Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/111 E. 2018/409 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/111 Esas
KARAR NO : 2018/409

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/01/2015
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 30.11.2014 tarihinde müvekkilİ …’in … İli … Mahallesi … Sokakta Kaldırımın kenarında beklerken sürücü …’nun … plaka sayılı aracı ile müvekkiline çarptığını, bu sebeple davacının yaralanarak işgücü kaybına uğradığını, davacının maluliyetinin alınacak olan rapor ile belirleneceğini, kaza nedeniyle yapılan soruşturma nedeniyle, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası açıldığını, Düzenlenen Kaza Tespit Tutanağına göre kazaya karışan her iki tarafta kusurlu olup, … plakalı aracın … Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile … Genel Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya iş gücü kaybından doğan 1.000.00 TL sürekli ve geçici iş görememezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kayıt şartı ile bir an için müvkekili şirketin, davacı talebi ile sorumlu olduğu düşünülse bile, davalı müvekkili şirketin sorumluluğunun KTK’nun 85/1 ve Trafik poliçesi genel şartlarının 1. maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, mahkemece sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacı ile öncelikle davacının maluliyet oranı konusunda rapor alınmasına, daha sonra kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi, sonrasında da maddi tazminat miktarının tespinin gerektiğini, maluliyetin kalıcı hale gelip gelmediğinin tespit edilmesini belirterek, davanın reddine, aksi halde belirttiği şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesisine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ve soruşturma dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davacının dava konusu kazadan dolayı maruz kaldığı iş gücü kaybı oranın tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26/12/2016 tarihli raporda davacının geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi …’dan alınan 10/10/2017 tarihli raporda özetle; olaya ait kamera görüntülerinin temini halinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere olaya taraf olan sürücüler açısından kusur yönünden inceleme yapılabileceğini, davacı yaya …’in olayda % 50 oranında, dava dışı sürücü …’nun olayı önlemesi imkan dahilinde olmasına rağmen kendisinden beklenen yeterli çaba ve özeni göstermediği olayda % 50 nispetinde kusurlu olduklarını, dosyada davacının ekonomik durumuna ilişkin yeterli belge bulunmadığından, davacının olay tarihinde asgari ücret düzeyinde kazancının olduğu varsayılarak yapılan hesaplamada davacının maddi zararının 1.392,65-TL olduğu rapor edilmiştir.
Üst paragrafta belirtilen kusur ve tazminat raporu, olayın oluşu ve dosya kapsamıyla uyumlu ve yeterli olduğu değerlendirildiğinden rapora itibar olunmuş ve mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili, hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkememize sunmuş olduğu 18.01.2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve eksik harcı tamamlamıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 30/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı yaya …’in % 50, dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’nun % 50 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza neticesinde yaralanmasının sürekli maluliyete sebep olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, bu sebeple 3 ay iş gücü kaybına uğradığı ve tarafların kusur durumu ile geçici iş gücü kaybına göre davacının 1.392,65- TL maddi zararın oluştuğu, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari poliçe limitlerini aşmadığı ve davalı … şirketinin poliçe kapsamında davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş.
Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı (Temerrüt) tarihini hiçbir duraksamaya sebebiyet vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 89,99 ve 108.maddeleri ile 3.5.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti fonu Yönetmenliğinin 12,13, ve 14.maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinde sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Bu itibarla faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
1.392,65 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 29/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 95,13- TL karar ilam harcından peşin alınan 27,70 -TL ile 10,00-Tl ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 57,43- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 37,34-TL, davetiye gideri: 275,25- TL, 600,00-Tl bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 912,59- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 12/01/2017 tarihli 512,90-TL ATK fatura bedeli davacı tarafça kurum hesabına yatırıldığına dair dekont dosyaya sunulmadığından, 512,90-TL ATK fatura bedeli davalıdan tahsili ile ilgili kurum hesabına yatırılmasına, kararın ifası için Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ nin 13/2. Maddesine göre tayin ve takdir olunan 1.392,65-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda davanın miktarı yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 5

Katip …e-imzalıdır Hakim …e-imzalıdır