Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1198 E. 2018/843 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1198 Esas
KARAR NO : 2018/843
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
……Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/09/2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı … şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını, anılan poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu ve oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, davalının, poliçe kapsamında belirlenecek tutarın sakatlık ve ölüm teminatından, bakıcı giderine ilişkin zararın ise sağlık gideri-tedavi teminatıntan tahsiline, müvekkilinin, davalı şirketten maluliyetine ilişkin eksik ödeme aldığını, tedavi süresince % 100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını, kaza sonucu meydana gelen bedeni zararların sigorta teminatı dışında kaldığına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması nedeni ile meydana gelen tüm bedenri zararların trafik sigortası kuvertürü içinde kaldığınınkabulünün gerektiğini belirterek, sonuç olarak; müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeni ile oluşacak maddi tazminat nedeni ile, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının , bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihniden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya da katılmamıştır.
Davalı vekili 22/05/2018 tarhili dilekçe ile, taraflar arasında yapılmış olan sulh protokününü sunduğu, sulh protokolü gereğince dava konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, dilekçesinin ekinde taraf vekilleri tarafından imzalanan 27/12/2018 tarihli sulh protokolünü sunmuştur.
Davacı vekili de 05/06/2018 tarihli dilekçe ile; davalı şirket ile sulh olunduğunu, davalı … şirketinin, trafik poliçesi uyarınca maddi tazminat nedeniyle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, taraflar maddi tazminatların fer’ileri ile birlikte ödenmesi sonucunda davanın konusuz kalacağı hususunda karşılıklı olarak anlaştıklarını, anlaşmaya istinaden tüm ödemeler yapıldığından işbu davanın konusuz kaldığını, varılan anlaşma kapsamında davalı … şirketinin maddi tazminat yönünden asıl alacak, yargılama gideri, vekalet ücreti yönünden anlaşmaya varıldığından, karşılıklı olarak taraflar birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceği ve bu nedenlerle de işbu davanın konusuz kalacağı hususunda anlaşmaya varıldığından ve anlaşma uyarınca tüm ödemeler de yapıldığından dolayı dava konusuz kalmış olup, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Vekaletnamenin incelenmesinde taraf vekillerinin davadan sulh yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı H.M.K’ nun 313. maddesinde sulh, görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, 314. Maddede hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 315. maddesinde de sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdireceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterler ise sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezler ise, karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Açıklanan yasal hükümler ışığında tarafların sulhu usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Tarafların Sulh Olması Nedeniyle HMK 313/1 Maddesi Gereği DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli olan 35,90-TL karar ilam harcından peşin alınan 27,70-Tl. nin mahsubu ile eksik kalan 8,20-Tl bakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4- Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır