Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/964 E. 2019/297 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/964 Esas
KARAR NO : 2019/297
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/04/2011
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … şirketi arasında 16.1.2006 tarihinde 5 yıl süreli LPG ile Çalışan Kara yolu Taşıtları için İkmal sözleşmesi imzalandığını sözleşmenin normal bitiş süresinin 17.1.2011 olduğunu ancak rekabet kurulunun 2002/2 sayılı tebliğ uyarınca davacının sözleşmeyi 15.9.2010 tarihli ihtarı ile 18.9.2010 tarihinde fesih ettiğini müvekkili ile kira sözleşmesi gibi bir yan sözleşme imzalanmadığı gibi intifa hakkı da tanınmaması nedeniyle fesih edilen sözleşmenin tebliğ kapsamında olmadığını, Rekabet kurulu kararının dava konusu olaya uygulanmayacağını, sözleşmenin haksız fesih edildiğini bu nedenle müvekkilinin cezai şart ve kar mahrumiyeti talep hakkının doğduğunu beyanla sözleşmenin 32. maddesi gereğince 69.009,85-TL kar mahrumiyeti ile sözleşmenin 33 maddesi gereğince 176.852-TL cezai şart ödemek zorunda olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 7500-TL kar mahrumiyeti ile 7.500-TL cezai şart bedelinin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile ticari ilişkilerinin 1.6.2002 ve 16.1.2006 tarihli iki ayrı sözleşmeye dayandığını müvekkili ile dava dışı …&… A.Ş. İle akaryakıt satımına ilişkin bayilik sözleşmesi devam ederken 1.6.2002 tarihinde davacı ile sözleşme imzalayarak akaryakıt bayiliği faaliyetine LPG bayiliği faaliyetini de eklediğini, müvekkilinin dava dışı … ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında faaliyet gösterdiği taşınmaz üzerinde uzun süreli intifa hakkı tesis edilmiş bulunduğunu, … ile yapılan sözleşme gereğince bu şirketin izin verdiği akaryakıtını almak zorunda olduğunu bu nedenle … A.Ş. ile anlaşmak zorunda kaldığını 2002/2 sayılı RK tebliğ uyarınca uzun süreli bayilik sözleşmelerinin 5 yıl ile sınırlandırıldığını, bu sözleşme ile bağlantılı intifa ve benzeri kira gibi sözleşmelerin sürelerinin de 5 yıl ile sınırlandığını, Rekabet Kurulunun tebliğ uyarınca 18.9.2005 tarihinden önce aktedilen tüm sözleşmelerin 18.9.2010 tarih itibariyle hukuka aykırı hale geldiğini bu nedenle … &… ile yapılan tüm sözleşmelerin sona erdiğini yine intifa ilişkisine bağlı sözleşmelerinde sona erdiğini,sözleşmenin olağan bitiş süresinin hukuka aykırı hale gelmesi nedeniyle uygulanmaz hale geldiğini, 5 yıllık sürenin sözleşmenin tarihinin 1.6.2002 olması nedeniyle süresinin fazlası ile aşıldığını, bu nedenle davacı iddialarının yerinde olmadığını beyanla haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı Gaz dağıtım şirketi ile davalı bayi arasında aktedilen sözleşmeler gereğince sözleşmenin haksız olarak fesih edildiği iddiasına dayalı yoksun kalınan kar ve cezai şart istemi talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, defter incelemesi, bilirkişi incelemesi.
… Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin … Esas … Karar sayılı 26/12/2012 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ‘nin 21/04/2014 tarih ve … esas … Karar sayılı bozma ilamıyla; “Davacı ile davalı arasındaki LPG sözleşmesi 16.01.2006 tarih ve 5 yıl sürelidir. Rekabet Kurulu kararları sözleşmeler yönünden tek başına iptal yetkisi içermez. Kaldı ki davalı ile … arasındaki akaryakıt bayiliği sözleşmesinin dava sırasında devam ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı ile davacı arasındaki akit ticari kurallar içinde imzalanmış ve karşılıklı menfaate dayalıdır. İrade fesadından söz edilemez.
Bu durumda davalının akdi tek yanlı feshinin haksız olduğu dikkate alınarak varsa davacının zararları hesaplanıp cezai şart isteminin hükme bağlanması gerekirken davanın reddi yerinde görülmemiştir.” bozulmakla Mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz tarafından bozmaya uyulmuş ve 27/11/2015 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacıya ait 2006-2007-2008-2009-2010 ve 2011 yılları ticaret defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu., Yevmiye ve Envanter Defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu ve T.T.K. hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, kanaatine varılmıştır.
Davacının, bayilik ilişkisinin sözleşme süresi boyunca devam etmesi durumunda mal satışı yapabileceği, mal satımına binaen bir takım faaliyet giderlerine de katlanmak mecburiyetinde kalacağı gerçeğinden hareketle Davacının mahrum kaldığı kar hesaplamasında Faaliyet kar marjın oranına göre hesaplama yapılması gerektiği ve dolayısı ile hesaplanan 7.106,67.-TL Faaliyet Kar Mahrumiyetini talep edebileceği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki Bayilik sözleşmesinin 33.maddesi;
“Madde 33.Bayiinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde, 32.maddede yer alan yükümlülükten ayrı olarak … ‘dan LPG alımı yapacağı dönem içinde LPG
aliminin en yüksek olduğu aydaki LPG miktarının fesih tarihindeki perakende satış fiyatı ile çarpımı sonucu bulunacak bedeli cezai şart olarak …la ödemeyi kabul ve taahhüt eder,” Denilmektedir.
Davalının en yüksek mal alımını 49.400 kg ile Ağustos 2008 döneminde gerçekleştirdiği görülmektedir.
EPDK resmi web sitesinden alınan yukarıdaki listedeki Davalının bulunduğu yerdeki 1 litre LPG ‘nin perakende satış -fiyat 2,01 TL olduğu görülmektedir.
LPG perakende satışı litre olarak yapıldığından en yüksek alım miktarının litre olarak ifadesi ise LPG nin genel kabul görmüş özgül ağırlığı olan 0,560 ile bölünmesi sureti ile bulunacaktır. 1 kg LPG 0,560 litre kabul edildiğinde Davalının en yüksek LPG alımı olan 49.400 kg LPG ise (49.400/0,560) 88.214,29 litre LPG yapmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında Davacının talep edebileceği ceza şart tutarının ise; 88.214,29 litre LPG x 2,01 perakende fiyat = 177.310,71 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacıya ait 2006-2007-2008-2009-2010 ve 2011 yıllan ticaret defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdiklerinin yasal süresinde olduğu yevmiye ve envanter defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu ve T.T.K. Hükümlerine göre kendi delil olma özelliğine sahip olduğu, Davacının mahrum kaldığı kar hesaplamasında Faaliyet kar marjın oranına göre hesaplama yapılması gerektiği, dolayısı ile Davacının talep edebileceği Faaliyet Kar Mahrumiyetinin 7.106,67.-TL olduğu, Bayilik sözleşmesi hükümlerine davalı yanın riayet etmediği, diğer bir ifade ile mal (otogaz LPG) alimini haklı bir nedene dayandırmaksızın durdurup bayilik lisansını iptal ettirdiği, dolayısı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 33.maddesi hükümlerine göre hesaplanan Cezai şart Tutarının 177.310,71.-TL olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir.
Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda 11/08/2017 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Kök raporda davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti ve cezai şart bedeli ile ilgili görüşünde bir değişiklik söz konusu olmadığı, her ne kadar cezai şart olduğu durumda zararın talep edilmesi kusurun varlığına tabi ise de dava konusu olayda davalının kusursuzluğunu ispat etmediği açık olduğundan kar mahrumiyeti zararı da talep edilebilir niteliktedir.
Hesaplanan cezai şart ve kar mahrumiyeti zararlarını ödemek zorunda kalmasının davalının ekonomik mahvına sebebiyet vereceği ve bu nedenle tenkis talebinde bulunduğu görülmüş olup zarar kalemlerinin davalının ekonomik mahvına sebebiyet verip vermeyeceği yönünde dava dosyası içeriğinde herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığını netice olarak davalının 2011-2012-2013-2014-2015 ve 2016 yıllarına ilişkin bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesi ve eklerinin celbi durumunda bu yönde bir hesaplama yapılabileceği sonuç ve kanaatine bilirkişi ek raporunda varılmıştır.
Tarafların itirazları doğrultusunda 10/10/2018 havale tarihli ikinci ek bilirikişi raporu alınmıştır.
Davalının bağlı bulunduğu Yenimahalle Vergi Dairesine vermiş olduğu 2011-2012-2013-2014 ve 2015 yıllarına alt Kurumlar Vergi Beyannamesindeki bu yıllarına ait bilanço ve gelir tabloları dava dosyasına derç edilmiş olup yıllar itibarı ile Davalı şirketin ödenmiş sermayesi ve öz varlık tutarları incelenmiştir.
Davalı şirketin yıllar itibarı ile özvarlığının sermayesine oranının ortalama 3,18 oranında varlığını koruduğu görülmüştür.
Hesaplanan toplam 7.106.67.-TL tutarındaki kar mahrumiyeti ile, Hesaplanan toplam l77.3l0.7l. -TLtutarmdaki cezai şart tutarının olmak üzere, Davalının toplam 184.417,38.-TL tutarında bir tazminat ödemesi gerektiği tespit edilmiştir.
Davalının toplam 184.417,38 TL tutarında bir tazminat ödemesi gerektiği tespit edilmiştir.
Davalı şirketin 2017 yılı bilanço ve gelir tablolarında görülen 5.546.968.25.-TL olan öz varlığından 184.417.38-TL hesaplanan cezai şart ve kar mahrumiyeti toplamının eksilmesi söz konusu olacağı, ödenmiş sermayesinin varlığını korumaya devam edebileceği, bir başka ifade ile Davalı şirketin ekonomik mahvına sebebiyet vermeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından bilirkişi kök ve ek raporlar doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 7.106,67 TL kar mahrumiyeti 177.310,71 TL ceza şart bedelinin aktin feshin tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 7.106,67 TL kar mahrumiyeti 177.310,71 TL ceza şart bedelinin aktin feshin tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 12.597,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 222,75+ ıslahta 2.900,00 TL olmak üzere toplam 3.122,75 TL ‘nin düşümü ile eksik kalan 9.474,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.015,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan (21,30 TL ilk masrafı+ 294,55 TL posta masrafı+ 3.000,00 TL bilirkişi ücreti =) 3.315,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 222,75 TL peşin harç+ıslahta 2.900,00 TL olmak üzere toplam 3.122,75 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır