Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1258 E. 2022/217 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1258 Esas
KARAR NO : 2022/217
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, davalı tarafından 07/06/2011 tarihinde ihalesi yapılan “Tahtakale Santral Binası Güçlendirme, Bakım, Onarım ve Müşteri Hizmetleri Konsept Projesi Uygulama İşi”ni 2.550.000 TL + KDV bedelle müvekkilinin uhdesinde kalması sonucunda taraflar arasında 30/06/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre sözleşmenin imzalandığı 30/06/2011 tarihini takip eden 5 iş günü içinde davalı tarafın (07/07/2011 tarihinde) yerin teslimi gerektiği akabinde ise bunu takip eden 300 takvim gününde inşaatın bitirilmesi gerektiğini, buna göre bitirme tarihinin 02/05/2012 olduğunu, ancak davalı tarafından 1 yıl gecikme soncunda yer tesliminin 19/06/2012 tarihinde yapıldığını, fakat anahtar teslimi götürü bedel ile ihale edilen mevcut projenin davalı tarafından süreç içerisinde defalarca değiştirildiğini, ilave işler yapılmak durumunda kalındığını, projede değişiklikleri ve ilave işler sıralandığında, bunların; (1) Trafo deplasesi (yerinin değiştirilmesi), (2) Mimari projede değişiklik yapılarak kiralık alanların oluşturulması, (3) Güçlendirme takviye projesi (FRP), (4) Çatının İptal Edilerek Terasa Dönüştürülmesi, (5) Asansör kuyusu çelik projesi, (6) Dış cephe prekast uygulama projesi , (7) Dış cephe prekast taşıyıcı çelik uygulama projesi , (8) Bina girişi ve bahçe düzenleme proje değişikliği olduğunu, ve nihayetinde davalının 19/06/2012 tarihli teslimi ile işe başlanmış gibi değerlendirilerek ve 529 gün süre uzatımı verilmesi gerektiği kabulü (esasen sözleşmedeki 07/07/2011 tarihli olması gereken yer teslim tarihi üzerine 300 gün ilave edildiğinde 871 gün uzama gerçekleştiğini) ile inşaatın tamamlanıp teslim edilme tarihinin 20/09/2014 tarihi olarak belirlendiğini, müvekkilince de bu tarihte tüm asıl ve ilave işlerin tamamlanarak tesliminin gerçekleştirildiğini, 20/09/2014 tarihli teslimden 3 ay 10 gün sonra yani 30/12/2014 tarihli kesin hesapta, müvekkilince itiraz şerhi düşüldüğü bir çok haksız fiyatlamalar ve haksız kesintiler yapılarak 481.235,01 TL net/ 550.532,83 TL KDV dahil kesin ödeme çıkartıldığını ve müvekkilince buna göre 30/12/2014 tarihli faturanın tanzim edildiğini, bu bedelin müvekkiline ödenmesi gerekirken davalının sonradan faturayı geri iade edip müvekkilinin mutabakatı alınmadan, daha önce davalının makamca onaylanan ve hakedişe giren yeni fiyat tutanaklarının tek yanlı ve haksız bir şekilde değiştirildiğini, bazı imalatlara ait ataşmanlar ve metraj çıkartılarak yok sayıldığını ve bir kesinti daha yapılarak kesin hakediş bedelinin 364.639,68 TL net/ 417.147,79 TL (KDV dahil)’e indirildiğini, müvekkilinin iş bu bedel üzerinden itiraz şerhi ile 05/06/2015 tarihli faturayı tanzim etmek zorunda kaldığını, buna göre davalının 30/12/2014 tarihli kesin hesap miktarlarına göre 116.593,33 TL net / 133.385,04 TL KDV dahil kesinti yaptığını, davalının ilaveten iş bu miktardan bir de 7.000 TL nefaset indirimi de uygulayarak miktarı KDV dahil 410.147,79 TL’ye indirdiğini, ancak bu bedelin dahi müvekkiline ödenmediğini, toplam işle ilgili olarak müvekkilinin sunduğu KDV hariç kesin hesap incelendiğinde; ihale bedeli 2.250.000 TL, ilave inşaat bedeli 756.937,27 TL, ilave elektrik tesisatı bedeli 468.870,12 TL ,ilave makine tesisatı bedeli 60.288,55 TL olmak üzere toplam 3.536.471,94 TL olduğunu, bu miktardan müvekkiline ödenen KDV hariç miktarları ise; ilk 18 adet hakediş ödemesinin 2.681.312,13 TL, 05/06/2015 fatura net bedeli olan 364.639,68 TL olmak üzere toplam 3.045.951,81 TL olduğunu, mukayeseli keşif kapsamına giren , ancak mutabakat ile yapımından vazgeçilen işler ve miktarlarının dava dilekçesinin 3. Sayfasında excell tablosu halinde tek tek bildirildiğini bunların toplam miktarının KDV hariç 108.155,83 TL yaptığını yani müvekkilinden en az (3.536.471,94 TL – 3.045.951,81 TL – 108.155,83 TL =) 382.364,30 TL net haksız kesinti yapıldığını, bu haksız kesinti içinde yukarıda belirtilen 30/12/2014 tarihli faturanın iptal edilerek yerine 05/06/2015 tarihli fatura ile kesilmiş olan 116.593,33 TL net kesinti ile ihale projesinde elektrik teknik şartnamesinde ve pursantajda olmadığı halde iki adet asansörün bedelinin haksız olarak kesilmesi ve uygun pozda ödenmeyen imalat bedelleri… kalemlerin mevcut olduğunu, sözleşmeye esas teklif fiyatlarının 2011 yılı haziran ayının fiyatları olduğu halde davalının yer teslimi yapmaması ve sürekli proje ve imalat kalemlerini değiştirmesi sonucunda iş bitiminin 2014 yılı sonuna ve ödemenin de 2015 yılına sarkmasına rağmen fiyat farkı ödenmemesinden kaynaklanan zararlarının da mevcut olduğunu, davalının yer teslimini 1 yıl gecikme ile 19/06/212 tarihinde gerçekleştirmesi hem de ilave işler nedeniyle 529 gün süre uzatımı verildiği halde müvekkili esas işle ilgili yapılan ödemelerin 2011 ihale bedeli üzerinden olduğunu fiyat farklarının verilmediğini bu nedenle dilekçe ekinde sundukları fiyat farkı hesap tablosunda görüleceği gibi 479.151,49 TL + KDV fiyat farkının gecikme faiziyle birlikte sözleşmenin ilgili 19.5 amir hükmü gereğince müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ayrıca yukarıda belirttikleri 709.580,09 TL ilave inşaat bedeli için “Teknik şartname”nin “Genel Koşullar” bölümünün 6 ve 23. Maddeleri gereğince artan imalatlara ait nakliye bedellerinin de müvekkiline ödenmediğini, en az imalat bedelinin %5’ini yani 756.937,27 TL / 100 X 5= 37.468,86 TL + KDV’ye tekabül ettiğini bu miktarın ödenmesi gerektiğini ilave projesi yaptırılan fakat imalatından vazgeçilen (KDV hariç ) işlerin davacının 25/04/2014 tarihli dilekçesinde talep ettiği ve Bölge Müdürlüğünün, Genel Müdürlüğün karar vermesi gerektiği notuyla mukayeseli keşif ön notunda belirttiği iki kalem proje hizmet bedeli olan (dış cephe prekast projesi ve görselleri 15.000 TL + A blok çatı arası statik projesi 7.500 TL olmak üzere ) 22.500 TL + KDV bedelinden de müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalı tarafça azalan işlerde yüksek kesinti yapılmasının da haksız olduğunu azalan işlerin bedellerinin 2014 yılı güncel fiyatlarının yükseltilerek müvekkilinin hakdeiş alacağından düşülmesinin haksız olduğunu oysa vazgeçilen imalat bedellerinin teklif yılı birim fiyatından minha edilmesi gerektiğini en fazla azalan işin 2012 birim fiyatına göre hesaplanarak düşülmesi gerektiğini, haksız süre uzamalarından ötürü artan yönetim ve faaliyet giderlerinden dolayı da müvekkilinin zarara uğradığını, davalının neden olduğu gecikmelerden ötürü işin 2013 ve 2014 yılların sarkması sonucunda müvekkilinin iş başında tuttuğu zorunlu mühendis ve personeller için maaş , SGK ve sair yönetim ve faaliyet giderlerinin ödenmek zorunda kalındığını bu miktarların bilirkişilerce saptanarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini bu hususla ilgili davacının yaşadığı sıkıntıları davalı tarafa defalarca dilekçe ile bildirildiğini , davacının hakettiği bedelleri alamayıp kendi borçlarını ödeyemez hale düştüğünden ötürü dava dilekçesinde tek tek sıralanan icra takiplerine maruz kaldığını, takip miktarı toplamının 977.723,14 TL ana para miktarlı olduğunu bunların üzerine vade farkı , çek tazminatı, vekalet ücreti gibi hususların da ilaveten bindiğini bu icra dosyalarında biri olan … İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası üzerinden , icra borçlusu olan müvekkilinin davalıdan olan alacağına İİK 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve müvekkili lehine tahakkuk eden 410.147,79 TL’ye bloke konulduğunu ayrıca müvekkilinin alacağının dava dilekçesinde sıralanan kamu hacizlerinin de konulduğunu, toplam 455.257,55 TL vergi ve SGK ödemesi nedeniyle kamu haczi kapsamında bloke konulduğunu, sonuç itibariyle yukarıda belirtilen haksız kesintiler yapılması, esas işe ilişkin fiyat farkı ve ilave iş bedellerinin doğru fiyatlama ile belirlenerek müvekkilinin alacağını zamanında ödenmesi halinde müvekkilinin icra yükü altına girmeden ticari faaliyetlerini yürütebilecek iken birçok icra takibine maruz kaldığını, bunlar nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek belirsiz alacak davası açmak zorunda kaldıklarını sonuç itibariyle belirsiz alacak davası olarak şimdilik, esas ve ilave işten kaynaklı alacaktan şimdilik 100.000 TL’nin kesin hesap tarihi olan 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine ayrıca davacı müvekkilinin haklı olan alacağın ödenmemesi nedeniyle özel ve kamu alacaklarından ötürü maruz kaldığı hukuki işlemler nedeniyle işlemiş faiz, çek tazminatı , harç, gider, vekalet ücreti gibi ilave borç yükünün altına girmesinden ötürü uğradığı zarar ve ziyan , keza davalı nezdinde tutulan ve davacıya iade edilmeyen teminat mektubundan ötürü davacının uğradığı zarar ve ziyanın tazminine ilişkin dava hakkının saklı tutulduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, yer tesliminde meydana gelen gecikmenin müvekkili şirketin kusurundan değil davacı yüklenicinin sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemesinden kaynaklandığını, davacının bu yöndeki beyanlarının kabul edilemez olduğunu, 30/06/2011 tarihli sözleşmenin onaylar ve yetkilendirmeler başlıklı 9. Maddesinde, “Yüklenici, sözleşme konusu işlerin icra edilmesi için gerekli olan teçhizatın, yazılımın, yüklenicinin teçhizatının ve diğer malzemeler ile donanımların İthalatı, ihracatı ve yeniden ihracatı (gerekli olması durumunda )için ihtiyaç duyulan Devlet ile ilgili ve diğer gerekli bütün onayların alınmasından sorumlu olacaktır. Bu bağlamda ödenecek bütün gümrük ve tüketim vergilerinden ve resimlerinden de ayrıca sorumlu olacak ve bunları ödeyecektir. Yüklenici, sözleşme konusu işlere ait malzeme, teçhizat, ve hizmetin kurulumu ve işlerin herhengi bir kısmının icra edilmesi için gerekli her türlü yetkilendirmenin, gümrüklemenin, onayların, ruhsatların ve izinlerin elde edilmesinden sorumlu olacak ve bunlar ile ilişikli bütün masrafları üstlenecektir. Yüklenici söz konusu yetkilendirmenin, gümrüklemenin, onayların, ruhsatların ve izinlerin yüklenici tarafından alınmaması nedeni ile işlerin gecikmemesini garanti altına alacaktır.” hükmünün yer aldığını, sözleşmenin sözleşme bedeline dahi olan giderler başlıklı 5.1 maddesinde “…..ilgili belediyesinden vb. Kuruluşlardan alınması gerekli bütün izin ve ruhsatlar yüklenici tarafından takip edilecek ve alınacaktır…..” şeklinde olduğunu, bu maddelere göre alınması gereken izin ve ruhsat alımının yüklenici sorumluluğunda iken davacının bu yükümlülüğü yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından girişimde bulunulduğunu ilgili belediyeden şifai izin alınarak yer tesliminin yapıldığını, bu durumunda gecikmenin davacıdan kaynaklı olduğunu gösterdiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22. Maddesi açık olup taraflarından sözleşmede belirtilen prosedüre uygun olarak incelemeler yapıldığını, davacının artan azalan raporunun 20/09/2014 tarihinde teslim ettiğini iddia ettiğini ancak davacının şerh düştüğü tarihin 25/04/2014 olduğunun görüleceğini, bu durumun da raporun 20/09/2014 tarihinde değil 25/04/2014 tarihinden daha önceki bir tarihte teslim edildiğinin anlaşıldığını, mukayeseli hesap olarak hazırlanan dosya ve eklerinin “ihale onay makamı” adına incelenerek, düzenlenerek onaya sunulmak üzere 25/04/2014 tarihinde müvekkili şirketin ilgili birimlerine gönderildiğini, yapılan incelemede imalat kalemlerinin imalatının tamamlanmamış olduğu görüldüğünden söz konusu dosyanın “Artan azalan dosyası” olarak net rakamlara göre incelenerek düzenlendiğini ve davacının bilgilendirildiğini, sözleşmenin 22. Maddesine belirtilen hususlara göre iş tamamlanmadığından dosyada yanlış, eksik ya da fazla tespit edilen hususların kırmızı kalem ile , davacının teslim ettiği dosya üzerine işaretlenerek düzeltildiğini ve raporun bir nüshasının 01/06/2014 tarihinde eksik olduğu anlaşılan bazı imalat kalemlerinin işlenmesi, yerinde yapılan imalatlara ait olmadığı anlaşılan bazı yeni fiyat tutanaklarının düzenlenmesi ve müvekkili şirket tarafından yapılan değişikliklerin incelenmesi için davacıya teslim edildiğini ancak davacının bu düzeltmeleri yapmayarak yeni bir “artan azalan dosyası” hazırlayarak müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkilince tekrar inceleme yapıldığını, ana dosyaya eklenmesi uygun görülen bazı taleplerin değerlendirilerek onaya sunulacak dosyalara eklendiğini, sözleşmenin 22. Maddesine göre yeni gönderilen artan azalan dosyası incelendiğinde; davacının yapımından vazgeçilen ve hesabından çıkarılacak olan imalat kalemlerinin fiyatlarını düşük ibraz ettiği, ihale kapsamı dışında yaptırılan ve bedelinin kendisine ödeneceği imalatların fiyatlarının ise olması gerekenden yüksek ibraz ettiği, yerinde kullanılmayan pahalı ürünlerin fiyatını onaya sunup, yaptırılan ucuz imalatların bedelini pahalı ürün bedelinden talep ettiğini tespit ettiğini, bunların inceleme neticesinde müvekkilince düzeltildiğini ve onaya sunulduğunu, artan azalan raporunun onayını müteakip kesin hesap raporu aşamasında müvekkilinin ilgili birimleri tarafından , bir karışıklık olduğu ” incelenerek düzenlenen ” dosyadaki bedelin rapora yansıtılmadığının anlaşıldığını bunun üzerine henüz ödemesi yapılmamış olan hatalı faturanın (481.235,01 TL) iade edilerek 364.639,68 TL miktarlı fatura kesilmesinin istenildiğini, davacı tarafça haksız olarak 7.000 TL nin nefaset indirimi uygulanarak kesin hakediş bedelinden düşüldüğünün iddia edildiğini, nefaset kesintisinin her geçici kabulde uygulanan ve yüklenicilerin eksik ve kusurlu işlerine istinaden kesilen ve iade edilmeyen bir ceza olduğunu, nefaset kesintisi dayanağı olan imalat hatalarının geçici kabul tutanağında detaylı olarak belirtildiğini, kesilen nefaset miktarının uygun olduğunu, ilave/ eksik işlere ilişkin sözleşme maddesinin davacı tarafından sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını, sözleşmenin Sözleşme Kapsamında Yaptırılabilecek İlave İşler ve İş Eksilişi başlıklı 22. Maddesinde; “… tarafından ihtiyaç duyulması halinde iş miktarında %20 (yüzde yirmi)ye kadar artış veya eksiliş yapılır. Bu artış ve eksiliş için Yüklenici’nin rızası aranmaz. %20 (yüzde yirmi)’den fazla olan artışlarda yüklenici ile …’un karşılıklı anlaşması şartı aranır. Sözleşme bedelinin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde, yüklenici işi bitirmek zorundadır. Bu durumda yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici karına karşılık olarak, sözleşme bedelinin %80(yüzde seksen)’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5 (yüzde beş)’i geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenir. İş miktarındaki artış ve eksilişler geçici kabul tarihine kadar yapılabilir. İş miktarındaki %20 (yüzde yirmi)’ye kadar olan artış ve eksilişlerde sözleşmedeki fiyat ve şartlar (süre hariç) geçerlidir. Sözleşmeye bağlanan işlerin yürütülmesi aşamasında …’un gerekli görerek yapılmasını istediği veya yapımından vazgeçtiği iş kalemlerinin uygulama yılındaki bedellere aşağıdaki sıra takip edilerek tespit edilir. a) Kamu kurum ve kuruluşlarınca belirlenmiş rayiçleri ve analizleri, b) … tarafından belirlenmiş analizleri, c) – İlgili meslek odaları, üniversiteler veya benzeri kuruluşlarca belirlenen fiyatlar, d) Piyasa araştırması. Yukarıda sıra ile belirlenecek karsız fiyatlara %10 (yüzde on) oranında genel giderler ve müteahhit karı ilave edilerek ödemeye esas birim fiyatlar bulunur, Artan veya eksilen İmalatlar onaylanan revize proje ile mevcut onaylı proje arasındaki miktarlar metrajlandırılarak mukayese edilecektir. Bulunacak metraj farkları yukarıdaki usullerden biri ile tespit edilen birim fiyatlar üzerinden hesaplanarak hak edişe ilave edilir veya kesilir,” şeklinde olduğunu, maddenin 4. Fıkrasında; “İş miktarındaki %20 (yüzde yirmi)’ye kadar olan artış ve eksilişlerde sözleşmedeki fiyat ve şartlar (süre hariç) geçerlidir” denildiğini, sözleşmenin yukarıda yazılı 22. Maddesine göre; iş miktarındaki %20’ye kadar olan artış ve eksiliklerde sözleşmedi fiyat ve şartlarının geçerli olduğu, işin yapımı sırasında müvekkili şirketin bazı imalatları yapımından vazgeçebileceği, vazgeçilen imalatlar ile onun yerine yapılması istenilen imalatlar arasında mukayeseli keşif yapılacağı, yeni birim fiyatlarının ise maddede sayılan 4 yöntemden biriyle tespit edileceği, tespit edilen karsız birim fiyatları %10 müteahhitlik karı ve genel giderler ilave edilerek ödemeye esas birim fiyatının tespit edileceğini hüküm altına alındığını, dava konusu yapım içinde , davacı yüklenicinin her ne kadar anahtar teslimi götürü bedel teklifi vermiş ise de Yargıtay tarafından da kabul gördüğü üzere teklif fiyatının %10’unun kar ve genel giderden oluştuğunun kabul edildiğini bu nedenle sözleşmenin 22. Maddesinde hakkaniyete uygun olarak yeni birim fiyatın öncelikli olarak karsız tespit edileceği, bulunan bu fiyata %10 kar ve genel giderler ilave edilerek yeni birim fiyatının tespit edileceği yönünde düzenleme yapıldığını, gerek imalatından vazgeçilen gerekse de yeni imalat için oluşturulan birim fiyatın güncel fiyat olmasının taraflar lehine ya da aleyhine sonuç doğurmadığını, vazgeçilen ve onun yerine ikame edilen yeni imalatın birim fiyatının objektif olarak tespitinin ön gördüğünü, davacının sözleşmenin 22. Maddesi çerçevesinde müvekkili şirkete fahiş tutarda yeni birim fiyat belirlemesi konusunda ısrarcı olduğunu, ancak bunun müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davacının “haksız kesintiler, bedeli ödenmeyen işler, düşük bedel takdirleri, zamanında ödeme yapılmaması” gibi nedenlerle ileri sürdüğü iddiaların kabul edilemez olduğunu, davacının haksız kazanç temin etme amacında olduğunu, davacının müvekkili şirkete sunduğunu iddia ettiği bedelleri cevap dilekçesinde belirtilen tablonun ilk sütununda göründüğünü ancak ne var ki davacının müvekkili şirkette bulunan artan azalan dosyası kapağından onaya sunulan rakamların tablonun 2. Sütununda belirtilen rakamlar olduğunun anlaşıldığını, davacının kesin hesabına (sütun 1) , onaya sunduğu bedelin (sütun 2) ek olarak 161.370,39 TL tutarında kaynağa belirsiz bir ekleme yapıldığının görüldüğünü, müvekkili şirket tarafından fazla ödemelerin tespit edilip çıkartılması sonucu oluşan artan miktarın 795.951,81 TL (sütun 3) olduğunun görüldüğünü, davacının mukayeseli keşif kapsamına giren ancak mutabakatla yapımından vazgeçilen işlerin ( mescit halı, kompozit harpuşta, lamine cam, paslanmaz levha, paspas, mermer asansör söveleri, poliüretan püskürtme ve çevre imalatları) kapsamında toplam 108.155,83 TL haksız kesinti yapıldığını iddia ettiğini, davacının mukayeseli keşif kapsamına giren ifadesini kullandığını, azalan imalat olarak değerlendirilerek bedeli kesin hesaptan çıkarılan söz konusu imalatların ihale kapsamında yapılması gereken ancak davacının mali acz içinde olduğu için yapmadığı imalatlar olduğunu, dava dilekçesinde itiraz edilen mukayeseli keşif dosyası değil , kesin hesap eki olan artan azalan raporu olduğunu, belirtilen imalatların yapımında dava dilekçesinde de belirtildiği gibi mutabakat ile vazgeçildiğini, yüklenicinin mali acz içinde olduğunu bildirmesi nedeniyle sözleşmenin 22. Maddesine göre bu imalatlara ait bedellerin çıkartıldığını, karşılıklı mutabakat ile vazgeçilen ve yapılmayan ihale kapsamındaki söz konusu imalatların bedelini hangi gerekçe ile haksız kesinti olarak tanımlandığının taraflarınca anlaşılamadığını, davacının ihale projesinde, elektrik teknik şartnamesinde ve pursantajda olmadığı halde iki adet asansörün bedelinin haksız olarak kesildiğini iddia ettiğini bu iddiaların reddi gerektiğini çünkü pursantajın ihale sınırlarını belirleyen bir döküman olmayıp hakedişlerdeki aylık ödemeleri tespit etmek için kullanılan araç olduğunu, bu imalatın pursantajda olması ya da olmamasının, ihale kapsamında olup olmadığının ispatının olamayacağını, söz konusu asansözlerin yenilenmesi, işin asıl projesi olan mimari projede ve işin mimari teknik şartnamesinde bulunduğunu, elektrik projesinde ve teknik şartnamede olmamasının bu imalatı ihale kapsamından çıkarmayacağını, davacının sözleşmeyi esas teknik fiyatlarının 2011 yılı fiyatları olduğunu, zamanında yer teslimi yapılmaması ve sürekli proje- imalat kalemlerinin değişmesi sonucu iş bitiminin 2014 yılı sonuna ve ödemenin de2015 yılına sarkmasına rağmen fiyat farkı ödenmediğini iddia ettiğini, yer tesliminin davacının kusurundan kaynaklı olarak geciktiğini, sözleşmenin fiyat farkı ödenmesi başlıklı 14. Maddesinde “yükleniciye fiyat farkı verilmeyecektir” ifadesi gereğince fiyat farkının da ödenmediğini, ilave imalatların birim fiyatlarının uygulamaya yılı baz alınarak belirlendiğinden bu imalatlar için ayrıca fiyat farkı ve nakliye bedeli verilmediğini, artan ve azalan imalatlara ait; Yeni Fiyat Tutanakları ile ödemesi yapılan imalatların nakliye bedellerinin birim fiyatlara dahil olduğunu, bu imalatlar için başka bir nakliye bedeli ödenmeyeceğini ya da minha edilmeyeceğini, Kamu fiyatları ile yapılan işlerde ise, içinde “kum çakıl çimento” bulunan bazı “birim fiyat” ların analizleri kullanılarak, bu malzemelerin miktarlarının tespit edileceğini daha sonra nakliye formülü ile hesaplanan birim fiyat ile çarpılacağını davacının iddia ettiği gibi toplam bedelin %5’i gibi bir hesaplama metodu olmadığını, Kamu fiyatları ile yapılan işlerde, içinde “kum çakıl çimento” bulundurmayan imalatların nakliyesi birim fiyata dahil olduğundan başka bir nakliye bedel ödenmeyeceğini ya da miriha edilemeyeceğini bu nedenlerle Müvekkili şirket tarafından artan azalan hesaplarda yukarıda belirtilen nedenlerle ayrıca
nakliye hesabı yapılmadığını davacının buna ilişkin talebinin reddi gerektiğini davacının mukayeseli keşif ön notunda belirtildiğini iddia ettiği iki kalem proje hizmet bedeli olan 22.500,00 TLnin de tarafına ödenmediğini iddia ettiğini oysa davacı tarafından ilgili meslek odalarından onaylı uygulamaya esas teşkil edecek herhangi bir proje müvekkil şirkete sunulmadığını, davacının müvekkili şirket tarafından verilen süre uzatımlarının haksız olduğuna ilişkin iddialarının soyut olduğunun işin süresinin tarafların karşılıklı anlaşması ile uzatıldığını bu nedenle sözleşme uyarınca süre uzatımı halinde yüklenicilere genel giderlerin artması dolaysıyla herhangi bir ödeme yapılacağı ön görülmediğinden sözleşme dışında herhangi bir isteme bulunulmasının mümkün olmadığını, davacının azalan işlerde müvekkilince yüksek kesinti yapıldığını iddia ettiğini oysa müvekkili şirket tarafından yapılan tüm işlemlerin sözleşme maddelerine göre yapıldığını zira sözleşmenin 22. Maddesinde artan ve azalan imalatlara ait birim fiyat tespitinde uygulama yılı esas alınır denildiğini, artan imalatlar için yapım tarihi azalan imalatlarda ise imalattan vazgeçilen tarihin uygulama yılı olduğunu, söz konusu kolon kaplaması imalatından vazgeçilen revize projenin 2014 yılında onaylandığı için 2014 yılı fiyatından azaltıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
DELİLLER: Tahtakale Santral Binası Güçlendirme, Bakım, Onarım ve Müşteri Hizmetleri Konsept Projesi Uygulama İşine ait ihale dosyası, sözleşmeler, yazışmalar, ilave işlere ilişkin yaklaşık maliyetler, pursantaj cetvelleri, projeler, hakedişler, ticari defter ve belgeler, artan azalan raporu, iş artış icmal tablosu, bilirkişi raporu.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanarak dosyaya bırakılmış, daha sonra dosya davacı tarafından yapılan asıl ve ilave işler ile yapılan işlerin bedeli , davalı tarafından yapılan ödemeler , davacının hakediş miktarı, eksik ödeme olup olmadığı hususlarında rapor tanzim etmesi için bir inşaat mühendisi, bir kesin hesap uzmanı, bir mali müşavir ve bir de borçlar hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
12/11/2018 tarihinde sunulan 1. Heyet raporu incelendiğinde; taraflar arasında Tahtakale Santral Binası Güçlendirme, Bakım, Onarım ve Müşteri Hizmetleri Konsept Projesi Uygulama İşi hususunda 2.250.000 TL + KDV bedel ile 30/06/2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacının yüklenici konumunda bulunduğunu, sözleşmeye göre yer tesliminin 07/07/2011 tarihinde yapılması gerektiği, işin bitim tarihinin ise 300 gün sonrası olan 02/05/2012 olduğunu, davalının işin yürütülmesi , kontrolü, ödemelerin yapılması gibi hususlarda sorumluluğu … Bölge Müdürlüğüne verdiği, davacı yanın tüm süreçte muhatabının bölge müdürlüğü olduğunun anlaşıldığını, yer tesliminin ancak 19/06/2012 de yapıldığını, anahtar teslimi götürü bedel ile ihale edilen mevcut projenin davalı tarafından süreç içerisinde defalarca değiştirildiğini, ilave işler yapıldığını, ilave işler için gerektiren proje değişikliklerini raporun 8. Sayfasında 8 bent halinde sayıldığını, bu proje değişiklikleri nedeniyle ilave işler yapılması gerektiğinden bu ilave işler için mukayeseli keşif artan ve eksilen imalatlar şeklinde belirlendiğini, davalı tarafça 19/06/2012 tarihli yer teslimi ile işe başlandığı kabul edilerek işin yapım süresinin 529 gün süre uzatımı verilerek teslim edilme tarihin 20/09/2014 olarak belirlendiğini, 20/09/2014 tarihinde tüm asıl ve ilave işlerin tamamlanarak geçici kabul yapıldığını, 19 nolu kesin hakediş olarak 27/04/2015 tarihli kesin hesapta davacının alacağının yapılan kesintiler sonucunda KDV dahil 417.147,79 TL olarak belirlendiğini, davacı yanın bu bedele itiraz etmesine rağmen fatura keserek gönderdiğini, 19 nolu kesin hakedişte azalan imalat olarak kesilen 143.000 TL’ye itiraz edildiğini, dosyada yapılan incelemede mahal listesinde ve pursantaj cetvellerinde asansörün olmadığını, asansör yapımı hakkında sadece teknik şartnamede yer alan bahis bulunduğunu, ancak … Bölge Müdürlüğünün 16 Temmuz 2013 tarihli yazısında teknik şartnamede belirtilen asansörün sözleşmesinin sehven yazıldığı, asansörün bina için uygun olanının 535 kg 7 kişilik ve 5300 serisi ürün olması gerektiği ve ilave özellikler de eklenerek artan azalan hesabına girmeden anahtar teslimi götürü bedel içinde değerlendirilmesi gerektiği şeklinde belirtme yapıldığını, ancak asansör imalatları önemli bir kalem olup makine tesisat birim fiyatları içinde ve mahal listesinde yazılması gerektiği, birinci keşif bedeli olan 2.200.000 TL’nin içinde makine tesisat işleri pursantajının %13,458102 olarak belirlendiğini parasal bedelinin ise oranlama yapılması neticesinde 302.807,29 TL’ye tekabül ettiğini, bu bedelin yaklaşık yarısına tekabül eden asansör bedeli olan 143.000 TL’lik bir imalat kalemi için mutlaka pursantajın belirlenmesi gerektiğini, pursantaj cetvellerinde bu oranın olmadığını, yani asansör yapılması kaleminde oranında bulunmadığını, teknik şartnamenin b3 maddesine göre yapılacak imalatların onaylı uygulama ve detay projede , teknik şartnamede ve mahal listesinde bulunacak ve mahal listesine bağlı olarak yapılacağı, mahal listesinde bulunmayan ve pursantajlarda gösterilmeyen asansörün, dosyada yaklaşık maliyet cetvelleri de bulunmadığından asansör yapılmasının bu ihale kapsamında olmadığı sonucuna varıldığını sadece teknik şartname yazılan asansörün sehven yazıldığının kendi yazılarında da belirtildiğini sonuç olarak 19 nolu kesin hakedişte kesilen 143.000 TL asansör bedelinin yerinde olmadığı bu bedelin KDV dahil olarak 168.740,00 TL olarak yapılacak kesin hesaba dahil edilmesi gerektiğini, fiyat farkı ödenmesi hususunda sözleşmenin 14. Maddesine göre yükleniciye fiyat farkı verilmeyecektir ibaresinin sözleşme şartlarında , ödenek dilimlerine göre ve zamanında yapılacak işler için fiyat farkı uygulanmayacaktır anlamına geldiğini, ancak sözleşmenin 19. Maddesinde mücbir sebep ile süre uzatımı verilecek haller bölümünde bu nedenle süre uzatımına gidildiğinde uzatılan süre içinde ve bu süreye göre revize edilen iş programına uygun olarak yapılan imalat kalemleri ya da iş grupları için F=An X 0,90 X (Pn-1) formulüne göre hesaplanacak fiyat farkı verileceğini, 529 gün süre uzatımı verildiğini buna göre fiyat farkı verilmesi gerektiğini, 30/06/2011 tarihindeki ihalesinde ödenek dilimleri ve fiili ödemelerinin 2011 yılı için ve 2012 yılı için %50-50 olarak belirlendiğini, KDV hariç olarak davacıya 2012 yılında 446.689,73 TL, 2013 yılında 1.854.471,57 TL , 2014 yılında ise 380.151,26 TL olarak yapıldığını, 2012 yılında bitirilmesi gereken işin 20/09/2015 yılında ancak bitirildiğini, yer tesliminin geç yapılması ve proje değişiklikleri nedeniyle bu durumun işverenin kusuru olarak yorumlanması gerektiğini, yer tesliminden sonra belirlenen işin süre sonu olan 14/04/2013 tarihinden sonraki hakedişler için fiyat farkı hesap edilerek yüklenicinin kesin hesabına ilave edileceğini, buna göre yapılan hesaplamanın raporun 11 ve 12. Sayfalarında yer aldığını, fiyat farkının toplam 302.630,22 TL + KDV olarak 357.103,65 TL kesin hesaba dahil edileceğini, ilave işler için nakliye bedelleri talebi yönünden değerlendirme yapıldığında; artan ve azalan imalat miktarlarının belirlenerek bedellerinin yükleniciye ödendiğini, artan imalatın birim fiyatlarının sözleşmede var ise bu fiyattan yoksa yapılan yeni fiyat üzerinden ödendiğini, taraflar arasında yeni birim fiyatları analizleri hakkında ihtilaflar var ise de bu fiyatların uygulama yılı içinde yapıldığında nakliyelerinin de fiyata dahil olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca artan imalatlar için nakliye bedeli verilmesine gerek olmadığını , azalan imalatlarda çevre işlerinin bedelinin kesilmesi hususunda irdeleme yapıldığında davacı azalan imalat bedellerinin 2014 yılı fiyatıyla değil de sözleşme yılı fiyatlarıyla kesilmesini istediğini, 19 nolu kesin hakediş incelendiğinde azalan imalatlar bedeli olarak vazgeçilen çevre imalatları kısmında 69.589,87 TL , diğer inşaat imalatlar kapsamında 499.501,26 TL olmak üzere toplam 569.091,13 TL olduğunun görüldüğünü, bu imalatlardan vazgeçilen çevre imalatları hariç diğer imalatlarda artan ve eksilenler bulunmadığını yani yüklenicinin artan imalatları uygulama yılı olan 2014 yılı fiyatları ile alırken azalanları da 2014 yılı fiyatları ile kesmesi gerektiğini, ancak hiç yapılmayan çevre imalatlarının da 2014 yılı fiyatlarının hesap edilerek bu fiyattan kesilmesinin uygun olmadığını zira yüklenici bu imalatlardan hiç yapmadığı gibi artanı da olmadığını , işveren tarafından hazırlanan artan ve azalan tablosunda çevre imalatlarını artanı olmadığı ve sadece tamamı azalan şeklinde hesap edildiği görüldüğünü yüklenici tarafından hiç yapılmayan çevre imalatlarının yine sözleşmede olduğu gibi bedellerinin de sözleşme fiyatlarından kesileceğini , davacı yüklenicinin iddialarında iş verenle mutabakatla çıkarılacak azalan çevre imalat bedelinin 47.357,18 TL olduğunun iddia edildiğini ancak dosyada yapılan incelemede azalan çevre imalatları bedelinin sözleşme birim fiyatları ile raporda tablo halinde yenide düzenlendiğini, raporun 13. Sayfasındaki tabloya göre mutabakatla yapımından vazgeçilen yapılmayan çevre imalatları bedelinin 56.852,80 TL olup 18 nolu hakedişten 2014 yılı fiyatları ile 69.589,87 TL kesildiğini, fazladan kesilen 69.589,87 TL – 56.852,80 TL= 12.737,07 TL’nin kesin hesapta iade edileceğini, proje bedelleri yönünden değerlendirme yapıldığında davacı tarafın bu kapsamda 22.500 TL talebinin olduğunu sözleşmede proje yapılması ve onaylatılmasının yüklenicinin uhdesinde olduğunu , yüklenicinin yapacağı işlerin projesini de yapacağını, ancak yapılan bu projelere ait imalatların yükleniciye yaptırılmadığından böyle bir zorunluluğun da bulunmadığını dolayısıyla yapılan proje bedellerinin artan imalat kaleminden ödenmesi gerektiğini bu yönde kesin hesaba ilave yapılamayacağını, kesin hesap tablosunun raporun 14. Sayfasında hazırlandığını buna göre davacı yüklenicinin davalı işverenden KDV dahil 540.873,40 TL alacağının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür. Rapora itiraz edilmesi üzerine aynı heyetten ek rapor alınmış, 11/09/2018 tarihli ek rapor incelendiğinde, kesin hesaptaki haksız kesintiler hususunda yüklenici tarafından hazırlanan 19 nolu kesin hakediş idarenin bölge müdürlüğünce onaylanmış ancak genel müdürlük inceleme yetkilisince bazı kesintiler yapılmıştır, davacı yüklenicinin itiraz şerhi düştüğü birçok fiyat değişikliği ve kesintileri yapılarak 481.235,01 TL Net / 550.532,83 TL KDV dahil kesin ödeme çıkartmış, davacı buna göre fatura hazırlamış daha sonra davalı tarafça tekrar kesintiler birim fiyat değişikliği yapılarak kesin hakediş bedelinin 364.639,68 TL net / 417.147,79 TL kDV dahile indirdiği ancak davacı firmanın bölge müdürlüğünce onaylı yeni birim fiyatlarının genel müdürlük yetkilisince değiştirilemeyeceklerini belirterek itiraz ettiğini bu kere alternatifli kesin hesap yapılacağından bölge müdürlüğü kontrol birimlerince onaylanmış birim fiyatlara göre yapılmış kesin hakediş bedeli olan 481.235,00 TL net 550.532,83 TL KDV dahil miktarın kesin hesaba dahil edilmesi gerektiğini, fiyat farkı ödenmesi hakkında sözleşmede süre uzatımı verilmesi halinde uzatılan süre için fiyat farkı verileceği bağıtlandığından uzatılan süreler için fiyat farkı verilmesi gerektiğini, davacı yüklenicinin sözleşmesel tarihler dikkate alınarak 02/05/2012 tarihinden itibaren fiyat farkı hesabının başlatılmasını isteyerek kök rapora itiraz ettiğini, yer tesliminin 19/06/2012 tarihinde yapıldığı bir işte 02/05/2012 tarihinden itibaren fiyat farkı istenmesinin doğru olmadığını, yüklenicinin yer tesliminden itibaren imalat yapabilecek ve bu imalatlara (An) formülle belirlenen fiyat farkı isteyebileceğini davacının talepleri değerlendirilerek alternatifli kesin hesap yapılacağından davacının iddialarına göre değerlendirme yapıldığında net 340.425,92 TL KDV dahil 401.702,59 TL fiyat farkı hesaplanması gerektiğini , proje bedelleri yönündeki itiraz değerlendirildiğinde ilave projesi yaptırılan fakat imalattan vazgeçilen işler için yüklenicinin 25/04/2014 tarihli dilekçesinde talep ettiği ve bölge müdürlüğünün “genel müdürlüğün karar vermesi gerektiği” notuyla mukayeseli keşif ön notunda belirttiği 2 kalem proje hizmet bedeli olan 22.500 TL + KDV’ye yönelik talebin proje yapılması ve onaylatılmasının yüklenicinin uhdesinde olduğu ancak yapılan bu projelere ait imalatlar yaptırılmadığından proje bedellerinin artan imalat kalemlerinden ödenmesi gerektiği ve böylelikle KDV dahil 26.550,00 TL’nin kesin hesaba eklenmesi gerektiği, böylelikle davacının imalat toplamının 1.162.555,16 TL olup bundan ödenen miktar olan 417.147,79 TL’nin düşülmesi halinde davacının bakiye alacağının KDV dahil 745.407,37 TL olduğu ek raporda değerlendirilmiştir.
Mahkemece başka bir heyetten rapor alınması yoluna gidilmiş olup, 29/08/2019 tarihli rapor incelendiğinde, keşif harici yapılan ilave işlerin raporun 12 ve 13. Sayfalarında sıralandığı, bu ilave işlerin mukayeseli keşifte artan ve eksilen imalatlar olarak belirlendiği, 18 adet hakediş tutanağı düzenlendiğini bu hakedişlerin tarih ve miktarlarının raporun 13, 14 ve 15.sayfalarında dökümünün yapıldığını, 19 nolu hakedişin 27/04/2015 tarihinde kesin hakediş olarak yapıldığı, kesin hakedişte imalat tutarının 3.045.951,81 TL olarak yer aldığını, tüm kontrol ve denetim heyetinin imzaladığı 417.147,79 TL tutarındaki kesin hakedişin davacı tarafından itiraz şerhli imzalandığı, kesin hakediş ekine sunulan ve yüklenici ile işin idaresi yetkililerince imzalanan yaklaşık iş artışı icmal tablosunda yer alan toplam iş artış tutarının 795.951,81 TL olduğunu, iş artış oranının %49,80 olarak hesaplara yansıdığını, sözü edilen tablonun yüklenici tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı, davacının talepleri irdelendiğinde fiyat farkı ödenmesi hususu – süre uzatım değerlendirmesi yapıldığında toplam uzayan sürenin 885 gün olduğunu, süre uzaması nedeniyle fiyat farklarının davacı yükleniciye ödenmesi gerektiğini ,asansör bedeliyle ilgili olarak ihalede asansör projesi olmadığını, 143.000 TL + KDV asansör kesintisinin hesaplardan düşülmesi gerektiğini, ilave işlerin nakliye bedellerinin ödenip ödenmeyeceği hususu değerlendirildiğinde proje değişikliği nedeniyle imalat artışında bulunulması nedeniyle söz konusu hususun fiyata dahil olması nedeniyle yüklenicinin bu talebinin yerinde olmadığını, çevre düzenlemesi işleri bedelinin değerlendirilmesi halinde pursantaj cetvellerinde yer alan çevre ve peyzaj işlerinin uygulamaya geçilmediği ve herhangi bir imalat yapılmadığı dosyadan anlaşıldığından sözleşme fiyatları ile 60.652,12 TL’nin minha edilmesi gerektiğini, bölge müdürlüğünün 06/05/2014 tarih … sayılı yazıları ile yükleniciye hazırlatılan ancak imalatları yaptırılmayan 22.500 TL + KDV proje bedelinin davacıya ödenmesi gerektiğini, davacı yüklenicinin 01/09/2014 tarihinde düzenlediği 19 nolu 980.000 TL tutarındaki talep ettiği hakedişten davalı işveren tarafından yapılan kesintilerin raporun 18. Sayfasında dökümünün yapıldığını, bütün bu hususlar dikkate alınarak kesin hesap düzeltmeleri yapıldığında artan inşaat imalat tutarının 715.839,14 TL , makine tesisat imalatlarının 60.288,55 TL , elektrik imalatları kapsamında 468.870,12 TL olarak belirlendiğini , itiraza konu artan – azalan inşaat imalatları icmalinin raporun 19 sayfasında tablo halinde gösterildiğini, TTİst bölge onaylı kesin hesap bedelinin 3.494.997,82 TL olup 19 nolu kesin hakedişle ödenen kısmın 3.045.951,81 TL olup kesin hesapta yükleniciye yapılan eksik ödeme miktarının 449.046,01 TL net KDV dahil 529.874,29 TL olduğunu, süre uzatımı nedeniyle fiyat farkı hususunda KDV dahil 529.314,60 TL hesaplandığını, ilave işler proje bedelinin KDV dahil 26.550,00 TL olup toplamın KDV dahil 1.085.738,39 TL olduğunu belirttikleri görülmüştür. Rapora itiraz e dilmesi üzerine aynı heyetten ek rapor alınmış, davacı tarafın fiyat farkı ile ilgili itirazları değerlendirildiğinde toplam uzayan sürenin 885 gün olduğunu, götürü bedelin fiyatın sabit olduğu bir ihalede yüklenicinin buna dayanmasının beklenemeyeceğini, davalının sözünü ettiği sözleşmenin 14. Maddesinin sözleşmenin normal seyrindeki fiyat dalgalanmalarında ilave fiyat farkı istenemeyeceğiyle ilgili olup somut olaydaki uzama ve farklı yıllara yayılan işten kaynaklanan fiyat farkı ile ilgili olarak sözleşmenin 19. 5 maddesinin kapsamında fiyat farkı ödenmesi gerektiğini, dolayısıyla 01/07/2012 tarihli 1 nolu hakedişten itibaren her hakedişte , bu hakedişe giren imalat miktarları üzerinden fiyat farkları hesaplanarak hakedişle birlikte ödenmesi gerektiğini, toplam 448.571,69 TL + KDV olan fiyat farklarının kök rapora Ek-16 olarak tablo olarak hesaplama tarzında gösterir şekilde eklendiğini, davacı tarafa kök rapora karşı yapmış olduğu itirazda fiyat farkı tablosundaki ödenmesi gereken tarih ve miktarların dava tarihine kadar işlemiş ticari avans faizlerinin de hesaplanmasını talep ettiğini, bu hesaplamanın ek rapora tablo 1 halinde eklendiğini, tablo incelendiğinde görüleceği gibi KDV hariç avans faizi miktarının 117.022,33 TL olarak hesaplandığını, asansör bedelinin davacının hakedişinden kesilmesi hususundaki değerlendirmede ise asansör bedeli haksız kesintisi olan 168.740 TL olarak yapılan tespite davacı tarafın katıldığını, davalı vekilinin ise , imalatın pursantajda olmamasını ihale kapsamında olmadığı anlamını taşımadığını, asansör yenilenmesine ilişkin hususların mimari projede ve mimarı teknik şartnamede bulunduğunu, asansör kesintisinin hesaptan düşülmesinin hatalı olduğunu iddia ettiğini, davanın konusunda 29/01/2013 tarihli toplantı tutanağı ve onay dilekçesinde davacının asansör projesinin varlığını kabul ettiği yönünde iddiada bulunulmuşsa da sunulan dilekçeler incelendiğinde davalının sonradan talep ettiği asansörün davacı tarafından 30/09/2013 tarihli dilekçesinde fiyatının uymaması nedeniyle yapılamayacağını beyan edildiğinin görüldüğünü, ayrıca davacının dava dilekçesinin ekinde ek-7 olarak dilekçeler dışındaki , davacı tarafından davalıya verilen 14/03/2013 tarih 60364 sayılı dilekçede , asansörün projede , tarifte ve pursantajda olmadığı , eğer isteniyor ise 150.000 TL maliyetinin olduğunu belirtilmiş olduğu ve ayrıca 25/04/2014 tarih … sayılı dilekçesinde de ihale kapsamında bulunmayan asansör bedelinin kesilmemesinin talep edildiğinin görüldüğünü, götürü bedel ihalelerde projenin esas olup davaya konu ihalede asansör projesinin bulunmadığını bu nedenle 143.000 TL + KDV toplamı olan asansör kesintisinin hesaplardan düşülmemesi yönündeki kök rapordaki görüşlerinde ısrar ettiklerini, çevre düzenlenmesi işleri bedeli değerlendirildiğinde, davacı hiç yapılmayan çevre düzenlemesi işleri bedeli olarak , 19 nolu kesin hakedişte davalı tarafından 69.589,87 TL’nin kesildiği kök raporda ise 60.652,12 TL kesinti yapılması gerektiği tespit edilmiş ise de , bir önceki bilirkişi heyetinin ek raporunda ise 56.852,80 TL kesinti tespitinin doğru olduğunu, bu yönden ek rapor alınmasını talep ettiğini, davalının ise azalan imalatlardan çevre işlerinin bedelinin kesilmesine ilişkin bilirkişi raporundaki değerlendirmeye itiraz ettiğini, önceki bilirkişe heyetinin kök ve ek raporunda 19 nolu kesin hakedişte vazgeçilen çevre imalatlarının 2014 fiyatıyla 69.589,87 TL olarak belirlendiği ancak 2011 ihale tarihinde yapılması ön görülüp , fiyatlaması 2011 yılına göre belirlenmiş çevre imalatının yapılmasına vazgeçildiği takdirde , bunun için eklenmiş 2011 yılı miktarı hesaptan çıkartılması gerekeceğinden ve bunun da 56.852,80 TL olduğundan ötürü ikisi arasındaki fark olan 12.737,00 TL’nin kesin hesaptan fazla kesinti yapıldığının tespit edildiğini, kendi heyetlerince kök raporda yapılan değerlendirmede ise pursantaj cetvellerinde yer alan çevre ve peyzaj işlerinin uygulamaya geçilmediği ve herhangi bir imalat yapılmadığının dosya muhtevasından anlaşıldığını, çevre imalatlarının ihale dokümanındaki fiyatlar üzerinden değil de 2014 fiyatlarıyla kesilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, çevre imalatları bedelinin kök raporda da belirttikleri gibi sözleşme fiyatları ile 60.652,12 TL olarak miha edilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini koruduklarını, proje bedellerinin ödenip ödenmeyeceği hususunda kök rapordaki görüşlerini aynen koruduklarını, KDV dahil 26.550,00 TL proje bedelinin kesin hesaba dahil edilmesi gerektiğini, ödenmesi talep edilen 25/04/2014 tarihinden 30/12/2015 dava tarihine kadar bu bedele işleyecek avans faizi miktarının 4.447,29 TL olduğunu ve ek rapora tablo 3 halinde eklendiğini, artan inşaat bedelleri ile ilgili kesin hesaptaki haksız kesintiler hususundaki değerlendirmenin ise; sözleşmenin 22. Maddesinde … tarafından ihtiyaç duyulması halinde iş miktarında %20’ye kadar artış veya eksilik yapılabileceği artış ve eksiliş için yüklenicinin rızasının aranmayacağı, %20 den fazla olan artışlarda tarafların karşılıklı anlaşması şartının aranacağının düzenlendiğini, şartnamenin genel koşullar 22. Maddesinde de imalat öncesi her türlü malzemenin onay alınacaktır. Onay alınmadan hiç bir malzeme kullanılmayacak denildiğini, teknik şartnamenin B12 ve B16 maddelerinde de düzenleme olduğunu, İstanbul Bölge Müdürlüğünün 06 Mayıs 2014 tarih 19287 sayılı … genel müdürlüğüne gönderdiği mukayeseli keşif ön yazısında, davaya konu işle ilgili olarak 07/07/2011 tarih 1412 sayılı yazısı ile “Yaptırma, ödeme ve kabul işlemleri” yönünden bölge müdürlüğünün yetkili kılındığının beyan edildiğini, davalının kesin hesapla kesin kabulü karıştırdığını, anlaşmazlığın kesin kabulü ile ilgili olmadığını, anlaşmazlığın ve dolayısıyla dava konusunun kesin hesapla ilgili olduğunu, davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak mutabakat sağlanarak yapılan ve teslim edilen imalat bedel ve miktarlarının , yaptırıldıktan sonra yani iş bittikten , geçici kabul yaptıktan sonra genel müdürlük tarafından miktar ve fiyatlarının değiştirilmesine itiraz edildiğini, davacı 980.316,38 TL tutarındaki 19 nolu hakedişi idareye sunmuş olup davalının ise 19 nolu hakedişi işleme koymayarak iade ettiğini, davalının rapora itirazında “İnşaat imalatlarına ait artış bedeli olarak baz alınan 715.839,14 TL’nin mukayeseli keşif çalışması olarak ortaya çıkan miktar olduğu, bütçe oluruna yönelik olup kesinlik taşımadığı”nı ifade ettiğini, ek raporda detaylı olarak anlatıldığı üzere kök rapordaki incelemede idare tarafından imzalanmaması nedeni ile bu etaptaki değerler yerine mimari revize uygulama etabı için tarafların imzası bulunan mukayeseli keşif çalışması artan imalat toplamı 87.034,51 TL ve izalan imalat 169.011,37 TL olarak dikkate alındığı belirtilmiş ise de davacının cevaba cevap dilekçesi ekinde ek1 olarak sunduğu mail yazışmaları içindeki 26/06/2014 tarihli mailde , davalı tarafından davacıya “tüm bu itirazlarınızı kontrollü teşkilatı ile görüşün, mutabakat sağlanan metrajları beraber düzenlersiniz, düzenlemeleri kontrollü teşkilatı bana iletir ” denilmesi suretiyle davalının İstanbul’daki kontrollü teşkilatı ile davacı yüklenicinin mutabakatlarını tanındığının beyan edildiğinin anlaşıldığını, bu nedenle davalının Ankara’daki merkez genel müdürlüğünden tek yanlı ilave kesinti yapılarak imzalanmış hakediş değil, davalının kontrollü teşkilatının mutabakatı üzerinden davacı yüklenicinin yaptığı işler için mutabakatla sağlanmış ve fiilen gerçekleştirilmiş mimari revize uygulama etabı için artan imalat toplamı 125.458,56 TL ve azalan imalat tutarının ise 151.488,04 TL olarak esas alınması gerektiği kanaatine ulaşmaları nedeniyle kök rapordaki görüşlerini bu yönde değiştirdiklerini, bu durumda yetkili bölge müdürlük kontrollü teşkilatı ve yüklenicinin araştırma ve pazarlık sonucu mutabakat sağlayarak hazırlanan inşaat imalatlarına ait artış miktarı toplamının raporun 9 ve 10. Sayfalarında yer verilen tablodan da anlaşılacağı üzere 771.786,52 TL olduğunu, bu hesaplamaya göre kesin hesap toplamının artan azalan imalatlar icmali ile birlikte toplam 3.550.945,20 TL olduğunu, kesin hesap hakediş kapağında görüleceği gibi işin bitirildiği ve geçici kabulün yapıldığı 20/09/2014 tarihi itibariyle inşaat imalatlarından kaynaklı (771.786,52 TL – 266.793,14 TL =) 504.993,38 TL + KDV olmak üzere toplam 595.892,18 TL eksik ödeme yapıldığının tespit edildiğini, sonuç itibariyle TTİst bölge onaylı kesin hesap bedelinin 3.550.945,20 TL olduğu bundan 19 nolu kesin hakedişle ödenen 3.045.951,81 TL düşüldüğünde kesin hesapta yapılan haksız kesinti miktarının net 504.993,39 TL olduğunu, bu miktara net 22.500 TL proje bedeli ile süre uzatımı nedeniyle fiyat farkı bedeli olan net 448.571,69 TL eklendiğinde davacıya ödenmesi gereken kesin hesap tutarının net 976.065,08 TL olduğu, KDV ilave edildiğinde ise 1.151.756,79 TL yaptığını, davacının kök rapora yaptığı itirazda faiz hesaplaması yapılmasını istemesi nedeniyle fiyat farkına ait faiz miktarının 117.022,33 TL, asansör bedeline ait avans faizinin 28.265,03 TL , ödenmeyen proje bedeline ait avans faizinin 4.447,29 TL, kesin hesaptaki haksız kesintilere ait faiz miktarının 54.303,97 TL olduğunu, davacının gecikmiş ödemeden kaynaklanan faiz miktarının ise 51.493,21 TL olmak üzere toplam faizin 255.531,83 TL olduğunu, faiz de eklendiğinde davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği miktarın 1.407.288,63 TL olduğunu bildirdikleri görülmüştür.
İki rapor arasında miktar itibariyle fark olması nedeniyle mahkemece 3. Bilirkişi heyetinden rapor alınması yoluna gidilmiş, 11/02/2021 tarihli 3. Heyet raporu incelendiğinde, davalı şirket tarafından sözleşme süresinin 885 gün uzatılarak işin bitiş tarihinin 20/09/2014 tarihi olarak belirlendiğini, iş yerinin tesliminin gecikmesinde bina içinde yer alan trafonun yerinin değiştirilmesi , … Belediyesinden yapı tadilat ruhsatının alınamaması , ek işler verilmesi gibi davacıya kusur yüklenemeyen hukuki ve fiili imkansızların neden olduğunun dosya kapsamında yer alan yazışmalardan anlaşıldığını, bu durumun sözleşmenin 19.5 maddesinde yazılan bir tür mücbir neden olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ve buna bağlı olarak davacı yükleniciye fiyat farkı yüklenilmesi gerektiğini, bilirkişi kurulunca yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda ikinci bilirkişi raporunda belirlenen KDV hariç 448.571,69 TL fiyat farkı alacağını sözleşmeye uygun bir belirleme olduğunun tespit edildiğini ancak davacı vekilinin ilk bilirkişi ek raporuna itiraz etmemesi üzerine ikinci ek raporda belirlenen KDV hariç 340.425,92 TL tutarındaki fiyat farkı alacağının davalı yan yararına ortaya çıkan usulü kazanılmış hak olduğunu düşündüklerini, asansör imalatı işi ile ilgili olarak ise davalı iş sahibi tarafından kesilen KDV hariç 143.000 TL tutarındaki iş bedelinin önceki bilirkişi asıl ve ek raporlarında yazılı olduğu ve taraflarınca da paylaşılan gerekçeler ile davacı yüklenici alacağına eklenmesi gerektiğinin belirttiğini, yapılamayan çevre düzenlemesi işi bedeline ilişin değerlendirmede ise ilk bilirkişi raporunda hesap tarzında gösterilen 12.737,07 TL’nin davacı alacağının eklenmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiğini, ikinci bilirkişi raporunda ise hiç yapılmayan çevre imalatları bedelinin sözleşmede yazılı olduğu gibi 60.652,12 TL üzerinden davacı hakediş alacağından düşülmesi gerektiğine ilişkin görüş açıklanarak , davacı hakedişinden sözleşmeye aykırı olarak kesilen tutarın 8.937,75 TL olarak hesaplandığını, ikinci bilirkişi kurulunca yapılan değerlendirmenin davacının itiraz etmemesi nedeniyle 8.937,75 TL’lik hesaplamanın davacı alacağına eklenmesi gerektiğini, iki adet proje bedeli olan KDV hariç 22.500 TLK’nin davacı alacağına eklenmesi gerektiğini, ek işler nakliye bedeli ile ilgili yapılan değerlendirmede ise davacı vekili teknik şartnamenin genel koşullar bölümünün 6 ve 23. Maddeleri uyarınca artan işler nedeniyle KDV dahil 37.468,86 TL alacaklı olduklarını iddia ettiklerini, ilk bilirkişi raporunda açıklanan gerekçeler ile bu kalem alacağının istenemeyeceğine ilişkin görüş açıklandığını, ek raporda da görüşün tekrarlandığını, ek rapor üzerine davacının bu hususa itiraz etmediğini, kesin hesapta yapılan kesintilere ve kalan alacağa ilişkin değerlendirme yapıldığında; davalı şirketin tam yetkili vekili olan 1 .Bölge Müdürülüğü ile davacı yüklenici arasında varılan anlaşmalar uyarınca belirlenen yeni birim fiyattan ve sözleşme kapsamında azalan ve artan işler göz önüne alınarak hazırlanan 19 kesin hakedişte davacı yüklenicinin kalan alacağının elle yapılan düzeltmeler ile KDV hariç 481.235,01 TL olarak hesaplandığını, davacının buna dayalı olarak KDV dahil 530.532,83 TL’lik fatura kestiğini, davalının faturayı iade ettiğini, davalı tarafından uzun bir zaman geçtikten sonra 27/04/2015 tarihli olarak hazırlanan ikinci 19 numaralı kesin hakedişte davacı yüklenicinin kalan iş bedelinin bu kez KDV hariç 364.639,68 TL olarak hesaplandığını, davacının bunu ihtirazi kayıt ile imzaladığını, daha sonra da 05/05/2015 tarihinde KDV de ekleyerek 417.147,70 TL olarak fatura kestiğini, kesin onay makamı durumunda olan davalı şirket genel müdürlüğünün hem yetkili vekilince yapılan işlemlerde ortaya çıkan ölçüm, ölçüme dayalı hesap hatalarını ve diğer maddi hataları görerek kesin hakedişi son hale getirilmesinin doğru bir uygulama olacağını, ancak tam yetkili vekilinin davacı yüklenici ile birlikte belirlediği ek işler birim fiyatlarının ve ayrıca asıl sözleşme ile belirlenen birim fiyatlarının tek yanlı bir karar ile değiştirilerek davacı aleyhine
durum yaratılmasının kabul edilemeyeceğini, bu nedenle davacı yüklenicinin 30/12/2014 tarihli 19. kesin hakedişte belirlenen kalan iş bedeli alacağının KDV hariç 481.235,01 TL olarak kabul edilmesi gerektiğini, 19. kesin hakedişte davalı iş sahibinin nefaset kesintisi adı altında davacı yüklenici tarafından itiraz edilmeyen 7.000 TL’yi borcuna mahsup edebileceği görüşü ile davacı alacağından mahsup edildiğini buna göre KDV hariç olmak üzere fiyat farkından kaynaklanan alacağın 340.425,92 TL, haksız asansör indiriminden kaynaklı alacağın 143.000 TL, yapımından vazgeçilen çevre düzenlemesi işi nedeniyle 8.937,75 TL, iki proje bedelinden kaynaklanan alacağın 22.500,00 TL, 19. kesin hakedişe dayalı alacağın 481.235,01 TL olmak üzere davacının alacağının 996.098,68 TL olarak belirlendiğini bu alacakta 7.000 TL nefaset kesintisinin ve davacı yüklenici için icra borcu için icra dosyasına davalı iş sahibi tarafından 15/10/2015 tarihinde yapılan 410.147,79 TL ödemenin düşülmesi ile birlikte davacının KDV hariç 587.950,89 TL alacağının olduğunun belirlendiği görülmüştür. Bu tarafa itiraz edilmesi üzerine aynı heyetten ek rapor alınmıştır. Ek rapor incelendiğinde, davacının 04/02/2021 tarihli rapordaki fiyat farkına itiraz etmeyip bu durumu davalı yararına usulü kazanılmış hak olduğu yönündeki belirlemeye itiraz ettiğini, bu hususta ikinci bilirkişi raporunda belirlenen KDV hariç 448.571,69 TL fiyat farkı alacağının sözleşmeye uygun olduğunu kök raporlarında da belirtildiğini, usulü kazanılmış hak hususunun mahkemenin takdirine bırakılarak bu hususta terditli rapor hazırladıklarını, bunun dışında kalan hususlarda kök rapordaki görüşlerini koruduklarını belirterek, davacının fiyat farkına itiraz etmemesi ile ilgili usulü kazanılmış hak görüşü esas alındığında fiyat farkının 340.425,92 TL, haksız asansör kesintisinin 143.000 TL, vazgeçilen çevre düzenlenmesinin 8.937,75 TL, iki proje bedelinin 22.500 TL, 19. Kesin hakediş alacağının 481.235,01 TL olmak üzere toplam 996.098,68 TL olduğunu bu miktara %18 KDV eklendiğinde miktarın 1.175.396,44 TL olduğunu, iş sahibi tarafından yapılan ödeme olan 410.147,79 TL ile nefaset kesintisi miktarı olan 7.000 TL düşüldüğünde davacının alacak miktarının 758.248,65 TL , davacının fiyat farkından kaynaklanan gerçek alacağının KDV hariç 448.571,69 TL olarak esas alınması halinde ise, diğer birimlerin aynı kalması koşuluyla davacının alacak miktarının KDV dahil 885.860,66 TL olduğunu belirttikleri görülmüştür.
Davacı tarafından kısmi ıslah ve bedel arttırımı başlıklı dosyaya dilekçe sunulmuş, incelendiğinde; müvekkilinin subuta eren alacak kaleminin toplamının; fiyat farkının 448.571,69 TL, haksız asansör kesintisinin 143.000 TL, vazgeçilen çevre düzenlenmesinin 8.937,75 TL, iki proje bedelinin 22.500 TL, 19. Kesin hakediş alacağının 771.786,52 TL, faiz zararının 51.493,21 TL olmak üzere toplam net 1.446.289,17 TL , KDV dahil toplam 1.706.621,22 TL olduğunu, bundan iş sahibi tarafından yapılan ödeme olan 410.147,79 TL ile nefaset kesintisi miktarı olan 7.000 TL düşüldüğünde davacının alacak miktarının 1.289.473,43 TL olduğunu, keza fiyat farkı – haksız asansör kesintisi- iki proje bedeli- 19. Hakediş alacağı olmak üzere toplam bu dört kalem alacağın dava tarihine kadar işlemiş faizinin de 240.765,56 TL ettiğini, dava dilekçesinin sonuç ve istek kısmında esas ve ilave işten kaynaklı toplam alacaktan şimdilik 100.000 TL’nin kesin hesap tarihi olan 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte talep ettiklerini, öncelikle gerçek temerrüt tarihinin 20/09/2014 olarak ortaya çıkması üzerine dava dilekçesindeki faiz başlangıç tarihlerinin 20/09/2014 tarihi olarak düzelttiklerini olmadığı takdirde ıslah ettiklerini, bu nedenle öncelikle davanın başındaki toplam 100.000 TL alacak zarar talebinin 95.000 TL’nin alacak-zarar, kalan 5.000 TL’sinin de dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere ayrıştırdıklarını, alacak-zarar yönünden 1.289.473,43 TL’den dava dilekçesinde istenen 95.000 TL’nin düşümü ile kalan 1.194.473,43 TL’nin dava tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline , dört kalem alacak için dava tarihine kadar işleyen 240.765,56 TL’den 5.000 TL olarak belirledikleri faiz miktarının düşülmesiyle kalan 235.765,56 TL işlemiş faiz alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline , talep ayrıştırma taleplerinin kabul edilmemesi ihtimalinde ise alacak-zarar için 100.000 TL’nin 1.189.473,43 TL bedel arttırımı ile arttırılarak toplam 1.289.473,43 TL alacak-zararın dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte tahsiline yine 240.765,00 TL faiz alacağının ise kısmi ıslah tarihi olan tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Alınan tüm bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde , sözleşmenin 19. Maddesine göre davacının fiyat farkı talebinde haklı olduğu bu miktarın ikinci ve üçüncü bilirkişi heyetince KDV hariç
448.571,69 TL olarak belirlendiği, tüm bilirkişi heyetlerinin davalı tarafça projede olmamasına rağmen asansör kesintisi yapmasının haksız olduğunu belirterek davacının alacağına KDV hariç 143.000 TL’nin eklenmesi gerektiği, vazgeçilen çevre düzenlemesi nedeniyle 8.937,75 TL’nin davacının alacağına eklenmesi gerektiği, tüm bilirkişi heyetlerince tespit edildiği üzere iki proje bedeli olan ve davacı tarafça harcanan KDV hariç 22.500 TL’nin davacı alacağına eklenmesi gerektiğini, 19. Kesin hakediş alacağı miktarının 481.235,01 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan miktar toplamının 1.104.244,45 TL olduğu, buna KDV eklendiğinde miktarın 1.303.008,45 TL yaptığı, bu miktardan da davalı tarafından ödenen 410.147,79 TL’nin ve nefaset kesintisi miktarı olan 7.000 TL’nin mahsubu ile davacının alacağının KDV dahil 885.860,66 TL olduğu belirlenmiştir.
Üçüncü bilirkişi heyeti kök raporlarında; fiyat farkından kaynaklı alacağın gerçekten KDV hariç 448.571,69 TL olduğunu belirttikten sonra davacı vekilinin ilk bilirkişi ek raporuna itiraz etmemesi üzerine ek raporda belirlenen 340.425,92 TL fiyat farkı alacağının davalı lehine usulü kazanılmış hak olduğu yönünde görüş bildirmiş olup davacı vekili buna karşı sunmuş olduğu 08/03/2021 tarihli itirazında ilk heyetin 05/07/2017 kök raporuna karşı sundukları 05/02/2018 tarihli itiraz dilekçelerinin 2 nolu bendinde “02/05/2012 tarihinden sonrası için fiyat farkının çıkarılması gerekir” yönündeki açık itirazları üzerine söz konusu 10/09/2018 tarihli ek raporda yanlış bir şekilde “14/04/2013 tarihinden sonraki hakedişler için fiyat farkı” çıkartıldığını, bu yanlışlığın gözden kaçtığı için 26/09/2018 tarihli dilekçelerinin 5 nolu bendinde “miktara katılıyoruz” şeklinde demelerini sehven maddi hata olduğunu fark ettiklerini aslında 14/04/2013’ten itibaren 340.425,92 TL + KDV değil 02/05/2012 tarihinden itibaren 448.571,69 TL + KDV fiyat farkı alacağı olduğunun sabit olduğunu, dilekçelerinde sehven maddi hata yaptıklarını, usulü kazanılmış hak olmayacağını belirmiş olup gerçekten de birinci kök rapora karşı davacı vekilince sunulan itiraz dilekçesinde açıkça “02/05/2012 tarihinden sonrası için fiyat farkı hesaplaması gerekir” şeklinde itiraz edildiği, birinci heyetin ek raporlarında 02/05/2012 tarihinden değil fiyat farkının 14/04/2013 tarihinden başlattıkları görüldüğünden davacının açıkça itirazının fiyat farkı hesabının başlangıcı için esas alınan tarihe yönelik olup ilk itiraz dilekçesinde açıkça 02/05/2012 tarihinin esas alınması gerektiğinin vurgulanması nedeniyle fiyat farkı ile ilgili, davacının itiraz dilekçesindeki ibare nedeniyle davalı lehine kazanılmış hak olduğu görüşünün mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davacı vekilince birinci heyet kök ve ek raporuna karşı yapılan itiraz dilekçesinde faiz hesaplamasını da istemesi üzerine ikinci bilirkişi heyetince fiyat farkı alacaklarında ödenmesi gereken tarihlerden dava tarihine kadar 117.022,33 TL, asansör bedeli için 28.265,03 TL, proje bedeli için 4.447,29 TL, kesin hesaptaki haksız kesintilere ait olan kısım açısından ise 54.303,97 TL, gecikmiş ödemelerden kaynaklanan faiz alacağı yönünden ise 51.493,21 TL olmak üzere toplam 255.531,83 TL işlemiş faiz hesabında yapmış ise de , davacının dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyada ihtarname vb gibi delil olmadığından Borçlar Kanununun 117. Maddesi dikkate alınarak, davalının davadan önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle, davacının işlemiş faiz talebinde haklı olmadığı, dava dilekçesinde istediği kısım yönünden dava tarihinden itibaren faiz isteyebileceği, davanın belirsiz alacak olmaması nedeniyle (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10/06/2021 tarih 2020/2618 Esas 2021/2642 Karar aynı dairenin 2018/4659 Esas 2018/4830 Karar nolu ilamlarında da belirtildiği üzere davaya konu talebin belirsiz alacak şartlarını taşımaması nedeniyle) ıslahla arttırılan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizi isteyebileceği, davacının ıslah dilekçesi ile birlikte talep etmiş olduğu işlemiş faiz talebinde haklı olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacı vermiş olduğu ıslah dilekçesinde başlangıçta talep etmiş olduğu 100.000 TL’yi ayrıştırarak bunun 95.000 TL’sinin alacak-zarar kalan 5.000 TL’sinin ise işlemiş faiz olduğunu belirtmiş olup yukarıda da belirtildiği üzere davacının davadan önce davalıyı temerrüde düşürmemesi üzerine işlemiş faiz alacağı olmadığı, toplanan tüm deliller alınan bilirkişi ve yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının davalıdan yukarıda ayrıntıları verildiği şeklide KDV dahil 885.860,66 TL alacağının bulunduğu, davacının ıslah dilekçesinde belirttiği üzere dava dilekçesinde istedikleri 100.000 TL’nin 95.000 TL’sinin asıl alacak-zarar kapsamında olduğunu belirtmesi nedeniyle 95.000 TL’nin dava tarihi olan 30/12/2015 tarihinden , kalan kısmın ise ıslah tarihi olan 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer tüm taleplerinin ise yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile,
KDV dahil olmak üzere toplam 885.860,66TL’nin (bu miktarın 95.000,00TL’sine dava tarihi olan 30/12/2015 ‘den itibaren kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanacak ) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 61.343,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 49.271,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan (başlangıçta 1.707,75 TL + ıslahta 24.426,00 TL olmak üzere toplam= ) 26.133,75 TL peşin nispi harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,80 TL ilk masraf, 9.200 TL bilirkişi ücreti, 1.288,45 TL tebligat ve tezreke gideri olmak üzere toplam 10.520,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 6.100,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 4.800 TL bilirkişi ücreti ile geri kalanı tebligat tezkere gideri olmak üzere toplam 4.847,00 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 2.040,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
9-Bu dava sebebiyle 60.513,14 TL karar ve ilam harcı alınması gerekmekte olup peşin alınan 26.133,75 TL’nin mahsubu ile kalan 34.379,39 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır