Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/943 E. 2018/199 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/943 Esas
KARAR NO : 2018/199
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 03/06/2014
KARAR TARİHİ: 05/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı firmanın tüm aktif ve pasifi ile devraldığı grup firması olan … Kargo Ltd. Şti ‘nin Antalya Bölge Bayiliğini yaptığını, taraflar arasında akdedilen 15/06/2010 tarihli bayilik sözleşmesi uyarınca davacının davalı kargo ve taşımacılık firmasının Meltem-Antalya şubesi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin 15/06/2010 tarihli sözleşmeye güvenerek davacıya 30.000,00 TL nakdi teminat yatırdığını ve 5.600,00 TL G3 belge bedeli yatırdığını, iş yeri kiralandığını ve müvekkilin büyük bir tadilat işi yapıp işe başladığını, müvekkilinin … plakalı vasıta ile kargo alımı için gittiğinde de yükleme yapmadıklarını ve sözleşme ilişkisini hiçbir gerekçe olmaksızın fiilen bitirdiklerini, davalının bildirimsiz olarak bayiliği fesih ettiğini, müvekkilinin büyük masraf ettiği şubesinin bildirimsiz olarak kapatılması sonucunda büyük bir zarara girdiğini, bu bağlamda 30.000,00 TL teminatını ve G3 belgesi alınması için yatırdığı 5.600,00 TL bedeli iade alamadığını, Yine 145.249,22 TL hakediş fatura bedrelini de davalı tarafın ödemediğini, davalıya ihtar çekildiğini ancak davalının 09/01/2012 günü tebliğ almasına rağmen borcu ödemediğini, bunun üzerine Antalya 15. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, itiraz üzerine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ancak icra takibinin dayanağı 15/06/2010 tarihli bayilik sözleşmesinde yetki sözleşmesi olduğu ve kesin yetki kuralı gereği takip yetkisiz icra dairesinde açıldığından yetki yönünden reddedildiğini, bunun üzerine davalı hakkında İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve davalının tekrar itiraz ettiğini, bu nedenlerle İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyaya vaki itirazın iptali ile takibin yetkisiz Antalya 15. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyanın ilk takip tarihi olan 19/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile devamına, davalı itirazında haksız ve alacağın likit olması dikkate alınarak asıl alacağın % 40 ‘dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili … dilekçesinde özetle; Davanın İstanbul mahkemelerinde açılarak öncelikle davanın davalının erleşim yeri mahkemesinde açılması gerekliliğine dair genel yetki kuralına aykırılık taşımakta olduğunu, taraflar arasındaki ilişkide müvekkili şirket tarafından alınan karar doğrultusunda iş bu acentelik sözleşmesi davacıya gönderilen Beyoğlu 31. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, taraflar arasındaki mahsuplaşma sonucu müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket kayıt ve defterleri, fatura ve ekipmanlar uzman bilirkişiler marifeti ile incelendiğinde müvekkilinin borcu olmadığının tespit edileceğini, bu nedenlerle davacının haksız davasının reddi ile iyi niyetli davalı hakkında icra inkar tazminatına yer olmadığına dair karar verilmesine, davacıya %20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi ile yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı ile davalı firmanın tüm aktif ve pasifi ile devraldığı grup firması olan … Kargo Ltd. Şti ‘nin Antalya Bölge Bayiliğini yaptığı, taraflar arasında akdedilen 15/06/2010 tarihli bayilik sözleşmesi uyarınca davacının davalı kargo ve taşımacılık firmasının Meltem-Antalya şubesi olarak faaliyet gösterdiği,davacının 15/06/2010 tarihli sözleşmeye güvenerek davalıya 30.000,00 TL nakdi teminat yatırması ve 5.600,00 TL G3 belge bedeli yatırması, iş yeri kiralanması ve davacının büyük bir tadilat işi yapıp işe başlaması, davacının … plakalı vasıta ile kargo alımı için gittiğinde de yükleme yapmamaları ve davalının bildirimsiz olarak bayiliği fesih etmesi 30.000,00 TL teminat, G3 belgesi alınması için yatırılan 5.600,00 TL bedel, 145.249,22 TL hakediş fatura bedelini davalı tarafın ihtara rağmen ödememesi nedeniyle Antalya 15. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalının itirazı nedeniyle Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin dayanağı 15/06/2010 tarihli bayilik sözleşmesinde yetki sözleşmesi gereği yetki yönünden reddedilmesi üzerine davalı hakkında İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının itirazı sonucu % 40 ‘dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesiyle birlikte İİK’nun 67. Maddesine göre açılan davadır.
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler, taraflar arasında imzalanan 15/06/2010 tarihli bayilik sözleşmesi, ihtarnameler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 16/09/2015 tarihli kök bilirkişi ve 20.03.2017 günlü ek raporda; kök rapor ile tarafların kök rapora sunduğu itiraz dilekçelerindeki iddiaları incelenerek yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda; taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli olduğunun kabulü halinde emredici hüküm niteliğindeki TK m. 133 hükmü gereği sözleşmenin 8.1 maddesi uyarınca 15 günlük feshi ihbar süresi verilerek sözleşmenin sona erdirilmesi mümkün olmayacağı; buna karşılık taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin belirli süreli olduğunun kabulü halinde ise aksinin kararlaştırılması mümkün olduğu belirtilmiş ve bu durumda, tarafların sözleşmede 8.1.maddesinde tek taraflı feshe ilişkin kararlaştırılan 15 gün önceden fesih hükmünün geçerli olduğu sonucuna varılması gerektiği, bu takdirde ise; sözleşmenin 8.1. maddesi gereğince sözleşmenin feshine dayalı olarak tazminat talebinde bulunamayacağı bildirilmiştir.
T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından karayolunda yapılacak taşıma faaliyetlerini düzenlemeye yönelik olarak, 11.06.2009 tarihli ve 27255 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında; “Bu Yönetmelik kapsamında bir faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilere çalışma izni veren ve Bakanlıkça düzenlenen belge., “şeklinde tanımlanmaktadır. Karayolu taşımacılığı ile gerek yolcu gerekse eşya taşımacılığı yapacak olan firmaların, faaliyet konularına uygun yetki belgesi olmadan fiili taşıma gerçekleştirmeleri yönetmelikçe cezai yaptırıma tabiidir.
Karayolu Taşıma Yönetmeliği Md./5 “Bu Yönetmelik kapsamına giren taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri organizatörlüğü, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, dağıtım işletmeciliği, terminal işletmeciliği ve benzeri faaliyetlerde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları faaliyetlere uygun olan yetki belgesini/belgelerini Bakanlıktan almaları zorunludur.” hükmü uyarınca madde içeriğinde sayılan faaliyetleri gerçekleştirmeyi amaçlayan firmaların yetki belgeleri edinmeleri zorunlu tutulmuştur. Aynı yönetmeliğin 6. Maddesi uyarınca Yetki Belgesi Türleri tanımlanmış; mahkememiz dosyasında davacı tarafın faaliyeti doğrultusunda aldığını beyan ettiği G3 yetki belgesi bu madde içeriğinde açıkça “….kargo taşımacılığı alanında acentelik yapacaklara…” şeklinde açıklanmıştır.
2009 tarihli Karayolu Taşıma Yönetmeliğin, Yetki Belgesine ilişkin ikinci bölümünün “Yetki Belgesi Almanın ve Yenilemenin Şartlan ve Gerekli Belgeler” başlıklı 1. bölümü içeriğinde G3 yetki belgesi başvurulan için “20.000 Türk Lirası sermaye veya işletme sermayesine sahip olmaları; ayrıca Mî, M2, P1 veya P2 yetki belgesi sahiplerinden en az birisiyle imzalanmış bir acentelik sözleşmesi bulunması şarttır.” hükmü yer alırken 04.05.2016 tarihli ve 29702 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde DeğişiklikYapılmasına Dair Yönetmelik ile bu tanım “20.000 Türk Lirası sermaye veya İşletme sermayesine sahip olmaları şarttır. G3 yetki belgesi sahipleri sadece M2, M3, Pl, P2 yetki belgesi sahipleriyle acentelik sözleşmesi yapabilir ‘şeklinde düzenlenmiş olup; yönetmeliğin aslı içerisinde G3 yetki belgesi sahiplerinin acentelik sözleşmesi yapabilmesine dair kapsam genişletilmiştir.
Yetki belgelerinin geçerlilik süresi ise Karayolu Taşıma Yönetmeliği Md./16 hükmü uyarınca düzenlenmiş olup, 5 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre, yönetmelik kapsamında alınan tüm yetki belgesi türlerinde geçerlidir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme acentelik olup, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “sözleşme süresi” başlıklı Md./3.3. hükmünde sözleşmenin acente olacak tarafın acentelik hizmeti vermeye başladığı tarihten başlayacağı ve taşımacının yetki belgesi süresinin sonuna kadar devam edeceğinin kararlaştırıldığı, davalı şirketin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli olduğu hususunda ihtilaf olmadığı yönünde beyanda bulunduğu; davacı yanın ise bu hususta sessiz kalmış olduğu, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 6. Maddesi uyarınca Yetki Belgesi Türlerinden mahkememiz dosyası davacı tarafın faaliyeti doğrultusunda aldığını beyan ettiği G3 yetki belgesi bu madde içeriğinde açıkça “….kargo taşımacılığı alanında acentelik yapacaklara…” şeklinde açıklanmış olup, yetki belgelerinin geçerlilik süresi ise Karayolu Taşıma Yönetmeliği Md./16 hükmü uyarınca 5 yıl olarak belirlenerek bu süre, yönetmelik kapsamında alınan tüm yetki belgesi türlerinde geçerli olduğu, sözleşme süresini yetki belgesi süresine kadar devam edeceği, bu kapsamda yetki belgesi süresinin de 5 yıl yıl olduğu değerlendirildiğinde sözleşmenin belirli süreli olduğu ve sözleşmenin 8.1. maddesi gereğince sözleşmenin feshine dayalı olarak davacının tazminat talebinde bulunabilme imkanının olmadığı sonucuna varılarak, mahkememizce alınan 16/09/2015 tarihli Kök Bilirkişi ve 20.03.2017 günlü ek rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, peşin alınan 2.184,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.148,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 16.800,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/03/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır