Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1208 E. 2018/234 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1208 Esas
KARAR NO: 2018/234
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 18/12/2015
KARAR TARİHİ: 12/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının,… isimli şahıs ile 22.05.2006 tarihinde …Dış Ticaret Tekstil Pazarlama Ltd. Şti. unvanlı şirketi kurduklarını, Daha sonra ortaklıktan ayrılma kararı alan davacının, ortaklıktaki hisselerinin tamamını ortaklık dışı… isimli üçüncü kişiye Kadıköy 24. Noterliği ‘nin 06.05.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile devrettiğini ve sözleşmenin bir örneğini şirketin diğer ortağı olan…’a bildirerek karar ahnıp tescil edilmesini talep ettiğini, ancak bu durumun diğer ortak… tarafından ortaklar kurulu karan ahmp tescil ettirilmediğini, Davacının bilgisi olmaksızın, imzasının taklit edilerek 20.05,2008 tarih ve 2008/1 numaralı karar ile şirket merkezinin yerinin değiştirildiğini ve bu hususun 30,05.2008 tarihinde tescil ve 04.06.2008 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde ilan olunarak resmiyet kazandığını, Diğer ortak…’ın, Bakırköy 15. Noterliğinin 26.08.2008 tarih ve 36132 yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile ortaklıktaki hisselerinin tamamını, ortaklık dışı …’a devrettiğini ve bu hususu yine davacının hiçbir iradesi ve muvafakati olmaksızın, davacının imzası taklit edilerek alınan 9.10.2008 tarih ve 2008/03 sayı ile karar altına alınarak tescil talebinde bulunulduğunu, ayrıca aynı karar içinde davacı …’in 10 yıl süre İle şirket müdürü olarak belirlenerek münferiden yetkili kılındığını ve bu kararın da 21.10.2008 tarihinde tescil ve 27.10,2008 tarih ve 7176 sayılı TTSG ile olunarak resmiyet kazandığını,…’ın, davacının imzasını takîîl ederek, belirtilen kararların dışında, 27.05.2008 ve 17.10.2008 tarihinde iki otaklık kurul karan daha aldığını, Bunu öğrenen davacının, kendi imzasının taklit edilerek sahte imza ile işlem yapıldığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, kovuşturmayı yürüten Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin…Esas numaralı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenmiş olan 12.07.2010 tarihli bilirkişi raporunda, bahsedilen her iki karardaki imzanın da davacıya ait olmadığının tespit edildiğini, Diğer ortak…’ın şirketi tek başına yönettiğini, aldığı kararlarda davacının imzasını taklit ettiğini, şirket ilişkisinin kesildiğini düşünen davacının muhatap olduğu vergi borçlan dikkate alındığında, diğer ortağın şirketi basiretsiz olarak yürüttüğünü, ortaklar arasında güven ve İş birliğinin yok olduğunu iddia ederek; TTK madde 636 gereğince davacının ortaklıktan Kadıköy 24. Noterliği’nin 06,05.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Lımited Şirket Hisse Devir sözleşmesi ile çıkmış olduğunun, 06.05,2008 tarihi itibariyle şirketle hiçbir ilişkisinin kalmadığının tespit edilmesini ve durumun ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmesini, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı veya vekilinin dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının,… isimli şahıs ile 22.05.2006 tarihinde …Dış Ticaret Tekstil Pazarlama Ltd. Şti. unvanlı şirketi kurdukları, daha sonra ortaklıktan ayrılma kararı aJan davacının, ortaklıktaki hisselerinin tamamını ortaklık dışı… isimli üçüncü kişiye Kadıköy 24. Noterliği ‘nin 06.05.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile devretmesi ve sözleşmenin bir örneğini şirketin diğer ortağı olan…’a bildirerek karar ahnıp tescil edilmesinin talep edilmesi, ancak bu durumun diğer ortak… tarafından ortaklar kurulu karar alıp tescil ettirilmemesi, davacının bilgisi olmaksızın, imzasının taklit edilerek 20.05,2008 tarih ve 2008/1 numaralı karar ile şirket merkezinin yerinin değiştirilmesi ve bu hususun 30,05.2008 tarihinde tescil ve 04.06.2008 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde ilan olunarak resmiyet kazanması, diğer ortak…’ın, Bakırköy 15. Noterliğinin 26.08.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile ortaklıktaki hisselerinin tamamını, ortaklık dışı …’a devrettiği ve bu hususu yine davacının hiçbir iradesi ve muvafakati olmaksızın, davacının imzası taklit edilerek alınan 9.10.2008 tarih ve 2008/03 sayı ile karar altına alınarak tescil talebinde bulunulduğu, ayrıca aynı karar içinde davacı …’in 10 yıl süre İle şirket müdürü olarak belirlenerek münferiden yetkili kılındığını ve bu kararın da 21.10.2008 tarihinde tescil ve 27.10,2008 tarih ve 7176 sayılı TTSG ile olunarak resmiyet kazandığını,…’ın, davacının imzasını taklit ederek, belirtilen kararların dışında, 27.05.2008 ve 17.10.2008 tarihinde iki otaklık kurul karan daha aldığını, bunu öğrenen davacının, kendi imzasının taklit edilerek sahte imza ile işlem yapıldığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunduğu, kovuşturmayı yürüten Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin…Esas numaralı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenmiş olan 12.07.2010 tarihli bilirkişi raporunda, bahsedilen her iki karardaki imzanın da davacıya ait olmadığının tespit edildiği, diğer ortak…’ın şirketi tek başına yönettiği, aldığı kararlarda davacının imzasını taklit ettiği, şirket ilişkisinin kesildiğini düşünen davacının muhatap olduğu vergi borçlan dikkate alındığında, diğer ortağın şirketi basiretsiz olarak yürüttüğünü, ortaklar arasında güven ve İş birliğinin yok olduğundan TTK madde 636 gereğince davacının ortaklıktan Kadıköy 24. Noterliği’nin 06,05.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Lımited Şirket Hisse Devir sözleşmesi ile çıkmış olduğunun, 06.05,2008 tarihi itibariyle şirketle hiçbir ilişkisinin kalmadığının tespit edilmesi ve durumun ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmesi talepli davadır.
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler, İstanbul Ticaret Odası Bilgi Bankası, 2 Haziran 2016 tarihli firma sicil bilgileri dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 15/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; İstanbul Ticaret Odası Bilgi Bankası, 2 Haziran 2016 tarihli firma sicil bilgileri dosyasından anlaşıldığı üzere, 22.05.2006 tarihinde kurucular… ve … tarafından …Dış Ticaret Tekstil Pazarlama Ltd. Şti. unvanlı şirket kurulduğu, 26.05.2006 tarihli ve 6564 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile ilan edilen şirket ana sözleşmesine göre, ilk on yıl için şirket müdürleri olarak, şirket ortaklan olan… ve … seçildiği, Müdürlerin ancak, şirketin ödenmiş sermayesinin yarısından bir fazlasını temsil eden ortakların karan ile değiştirilebileceği, şirket ana sözleşmesinde belirtildiği, sözleşmenin sermaye başlıklı 6. maddesinde de, şirketin sermayesinin 100 paya ayrılmış şekilde 50.000.00 YTL olduğu ve bunun 50 pay karşılığı 25.000.00 YTL’sinin… tarafından, kalan 50 pay karşılığı 25.000.00 YTL’sinin de … tarafından taahhüt edildiği, Aynı zamanda, ana sözleşmede, ilk on yıl için müdür seçilen… ve …’in şirket kaşesi altında birlikte atacaklan imza ile şirketi temsil ve ilzam edecekleri, İstanbul Ticaret Odası Bilgi Bankası, 2 Haziran 2016 tarihli firma sicil bilgileri dosyasından, 20.05.2008 tarihinde şirket merkezinin yerinin değiştirildiğine dair ortaklık kurul karan alındığı ve bu hususun 30.05.2008 tarihinde tescil ve 04.06.2008 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde ilan edildiği; aynca, 09.10.2008 tarihinde ortak değişikliği ve temsile ilişkin ortaklık kurul karan alındığı ve bu hususlann da 21.10.2008 tarihinde tescil ve 27.10.2008 tarihinde TTSG’de de ilan edildiği, 09.10.2008 tarih ve 2008/03 sayı ile, şirket ortaklanndan…’ın şirkette bulunan mevcut 25.000,00 YTL hissesini …’a devrederek ortaklıktan aynldığı ve davacı …’in 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak belirlenerek münferiden yetkili kılındığına ilişkin kararlar, 21.10.2008 tarihinde tescil ve 27.10.2008 tarih ve 7176 sayılı TTSG ile ilan olunarak resmiyet kazandığı, Somut olayda alınan kararlara ilişkin usulün, ana sözleşmede düzenlenen, “… ve … ‘in şirket kaşesi altında birlikte atacakları imza ile şirketi temsil ve ilzam edecekleri ve müdürlerin ancak, şirketin ödenmiş sermayesinin yarısından bir fazlasını temsil eden ortakların kararı ile değiştirilebileceği hükmüne uygun olduğu belirtilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun hükümlerine göre Limited ortaklıklar hukukunda, ortakların sahip olduktan ortaklık payı kanunen devredilebilir niteliktedir. Ancak devredilebilirlik bertaraf edilebileceği gibi, ilk ortaklık sözleşmesi ile devir TTK’nın öngördüğünden daha ağır şartlara bağlanabilir ya da tamamen yasaklanabilir (Bkz: Reha Poroy, Ünal Tekınalp ve Ersin Çamoglu, Ortaklıklar ve kooperatif Hukuku, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2010, s.797). Nitekim, TTK’da ortaklık payının devri için şekil şartı öngörülmüştür. Nitekim, 6762 sayılı TTK 520.1 hükmü uyarınca bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Ayrıca, payın devri veya devir vaadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer hakkında dahi hüküm ifade etmez (TTK 520.5).
Ortaklık payının devri sözleşmesinin, TTK madde 520.5 uyarınca, payı devretme ve ralma iradelerini açıkça ifade eder şekilde, yazılı ve imzaları noter tarafından tasdik İmiş biçimde yapılması gerekir. Maddede belirtilen şekle uyulmadığı takdirde, devir sözleşmesi taraflar arasında dahi geçerli olmaz, devir sözleşmesinden sonra, ortakların gerekli nisapla muvafakat edip etmeyeceklerinin tespiti ve muvafakatin verilmesinde pay defterine kaydın yapılması amaçlarına hizmet etmesi gayesi ile ortaklık payının limited ortaklığa bildirilmesi gerekir (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 798). Nitekim, bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder (TTK 520.1).
Bildirim ile birlikte ortakların muvafakati de, bir ortaklar kurul kararı olarak verilir, belirtilmelidir ki, TTK 520, payın devrini ortakların muvafakatine tabi tutarak kanunen bağlamlı hale getirmiştir (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 798). Muvafakat kararında, ortakların en az dörtte üçünün payın devrine muvafakat etmeleri ve bunların da esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olmaları gerekir (TTK 520.2). Nitekim, Yargıtay bîr kararında (Yarg, II. İjlD, E. 2007/887, K. 2007/3650, T. 27.02.2007), şekle uygun olarak yapıtmış bir pay devir sözleşmesi bulunsa dahi, bu sözleşme ortaklar kurulu tarafından kabul edilmemiş İse pay devrinin gerçekleşmeyeceğine karar vermiştir (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu s. 799). Aynı şekilde Yargıtay başka bir kararında (Yarg. 11. HD, E, 2013/13801, K. 2013/14678, T. 12.07.2013), TTK 520 gereğince, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için noterde sözleşme yapılması, ortaklardan en az dörtte üçünün devre onay vermesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması ve şirket pay defterine kaydedilmesi gerektiğine, bunlardan birinin gerçekleşmemesi halinde geçerli bir pay devrinden bahsedilemeyeceğine hükmetmiştir (Gönen Eriş Ticari İşletme ve Şirketler Cilt III, 2. Baskı, seçkin Yayıncılık, Ankara, 2014: s. 3393).
Mahkememiz dosyasında, davacı, ortaklıktaki hisselerinin tamamını ortaklık dışı… isimli üçüncü kişiye Kadıköy 24. Noterliğimin 06.05.2008 tarih ve … dvmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile devrettiğini ve sözleşmenin bir örneğini şirketin diğer ortağı olan…’a bildirerek karar alınıp tescil edilmesini talep ettiğini, ancak bu durumun diğer ortak… tarafından ortaklar kurulu karan alınıp tescil ettirilmediğini iddia etmiş, dolayısıyla, somut olayda, payın devri için geçerli olan yazılı şekilde ve imzalan noterden onaylı şekilde düzenlenmesi gereken pay devir sözleşmesi … ile… arasında gerçekleşmiştir. Ancak pay devrinin tamamlanmasını ve ortaklık açısından da geçerli olmasını sağlayan ortaklık genel kurul onayı gerçekleşmemiştir.
Kural olarak, payın devrinin onaylanması için, yöneticilerin ortaklar genel kurulunu toplantıya çağırması gerekir. Ortak sayısı yirmi ve daha az olan şirketlerde kararlar, ortakların yazılı oylarıyla verilebilir (TTK 536,2). Esas sermaye payının devrine onay verme si genel kurulun devredilmez yetkilerindendir ve genel kurul bu yetkiyi, başka bir ana veya kişiye örneğin müdürlere devredemez (Halil Arslanlı ve Hayri Domaniç, Türk Ticaret Kanunu Şerhi Cilt 111, İstanbul, 1989, s. 246; Haşan Pulaşlı, Şirketler Hukuku, 10. baskı, Karahan Kitabevi, 2011, s. 548). TTK madde 520.2 uyarınca, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunlann esas sermayesinin en dörtte üçüne sahip olması şarttır. Eğer müdür veya müdürler, ortaklık genel kurulunu uygun bir süre içinde toplantıya çağırmaz ise devreden, ortaklık sermayesinin 1/10’una sahipse genel kurulun mahkeme vasıtasıyla toplantıya çağrılmasını sağlayabilir (TTK 538.3).
TTK 520 hükmünden anlaşıldığı üzere, ortaklık payının devri sözleşmesinin usulüne uygun yapılmasıyla, taraflar arasında geçerli bîr bağ kurulmuş olur ve böylece, taraflar devir sözleşmesinin icrası için Limited ortaklığa müracaat etmek ve devrin pay defterine kaydedilmesi gibi hak ve borç yüklenmiş olurlar. Eğer pay devri, ortaklıkça reddedilmiş ve pay defterine kaydedilmemiş ise devir sözleşmesi geçersiz olur. Ayrıca pay devrine ilişkin sözleşme usulüne uygun olarak yapılmadığı takdirde ise, taraflar arasında dahi hüküm ifade etmez. Böylece, devir sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle, taraflar aldıklarını 818 sayılı BK madde 61 vd. öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ederler ve pay devredene yani sahibine geri döner (Pulaşlı, s. 549; Yarg. 11. HD, E. 2003/12809, K. 2003/5328, T 22.05.2003, Eriş, s. 3422).
Mahkememiz dosyasında ortaklık genel kurulunun, Kadıköy 24. Noterliğinin 06.05.2008 tarih, … yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile …’in payını…’a devretmesi işleminin onaylandığı ya da reddedildiğine bir bir genel kurul kararına rastlanılmamıştır. Böylece, yazılı şekilde ve imzası noter tasdikli olarak düzenlenen pay devir sözleşmesi, taraflar … ve… arasında hüküm ifade etse dahi, şirket açısından hüküm ifade etmez. Çünkü, TTK 20.1 uyannea bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine Atfedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Her ne kadar, ortaklık payının devri sözleşmesinin usulüne uygun yapılmasıyla, taraflar arasında geçerli bir bağ kurulmuş olsa da, taraflar devir sözleşmesinin icrası için limited ortaklığa müracaat ederek, ortaklık genel kurul karan alınması ve devrin pay defterine kaydedilmesi gerektiği için, pay devri tamamlanmamış kabul edilecek ve dolayısıyla pay geçişi gerçekleşmemiş sayılacaktır.
Davacının imzasının taklit edilerek ortaklık kurul kararı alındığı iddiasında bulunan davacının iddiaları, Küçükçekmece 3, Asliye Ceza Mahkemesinin…Esas numaralı dosyasında alınan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenmiş olan 12.07.2010 tarihli bilirkişi raporu ile doğrulanmış. Böylece imzası taklit edilerek alman kararların davacının üzerinde hüküm doğurması imkan bulunmamaktadır. Başka bir İfade ile, 09,10.2008 ve 20.05.2008 ta illinde alınan kararların altında bulunan imzanın davacı …’e ait olmadığı ve yapılan işlemlerde davacının bilgisi ve muvafakati olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, imzasının taklit edildiği, bilgisi ve muvafakatinin olmadığı, 09.10,2008 tarih ve 2008/03 sayı ile şirket ortaklarından…’ın şirkette bulunan mevcut 25.000,00 YTL hissesini …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığına ve davacı …’in 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak belirlenerek münferiden yetkili kılındığına ilişkin kararlar ile 20.05..2008 tarih ve 2008/1 numaralı karar ile şirket merkezinin yerinin değiştirildiğine ilişkin karar geçersiz kabul edilecek ancak davacı …, Kadıköy 24. Noterliğinin 06.05.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile ortaklık dışı…’a payını devrettiği ancak her ne kadar payın devri taraflar açısından geçerli olsa da, şirket açısından devrin hüküm ifade edebilmesi için gerekli olan ortaklığa bildiriminin yapılmadığı ve ortaklık genel kurul kararının alınmadığı, bu kararların tescil ve ilan edilmediği, dolayısıyla TTK m. 520 de (TTK m.594) belirlenen devir işlemi süreci gerçekleşmediğinden davacının ortak sıfatının şirkete ve üçüncü kişilere karşı devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL’den mahsubu ile eksik kalan 8,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/03/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır