Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/791 E. 2020/546 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/791 Esas
KARAR NO : 2020/546
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …nın gurbetçiler için verdiği dövize yüksek faiz sloganınından etkilenerek döviz bazında yatırım yapmak amacıyla …nda hesap açılmak üzere parasını …na yatırdığını, kendisine hesap cüzdanı verildiğini cüzdanın üzerinde … logosu olan koşan at simgesinin bulunduğu hesap cüzdanının verildiğini, bu nedenle başka bir bankaya para yatırdıklarını akıllarına bile getirmediklerini, 3/7/2003 tarihinde alınan kararla …nın … ye devredildiğini,müvekkiline faiz ödemesi yapılmadığı gibi yatırdıkları ana paranın dahi ödemesi yapılmadığını, … hesabına paraları aktarılanlara ödeme yapılmayacağının … ve … tarafından duyurulduğunu, meydana gelen zarardan 1.derecede …nın sorumlu olduğunu, hesap cüzdanı üzerinde … yazılarak yatırılan paranın ayrı bir bankaya gönderilmesinin müvekkilinin talimatı dışında gerçekleştiğini, … çalışanlarının başka bir hesaba para aktarıldığında bu parada devlet güvencesi olmadığını bildirmesi gerektiğini bunun basiretli bir iş adamı gibi hareket etmenin gereği olduğunu,… un …ndan ayrı tüzel kişilik olduğunun kabulüne imkan bulunmadığını, …nın Hakim ortağı olan …ında doğan zarardan 1.derecede sorumlu olduğunu, …ın gerek …nın yönetim kurulu üyesi gerekse … LTD. nin hakim ortağı olduğunu, Müvekkillerinin açtırdıkları hesapları başka bir bankada açılmış gibi gösteren ve gerekli bilgi ve aydınlatmayı yapmayan …’ın TTK ve BK. Hükümlerine göre sorumlu olduğunu, … çalışanı … yönetim kurulu üyesi olan ve … Genel Müdürü olan ve Temsil ettiği kurum olan … doğan zarardan sorumlu olduklarını, …’ın …’ın bankanın likitidesi ve kredibilitesi ve ne zaman sıkıntıya düşeceği konusunda … ya bilgi verdiğini bu şekilde bir bakıma gerçek görevlerini ifa etmeyerek bankanın batmasına yol açtığını daha sonrasında da bankayı batırmanın ödülü olarak … ya Müdür yapıldığını, …nın mevduat toplaması ve toplanan paraların mudilerin bilgisi dışında … aktarılması konusunda … nın bilgisinin olmamasının imkan dahilinde olmadığını, paranın … bünyesinde kaldığını bunun sonucu olarak normal mudilere yapılan ödemeler gibi müvekkillerine de ödeme yapılması gerektiğini, gerek emsal Yargıtay ve örnek mahkeme kararlarının bu yönde olduğunu, beyanla … ltd. nin dava tarihinde bankacılık izninin ve hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığının ve bu nedenle bankadan paranın tahsil edilmesinin mümkün olmadığının tespitini yine müvekkillerinin yatırdıkları paraların gerçekte … aktarılmadığının …nın bünyesinde kaldığını tespitini, bu tespitler sonucunda 67.989,57-Euro nun karşılığı olan 129.846,48-YTL nin … yurt dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve söz konusu bedele dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça davaya cevap dilekçesi dosyaya ibraz edilmemiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi ile rapor aldırılma yoluna gidilmiş bilirkişi kurulunca verilen raporda özetle, dosyaya sunulu bulunan belgelere göre davacılar tarafından 31/5/2000 tarihinde 70.000-Euronun 1 yıl vadeli ve %14 faizli olarak … Ltd. Şti. hesabına yatırıldığını ve davacılarak … cüzdanı verildiğini, davacılar tarafından imzalanmış bulunan … T.A.Ş. … şubesine hitaben düzenlenmiş görülen 28/5/2002 tarihli yazıda … nezdinde bulunan … nolu mevduat hesabının vadesinin 31/2/2002 tarihinde dolması nedeniyle 40.000-Euronun Euro hesabı olarak vadesinin uzatılmasını talen kısmın ise Alman Bankasındaki hesabına gönderilmesini talep ettiğini dosyanın incelenmesi neticesinde … kayıtlarına göre yatırılan paranın … Ltd. hesabına havale edildiğine dair belge ve kayıtlara rastlanmadığını vadeli olarak açtırılan mevduat hesabının 6/6/2003 tarihli bakiyesinin 48.400,96-Euro olduğunu davalı … vekilince her ne kadar … Ltd Şti gönderilen havale kayıtları bulunduğunu belirtmiş ise de sunulan kayıtlar incelendiğinde bunların davacıların talepleri doğrultusunda banka hesaplarına havale edilen dönem faizleri olduğunu havale bedeli olarak listelenen tutarların ise davacılar tarafından yatırılan tutarlar olduğunun anlaşıldığını, davalılardan … in banka kaynaklarını kendi menfaatlerine kullanan hakim ortak sıfatı ile sorumlu olduğunu, somut olayda Müflis …nın … temsilcisi gibi onun adına mevduat toplayıp topladığı mevduatı …na hesabına aktarmış gibi muhasebe işlemi yaptığını davalı bankanın topladığı parayı … hesabına bulunuyormuş gibi muhasebeleştirmesine rağmen kendi hakimiyetinde bulundurmakla sorumlu olduğunu, başka bir deyişle söz konusu parayı başkasının hesabına havale yapmış gibi gösterip hiçbir zaman bu paranın … hesabına ve tasarrufuna girmemesi nedeniyle …nın sorumlu olduğunu, bu paranın hiçbir zaman yurt dışına çıkmadığını davalı bankaya kaynak oluşturduğunu, …’ın somut olayda bankanın hakim ortağı olması nedeniyle Bankacılık Kanununun 71/1-e maddesine göre bankanın güvenli bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde hile kullanarak hileli olarak kaynak kullanmak suretiyle zarara uğrattığını bu konuda çok sayıda benzer davalar bulunduğunun Bankacılık Kanunu 110 maddesine göre …ı’n temin ettiği menfaat kadar sorumlu olduğunu, …’ın banka imkanlarını kendi menfaatine kullandığına ilişkin hakkında açılan ceza davası ile suçu sabit olduğunu, yatırılan paranın hukuken tasarruf mevduatı niteliği taşımadığını … kapsamına girmediğini ve … nin bu nedenle sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu paranın normal bir karz sözleşmesi kapsamında istenebilecek para alacağı niteliğinde olduğunu, diğer davalıların ise davacının mevduatını …na yatırmasında davalı bankasın … hesaplarına … adına fakat kendi hesabına toplamsı yönünde hareket etmesinde bir sorumluluklarının bulunmadığını bu cümleden olarak …, …, ve genel Müdür …’ın bir sorumluluğu bulunmadığını …, … Ltd. Şti. ve hakim ortak …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını raporen beyan etmişlerdir.
Rapora itirazlar üzerine aynı bilirkişi heyetinden alınan 4/10/2012 tarihli ek raporda tüm itirazlar tek tek karşılandıktan sonra kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerinde bir değişiklik olmadığını raporen beyan ettikleri görülmüştür.
Dava, davacılar tarafından … Aracılığı ile … … Ltd. Şti. Ye yatırılan paranın faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
… ın 1991 yılında şirkette yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya başladığı ve 2003 yılında görevinin sona erdiği görülmektedir. … Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı karar örneği ve gerekçesi incelendiğinde … nin kişisel vergi borçları için; Ödemelerin gerçekleştirilmesi amacıyla Banka tarafından vergi dairelerinin lehdarı olduğu, Banka’nın ise borçlusu olduğu çek’ler düzenlenmek suretiyle nitelikli zimmet suçunu işledikleri, … T.A.Ş.’nin kaynakları kullanılmak üzere 2002 ve 2003 yıllarında bazı şahıslara muhtelif tarihlerde ödemeler yapıldığı … T.A.Ş. Genel Muhasebe Müdürlüğü nezdinde çalışan … nolu hesabına BORÇ kayıt yapılarak Banka’ya geri dönüşü olmayan çeşitli ödemeler yapıldığı, Bu ödemelerin,Bir bölümünün talimat veya onaylarının, bir bölümünün ise gider ve harcama belgelerinin, bir bölümünün ise ödemenin mahiyetini tevsik edici hiçbir belgenin olmadığı, … nolu hesaba BORÇ kaydedilen söz konusu ödeme işlemlerinin ay sonu bakiyelerinin Banka’nın … …-… Ltd. nezdindeki deposunun izlendiği … nolu hesabına aktarıldığı, … T.A.Ş., …-… Ltd., … şirketlerinin bazı yönetici ve çalışanlarının; … T.A.Ş.’ne ait paraları geri dönüşü olmayacak şekilde kendilerine ve/veya 3.kişilere aktardıkları, 01/01/2002-30/06/2003 tarihleri arasında yapılan ödemelerin toplamının, 1.385.115.162.861,- TL. olduğu ve yapılan usulsüz ödemelere karşı adı geçen kişilerden tahsilat yapılmadığı Bazı banka yöneticilerinin ve çalışanlarının müşteriler tarafından geri almak üzere tevdi edilen dolayısıyla da banka parası haline gelen tutarlar üzerinde, kendileri ve üçüncü kişiler lehine malik gibi tasarrufta bulundukları görüldüğü, Banka parasının; Talimat veya onay bulunmadan, veya gider ve harcama belgesi olmadan ödemelerde kullanılması, daha sonra da bu ödemelerin muhasebe kayıtlarında gizlenmesinin “Nitelikli Zimmet” suçunu oluşturduğu … ve … kayıtları bir arada düşünüldüğünde muhasebesel olarak …’nın …’a depo yaptığı, …’un da kendisine yapılan depo karşılığında …’na kredi kullandırarak kredinin karşılığını … adına …na gönderdiği sonucuna ulaşıldığı … muhasebe kayıtları da fiili olarak … Genel Müdürlüğü’nün belirli bir katında çalışan, çoğunluğunun kadrosu dahi …’nda gözüken ve maaşlarını da …’ndan alan … personeli tarafından düzenlendiği …nin araç olarak kullanıldığı ve na ait şirketlere ve … mensuplarına borç para aktarımı için kullanıldığı,muavin dosyasından … hesapları ile ilgili bazı muhasebe kayıtlarının silinmesi, … modülünde … hesaplarının bakiyesini azaltıcı fiktif nitelikte muhasebe kaydı düzenlenmesi, … hesabının bakiyesinin muavin defterde sıfırlanması işleminin yapıldığı, … hesabına da aynı yöntemlerle müdahelede bulunulduğu için, … adına toplanan mevduatın geri ödenmesi nedeniyle …’nın …’dan alacakları kesin bir şekilde azalmış olduğu …ndan … ’na yapılan kaynak aktarımı, muhasebesel olarak …nın … depo yapması, … nda depo karşılığında … na veya … aile mensuplarına muhasebesel olarak kredi kullandırılması şeklinde cereyan ettiği … şirketinde yönetici olan sanıklar … , … ve …’nın da 2008/… esas sayılı dava dosyasına ilişkin sorumlu oldukları zimmet miktarı da …’ndan …’a depo olarak aktarılıp, bunların havale veya kredi adı altında … şirketlerine aktarılması neticesi toplam 1.468.171.133,55 TL zimmet miktarından sorumlu oldukları gibi tespitlere yer verildiği görülmektedir. … … Ltd. Şirketinin … grubuna para aktarılması vasıtası ile kurulduğu Davalı banka ile … arasında organik bağ bulunduğu bu bağın mudiler aleyhine planlı örgütlü, kasıtlı olarak kötüye kullanılmak suretiyle davacı ile birlikte mudilerin zarara uğratıldığı … şirketinin KKTC ismi yer almasına rağmen ve yurt dışında kurulmuş gibi gösterilmesine rağmen yurt dışında bir faaliyeti olmadığı, … adı da kullanılarak … içinde tasarruf sahiplerinin yoğun ilgisinin toplandığı, yatırımcıların paralarına daha yüksek faiz verileceği … ın garantisinde olduğu ve izlenimi verildiği ve faaliyetinin İstanbulda yürütüldüğü ve davalı bankanın Faks ve telefon numaralarının verildiği, davalı bankanın tüm riskleri üstleneceği yönünde mudilere garanti verildiği, Ceza kovuşturmasında yeminli Murakiplar ve sanıkların alınan ifadelerinde … hesaplarının tamamen … güvencesi altında olduğu izlenimi verildiğinin tespit edildiği, toplanan paraların göstermelik olarak online işlem ve muhasebe kayıtlarındaki örtülü işlemlerle davacıya ait mevduatın dava dışı … hesabında gösterildiği, söz konusu paranın dava dışı … bankın fiili ve hukuki hakimiyetine geçmediği, kendi hesabına hareket ederek davacıya ait mevduatı kendi kaynağı gibi kullanmış şeklen ve elektronik işlemlerle bu parayı yurt dışındaki …-…n göndermiş gibi işlem yapmış olsa da gerçekte ve fiilen davacıya ait para hiçbir zaman yurt dışına çıkmadığı, davalı bankanın uhdesinde kaldığı, ve davalı bankaya kaynak oluşturduğu, ancak davalı bankanın sorumluluktan kaçmak için göstermelik olarak parayı yurt dışına göndermiş gibi işlem yaptığı bankaların Borçlar kanunu 99/2 ve 10/3 maddesine göre güven kurumu olan bankaların TTK:20/2 maddesine göre tüm işlemlerinde basiretli davranmak zorunda oldukları, bankanın mudiden aldığı parayı mudiye zarar vermeden ve zarar tehlikesine yol açmadan faiziyle birlikte ödemek zorunda olduğu, bunun basiretli davranışın gereği olduğu, bir bankaya başvurarak parasını başka bir bankaya havale ettirmek isteyen müşteri ile banka arasında aracılık (vekalet ilişkisi )kurulduğu vekilin müşterinin parasını başka bir bankaya yada kuruma aktarırken en fazla hangi durumda kazanç sağlayacağını işin rizikosunu güvence ve teminatlarla ilgili gerekli özenin gösterilmesi gerektiği, bunun Her ne kadar, davacılar söz konusu paralarını … hesabın havale edilmesini talep etmiş ve bu konuda kendilerine hesaplarının bulunduğu yeri gösterir … şirketine ait mevduat cüzdanı verilmiş isede davacıların yeterli bir bilgi ve algılama düzeyine sahip bulunmadığı yukarıda belirtilen davacıların, karmaşık nitelikteki anılan bankacılık işlemlerinin yapılması sırasında, banka tarafından işlemlerin mahiyeti hakkında gerekli ve yeterli ölçüde bilgilendirildiği ve söz konusu işlemleri, doğabilecek hukuksal sonuçları bilerek yaptığı hususuna ilişkin olarak dosyaya delil Ya da belge sunulmadığı, öte yandan yerleşmiş yargıtay uygulamalarına göre paranın davalı bankanın köln şubesinden havale edildiği havale görüntüsü yapılan mevduat … içinde kaldığı … şirketinin sadece kağıt üstünde tabela görüntüsünden ibaret olduğu tüm işlemlerin davalı banka nezdinde yürütüldüğü bankanın güven ve itabar kurumu olduğu bu nedenle aldıkları mevduatı sahtecilere karşı özenle korumak zorunda oldukları öte yandan bankanın davacıların mevduatını 4389 sayılı Bankalar kanununun 10/2 maddesi gereğince koruma borcu altında oldukları, BK:390. Madde hükmü gereği olduğu, bankaların yüksek tutarlı mevduatlara daha fazla faiz verebilmek için kendi yan kuruluşu olmakla birlikte yurt dışında kurulu bulunan yabancı yasalara tabi olan Türkiyede kesilen vergiden kaçınmak için … banka paraları havale ettikleri ancak bu havalelerde davacının iradesi ,talebi, ve talimatının arandığı somut olayda … ile davalı banka arasında organik bir bağ olduğu bu bağın mudilerin aleyhine olarak örgütlü, planlı, ve kasıtlı olarak kötüye kullanıldığı davacının bu bağ nedeniyle zarara uğradığı, Yargıtay uygulamalarınında bu yönde olduğu, dava konusu olayda davacının davalı bankadan alınan bilirkişi raporuna göre müflis bankanın köln şubesi kanalı ile vadeli olarak hesap açıldığı davacılara … ünvanlı hesap cüzdanının verildiği, mevduat hesabının her vadesi dolduğunda … Ltd. Şti. Ünvanlı bankaya hitaben davacılara verilen talep yazısında vadenin yenilendiği dava konusu mevduat hesabının en son 6/6/2003 tarihinde bakiyesinin 48.400,96-Euro olduğu, davacıların alacağının tasarruf niteliği taşımadığı, bu alacaktan … ve bu parayı tahsil eden …nın ve …’ın … TAŞ yönetim kurulu üyesi olduğu, paraların … hesaplarına gönderilmesi konusunda emir ve talimat verdiği bu nedenle de sorumlu olduğu anlaşılmakla, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile bankaya yatırılan 48.400,96EURO’nun dava tarihindeki TL karşılığı olan 92.436,15TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının … yönünden KISMEN KABULÜ İLE
48.400,96EURO nun dava tarihindeki karşılığı olan 92.436,15TL ye dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … dan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli olan 6.314,31-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.345,62-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 12.731,43-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır