Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/909 E. 2022/634 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/909 Esas
KARAR NO : 2022/634

ASIL DAVA VE BİRLEŞEN DAVA : İİK 177.maddesine Dayalı İflas Talebi
ASIL DAVA TARİHİ : 02/05/2014
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 02/05/2014

KARAR TARİHİ : 22/09/2022

ASIL DAVA : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 02/05/2014 tarihli dava dilekçesinde, … Ticaret sicil Müdürlüğünde kayıtlı … Tesisleri ve Eğitim Müesseseleri Aş ünvanlı şirketin 2.161.320.000 hissesinin …,… , …, …, …, …, …, …, …, …, …, … , …, … ve … Tarım … Aş adına kayıtlı iken , bu hisselerin devri zımmında hissedarlar/satıcılar tarafından verilen 17/12/2012 tarihli vekaletnameler gereği… ile…arasında 20/10/2010 tarihli anonim şirket hisse devri ve ibra sözleşmesinin imzalandığını bu sözleşmenin 6.6.maddesine göre …’nun satıcılara 1.000.000,00 doları peşin olmak üzere toplam 15.000.000,00 dolar ödemesi hususunda mutabakata varıldığını, söz konusu sözleşmenin bakiye devir bedelinin ödeme şartları başlıklı 6.7.2.maddesine göre bakiye bedelin 7 eşit taksit halinde beheri 2.000.000,00 dolar bedelli 7 adet bononun tediyesi ile ödeneceğinin hüküm altına alındığını, bonoları yukarıda belirtilen vekaletnameler ile ve gerekse sözleşme ile tanınan yetkiye istinaden borçlusu tarafından … adına tanzim edildiğini, 26/04/2011 tarihli “Anonim şirket hisse devri ve ibra sözleşmesine katılma belgesi” ile …Holding Aş’nin … yerine “alıcı” sıfatını kazandığını, önceki alıcı …’nun ise katılan …Holding AŞ’nin fiilini taahhüt ve garanti eden müşterek ve müteselsil borçlu sıfatına haiz olduğunu, söz konusu katılma gereği taraflar arasında 26/04/2011 tarihli “beyan ve tutanak” imzalandığını ve bu değişikliğin hükme bağlanarak bonolarında gereği gibi tanzim edilerek değiştirildiğini, 26/04/2011 tarihli ödeme taahhüdü ve …beyanına göre … Hizmetleri Aş , … Üniversal Sağlık Hizmetleri Aş ve …’nun “alıcı” sıfatını kazanan … Holding Aş’nin üçüncü şahsın fiilini taahhüt edenler sıfatı ile garantör olduklarına, belirtilen sözleşme, belge ve beyanlar gereği 26/04/2011 tarihinde alacaklısı …, borçlusu … Holding Aş , müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde aval verenlerin …Aş ,… Üniversal Sağlık Hizmetleri Aş ve … olan dava dilekçesinde tanzim, vade tarihleri yazılı her biri 2.000.000,00 dolar bedelli 7 adet bononun verildiğini, 17/11/2011 tarihinde taraflar arasında düzenlenen ikinci tadil sözleşmesi protokol başlıklı belge ile 26/04/2011 tanzim 01/10/2011 vade tarihli 2.000.000,00 dolar bedelli bono yerine 16/11/2011 tanzim 01/04/2015 vade tarihli 2.385.000,00dolar bedelli bononun tanzim edilerek teslim edildiğini, 26/04/2011 tanzim 01/10/2013 vade tarihli 2.000.000,00 dolar bedelli bononun çekilen protestoya rağmen ödenmemesi nedeniyle İzmir …İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasından borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinden gönderilen ödeme emirlerinin kesinleştiğini ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İİK’nun 43.maddesi gereğince aynı icra dosyasından yapılan takibin 03/02/2014 tarihinde iflas takibine çevrildiğini, ödeme emirlerinin borçlulara tebliği edildiğini, …Holding Aş tarafından yapılan iflas yolu ile takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek borcunu ödemeyen davalı şirketin iflasına İİK’nun 177 maddesine göre karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP : Davalı mahkememize ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesi ile, müvekkilince yapılan takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin davacıya ilgili senetten dolayı borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Asıl dava İİK 177.maddesine dayalı doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.
Deliller ;Dava dilekçesinde bahsi geçen sözleşmeler , protokoller, tadil belgeleri, İzmir … icra müdürlüğüne ait… esas sayılı dosya
İzmir … icra müdürlüğüne ait … esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, … tarafından …Aş , …Hizmetleri Aş, … Aş, …hakkında 26/04/2011 tanzim tarihli, 01/10/2013 vade tarihli 2.000.000,00 USD bedelli bonoya dayalı olarak 11/10/2013 tarihinde kambiyo senetlerine dayalı takip başlatıldığı, daha sonra 03/02/2014 tarihinde takip yolunun değiştirilerek, aynı bonoya dayalı olarak aynı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe geçildiği, borçlulardan…Aş ile …Aş hakkında süresinde verilen 05/12/2014 tarihinde verilen itiraz dilekçesi ile takibe karşı itiraz edildiği görülmüştür.
Davalı … Aş’nin sicil kaydı alınıp incelendiğinde, adresinin …Beyoğlu/ İstanbul olduğu görülmekle, mahkememizin yetkili olduğu tespit edilmiştir.
İddia edilen hisse devir işlemleri değerlendirilerek davacının davalıdan alacağının olup olmadığı hususunda alınan 18/10/2016 tarihli kök rapor ile 05/01/2018 tarihli ek bilirkişi raporu dosyaya bırakılmıştır.
07/02/2019 tarihli duruşmada alınan 1 nolu ara karar gereğince, asıl dosya ile birleşen İstanbul … ATM nin … esas sayılı dosyasında İİK’nun 177 maddesinin hangi bendine dayanıldığını açıklaması için davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili 16/04/2019 tarihli dilekçesinde, davanın temelinin İİK 171 maddesi dayandığını, sehven İİK 177 olarak yazdıklarını belirterek İİK 171’e göre değerlendirme yapılmasını mahkeme aksi kanaatte ise ” hukuki nitelemeyi İİK madde 171 ve devamı yerine İİK madde 177 olarak ıslah ettiklerini ” belirtmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA DAVA DİLEKÇESİ : Mahkememiz dosyası ile birleştirilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına verilen dava dilekçesi incelendiğinde, davacısının … davalısının ise …AŞ olduğu görülmüştür. Dava dilekçesi ile , …Ticaret sicil Müdürlüğünde kayıtlı …Müesseseleri Aş ünvanlı şirketin 2.161.320.000 hissesinin …, … , …, …, …, …, …, …, …, …, …, … , …, … ve …Aş adına kayıtlı iken , bu hisselerin devri zımmında hissedarlar/satıcılar tarafından verilen 17/12/2012 tarihli vekaletnameler gereği …ile … arasında 20/10/2010 tarihli anonim şirket hisse devri ve ibra sözleşmesinin imzalandığını bu sözleşmenin 6.6.maddesine göre …’nun satıcılara 1.000.000,00 doları peşin olmak üzere toplam 15.000.000,00 dolar ödemesi hususunda mutabakata varıldığını, söz konusu sözleşmenin bakiye devir bedelinin ödeme şartları başlıklı 6.7.2.maddesine göre bakiye bedelin 7 eşit taksit halinde beheri 2.000.000,00 dolar bedelli 7 adet bononun tediyesi ile ödeneceğinin hüküm altına alındığını, bonoları yukarıda belirtilen vekaletnameler ile ve gerekse sözleşme ile tanınan yetkiye istinaden borçlusu tarafından … adına tanzim edildiğini, 26/04/2011 tarihli “Anonim şirket hisse devri ve ibra sözleşmesine katılma belgesi” ile … Aş’nin … yerine “alıcı” sıfatını kazandığını, önceki alıcı …’nun ise katılan …Holding AŞ’nin fiilini taahhüt ve garanti eden müşterek ve müteselsil borçlu sıfatına haiz olduğunu, söz konusu katılma gereği taraflar arasında 26/04/2011 tarihli “beyan ve tutanak” imzalandığını ve bu değişikliğin hükme bağlanarak bonolarında gereği gibi tanzim edilerek değiştirildiğini, 26/04/2011 tarihli ödeme taahhüdü ve garanti beyanına göre …Aş , … Sağlık Hizmetleri Aş ve …’nun “alıcı” sıfatını kazanan … Sağlık Hizmetleri Yatırım Holding Aş’nin üçüncü şahsın fiilini taahhüt edenler sıfatı ile garantör olduklarına, belirtilen sözleşme, belge ve beyanlar gereği 26/04/2011 tarihinde alacaklısı …, borçlusu … Holding Aş , müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde aval verenlerin… Hizmetleri Aş , …Sağlık Hizmetleri Aş ve …olan dava dilekçesinde tanzim, vade tarihleri yazılı her biri 2.000.000,00 dolar bedelli 7 adet bononun verildiğini, 17/11/2011 tarihinde taraflar arasında düzenlenen ikinci tadil sözleşmesi protokol başlıklı belge ile 26/04/2011 tanzim 01/10/2011 vade tarihli 2.000.000,00 dolar bedelli bono yerine 16/11/2011 tanzim 01/04/2015 vade tarihli 2.385.000,00dolar bedelli bononun tanzim edilerek teslim edildiğini, 26/04/2011 tanzim 01/10/2013 vade tarihli 2.000.000,00 dolar bedelli bononun çekilen protestoya rağmen ödenmemesi nedeniyle İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinden gönderilen ödeme emirlerinin kesinleştiğini ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İİK’nun 43.maddesi gereğince aynı icra dosyasından yapılan takibin 03/02/2014 tarihinde iflas takibine çevrildiğini, ödeme emirlerinin borçlulara tebliği edildiğini, …Holding Aş tarafından yapılan iflas yolu ile takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek borcunu ödemeyen davalı şirketin iflasına İİK’nun 177 maddesine göre karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA CEVAP DİLEKÇESİ :Birleşen dosya cevap dilekçesi ile , 17/04/2011 tarihli yönetim kurulu kararı gereğince müvekkili şirketin ilgili sözleşme ve senetlerden dolayı herhangi bir borç unsurunun bulunmadığı, 26/04/2011 tarihli belgedeki imzaların müvekkili şirketin o dönemdeki imza yetkililerine ait olmadığı, belirtilerek davanın reddine karar verilmesi istenilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Birleşen dava İİK’nun 177.Maddesine Dayılı Doğrudan Doğruya İflas İstemine ilişkindir.
Deliller ; Dava dilekçesinde bahsi geçen sözleşmeler , protokoller, tadil belgeleri, İzmir … icra müdürlüğüne ait …esas sayılı dosyası.
… Hizmetleri Aş’nin sicil kaydı alınıp incelendiğinde adresinin ….Beyoğlu/İstanbul olduğu görülmüştür. Yargılamanın devamı sırasında … Sağlık Hizmetleri Aş hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından 13/06/2019 tarihinde iflas kararı verildiği, iflas işlemlerine İstanbul … iflas müdürlüğü tarafından…iflas sayılı dosyadan yürütüldüğünün bildirildiği görülmüştür.
İzmir … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 17/12/2014 tarihinde mahkememize gönderilen yazı cevabı incelendiğinde, takip dosyasından iflas ödeme emrinin …Anadolu.. Aş ‘ye 05/02/2014 , … Yatırımları … AŞ’ye 05/02/2014 , …Hizmet Aş’ye 05/02/2014 tarihinde tebliği edildiği, borçlulardan … Aş ile … Aş tarafından 07/02/2014 tarihinde itirazda bulunulduğunun bildirildiği görülmüştür.
İstanbul … ATM’since davacı yanın takibe dayanak edilen bonodan dolayı alacaklı olup olmadığı konusunda mali müşavirden alınan 20/04/2016 tarihli rapor ile 09/11/2017 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Yapılan yargılama sonunda İstanbul … ATM’since …tarihinde verilen karar ile dosyanın İstanbul …ATM’sinde devam eden …esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında İstanbul … ATM nin…esas, …karar sayılı ilamı ile.. Holding AŞ’nin 14/03/2019 tarihi itibari ile iflasına karar verildiği görülmüştür.
İstanbul … ATM since … tarafından… Hizmetleri Aş hakkında açılan iflas istemli dava mahkememize ait 2014/909 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş olup, mahkememizce yapılan yargılama sırasında bu dosyanın mahkememize ait … esas sayılı dosyadan tefrikine karar verilerek mahkememizin …esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizce … esas sayılı dosyadan yapılan yargılama sonunda 18/03/2021 tarihinde 2021/227 karar nolu ilamı ile, davacı tarafından dava dilekçesinde İİK 177 maddesine göre doğrudan doğruya iflas talep edilmiş ise de ıslah yolu ile İİK 171 maddesine göre iflas talep edildiği belirtilerek bu madde hükümlerine göre davalı …Aş nin iflasına karar verilmiştir. Verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45 Hukuk Dairesinin 2021/867 esas, 2022/237 karar nolu ilamı ile “…. Bu açıklamalar ışığında dosya değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesinde İİK’nun 177.maddesi uyarınca iflas kararı verilmesini talep etmiştir. 16/04/2019 tarihli ıslah dilekçesinde ise; dava sebebini ıslah edilerek İİK 171 vd maddeleri uyarınca iflas kararı verilmesini talep talep etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe davanın tamamen ıslahı mahiyetindedir. 6100 sayılı HMK’nın “Davanın Tamamen Islahı” başlıklı 180.maddesinde “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm gereğince davasını tamamen ıslah eden tarafın, yeni bir dava dilekçesi vermesi gerekmektedir. Dava dilekçesinin nasıl düzenlenmesi gerektiği 6100 sayılı HMK’nın “Dava Dilekçesinin İçeriği” başlıklı 119.maddesinde açıklanmıştır. HMK 119.maddesinde sayılan tüm hususların dava dilekçesinde mutlak bulunması gerekmekte olup, yine HMK 180.maddesi gereğince davanın tamamen ıslahı halinde yeni bir dava dilekçesi verilmesi zorunlu olduğundan, ıslah dilekçesinin HMK 119.maddesine göre düzenlenmesi, bu maddede belirtilen tüm hususların ıslah dilekçesinde bulunması zorunludur. Davacı vekilinin sunmuş olduğu ıslah dilekçesi beyan dilekçesi mahiyetinde olup, HMK’nun 119.maddesinde “e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin yer almadığı, f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin belirtilmediği” anlaşılmakla, bu durumda tamamen ıslah yani yeni dava dilekçesi yasanın belirttiği zorunlu unsurları taşımamaktadır. Davanın tamamen ıslahı halinde, HMK 119. maddesindeki unsurları taşıyan yeni dava dilekçesinin bir haftalık kesin sürede verilmesi zorunlu olduğundan sonradan tamamlanması mümkün değildir. HMK 180.maddesi gereğince davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir haftalık kesin süre içinde yeni bir dava dilekçesi vermediği takdirde ıslah hakkı kullanılmış sayılarak, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilmesi gerekmektedir. Davacı vekilinin HMK 180 ve HMK 119. maddelerine uygun olarak verilmiş bir ıslah dilekçesi bulunmadığından ıslah yapılmamış kabul edilerek, dava dilekçesi uyarınca somut olayı değerlendirilmelidir. Bu takdirde ise davanın İİK 177.maddesi uyarınca alacaklının talebi üzerine açılan doğrudan doğruya iflas davası olması nedeniyle, davacı vekiline İİK 177.maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayalı olarak iflas talep edildiğinin açıklattırılması ve bu kapsamda inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince usulüne uygun olarak düzenlenmeyen ıslah dilekçesi esas alınarak bu kapsamda değerlendirme yapılması hatalıdır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan hususlar değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına,…..” şeklinde karar verildiği görülmüş ve bu dosya mahkememizin 2022/314 nolu esasına kayıt edilerek dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından…Holding Aş hakkında açılan dava dilekçesinde, davalı şirketin İİK’nun 177 maddesine dayalı olarak iflas kararı verilmesinin istenildiği yine mahkememiz dosyası ile birleştirilen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında da , dava dilekçesi incelendiğinde, davacının …Aş ‘nin İİK 177 maddesine dayalı olarak iflas kararı verilmesinin istenildiği açıkça anlaşılmaktadır.
…Holding Aş hakkında açılan dava da İİK 177 maddesine göre değerlendirme yapılması için alınan 11/09/2019 tarihli rapor dosyaya bırakılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında …Aş hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2…esas sayılı dosyasından 13/06/2019 tarihinde iflas kararı verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45 Hukuk Dairesinin 2020/1352 esas, 2020/326 karar sayılı ilamı ile istinaf talebinin kabulü ile, mahkeme kararının kaldarılmaına karar verilmesi üzerine söz konusu dosyanın İstanbul …ATM nin …nolu esasına kayıt edildiği görülmüştür. Yine İstanbul … ATM nin…esas, 2021/883 karar sayılı dosyadan (davacısı …, Davalısı …AŞ) yapılan yargılama sonunda … Sağlık Hizmetleri AŞ’nin 30/12/2021 tarihi itibari ile iflasına karar verildiği ve kararın 18/02/2022 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
İstanbul …ATM nin … esas, … karar sayılı davacısı … Ecza .. AŞ, davalısı …Holding Aş olan iflas istemli dava da verilen karar incelendiğinde, … Sağlık Yatırımları Holding Aş’nin iflasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul BAM 17 Hukuk Dairesince 2019/2263 esas, 2020/2129 karar nolu ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğu ve …Holding Aş ‘nin 03/06/2012 tarihi itibari ile iflasına karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 6 Hukuk Dairesince 25/04/2022 tarihinde onandığı ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Doğrudan doğruya iflas halleri başlıklı İİK’nun 177 maddesi incelendiğine ;
“Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas: A – Alacaklının talebi: Madde 177 – Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. 1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3 – 308 inci maddedeki hal varsa;(1) 4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. (Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da Uygulanır” denilmektedir.
Toplanan tüm deliller ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, asıl ve birleşen dava da davalı şirketlerin İİK’nun 177 maddesine dayalı olarak iflasının talep edildiği görülmüştür. Yargılamanın devamı sırasında davalı…Holding Aş’nin ve davalı … .. Aş’nin başka mahkemelerce iflasına karar verildiği ve verilen kararlarında kesinleştiği tespit edilmiştir. Bir şirket hakkında ancak bir kez iflas kararı verilebileceği, iki kez iflas kararının verilebilmesinin mümkün olmadığı görülmekle, asıl ve birleşen davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde konusu kalmayan asıl ve birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A-Asıl Dava Yönünden ;
1-İki kez iflas kararı verilemeyeceğinden konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Başka mahkemece davalı şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi nedeniyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar kurulması nedeniyle, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa resen iadesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 80,70TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 25,20TL’nin mahsubu ile 55,5‬0TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
B-Birleşen Dava Yönünden ;
1-İki kez iflas kararı verilemeyeceğinden konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Başka mahkemece davalı şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi nedeniyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar kurulması nedeniyle, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa resen iadesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 80,70TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 25,20TL’nin mahsubu ile 55,5‬0TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır