Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/11 E. 2019/146 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/11 Esas
KARAR NO : 2019/146

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/01/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … no’ lu 23/08/2012-23/08/2013 vadeli Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, 24/02/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında karayollarına ait oto korkuluklarına zarar verdiğini, kaza tespit tutanağına göre meydana gelen kazada sigortalı aracın 8/8 kusurlu olduğunu, meydana gelen kazada aracın şöförü ve işleteni olan davacının kendi beyanlarına göre alkol aldığı ve yüksek oranda alkolü olduğunun anlaşıldığını, davacı işletenin aracı kullananın kendisi olmadığını beyan etmiş olsa da kaza tespit tutanağı ve 24/02/2013 tarihli … İlçe Emniyet Müdürlüğü polis memurlarınca tutulan tutanağa göre aracın kullananın … olduğu, kaza sonucu meydana gelen 2.291,65 TL hasar bedelinin KGM hesabına 21/03/2013 tarihinde müvekkilince ödendiğini, alkollü araç kullanan sürücünün vermiş olduğu şartlardan sorumlu olduğu, bunun için davalıya başvurulduğunun ancak cevap alınamadığını bunun için … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının bu takibe haksız ve kötü niyette itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ve % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı …’ a dava dilekçesi 26/01/2014 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı …’ ın maliki olduğu … plakalı aracın davacı …Ş. ‘NE … numaralı trafik poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçenin 23/08/2012-2013 tarihleri arasındaki 3. Şahıs zararlarını teminat kapsamına alındığı, maddi hasarlarda poliçe limitinin 22.500,00TL olduğu, trafik kazasının meydana geldiği 24/02/2013 tarihinin poliçe teminat süresi içinde kaldığı dosya içindeki poliçeden anlaşılmıştır.
Dava alkollü sigortalı sürücünün karıştığı kaza dolayısıyla trafik kapsamında ödeme yapılan trafik sigortacısının akde muhalefet gerekçesine dayalı olarak sigortalısına rücu davası olduğu, kaza tutanağında sigortalı araç sürücüsünün alkol raporuna iliqşkin olarak açıklama bölümünde ” sağlık kuruluşunca kontrol edildi ” açıklamasının mevcut olduğu, bilirkişi heyeti ek rapounda da değinildiği üzere … Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan 09/04/2018 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde davalının davalının 2.08 promil alkollü olduğu tespit edildiği, bilirkişi heyetinde Nöroloji bilirkişisinin bulunduğu, bilimsel olarak kazanın münhasına alkol etkisi altında olduğu tespit edilmiştir. … Kaymakamlığı İlçe Emniyet müdürlüğünün 20/04/2018 tarihli yazıları ekinde gönderilen Adalet Bakanlığı Adli Tıp kurumu tarafından düzenlenen 27/02/2013 tarihli alkol raporu incelemesinde davalının kan örneğinin 24/02/2013 tarihinde 05.00 da alındığı kazanın 03.15 de meydana geldiği gözetilen sonuç itibari ile davalının 2.08 promil alkolü olduğu anlaşılmıştır.
Kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğine ilişkin alınan bilirkişi heyeti ek rapunda ” olay anında 2,08 promil alkollü olan … ‘ ın seyir emniyetini tehlikeye düşürdüğü, dikkat ve özen yükümlülüklerini alkolün etkisiyle aykırı davrandığı, muhakeme yeteneğini kaybettiği için fren kontrolü gibi becerileri yapamadığı, kazanın kesinlikle münnasıran sürücünün güvenli yönünde bilirkişi kanaati oluşmuştur.” ifadesine yer verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun devamında ” trafik kazasının oluşumunda aldığı alkolün münhasıran etkili olabileceği, tedbirsiz, dikkatsiz ve KTK 52/b-c maddesine aykırı davranışın aldığı alkolün münhasıran etkisinden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunu poliçe genel şartları ve sigorta hukuku yönünden davalının sorumluluğunun değerlendirilmesine ilişkin kısmında ” sonuç itibariyle alınan alkol derecesinin çok yüksek oluşu , teknik bilirkişi ve nörolog bilirkişilerin alkolün münhasır etkisi bulunduğuna iliqşkin görüşleri dikkate alındığında, KTK 95 ve Trafik Poliçesi Genel Şartları B.4-d maddesi gereğince davacının ödediği tazminatı akde aykırılık gerekçesine dayalı olarak davalıdan talep edebileceği yönünde ek rapor görüşümüzü sayın mahkemenize takdirine arz ederiz” ifadelerine yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak’ üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs taralından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlannın A-l. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasmda bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.Yine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Ayrıca 2918 sayılı KTK’nun48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerim kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promı üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu halckı olduğu açıklanmıştır.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6762 sayılı TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olaym tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağmdan davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.
Dava konusu olayımız açısından, kaza sorucu karayolları korkuluklarında hasar meydana geldiği, KGM 05/03/2013 tarihli yazıları ile istenilen 2,291,65 TL zarar bedeli, 21/03/2013 tarihli … A.Ş. Tarafından düzenlenen dekonta göre davacı tarafından ödenmiştir.
Kazanın münhasıran alınan alkol etkisiyle meydana geldiği anlaşılmakla takip tarihi itibari ile işlemiş faiz dahil davacının davalı taraftan 2.308,26 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ve aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede ise alacağın likit olmadığı görülmekle şartları oluşmadığından reddine karar aerilmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davalı tarafça … İCra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 2,291,65 TL asıl alacak 16,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.308,26 TL üzerinden devamına,
Asıl alacak tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli olan 157,68-TL karar ilam harcından, peşin alınan 39,14 -TL nin mahsubu ile noksan kalan 118,54- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 70,94- TL, reddiyat gideri: 100,10-TL, bilirkişi ücreti: 1.800,00-TL olmak üzere toplam: 1.971,04-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.308,26-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı yokluğunda kararın tebliğden itibaren kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır