Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/874 E. 2019/458 K. 13.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/684 Esas
KARAR NO : 2019/507
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/08/2012
KARAR TARİHİ : 24/05/2019

DAVA : Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile ; sigortalıları … Aş tarafından üretimi gerçekleştirilen yükte kademe değiştiricili yağlı tip güç transformatörünün müvekkili şirket nezdinde nakliyet poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı emtianın 28/04/2012 tarihinde davalı … Aş tarafından … plaka sayılı römork üzerinde … plaka sayılı çekici ile Hatay … Trafo merkezine götürülmek üzere …’den Hatay’a nakliyesi sırasında, sürücünün direksiyon manevrası sırasında hakimeyetini kayıp ederek dorsenin yol kenarına yaklaşması ve asfaltın bittiği kademeden bankete düşmesi nedeni ile dorseden düşerek hasarlandığını bu hususun 28/04/2012 tutanak ve davalı taşıyıcı sürücüsü … ‘nın beyanları ile sabit olduğunu yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde trafonun onarılamaz derecede tam hasarlı olduğunun tespit edildiğinin fatura bedeli olan 950.000,00Euro’dan 196.392,75Euro olan trafonun kullanılabilir sağlam parçalarının değeri ile, 189.227,17Euro sovtaj bedelinin düşülmesi sonucunda müvekkili şirket tarafından sigortalı şirkete 26/07/2012 tarihinde 1.314.159,02TL tazminat bedeli ödenerek TTK 1472.maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğunu belirterek müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödenen 1.314.159,02TL tazminatı 26/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … AŞ vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ; davacı … şirketi ile dava dışı sigortalı şirket arasında imzalanan nakliyet abonman sözleşmesinin açıklamalar bölümünde sigortalının aksine bir beyanı olmadıkça taşıyıcı sıfatı ile hareket eden özel ve tüzel kişilere sigortacı tarafından rücu işlemi yapılamayacağının kararlaştırıldığını bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, trafoları taşımakta olan dorsenin donanımlı ve yeterli olup araç yeterlilik formu ile yetkili birimlerce düzenlenen özel yük taşıma izin belgesi bulunduğunu ayrıca sürücününde donanımlı ve tecrübeli olduğunu kaza esnasında 10km civarında hızla ilerlediğini bu hızın araç hakimiyetini kaybettirecek bir hız olmadığını, banketle asfalt arasında kayda değer bir yükseklik bulunmadığını, meydana gelen hasarın sebebinin trafonun taşıma aracına hatalı yüklenmesi ve istif edilmesinden kaynaklandığını, taşınan emtianın trafo olup yükleme ve istifinin emtia sahibi dava dışı sigortalı … Şirketi tarafından yapıldığını, tüm sorumluluğun … firmasına ait olduğunu, diğer davalı sigortalı şirket tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda trafonun alt tabanının daha dar olmasından bahisle özel önlem gerektirdiği ve kaymayı önleyici ayrıca destek konulması gerektiğinin belirtildiği, yolların dümdüz ve pürüzsüz olmayıp birçok eğim ve çukur bulunduğunu ancak trafoyu yükleyen sigortalı şirket görevlilerinin yükleme esnasında bu riskleri bertaraf edecek önlem almadıklarını, davacı ile sigortalı arasında düzenlenen sigorta poliçesinde, emtianın cinsine, ağırlığına ve özelliklerine uygun olmayan istifleme ve/veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek hasarların teminat dışı olduğunun hüküm altına alındığını bu nedenle açılan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek koşulu ile birlikte dorse şoförünün kusurlu olduğunun tespiti halinde dahi müvekkili ile diğer davalı … Sigorta arasında imzalanan yurt içi sorumluluk poliçesi ile …’ın zararının 2.048.600,00TL bedelle teminat altına alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … Sigorta Aş vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde ; iki trafo için toplam sigorta bedelinin 2.048.600,00TL olup buna göre dava konusu trafo için sigorta bedelinin 1.024.300,00TL olduğunu, düzenlenen ekspertiz raporunda hasarın trafonun taşıma aracına hatalı yüklenmesi ve kötü şekilde istif edilmesinden kaynaklı olduğunun belirlendiğini bir diğer etkenin istiab haddinin aşılması olduğunu müvekkilince düzenlenen yurt içi sorumluluk poliçesinin istisnalar başlıklı maddesinin “h” bendinde taşınan malların özelliğine göre yöresel veya ulusal kural ve geleneklere uygun olmayan yetersiz ambalajlama, hatalı ve/veya yanlış istiflemeden veya yüklemeden kaynaklı her türlü hasarın teminat dışında olduğunun kayıtlı olduğunu bu nedenle hasarın sigorta kapsamı dışında bulunduğunu, davacının iddiası dışında kazının şoförün kusurundan kaynaklandığı yönünde hiçbir delil olmadığını, trafonun özel bir yük olup taşımanın özel izinli yapılabildiğini, istiab haddinin aşıldığını müvekkili tarafından düzelenen poliçenin “i” bendine göre emtianın yeterli olmayan araçlar ile taşınması, taşımayı yapan aracı yola elverişsiz olması istiab haddinin aşılması halinde zararın teminat kapsamı dışında olduğunu, davacı tarafından düzenlenen poliçede bu hususların teminat kapsamı dışında olmasına rağmen davacının poliçeye aykırı olarak ödeme yaptığını bu ödemenin lütuf ödemesi olması nedeni ile rücu davası açılamayacağını, nakliye yükümlüsünün sigortalı … Firması olması nedeni ile müvekkilinin … Firmasının kusuru nedeni ile teminat vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava taşıma sırasında meydana gelen hasarın davacı … şirketince sigortalıya ödenmesi nedeni ile, taşıyan ve taşıyanın sigorta şirketine karşı açmış olduğu rücuen tazminat davasıdır.
Deliller; nakliyat poliçesi, özel yük taşıma izin belgesi, araç yeterlilik kontrol formu, taşıma irsaliyesi, sevk irsaliyesi, ekspertiz raporu, tazminat makbuzu ve ibraname, sigortalı şirket tarafından yaptırılan hasar tespit raporu, fotoğraflar, … ile … arasında imzalanan yurt içi sorumluluk poliçesi, … Sigorta tarafından yaptırılan ekspertiz raporu, bilirkişi incelemesi.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce resen saptanan bilirkişi heyetlerinden alınan raporlar da dosyaya bırakılmıştır.
Davacı … şirketi ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen nakliyat emtia poliçesine göre söz konusu trafonun 1.233.100,00Euro karşılığı 2.871.273,35TL bedelle sigortalandığı, sigorta poliçesinde emtianın cinsine, ağırlığına ve özelliğine uygun olmayan istifleme ve sabitlemeden dolayı meydana gelecek hasarların teminat dışında olduğu, hasar ödemelerinin poliçede belirlenen döviz kuru üzerinden TL ile yapılacağını kararlaştırıldığı, davacı tarafından yaptırılan ekspertiz raporu incelendiğinde ; hasar sebebi olarak şoför hatası sonucu dorsenin yol kenarına fazla yaklaşması ve asfaltın bittiği kısımdaki kademeden yol kenarına bir tarafının düşmesi olduğunun belirlendiği, hasar miktarının ise kullanılabilir parçalar ile sovtaj bedelinin düşülmesi neticesinde 564.388,08Euro karşılığı 1.314.159,02TL olduğunun belirlendiği, Kara Yolları Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Özel Mülk Taşıma İzin Belgesinin dosyaya sunulduğu yük ağırlığı olarak 100.000,00 Kg, aracın yüklü haldeki toplam ağırlığı olarak 138.640,00 Kg gösterildiği, araç yeterlilik formunda ise aracın taşıma kapasitesi bölümünde 300 Ton yazılı olduğu görülmüş, araç şoförünün de imzaladığı 28/04/2012 tarihli tutanağın ve yine araç sürücüsü tarafından … Sigortaya yazılı dilekçeleri dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu görülmüştür.
Sigortalı firma tarafından imzalanan ibraname başlıklı belge incelendiğinde ; hasar miktarı olan 1.314.159,02TL’nin davacı … şirketinden tahsil edildiği belirtilerek 3.şahıslara karşı dava ve rücu haklarının sigorta şirketine devir ve temlik edildiği anlaşılmıştır. Ödeme makbuzu incelendiğinde, ödeme tarihi 26/07/2012’dir. Davalı … şirketi davacının yapmış olduğu ödemenin sigorta poliçesine aykırı olup lütuf ödemesi nedeni ile rücu edilemeyeceğini iddia etmiş ise de yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre davacının sigortalısından alacağı ayrıca temlik almış olması nedeni ile Borçlar Kanunun’daki alacağın temliki hükümlerine göre davacının dava hakkı olduğu anlaşılmaktadır.
… tarafından dosyaya sunulan mail çıktısı incelendiğinde, taşıma ücreti görüşülerek fabrikada yüklemenin tekliflerine dahil olmadığı iletilmiştir.
… ve … Sigorta arasında imzalanan yurt içi sorumluluk poliçesi incelendiğinde, sigorta bedelinin 2.048.600,00TL olduğu, emtianın uygun olmayan araçlar ile taşınması, yetersiz ambalajlama hatalı ve yanlış istifleme ve yüklemeden kaynaklanan hasarların teminat kapsamı dışında olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 12/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda yapılan taşımanın özel nitelikli ve taşıyıcının sıfatının önemi haiz bir taşıma olup, taşımada kullanılan taşıtın taşımaya el verişli olduğu, 20/04/2012 tarihli özel yük taşamı belgesi ile söz konusu tıra 100 ton ağırlığındaki trafonun taşınması için izin verildiğini, araç yeterlilik kontrol formunda ise tırın taşıma kapasitesinin 300 ton ve yüklenecek toplam ağırlığın 145 ton olarak belirtildiğini bu nedenle istiab haddinin aşılmadığını, taşınan yükün aracın taşıma limiti dahilinde kaldığını, yükün özel niteliği gereği taşımada istif – sabitleme ve yükün güvenliği, araç güvenliği ve yol güvenliği bakımından sorumluluğun davalı taşıyıcıya ait olduğu davalı taşıyıcının %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilen zarar ve ödemenin uygun olduğunu, eksik sigorta hükümlerine göre davalı sigortacının zararın 515.695,38TL’sinden sorumlu olduğunu belirtildiği görülmüş rapora karşı davalılarca itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişilerden alınan ek raporda ise; aracın taşıma kapasitesinin 300 ton olduğunu, yüklenecek toplam ağırlığın 145 ton olarak belirlendiğini, her ne kadar 100 ton için özel izin alınmış ise de taşınan 145.572 Kg yükün taşıtın taşıma kapasitesine uygun olduğunu bu noktada 100 ton taşıma izni ile 145 ton taşımaktan dolayı idari yaptırım uygulanmasının dava konusu dışında olduğunu bu nedenle istiab haddinin aşılmadığını, davalının özel – proje taşıması yapan bir firma olup yükleme, istifleme ve sabitlemeden sorumlu olduğunu, trafonun tır dorsesinde sağ taraf üzerinden kayarak viraj içine doğru banket dışına devrildiğini bu durumun yükün istif ve sabitlenmesinde kusuru gösterdiğini, her ne kadar kök raporda her bir sefer için 1.024.300,00TL olmak üzere toplam limitin 2.048.600,00TL şeklinde iki ayrı sorumluluk limiti belirlendiği değerlendirildiği belirtilerek eksik sigorta tespiti yapılmış ise de davalı itirazları gözetildiğinde eksik sigorta tespitinin tek limit üzerinden yapılması gerektiğini davacı ödemesinin toplamda 1.314.159,02TL olmakla eksik sigortadan söz edilmesinin hatalı olduğunu, toplam limitin araç başı ayrı ayrı değil tek bir limit olduğunu bu nedenle 1.314.159,02 TL’nin davalılardan müteselsilen talep edilebileceğinin belirlendiği görülmüştür.
Ekspertiz raporu ile bilirkişi heyet raporu ile çelişki olması nedeniyle dosyanın mahkememizce resen seçilecek bir taşıma hukuku uzmanı, bir trafik kusur uzmanı , bir otomotiv/makine mühendisi bilirkişi ve bir sigorta bilirkişiye tevdi suretiyle takdiri mahkemeye ait olmak üzere a)Dosya kapsamına göre yüklemeyi ve istiflemeyi kimin yaptığının (yada yapması gerektiğinin) belirlenmesi, b)Yükleme ve istiflemenin hatalı yapılıp yapılmadığının c)Yükleme ve istifleme hatalı yapılmış ise bunun zarara ve kazaya etki durum ve oranının d)Taşıyıcının yüklemeye ve istiflemeye nezaret görevinin bulunup bulunmadığının, f)Takdiri mahkemeye ait olmak üzere taşıyıcının yüklemeye ve istiflemeye nezaret görevi bulunduğu kabul edildiğinde, bu görevin taşıyıcı tarafından yapılıp yapılmadığının g)Taşıyıcının nezaret görevi ve trafik kazasında kusur oranı değerlendirilerek taşıyıcının her iki durum nedeniyle kusur durumunun belirlenmesi, h)İstihap hattinin aşılıp aşılmadığı aşılmış ise, istihap haddinin aşılmasının kazaya etken olup olmadığı ve zararın oluş ve miktarına etkisinin tartışılması, ı)Eksik Sigorta iddiasının tartışılması, i)Davalı … açısından teminat kapsamı kapsamı içinde ise sorumluluk miktarının belirlenmesi, hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli ayrıntılı rapor tanzim edilmesinin istenilmiştir.
27/09/2017 tarihli heyet raporu incelendiğinde; araç dorsesinin 300 ton kapasiteli olup taşınan yükün taşıma kapasitesinin yaklaşık yarısına denk gelmesi nedeni ile istiab haddinin aşılmadığını, kaza anında aracın arka tekerlerinin yoldan çıkıp düşük banketten kayması sonucu aracın eğiminin sağ doğru bozulduğu ve yükün araç üzerinden kayarak bütün halinde sağa doğru devrildiğinin görüldüğünü yükleme noktasından kaza anına kadar 831 km katedildiğini bu husus dikkate alındığında yükü araç platformu üzerinde tutma konusunda bir eksikliğin olmadığını ve sabitleme hatasının bulunmadığını, kazanın sürücü hatasından kaynaklandığını ve sürücünün %100 kusurlu olduğunu, belirlenen hasar miktarının piyasa rayiçlerine uygun olduğunu, sigortalı tarafından verilen ibraname ve temlik belgesi nedeni ile davacının rücu davası açabileceğini, bir trafo hasarı nedeni ile davalı … şirketinin sorumluluk miktarının 1.174.300,00TL olduğunu, aracın bankete düşmesi nedeni ile emtianın ağır hasar görerek pert olduğu, hasarın istif ve sabitleme hatasından kaynaklanmadığı istif ve sabitlemenin … Şirketince yapıldığı, hasarın şoförün %100 kusuru ile gerçekleştiğini raporlarında belirttikleri görülmüştür. Rapora itiraz üzerine aynı heyetten ek rapor alınmış bilirkişiler kök rapordaki görüşlerini tekrarlamışlardır.
Yargılamanın devamı sırasında … Sigorta tarafından davacıya 515.695,28TL, 04/11/2014 tarihinde asıl alacak, geri kalanı asıl alacağa işleyen faiz, vekalet ücreti ve yargılama gideri olmak üzere toplam 740.146,62TL ödendiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 1.bilirkişi heyetine ait rapor ile 2.bilirkişi heyetine ait rapor arasında çelişki bulunduğu , 2. Bilirkişi heyetinin raporuna karşı itiraz edildiği görülmekle;
Dosyanın daha önceki bilirkişiler dışında mahkememizce resen seçilecek , 1 taşıma hukuku uzmanı, 1 trafik kusuru uzmanı, 1 makina mühendisi ve 1 sigorta bilirkişisinden oluşan heyete tevdi suretiyle . Tüm dosya kapsamı, önce bilirkişi raporları, taraf vekillerinin raporlara karşı beyan dilekçeleri incelenerek. A) tarafların tüm iddia ve savunmaları değerlendirilerek , ayrıca B) a)Dosya kapsamına göre yüklemeyi ve istiflemeyi kimin yaptığının (yada yapması gerektiğinin) belirlenmesi, b)Yükleme ve istiflemenin hatalı yapılıp yapılmadığının c)Yükleme ve istifleme hatalı yapılmış ise bunun zarara ve kazaya etki durum ve oranının d)Taşıyıcının yüklemeye ve istiflemeye nezaret görevinin bulunup bulunmadığının, f)Takdiri mahkemeye ait olmak üzere taşıyıcının yüklemeye ve istiflemeye nezaret görevi bulunduğu kabul edildiğinde , bu görevin taşıyıcı tarafından yapılıp yapılmadığının g)Taşıyıcının nezaret görevi ve trafik kazasında kusur oranı değerlendirilerek taşıyıcının her iki durum nedeniyle kusur durumunun belirlenmesi, h)İstihap hattinin aşılıp aşılmadığı aşılmış ise, istihap haddinin aşılmasının kazaya etken olup olmadığı ve zararın oluş ve miktarına etkisinin tartışılması, ı)Eksik Sigorta iddiasının tartışılması, i)Davalı … açısından teminat kapsamı kapsamı içinde ise sorumluluk miktarının belirlenmesi, Hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli ayrıntılı rapor tanzim edilmesinin istenilmiştir.
Üçüncü heyet raporu incelendiğinde ; dava konusu trafonun taşınması için özel izin gerektiği ve bunun taşınan tarafından ikmal edildiği, kazanın trafoyu taşıyan dorseli tır aracının yüksek enine eğimli virajı dönüşü sırasında dorse tekerleğinin düşük bankete düşmesi sonucu dorsedeki trafonun yerinden oynayıp dorsenin dışına doğru kayması sonucunda meydana geldiği, trafonun dorseye yüklenmesinde yüzeye oturma durumana göre çelik halat, zincir gibi bağlama elemanları kullanılarak uygun gereçlerle desteklenerek her türlü yol şartlarında yerinden oynamayacak ve kaymayacak şekilde sabitlenmesi gerekirken bu işlemin layıkıyle yapılmadığının anlaşıldığı ve bu durumun kazanın meydana gelmesinde ana faktör olduğu, bu arada araç sürücüsünün aracın teknik özellikleri yük, yol şartları gibi hususları dikkate alarak aracı sevk etmesi gerekirken trafik kanunun ilgili maddelerinin de ihlal edildiğini bu sebeple trafonun dorseye muhkem şekilde sabitlenmiş olmaması sebebi ile sürücünün belirtilen davranışının kazada asli etken olduğu görüşüne varıldığını, Mut – Silifke kara yolunda seyri sırasında dorsenin 3 platformdan oluştuğu, platform kapasitesinin 105.220Kg olmakla dorse kapasitesinin uygun olduğunu, araç yeterlilik kontrol formunda çekici ve dorse taşıma kapasitesinin 300ton olarak belirlendiği, trafo ağırlığının 145 ton olduğu istiab haddinin aşılmadığını, taşınan yükün ağırlığı ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, Ticaret Kanununa göre taşıyanın yükün güvenli taşınabilmesi için gereken hür türlü tedbiri alması gerektiği, taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için olayın doğumunda kendisinin herhangi bir kusurunun olmadığını kanıtlamak zorunda olduğunu, dava konusu olayda yüklemenin taşıyıcı tarafından yapılmadığını ancak Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre taşınacak emtianın araca yüklenmesi ve istiflenmesi gönderene ait olsa bile sağlıklı taşınabilmesi ve zarar uğramaması için taşıyıcının yükleme ve istiflemeyi basiretli bir tacir gibi gözetmesi hatalı bir yükleme varsa buna karşı çıkması gerektiği, dava konusu olayda yüklemeye nezaret ettiğine ve bununla ilgili aksaklıklar konusunda yüklemeyi yapan kişileri uyardığına dair ihtirazi kayıt olmadığını, buna göre kusur oranları değerlendirildiğinde taşıyıcının yükleme ve istiflemeye nezaret etmemesi ayrıca sürücünün aracın nitelik ve yük durumuna göre gereken dikkati göstermemesi nedeni ile taşıyıcı olan davalı …’ın %75 oranında kusuru olduğu, yüklemeyi yapan dava dışı sigortalının ise %25 kusurunun bulunduğu kanaatine ulaşıldığı, sağlam parçalar ile hurda bedeli düşüldüğünde davacı tarafından istenen miktarın piyasa rayiçlerine uygun olduğunu, zararın meydana geldiği tarih itibari ile 6762 sayılı ticaret kanunu uygulanması gerektiği, taşıyıcının eşyanın kendisini teslim edildiği tarihten, gönderene teslim olunduğu tarihe kadar geçen mülket için de uğradığı hasarlardan taşıyan ve onun sorumluluk sigortacısı olan … Sigorta’nın %75 kusur oranında mesul bulundukları buna göre talep edilen tazminat miktarının %75 kusura denk gelen 985.619,26TL’den yargılama sırasında … Sigorta tarafından ödenen 515.695,33TL’lik asıl alacak miktarı düşüldüğünde kalan zarar miktarının 469.923,93TL olduğu raporda belirtilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve alınan 3.bilirkişi heyet raporuna göre, istiab haddinin aşılmadığı, taşıyıcının yükleme ve istiflemeye nezaret etmesi gerektiği ancak dava konusu olayda taşıyıcının nezaret ettiğine ve yükleme ve istiflemenin hatalı yapıldığına ilişkin ihtirazi kayıt koyduğuna dair delil bulunmadığı, kazanın istifleme – yüklemeden ve araç şoförünün aracın niteliklerine ve yol durumuna göre sevk edilmemesinden kaynaklandığı, taşıyıcının yükleme ve istiflemeye nezaret etmemesi, aracı uygun şekilde sevk etmemesi sebebi ile kusur oranının %75 olduğu, istifleme yüklemeyi yapan dava dışı şirketin kusur oranının %25 olduğu, taşıyıcının ve sigortacısının oluşan zarardan birlikte sorumlu olduğu dikkate alınarak dava sırasında ödenen asıl alacak miktarı düşülerek 469.923,93TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dava sırasında ödenen 515.695,33TL yönünden ise davanın konusunun kalmaması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile ;
a) 515.695,33TL yönünden davanın konusunun kalmaması nedeni ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
b) 469.923,93TL nin (davalı … şirketi açısından 26/07/2012 ödeme tarihniden, … Aş ‘den olay tarihi olan 28/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek) avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazla talebinin reddine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 53.374,77 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden 25.662,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 19.515,30TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 7.500,00TL bilirkişi gideri ile 770,55TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 8.270,55TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak takdiren 6.200,00TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Sigorta tarafından yapılan 50,00TL yargılama giderinin red oranına göre takdiren 12,50TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
9- Bu dava sebebi ile alınması gereken 32.100,50 TL’den peşin alınan 19.515,30TL’nin mahsubu ile 12.595,20TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar verildi. 23/05/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır