Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/989 E. 2019/403 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/989 Esas
KARAR NO : 2019/403
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/02/2011
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dağıtım şirketinin bayisi olduğunu rekabet kurumunun 22/03/2005 tarih ve 2002/2 2003/3 kararı ile 18/09/2005 tarihinden itibaren akdedilen ürün süreli intifa sözleşmesinin 5 yılı aşan sürelerin geçersiz olacağının belirtildiği bu kararı dikkate alarak davalının sözleşmeyi fesih ettiğini intifa hakkının kaldırıldığını ancak davalının içeriği açıklanmayan 10/11/2010 tarih ve 108.768,94 TL lik fatura tebliğ ettiğini ve bu halde müvekkiline ait borçlandırma sistemli krediden tahsil edildiğini ayrıca müvekkilinin taşıt tanıma sisteminden alacaklı olduğunu davalının buna rağmen 21.934,83 TL tahsil ettikten sonra 86.834,11 TL tahsil ettiğini (borçlandırma sistemine ilişkin hesaptan) ayrıca Müvekkilinin davalıdan 10.900,00 TL taşıt tanıma sistemi nedeniyle alacaklı olduğunu beyanla davalı tarafından haksız olarak tahsil edilen 108.768,94-TL nin ödeme tarihi olan 11.11.2010 tarihinden itibaren taşıt tanıma sisteminden kaynaklanan 10.900-TL alacağının davalının temerrüte düştüğü 18/09/2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 17/08/2003 tarihinde yapılan sözleşme ile 07/08/2012 tarihine kadar akaryakıt istasyonunu kullanma ve yararlanma hakkının müvekkiline bırakıldığını ancak rekabet kurulu kararı ile 18/09/2010 tarihinde bayilik sözleşmesinin sona erdiğini bu tarihten sonra davacının başka bir dağıtım şirketinin amblem ve markası ile faaliyetini sürdürmeye devam ettiğini Rekabet kurulu kararı ile sözleşme taraflar arasında alacak ilişkisi ile bayilik ilişkisinin devam ettiğini 04/10/2008 tarihine kadar ödenmiş olan bedellerden dolayı borç ilişkisinin sona ermediğini davacının ödenmemiş borçları olduğununun şirket kayıtları ile ortaya çıkacağını bu doğrultuda davacı taraf aleyhine … ATM … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını halen davanın devam ettiğini beyanda davanın usulden reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasında aktedilen 28.03.2008 tarihinde 5 yıl süreli işletme bayilik sözleşmesi ve 07.08.2003 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca davalı … şirketi ile davacı bayii arasında imzalanan sözleşme uyarınca sözleşmenin 19.09.2010 tarihinde rekabet kurumunun 2002/2 ve 2003/3 sayılı tebliğleri uyarınca sözleşmenin kararlaştırılan tarihten daha önceki bir tarihte sona ermesi nedeniyle davacı bayiinin davalı şirkete fazladan yaptığı ödeme bedeli ile taşıt tanıma sisteminden mütevellit alacak talepli davadır.
Deliller; Dosya münderecatı, bilirkişi incelemesi.
… Asliye Hukuk Mahkemesi ‘nde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) açılan dava hakkında … Esas, … Karar sayılı 07/06/2011 tarihli karar ile yetkisizlik kararı verilmiş olup, Mahkememiz dosyasının İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasına kaydı yapılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin … Esas, … Karar sayılı, 09/10/2013 tarihli kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesi ‘nin … Esas, … karar sayılı 13/03/2014 tarihli ilamıyla “Mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi denetime elverişli de değildir. Davalı vekili tarafından anılan bu rapora gerekçeleri de göstermek suretiyle itiraz edilmiş, mahkemece bu itiraz ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece konusunda uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak tarafların delil listelerinde ticari defterlere dayandıkları da gözetilerek her iki yanın ticari defterleri de incelenmek suretiyle yeni bir rapor alınması gerekirken muhasebe bilgisini gerektiren bir konuda re’sen hesaplama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir” gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma doğrultusunda 28/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Rekabet Kurulunun 12.03.2009 tarihinde internet sitesinde duyurduğu 05.03.2009 tarihinde almış olduğu karanlar doğrultusunda “Dikey anlaşmaların 2002/2 sayılı Grup Muafiyeti Tebliğdin 5/a maddesi uyarınca alıcıya getirilen belirsiz süreli veya 5 yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğünü taşıyan dikey anlaşmaların tebliğ ile tanınan muafiyetten yararlanmayacağını, bayilik sözleşmesiyle bağlantılı kredi, uzun süreli kira, intifa hakkı gibi şahsi yada ayni haklar da rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan bayilik sözleşmesi ve bununla bağlantılı intifa, kira ariyet kredi gibi sözleşmelerin aralarındaki hukuki ve iktisadi ilişki nedeniyle tek bir anlaşma olarak Rekabet Kurulu tarafından uygulanan “Azami Hadde İndirme” ilkesi gereğince 18.09.2010 tarihine kadar yararlanabileceği ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, 18.05.2009 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca 4054 sayılı yasanın 56. maddesinde daha önce yerine getirilmiş edimlerin geri istenmesi halinde tarafların iade borcunun Borçlar Kanununun 63. ve 64. maddesine tabi olacağı açıklanmıştır.
Dava dosyasında bilgi ve belgeler ışığında taraflar arsısındaki ilişkinin incelenmesinde; Davalı şirketin Davacının maliki bulunduğu taşınmaz akaryakıt istasyonuyla ilişkili olanak 07.08.2003 tarihinden başlamak üzene 10 yıllığına 07.08.2013 bitiş tarihine kadar geçerli olmak üzere kira sözleşmesi akdedilmiş olduğu, 07.08.2003 tarih ve … yevmiye numarasıyla tapu tescil belgesi Örneğinden görülmüştür.
Davalı şirket kira hakkına sahip olduğu gayrimenkul üzerindeki akaryakıt istasyonun işleticiliğini ilk olarak 19.06.2003 tarihli işleticilik söyleşmesi ile davacı yana vermiş, daha sonra da 28.03.2008 tarihli işleticilik sözleşmesi ile tekrardan Davacı şirkete verdiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 04.08.2008 tarihli ek Protokol imzalandığı, ilgili protokolün ekinde çizelgenin 2 ve 3 maddelerinde sırayla Davalının Davacıya; 2 adet yaklaşım levhasını temin edeceği, “İş bu protokolün imzalanması akabinde Davalı, anlaşmadaki ve iş bu protokoldeki şartların Davacı tarafından kayıtsız şartsız yerine getirmesi karşılığında ve proje ekibinin onayı akabinde toplam 106.000 USD + KDV fatura tarikindeki TCMB döviz alış kuru karşılığı Türk Lirası Teknik yardım bedelini isletme sözleşmesinin süresi boyunca ve ilgili faturanın keşide edilmesi ve Davalıya ulaştırılması akabinde 10 gün içerisinde ödeyecektir,” Seklinde kararlaştırıldığı ve ilgili ödemenin İşletme sözleşmesinin süresi için verildiği belirtilmiştir.
Davacı taraf 2 adet fatura olmak üzere toplam KDV DAHİL 172,834,60 TL ‘yi davacı yana ödediği her iki tarafında kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında dikey anlaşmaların başlangıç tarihinin 07.08.2003 olduğu, iş bu dikey anlaşmaların 18.09.2005 tarihinden önce akdedildiğinden Rekabet Kurulunun tebliğ hükümlerine göre tanınan grup muafiyetinden 18.09.2010 tarihine kadar yararlanabileceği bu tarih itibariyle kira hakkının konusuz hale geldiği, aynı şekilde işleticilik sözleşmesinin de olarak geçersiz hale geldiği ve 4054 sayılı kanunun 56. maddesi gereğince 18.09.2010 tarihinde geçersiz hale gelen sözleşmenin dava konusu 28.03.2008 tarihli işletme sözleşmesinin bitiş tarihi olan 28.03.2013 olduğu, 28.03.2008-28.03.2013 tarihlerini kapsayan bayilik sözleşmesinin Davacıya EK protokolün 3 maddesinde ifade edildiği “İsletme sözleşmesinin süresi boyunca” ödenen teknik yardım bedelini sözleşme bitiş tarihi olan 18.09.2010 tarihinden 28.03.2013 tarih aralığındaki 2 yıl, 6 ay, 10 gün olan sözleşmenin kullanılmayan süreye isabet kısmının Davalı alacağı olduğu,
Davalı şirket sözleşme ve ek protokol ilgili hükmü gereğince bakiye süreye isabet eden alacağının tahsili için Davalıya 31.10.2010 tarih ve … numaralı KDV DAHİL 108.76894.-TL tutarlı fatura tanzim ettiği ve Davacının … Bankası ile yaptığı 17.02.2010 tarihli Doğrudan Borçlanma Sistemi ile tanınan kredi hesabından resen tahsil ettiği, Davacının ilgili banka ile 17.02.2010 tarihinde yapılan sözleşmenin ekindeki “banka hesabından otomatik taransfer talimat” imzaladığı ve bu talimatta ” … (Davalı) ile karşılıklı olarak imzalayacağımız sözleşme gereği doğacak borçlarımı ikinci ve yazılı bir talimatımla durdurtmadığı sürece … hesaplarımdan … ‘ın elektronik ortamda bankanıza bildireceği bilgiler ışığında hesabımdan alınarak … hesabına alacak kaydedilmesini…” beyan kabul ve taahhüt ederim şeklinde taahhütname verdiği, Davacının vermiş olduğu bu taahhüt çerçevesinde sözleşmeden doğan bir alacak olarak nitelendirilebilecek Davalı fatura bedelinin ilgili hesaptan resen çekilmesinde herhangi bir sakıncanın olmadığı görülmektedir.
Davalıya ait 2008-2009 ve 2010 yılları ticaret defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, Yevmiye ve Envanter Defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu ve T.T.K. hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı şirketin yasal defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; Davacı şirketin 19,10.2008 tarih ve … sıra no.lu “Teknik4.3 yatırım bedeli” açıklamalı KDV DÂHİL 82,163,40.-TL faturasını … numaralı yevmiye maddeleri ile yasal defterlerine kaydettiği, Davalının ilgili faturanın KDV hariç tutarını 180 Gelecek Aylara Ait Giderler ve 280 Gelecek Yıllara Ait Giderler Hesabına 5 yıllık sözleşme süresi dikakate alınarak muhasebeleştirdiği, Aynı şekilde 07.11.2008 tarih ve … sıra no.lu “Teknik Yatırım bedeli” açıklamalı KDV dahil 90.671,20.-TL faturasını … numaralı yevmiye maddeleri ile yasal defterlerine kaydettiği. Davalının ilgili faturanın KDV hariç tutarını 180 Gelecek Aylara Ait Giderler ve 280 Gelecek Yıllara Ait Giderler Hesabına 5 yıllık sözleşme süresi dikkate alınarak muhasebeleştirdiği, Görülmüş olup netice itibarıyla Davalının davacıya ödemiş olduğu bu bedelleri sözleşmede belirtildiği üzere bayilik süresi dikkate alarak ödediği ve buna uygun olarak yasal defterlerine kaydettiği,
Davacıya ait 2010 yılı ticaret defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, Yevmiye ve Envanter Defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmamış olduğu ve T.T.K. hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı ancak takdiri delil sayılabileceği tespit edilmiştir.
Davacının yasal defterlerinde Davalının 31.10.2010 tarih ve 987191 numaralı KDV DAHİL 108.76894.-TL tutarlı tanzim ettiği fatura ile ilgili bir kayda rastlanmamış., Davacının davalı yandan alacaklı olduğu bir tutarında kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Davalıya ait 2008-2009 ve 2010 yılları ticaret defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu Yevmiye ve Envanter Defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu ve T.T.K. hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
Davacının 5 yıllık sure için aldığı teknik yardım bedelinin, 18.09.2010 sonrası kullanılmayan kısma isabet eden güncellenmiş bedelinin KDV dahil bedelinin 96.115,02.-TL olduğu, Davacının tahsil etmiş olduğu tutarın ise KDV DAHİL 108.768,94,-TL olduğu, bu itibarla Davacıdan fazla yapılan tahsilat tutarının ise ( 108.768,94 – 96.115,02) 12.653.92.-TL olduğu, Davacının fazla tahsil edilen tutar için Davalıdan ayrıca 427,07 TL ayrıca avans faizi alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları göz önüne alınarak mahkememiz dosyasından 11/08/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Kök raporda davalının talep edebileceği teknik yardım bedeli ile ilgili bilirkişi görüşünde bir değişiklik olmadığı kanaatine varılmış olup, Davalıdan … hesabının ayrıntısı talep edilmiş olup, Davalı tarafından salt … sistemine ait … ekstresi tarihsel ve bakiyeli olarak ayrımını sistemin eski bir yazılım olmasından dolayı yapamadıkları beyan edilmiş olup bu yönde bir tespit yapma imkanı olmadığı, Davalının … ekstresini tarihsel ve bakiyeli olarak sunması durumunda bu yönde bir tespit yapılabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda belirtilen davacının taşıt tanıma sistemi için … tarihsel ve bakiyeli olarak sunması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Mahkememiz tarafından taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna beyan ve itirazları doğrultusunda 10/10/2018 havale tarihli ikinci ek rapor alınmıştır.
Tarafların ek rapora karşı beyanlarının kök rapora karşı yapılan beyan ve itirazlarla aynı mahiyette olduğu, mahkememizce talep edilen … ekstresinin dosyaya verilen süre içerisinde sunulmadığı, netice olarak kök ve ek raporlardaki tespitlerin değişmediği anlaşılmış olup, bu nedenler ile davanın kısmen kabulü ile 427.07 TL ‘nin 11/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 427.07 TL ‘nin 11/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.777,10 TL’nin mahsubu ile artan 1.732,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan (dava değeri) 427,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.289,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (21,30 TL ilk masrafı+ 205,75 TL posta masrafı+ 2.400,00 TL bilirkişi ücreti =) 2.627,05 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %00,35 kabul ) nazaran 9,19 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 230,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %99,65 red ) nazaran 229,19 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/989 Esas
KARAR NO : 2019/403 Karar

TASHİH ŞERHİ
Dosyanın daha önce Yargıtay denetiminden geçmesi nedeniyle Yargıtay temyiz yolu açık olup gerekçeli kararın son paragrafında maddi hata yapıldığı anlaşıldığından, HMK nun 304. maddesi gereğince son paragraftaki “Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.” ibaresinin “Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.” şeklinde düzeltilerek hükmün tashihine karar verilmiştir. 10/05/2019

Katip … Hakim …
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır