Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1259 E. 2018/471 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/733 Esas
KARAR NO : 2018/669

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2015
KARAR TARİHİ : 30/05/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından, Davalıya borcu karşılığında 2 adet 6.300-USD değerli kambiyo senedi verildiğini, Borç karşılığında ödemeler yapıldığını, yapılan ödemelerin borç tutarından daha fazla olduğunu, Borçtan daha fazla yapılmış olan ödemenin hesaplanarak geri ödenmesini, Davalı tarafından yapılan kötü niyetli, haksız haciz ve uygulamalar nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istendiği görülmüştür.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstirdat davasının şartlarının oluşmadığını, Davacı tarafın, davalı tarafa bir plastik enjeksiyon makinesi satmak istediğini, makine bedelinin davacıya gönderildiğini, ancak davacının makineyi teslim etmediği gibi parayı da iade etmediğini, daha sonra yaptığı ödemeler neticesinde davacı tarafın halen borç bakiyesi bulunduğunu, Davacı tarafın elden ödeme yaptığı iddiasının doğru olmadığını, Davacı tarafın haksız haciz nedeniyle manevi tazminat isteminin haksız ve hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini istediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davacı şirket tarafından, Davalıya borcu karşılığında 2 adet 6.300-USD değerli kambiyo senedi verilmesi, borç tutarından fazla yapılan ödemenin geri ödenmesi, davalı tarafından yapılan kötü niyetli, haksız haciz ve uygulamalar nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi talepli davadır.
Deliller; bilirkişi incelemesi,… 27. İcra Müdürlüğünde … sayılı icra dosyası, ticari defter ve kayıtlar
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış,19/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 2014 ve 2015 dönemlerine ait yevmiye defterinin delil niteliği taşıdığı, davacının dava dilekçesinde belirterek, dekont örneğini dilekçe ekinde ibraz ettiği 21.05.2015 tarihinde… Bankası kanalıyla Şirket yetkilisi … tarafından “15.05.2015 vadeli 6.300 USD’lik senede istinaden” açıklamasıyla yapılan 3.500,00.-USD tutarındaki ödemeye, şirket yevmiye defterinde …’a ilişkin kayıtlar arasında rastlanmadığı, Davacı tarafın dava dilekçesinde belirterek, makbuz örneğini dilekçe ekinde ibraz ettiği 08.07.2015 tarihinde, davalı vekili Avukat …’ye, … tarafından “… 27.İcra … sayılı dosyasına mahsuben” açıklamasıyla yapılan 2.000,00.-USD tutarındaki ödemeye, şirket yevmiye defterinde …’a ilişkin kayıtlar arasında rastlanmadığı, Davacı tarafın dava dilekçesinde belirterek, dekont örneğini dilekçe ekinde ibraz ettiği 09.07.2015 tarihinde Akbank kanalıyla davalı vekili Avukat …’ye, Şirket hesabından “…’ın …’a olan borcuna karşılık ödeme … 27. İcra için” açıklamasıyla yapılan 37.621,00.-TL tutarındaki ödeme içerisinden 4,00.-TL banka gönderi masrafı düşüldükten sonra geriye kalan 37.617,00.-TL tutarındaki ödeme, şirket yevmiye defteri kayıtlarında görüldüğü, Davacı tarafın dava dilekçesinde belirterek, dekont örneğini dilekçe ekinde ibraz ettiği 15.07.2015 tarihinde …bank kanalıyla davalı vekili Avukat … tarafından, Şirket hesabına “…” ‘açıklamasıyla yapılan 1.500,00.-TL tutarındaki ödemeye, şirket yevmiye defterinde …’a ilişkin kayıtlar arasında rastlanmadığı, taraflar arasında düzenlenmiş fatura, irsaliye, sipariş formu vb. bir belge bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin ticari değil, sadece parasal borç/alacak ilişkisi olduğu değerlendirildiği, davacı tarafın yevmiye defter kayıtları ve dava dosyasındaki dekont, makbuz ve diğer belgelerin incelenmesi sonucunda; davacı … Ltd. Şti. ile davalı … arasındaki USD para birimi cinsinden cari hesap hareketleri görüldüğü, Cari hesap hareketleri sonucunda davacı … Ltd. Şti.’nin, davalı …’a 3.895,00.-USD cari hesap borcu olduğu görülmektedir. Bu borcun hesaplanmasında 06.04.2015 tarihinde düzenlenen 15.05.2016 vadeli 6.300,00.-USD ve 25.06.2015 vadeli 6.300,00.-USD tutarındaki iki adet kambiyo seneti de dikkate alınmış, Davacı şirket yetkilisi tarafından 21.05.2015 tarihinde yapılan 3.500,00.-USD tutarındaki ödemenin 15.05.2016 vadeli 6.300,00.-USD tutarındaki kambiyo seneti için yapıldığı anlaşılmakta olup, dekont üzerinde ‘15.05.2015 vadeli 6.300 USD’lik senede istinaden” açıklaması da bulunmaktadır. Bu nedenle bu ödemenin yukarıdaki tabloda hesaplanan 3.895,00.-USD tutarındaki borçtan düşülmesinin mümkün olmadığı, Davacı tarafından, 06.04.2015 tarihinde düzenlenen 15.05.2015 vadeli 6.300,00.-USD ve 25.06.2015 vadeli 6.300,00.-USD olmak üzere toplam 12.600,00-USD tutarındaki kambiyo senedinin davalıya verildiği, Davacı 15.05.2015 tarihinde, vermiş olduğu kambiyo senedine mahsuben “15.05.2015 vadeli 6.300 USD’lik senede istinaden” açıklaması ile 3.500,00-USD tutarında ödemeyi banka kanalıyla davalıya ödediği, Dava dosyasının incelenmesi sonucunda senetlerin düzenlediği tarihten, davalı tarafın icra takibi başlattığı tarihe dek, 3.500,00.-USD dışında başka bir ödeme yapılmadığı görülmüş olup, davacı tarafın düzenlediği kambiyo senetleri nedeniyle davalı tarafa 9.100,00-USD tutarında borcu olduğu, Kambiyo senetlerinin vadelerinde ödenmediği gerekçesiyle davalı taraf aldırdığı ihtiyati haciz kararıyla beraber 07.07.2015 tarihinde … 27. İcra Müdürlüğünde … sayılı icra takibi başlatmıştır. Davacı taraf yapılan icra takibi ve haciz işlemleri karşısında borç tutarlarını ödeme yoluna gitmiştir. Dava dosyası içeriğinde bulunan 2015/18746 sayılı icra dosyasındaki takip talebi ödeme emri ve harç hesabı üzerinden tespit edildiği üzere bono alacağı, işlemiş faiz, komisyon tutarı 12.716,34.-USD ve vekalet ücreti, harç ve masraflar 4.897,59.TL olmak üzere ödeme emri davacıya gönderilmiştir. Bono alacağı, işlemiş faiz, komisyon tutarı 12.716,34.-USD takip tarihinde 1 USD = 2,69 TL olarak işleme alınarak 34.206,95.-TL üzerinden harç ve masraflar hesaplanmıştır. Davacı 08/07/2015 tarihinde nakden 2.000,00.-USD ödemeyi davalı vekiline yapmıştır. Nakden yapılan ödemelerde TCMB efektif alış kuru dikkate alınması gerekmekte olup, ödeme tarihindeki TCMB efektif alış kuru 1 USD = 2,6773 TL üzerinden 5.354,60.-TL olarak hesaplamaya alınmalıdır. Davacı 09/07/2015 tarihinde, banka kanalıyla 37.617,00.-TL tutarında ödemeleri davalı vekiline yapmıştır. 15/07/2015 tarihinde davalı vekili tarafından fazla tahsil edilen 1.500,00.-TL davacıya banka kanalıyla ödenerek iade edilmiştir. Davacı tarafından 15/05/2015 tarihinde “15.05.2015 vadeli 6.300 USD’lik senede istinaden” açıklamasıyla banka kanalıyla yapılan 3.500,00.-USD, ödeme emri tarihinde hesaplamalara esas alman 1 USD = 2,69 TL kur üzerinden hesaplanarak, davacının takipe konu edilen bono alacağından düşülmelidir. Faiz, komisyon, vekalet ücreti, harç ve diğer masrafların hesaplanmasında, 12.600,00.-USD bono alacağından, 3.500,00-USD tutarındaki ödemenin düşülmesi sonrası geriye kalan 9.100,00.-USD tutar bono alacağı dikkate alınmalıdır. Davalı vekiline yapılan ödemeler 52.386,60.-TL,Fazla hesaplanan faiz, komisyon ve masraflar 1.259,56.-TL, Bono alacağı, faiz, harç ve masraflar- 39.104,54.-TL, Fazlaya dair iade edilen tutar- 1.500,00.-TL, Fazla ödenen tutar 13.041,62.-TLolup, davacı taraf kambiyo senetlerinin takip işlemleri neticesinde gereğinden fazla ödeme yapmış, davalı taraftan icra dosyasında görülebilen hesaplamalara göre alacaklı kaldığı 13.041,62.-TL tutarın davacıya iadesi gerektiği, 9.100,00.-USD kambiyo senedi alacağı üzerinden İcra Müdürlüğü marifetiyle yeniden hesaplama yapılması suretiyle, iadesi gereken fazla ödemenin yeniden tespitinin mümkün olduğu bildirilmiştir.
Tarafların kök rapora itirazları sonucunda ek rapor alınmış,26/03/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; 2015/733 Esas sayılı dava dosyası ile … Bankası tarafından CD ortamında gönderilen Davalı …’a ait banka ekstrelerinin incelenmesi ve tarafların 19/04/2017 tarihli rapora karşı beyan ve itirazları dikkate alınarak tekrar yapılan incelemeye göre; Davalı ve vekiline yapılan ödemeler 52.386,60.-TL( 08.07.2015 2.000,00.-USD davalı vekiline nakden ödenen (1 USD= 2,6773 TL) 5.354,60 TL, 09.07.2015 …-tuğbasan’ın …’a olan borcuna karşılık ödeme 37.617,00 TL, 15.05.2015 3.500,00.-USD 15.05.2015 vadeli senede istinaden ödeme (1 USD = 2,69 TL) 9.415,00 TL ), Fazla hesaplanan faiz, komisyon ve masraflar 1.259,56.-TL, Bono alacağı, faiz, harç ve masraflar- 39.104,54.-TL, Fazlaya dair iade edilen tutar- 1.500,00.-TL, Fazla ödenen tutar 13.041,62.-TL olarak hesaplanmıştır.
T.C.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin Esas No:2015/9517, Karar No:2016/11199 sayılı kararında; 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir, davacının ağır manevi zararı da oluşmamıştır.denildiği mahkememiz dosyasından alınan ek rapor ile davacının Fazla ödediği tutar 13.041,62.-TL olarak hesaplandığından dava dilekçesindeki davacı talebi göz önüne alınarak 9.000,00 TL maddi tazminatın 09/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Haksız ihtiyati hacizde fazla ödemeden dolayı davacının manevi tazminat talebinin T.C.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin Esas No:2015/9517, Karar No:2016/11199 sayılı kararında belirtildiği gibi alacaklının kötüniyetli veya ağır olmasa da kusuru ispatlanamadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Haksız ihtiyati hacizde fazla ödemeden dolayı davacının manevi tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-9.000,00 TL maddi tazminatın 09/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 614,79 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 324,48 TL’nin düşümü ile eksik kalan 290,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan (31,80 TL ilk masrafı+ 154,30 TL posta masrafı+ 600,00 TL bilirkişi ücreti =) 786,10 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %47,36 kabul ) nazaran 372,29 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan 324,48 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır