini, hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacı anne …’ a, SGK tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından, davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığını, davacı anne …’ ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 8.402,82- TL olduğu, davacı baba …’ ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 12.000,50- TL olduğu, ancak işbu zarar miktarından davacı Vasfi’ nin müteveffa yaşasa idi harcayacak olduğu toplam 30.753,53-TL yetiştirme giderinin tenzil edilmesi sonrasında davacı Vasfi’ nin maddi zararının bulunmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda önceki rapora yönelik itirazlar da değerlendirilmek suretiyle, davacıların destek tazminatı hesabı noktasında aktüerya bilirkişisi Duygu Boydaş’tan alınan 08/03/2019 tarihli raporda özetle; 09.09.2013 günü sürücü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi tarafından 12.09.2012-2013 vadeli … numaralı ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile seyir halindeyken tali yoldan ana yola çıkan …’ ın kullandığı bisikletle çarpışması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, 19.09.2017 tarihli raporda; bisiklet sürücüsü müteveffa …’ın kazanın oluşumunda % 80 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’ nın ise kazanın oluşumunda % 20 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacının talep edebilecekleri maddî tazminat hesaplanmasında; 12.09.2013 tarihinde …’ ın vefatı sonrasında (maktulün 18 yaşından itibaren destek olacağı ve 1 yıl askerlik dönemi gelirinin tenzili ile) desteğinden yoksun kalan anne ve babası için yapılan hesaplamada,davacı anne (…’ nın oğlunun desteğinden yoksun kalma zararının 81.995,93- TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 80 kusurlu olduğunun kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinden (ev hanımı olması nedeniyle yetiştirme gideri tenzili yapılmamıştır) talep edebileceği nihai DYK zararının (81.995,83 TL x % 20) 16.399,17- TL olduğu, davacı baba …’ nın oğlunun desteğinden yoksun kalma zararının 65.361,43- TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda %80 kusurlu olduğunun kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği nihai DYK. zararının (65.361,43 TL x % 20) 13.07229-TL olduğu, yetiştirme giderleri toplamının (65.361,43- TL x % 5) 3.268,07-TL olacağı, kusur sonrası yetiştirme giderinin tenzili ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği nihai DYK zararının (13.072,29 TL – 3.268,07 TL) 9.304,22 TL olduğunu, davalı sigorta şirketi yönünden, 23.01.2015 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, (Yargıtay Genel Hukuk Kanunun 1999/19-73 E. 1999/106 K. 17.02.1999 tarihli kararı gereği/ yasal faiz) , davalı sigorta şirketi tarafından verilen teminat limiti dahilinde bulunduğu, davacıların müşterek ve müteselsilsen sorumlu oldukları hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 02/07/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı(baba) … için 18.721,00-TL; davacı (anne) … için 19.783,00-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatının ) davalılardan … yönünden kaza tarihi olan 09.09.2013 tarihinden itibaren, diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine; dava dilekçesinde belirtildiği üzere 40.000,00- TL’si davacı anne … için; 40.000,00-TL’sıidavacı baba … için olmak üzere toplam 80.000,00- TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı müvekkillere verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini talep ettiği ve harcın yatırıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 09.09.2013 günü sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeyken tali yoldan anayola çıkan …’ın kullandığı bisiklet ile çarpıştığı ve bu şekilde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, söz konusu kazada bisiklet sürücüsü müteveffa …’nın %80 oranında, … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’nın %20 oranında kusurlu olduğu, müveffanın anne ve babaları olan davacıların 08/03/2019 tarihli raporda belirlenen kaza nedeniyle meydana gelen destekten yoksun kalma zararından haksız fiili gerçekleştiren davalı …’nın ve sigorta poliçesi teminatı kapsamında davalı … A.Ş’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmış olup, ayrı ayrı hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatlarının haksız fiili gerçekleştiren davalı … yönünden …’ın vefat tarihi olan 13/09/2013 tarihinden, davalı tasfiye halinde Davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; Davacıların her biri için talep edilen 40.000-TL manevi tazminat istemine ilişkin olarak kazanın taraflarının kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacıların her biri için 8.000,00’er TL manevi tazminatın 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeyi yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacıların maddi tazminat talebi yönünden ;
Davacı … ın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 9.804,22 TL nin … AŞ yönünden dava tarihinden itibaren , diğer davalı … yönünden 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … ın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 16.399,17 TL nin … AŞ yönünden dava tarihinden itibaren , diğer davalı … yönünden 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile her bir davalı için 8.000 TL manevi tazminatın 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … dan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3-Bu dava sebebiyle 2.882,91 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 273,93 TL + ıslahta 131,00 TL=) 404,93 TL nin mahsubu ile bakiye 2.477,98- TL harcın davalılardan (… AŞ yönünden 1.789,95 TL lik harç limitiyle sorumlu olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 27,70-TL ( başvurma harcı ) davetiye,müzekkere posta gideri: 324,75- TL, bilirkişi ücreti: 2.100,00 TL, olmak üzere toplam: 2.452,45 TL yargılama giderinden kabul oranı (% 35,6) üzerinden hesaplanan 873,40 TL yargılama giderinin davalı (davalı … AŞ yargılama giderinin 542,28 TL sinden sorumlu olmak üzere) lardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat yönünden davacılar vekille temsil edildiğinden her bir davacı için ayrı ayrı olmak koşuluyla 3.400,00- er TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil edildiğinden her bir davacı için ayrı ayrı olmak koşuluyla 3.400,00-er TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalılara verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.383,83 TL vekalet ücretinin davacı … dan alınarak davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 -er TL ayrı ayrı olmak koşulu ile vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça tedbir talebi harcı olarak yatırılan 45,60- TL nin karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısım karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır