Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1015 E. 2019/512 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1015 Esas
KARAR NO : 2019/512
DAVA :Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 29/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2012 tarihinde davalı sürücü … tarafından dava dışı maktul ve aynı zamanda araç sahibi …’ın, davacı müvekkillerinin kızları maktule … ve dava dışı …’nın saat 4 sularında eve dönmek için yola çıktıklarını, davalı …’in … plakalı araç ile sağ ön tarafta …, arka tarafta ise … ve … oturmuş halde yol alırken hız ve alkolün etkisi ile bariyere çarparak ve direksiyon hakimiyetini kaybederek orta şeritte seyir halinde bulunan … plakalı araca çarpıp kaza yaptığını, olayda … ve müvekkillerinin kızı …’nın vefat ettiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığının … iddianame numarası ile hazırlanan iddianamenin …. Ağır Ceza mahkemesince kabul edilerek … esas numarasına kaydedildiğini, olayda davalı sürücü …’in 0.89 promil alkollü olduğu için direksiyon hakimiyetini sağlayamadığı ve bu nedenle taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan hakkında dava açıldığını, ölen …’nın 18/07/1985 doğumlu olduğunu, ailesi ile birlikte yaşadığını, radyoloji teknisyeni olup aylık 2.000,00 TL civarında maaş aldığını, ayrıca lisans öğrencisi olduğunu, ailesine maddi yönden destek sağladığını, kızlarının ölümü ile müvekkillerinin hem maddi hem de manevi desteklerinden yoksun kaldıklarını belirterek, müvekkili … için 75.000,00- TL manevi tazminat 1.000,00- TL destekten yoksun kalma tazminatı, müvekkili … için 75.000,00- TL manevi tazminat 1.000,00- TL destekten yoksun kalma tazminatı davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … şirketi bakımından sigorta poliçesinde belirtilen rakamla sınırlı olmak üzere) tahsiline her bir müvekkil için hükmedilecek tazminat miktarlarına olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket dava dilekçesinde ve tensip zaptında …’ olarak anıldığını, … unvanı altındaki tüm yükümlülükleri aynı şartlarla … A.Ş. ünvanı altında devam ettiğini, husumetin bu nedenle … A.Ş’ye yöneltilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin, davacı tarafa ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davacılar tarafından davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, müvekkili … A.Ş nezdinde açılan … sayılı hasar dosyasına sunulan evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırıldığını hesaplama doğrulusunda anne … için 17.666,31- TL, baba … için 13.458,31- TL olmak üzere toplam 31.125- TL nin 31.01.2014 tarihinde müvekkili şirket tarafından davacılara ödendiğini, davacı tarafa ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödendiğini ve müvekkili şirketin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacılara destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesini müteakip müvekkili şirketin ibra edildiğini, mahkemece, davalının ödeme yaptığı tarihteki ücretlere göre hesaplama yapılarak, davalının yaptığı ödeme ile çıkan tazminat miktarı arasında fahiş bir farkın olup olmadığının tespit edilmeği, fark olduğunun tespiti halinde, bu sefer rapor tarihindeki verilere göne hesaplama yapılarak, hesaplanan tazminattan, ödenen 63.987-TL’nin ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte mahsup edilmesi yönünde rapor alınmasına, yapılacak yargılamada, müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulması halinde, zarar görenin kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini, zarar görenin tam kusurlu olması halinde ise, davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını, davacı tarafça kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün kusur oranına ilişkin geçerli bir rapor ibraz edilmediğini, söz konusu tazminat hesaplaması yapılırken kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığı’nın 2010/4 sayılı Genelgesinin uygulanması gerektiğini, Hazine Müsteşarlığı’nın 2010/4 sayılı Genelgesi gereğince %2 oranında teknik faiz uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin manevi tazminat taleplerinden doğan bir sorumluluğunun bulunmadığını, … plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından Trafik Sigortası ile teminat altına alınmış olup, manevi tazminat talepleri trafik poliçesi kapsamında bulunmadığını, müteveffanın müterafik kusurunun varlığı sabit olup, tazminattan indirim yapılması gerektiğini, 06.05.2012 tarihli kaza gecesi müteveffa …’nın … plakalı araç sürücüsü … ve dava dışı iki kişi ile birlikte alkol aldıkları hususunun sabit olduğunu, müteveffanın kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına bilerek bindiği ve bu suretle meydana gelen zararın artmasına sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, hatır taşımasının varlığı halinde, hesaplanacak tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil şirket tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun, poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartlan’nın B.2-2,4 maddesindeki ‘”Sigortacı karşı taraf lehine hükmedilen dava masrafları ile mahkemece hükmedilen karşı taraf avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlü olduğunu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz talebi haksız olup, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, müvekkili şirketin, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini yargılama gideri ve avukatlık ücretinden de sorumlu tutulamayacağını, müvekkili şirket aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini belirterek, sonuç olarak, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalı …’e ve vasisi …’e usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
İşbu dosya … Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/03/2015 tarih ve … E., … K. Sayılı görevsizlik kararına istinaden mahkememize gönderilmiştir.
Davalı … hakkında … Sulh Hukuk mahkemesinin … E., … Karar sayılı ilamı ile davalının hapis hali sona erinceye kadar HMK 450/1 maddesi gereğince kısıtlanmasına ve …’in vasi olarak atanmasına karar verilmiş olmakla davalı vasisi duruşmaya dahil edilmiştir.
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Tarafların sosyal ekonomik durumu araştırılmış, hastane kayıtları, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları poliçe ve hasar dosyası ile ceza dosyası uyaptan celp edilmiş, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı … şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı …ye (… A.Ş) 29/03/2012-29/03/2013 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 06/05/2012 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 225.000,00-TL ile sınırlıdır.
… Ağır Ceza Mahkemesinin … E., 2013/275 Karar sayılı ilamı ile davalı …’in suç tarihinde sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile kaza yolu açarak aynı araçta bulunan maktuller … ve …’ın ölümüne sebebiyet verdiklerinden 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için bir trafik bilirkişisi bir aktüerya bilirkişisinden alınan raporda özetle; kusur yönünden yapılan incelemeye göre, … plakalı aracın sürücüsü …’ in kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü … ‘ ın kazada kusurunun olmadığını, tazminat hesabı yönünden yapılan incelemeye göre: davacı anne …’nın davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş bedeli mahsup edildikten sonra yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının 41.554,33- TL olduğunu, davacı baba …’ nın davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş bedeli mahsup edildikten sonra yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının 32,870,17- TL olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 2010 yılında İş Mahkemesinde açılan davada müteveffa yönünden ücret araştırması ve tazminat hesabı yapıldığı, İş mahkemesinin kararının kesinleştiği bildirilerek İş Mahkemesinde esas alınan ücret üzerinden tazminat hesabı yapılması yönünde itirazı doğrultusunda bilirkişiden alınan ek raporda özetle; … İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından alınan hesap bilirkişi raporunda davacı …’in 2010 yılı ekim ayı için brüt 2.168,02 TL , net 1.553,39 TL ücreti ilaveten 104,00 TL yemek ücreti aldığı, buna göre toplam aylık net ücretinin 1.657,39 TL olduğu ve aylık net ücretin aynı yıl ülkemizde uygulanan net asgari ücretin 2,766 katı olduğunu kabulü ile yapılan hesaplamada davacı …’nın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararın 209.743,09 TL, davalı … şirketi tarafından davacı anne için 17.666,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, güncellenen faizin 7.839,29 TL olduğu, davacı baba …’ın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararın 159.442,81 TL , davalı … şirketi tarafından davacı anne için 13.458,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, güncellenen faizin 5.971,99 TL olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu bila tarihli talep arttırım dilekçesi ile; davacı müvekkkili … için dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL’yi talep artırım ile 84.007,70 TL’ye yükselttiği (artan miktar 83.007,70 TL) davacı müvekkil … için ise dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL’yi talep artırım ile 110.542,68 TL’ye yükselttiği (artan miktar: 109.542,68 TL) toplamda ise 194.550,38 TL (artan miktar: 192.542,68 TL) maddi zarar talep ettiği ve harcın yatırıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; olay günü davalı … in sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde bulunurken alkollü olmasının da etkisiyle gereken dikkati yola vermediği, hızını mahal şartlarına ayarlamadığı, gerekli tedbiri almadığı, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özensiz davranışından dolayı önünde seyir halinde bulunan araca arkadan çarpmak suretiyle meydana gelen kazada davalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, önde seyreden … plakalı aracın sürücüsü … ile araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği … ile diğer yolcuların ya da dava dışı başka etkenlerin kazanın oluşumuna sebebiyet vermediğinden, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Desteğin sosyal ekonomik durumu ile daha öncesinde açılmış tazminat davasında mahkemece yapılan ücret araştırmasına göre esas alınan ücret üzerinden yapılan hesaplamada davacı anne …’nın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan davacı …’nın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararın 209.743,09 TL, davalı … şirketi tarafından davacı anne için 17.666,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, güncellenen faizin 7.839,29 TL olduğu, davacı baba …’ın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararın 159.442,81 TL, davalı … şirketi tarafından davacı anne için 13.458,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, güncellenen faizin 5.971,99 TL olduğu kabul edilmiştir.
Ancak davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını ve müteveffa ile birlikte davalı ve diğer şahısların alkol alarak kendi can güvenliklerini tehlikeye atacak şekilde araca bindiklerini, bu sebeple meydana gelen zararın artmasına sebebiyet verdiğinden hatır taşımacılığı ve müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiştir.
Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK’nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, bunun için taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK.nun 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı değerlendirilmesi gerektiği ayrıca zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektiği belirtilmiştir.
Bu itibarla ceza dosyasında davalının ve tanıkların beyanlarında da anlaşıldığı üzere olay günü müteveffa …’in arkadaşı … ile birlikte …in erkek arkadaşı davalı … ve … ile birlikte gece yarısı eğlenmek amacıyla gece kulübüne gittikleri, herkesin alkol aldığı, aracı kullanan davalı …’in alkollü olduğunu bilerek arabaya yolcu olarak binmeleri nedeniyle zararın meydana gelmesinde veya artmasında desteğin de kusuru bulunduğu kanaatine varılmakla TBK’nun 52. maddesi uyarınca, desteğin de % 20 oranında müterafik kusurlu olduğu ayrıca hatır için taşındığı, hatır taşımacılığında yalnızca yolcunun yararına bulunduğu ve taşıyanın karşılıksız olarak onu taşıdığı gözetilerek TBK’nun 51. maddesi gereğince % 20 oranında hatır taşımacılığı indirimi söz konusu olduğu kabul edilerek hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafik kusur, % 20 oranında hatır taşımacılığı indirimi yapıldıktan sonra davacı anne …’nın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararın 125.845,85 TL olduğu, davalı … şirketi tarafından davacı anne için yapılan 17.666,00 TL kısmi ödeme ve 7.839,29 TL güncellenmiş faiz de mahsup edildikten sonra davacı annenin bakiye maddi zararı 100.340,56 TL, davacı baba …’ın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararın 95.665,68 TL olduğu, davalı … şirketi tarafından davacı baba için 13.458,00 TL kısmi ödeme ve 5.971,99 TL güncellenmiş faiz ile mahsup edildikten sonra davacı babanın bakiye maddi zararı 76.235,69 TL olarak hesaplandığı, oluşan zarardan davalı …’in haksız fiil hükümleri uyarınca ve davalı … şirketinin ise sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğundan hesaplanan miktarlar üzerinden maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak hükmün tefhim edildiği kısa kararda davacı …’nın maddi zararı 76.235,69 TL yerine sehven tutanağa 84.007,70 TL olarak yazıldığı HMK 304 maddesi uyarınca hükümdeki yazı ve hesap hataları nedeniyle diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflarından birinin talebi üzerine düzeltilebileceği düzenlenmiş olmakla; davacı baba …’nın maddi tazminat talebi yönünden verilen hükmün tashihine karar verilerek maddi tazminat talebinin 76.235,69 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Öte yandan davacıların T.B.K.’ nun 56. maddesi uyarınca müteveffanın ölümünden dolayı davacıların araç sürücüsü …’den manevi tazminat talep etme hakları da bulunmaktadır. Bu noktada hüküm altına alınacak manevi tazminatın miktarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Yargısal içtihatlarda,anılan yasa maddesi hükmüne göre özel haller göz önünde tutularak hükmolunacak manevi zarar tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu tazminatın bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği,bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği,takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği,manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği belirtilmektedir.
Buna göre, üst paragraftaki ilkeler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, davacıların desteğinin ölümüne neden olan olayın oluş şekli, kusur durumu, davacıların ölenle yakınlık dereceleri (birinci derecede yakın olmaları) itibarıyla duymuş oldukları elem ve ızdırabın ağırlığı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alındığında mahkememizce takdir edilen manevi tazminat miktarlarının uğranılan zararla/zararlarla orantılı olduğu, bu miktarın davacılar için zenginleşme aracı olmayacağı gibi davalılar yönünden de ekonomik yıkıma neden olmayacağı değerlendirildiğinden hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminat miktarı belirlenmiş, davalı … yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, diğer davalı … şirketi yönünden ise manevi tazminat talebi trafik poliçesi teminat kapsamı dışında bulunduğundan davalı … şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçeyi yukarıda Açıklandığı Üzere;
Maddi Tazminat Talebi Yönünden:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
1-Davacı anne … için 100.340,56 TL, davacı baba … için 76.235,69 TL olmak üzere toplam 184.348,26 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 06/05/2012 tarihinden, davalı …yönünden temerrüt tarihi olan 30/01/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve mütelselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Manevi Tazminat Talebi Yönünden
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
2-Davacı anne … için 12.000,00 TL, davacı baba … için 12.000,00 TL olmak üzere toplam 24.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davalı …yönünden açılan manevi tazminat talebinin reddine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli olan 12.061,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 2.595,80 TL ile 3.289,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye kalan 6.177,10 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli olan 1.639,44 TL karar ilam harcının davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacıların yatırmış olduğu 2.595,80- TL peşin harç ile 3.289,00-TL ıslah harcı davalılar tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 5.884,80-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 35,50-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 219,40- TL, bilirkişi ücreti: 1.200,00-TL olmak üzere toplam: 1.454,90- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 90,76 ) üzerinden hesaplanan 1.320,00- TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat talebi yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 16.544,50 – TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … A.Ş ne verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 – TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş ne verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır