Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1031 E. 2018/1109 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1031 Esas
KARAR NO : 2018/1109

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 17/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işyeri tarafından verilen motosikletle paket servis götürürken 19/09/2013 tarihinde … plakalı aracın İstanbul Eyüp Alibeyköy … Mahallesi … sokakta seyir halinde iken, sokağa dönüşün yasak ve tek yönlü olmasına rağmen karşı taraftan gelen …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazada … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle kafasının yarıldığını ve iç organlarının zarar gördüğünü, omuriliğinde büyük hasar oluştuğunu, ömür boyu omuriliğindeki hasarla yaşamak zorunda olacağını, kaza ve tedavi süreci nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, kazaya neden olan aracın … adına kayıtlı olup, davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, müvekkilinin uğradığı maddi zararların sigorta teminatı kapsamında olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin maaş kayıpları, meslekte çalışma ve kazanma gücü kaybı ve maluliyet nedeniyle davalının şimdilik belirsiz alacak olan 10.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, 18/02/2016 havale tarihli dilekçesinde; karşı taraf …’in sevk ve idaresindeki araç plakası sehven yanlış yazıldığını, …’in sevk ve idaresindeki aracın … plakalı araç olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 19/09/2013 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 24/12/2012/24/12/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 250.000 TL olduğunu, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen sorumluluğunda olmayacağını, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelen bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının tespiti gerektiğini, maluliyet tespit edilmesi halinde maluliyetin geçici olup olmadığı, kaza ile netice arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, maluliyetin sürekli olup olmadığı, davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleğini yerine getirip getiremeyeceğinin tespiti gerektiğini, kazanın davacı bakımından iş kazası olduğunu, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı ve aylık bağlanıp bağlanmadığının tespit edilmesi gerektiğini beyanla müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhe hüküm kurulması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmıştır.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden bir trafik bir aktüerya bilirkişisinden oluşan heyetten alınan raporda özetle; 19/09/2013 günü meydana gelen yaralanmalı trafik kazasının oluşumunda, … plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ in ise kusursuz olduğu, davacı tarafından olay tarihindeki aylık AGl’ li net ücretini ispatlar bir beyan ve belgenin dosyaya sunulmadığı, herhangi bir meslek odasından emsal ücret yazı cevabının da celp olunmadığı, dosyada mübrez başkaca bilgi ve belge bulunmadığından davacının kaza tarihinden günümüze kadar olan aktif devreye ait kazançlarının, AGl’ li net asgari ücretler esas alınarak belirlendiğini, davacının 19/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucunda, kaza tarihinden itibaren 9 aylık geçici iş göremezlik halinde kaldığı süre boyunca %100 oranında malul sayıldığının; devam eden dönemde ise %31.2 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığını, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam tazminatının 253.675,61 TL olduğu, ancak davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğundan davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait maddi zararının poliçe limiti dahilinde kalan 250.000.00 TL’ lik kısmından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu; davacının poliçe limitini aşan 3.675,61 TL’ lik kısmından ise davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, hesaplamaya konu kazada davacıya, 19/09/2013 tarihli kaza nedeni ile SGK’ ya iş kazası bildirimi yapılmadığı ve bu kaza ile ilgili olarak davacıya iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından davalı sigorta şirketine rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından herhangi bir tenzil İşlemi yapılamadığı hususları rapor edilmiştir.
Davalı vekili, 04/10/2018 tarihli dilekçe ile; davacı vekili Av. … ile akdedilen 14.09.2018 tarihli protokol çerçevesinde sulh olunduğunu, protokol kapsamında yapılan ödeme ile birlikte taraflar, birbirlerini dava konusu olay sebebi ile ibra ettiklerini, davacı vekilinin, ekli protokol gereğince davadan feragat etmesi halinde taraflarınca da hiçbir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağını beyan ettiği, dilekçesinin ekinde taraf vekillerince imzalanmış 14/09/2018 tarihli ” Sulh Protokolü ” başlıklı anlaşma fotokopisini sunduğu anlaşılmıştır.
17/10/2018 tarihli oturumda davacı asil ve vekilinin, tarafların sulh olduğunu, davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davalı vekilinin de tarafların sulh olduğunu, kendilerinin de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği ve davacı asil ile yan vekillerinin beyanlarını imzaları ile onayladıkları ve davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir, yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 35.90-TL karar ilam harcından peşin alınan 34,16-Tl nin düşümü ile eksik kalan 1,74-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 13/11/2017 tarihli, … no.lu 689,50-TL ATK fatura bedeli davacı tarafça kurum hesabına yatırıldığına dair dekont dosyaya sunulmadığından, 689,50-TL ATK fatura bedeli davacıdan tahsili ile ilgili kurum hesabına yatırılmasına, kararın ifası için Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılmasına,
5-Taraf vekilleri karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan ettiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair davacı asil ile davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır