Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/785 E. 2019/566 K. 10.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/785 Esas
KARAR NO: 2019/566

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/09/2014
KARAR TARİHİ: 10/06/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin… seyahat acentesi olduğunu, davalı şirketin haksız rekabet fiilleri işleyen şirket olduğunu, davalı şahsın ise davacı şirketin şube yetkilisi ve davacı … nin eski genel müdür olduğunu, davalı şahsın sır haklan yükümlülüğüne açılan davalının müvekkiline ait iş ürünleri konowhow ve ticari sıraları davalı şirkete aktararak haksız rekabet yarattığını, dava dışı … şirketi ile … da faaliyet gösteren bir tur operatör şirketi olduğunu,… nin temsil yetkisi verdiği bir şirket olduğunu, müvekkili şirket sekiz yıllık dava dışı … şirketinin Türkiye seyahat acentesi olarak hizmet verdiğini, müvekkili şirketin yurt dışından gelen turist hizmeti sununa şirket olduğunu, dava dışı … nin yurt dışından yönlendirdiği turistleri acente … ye gönderdiğini,, … ninbu turistleri Antalya, Konya, Kapadokya da gezdirdiği kuyumcu, derici, halıcı gibi esnaflara götürdüğünü, bu kapsamda davalı şirkete de götürdüğünü, zamanla davalı şirketin davacının seyahat acenteliği hizmetine de göz diktiğini, bu kapsamda MB ile seyahat acentesi olarak faaliyette başladığını, … ile irtibata geçerek müvekkili ile olan sözleşmeyi iptal ettiğini, kendisinin sözleşme yaptığını, müvekkilinin personelini ikna edip davacının bilgisi olmadığını, kendi şirketine transfer ettiğini, … nin eski müdürü bu kapsamda davalı şirketin yetkilisi olarak çalışmaya başlayan davacı şirketin edindiği sıraları, iş ürünleri knowhow ve ticari sırların davalı şirkete aktardığını, müvekkilinin gelinen süreçte saf dışı bırakıldığını, bu kapsamda 09.07.2012 – 18.09.2012 tarihleri arasındaki tüm yazışmaların gerçekleştiğini, İstanbul cumhuriyet başsavcılığı nezdinde 2012/148546 soruşturma nosu ile soruşturma yürütüldüğünü, takipsizlik kararı verildiğini, söz konusu olayın TTK. 54 vd maddeleri gereğince haksız rekabet teşkil ettiğini beyanla haksız rekabetin tespiten belirsiz alacak dava olması hesabıyla zararın tespiti ile 1.000,00.-TL maddi, 10.000,00.-TL. manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü 1987 yılında bitirdikten sonra … Bakanlığı tarafından açılmış olan Mihmandarlık Sınavını kazanarak… Müdürlüğü’nde memur olarak çalıştığını, … Bakanlığı’nın Bursa ilinde açmış olduğu Profesyonel Rehberlik Sınavını da kazanarak 6 aylık bir kurs görmüş ve…Rehberi unvanını elde ettiğini, 1988 yılında Profesyonel Turist Rehberi unvanını elde eden müvekkili …, …Acentesi’nde profesyonel rehber olarak görevine başlamış olup, işbu seyahat acentesinin Çeşme, Marmaris ve Kemer bölgelerinde 1994 yılına kadar hizmet verdiğini, 1994 yılında …Acentesi’nin Kemer bölge müdürü olarak göreve başlamış ve bu görevi 1996 yılına kadar ifa ettiğini, 1996 yılında … Acentesi’nde Profesyonel Turist Rehberi statüsü ile çalışmaya başlamış olup bu görevini de 2004 yılına kadar sürdürdüğünü, 2004 yılında …Acentesi’nde Belek Bölge Müdürü pozisyonu ile göreve başlamış olup 2007 yılında ise aynı firmanın Genel Müdürlük pozisyonuna getirilmiştir. 2010 yılına kadar Genel Müdürlük görevini ifa ettikten sonra, istifa ettiğini, davalı müvekkili … ‘in mesleki olarak donanımlı ve başarılarla ve sürekli olarak yükseliş gösteren bir çalışma hayatına sahip olduğunu, Davalı müvekkili …, davacı iş yerinde çalışmaya başlamadan önce mesleği ile ilgili yeterli donanıma kavuşmuş olup, tecrübe edindiğini, Müvekkili …’in …ile görüşme çabaları sonuçsuz kaldığını ve bununla birlikte …’nün müvekkili …’i hiçe sayan/görmezden gelen / mobbing dolu eylemleri ve söylemleri ile birlikte aşağılanmaya maruz kaldığını, tehdit edildiğini, ofisinin onlarca adam tarafından basılarak müvekkili …’e göz dağı verildiğini, Müvekkili …’in ofisine tehditlerle 20 kadar adam gönderilmiş, bütün eşyalarına el konulmuş, kitapları yırtılmış, arabasının önü arkası kapatılmak suretiyle hareket etmesi / uzaklaşması engellendiğini, göz dağı verilmiş açıkça / zorbaca istifa etmek dışında bir çare bırakılmadığını, bu nedenlerle, 27.11.2013 tarihli tensip zaptındaki ara kararlardan rücu edilerek yeni tensip tutanağı düzenlenmesini ve işbu davanın yazılı yargılama usulüne göre yürütülmesin, Davaya konu edilen yersiz iddialar doğrultusunda Haksız ve hukuka aykırı açılmış işbu davanın reddine, Yargılama giderleri ve dava neticesinde hükmolunacak Avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davalılar tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetin tespiti, haksız rekabetin men ‘ine ve oluşan maddi ve manevi zararların tespiti ile belirsiz alakcak olan bu tutara karşılık kısımdan mahsuup edilmek ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesi talepli davadır.
Deliller; Dosya Münderecatı, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasından talimat yoluyla Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinden 01/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu olaylarla ile ilgili olarak davacı şirket ile dava dışı … arasında 01.09.2010 başlangıç tarihli, 10.06.2014 bitiş tarihli sözleşemenin düzenlendiği, bu sözleşme 02.08.2012 tarihinde dava dışı … tarafından fesih edildiği, davalı şirket 18.03.2011 tarihinde A grubu seyehat acentesi işletme belgesi almış ve davalı şirket ile dava dışı dava dışı … 01.08.2012 tarihinde acentelik sözleşmesi düzenlendiği, davalı … davacı şirkette 17.09.2010 tarihinde genel müdür olarak işe başladığı, 31.07.2012 tarihinde davacı şirketin işyerinde ayrıldığı, davalı … davacının işyerinden ayrıldıktan sonra 4 gün sonra davalı şirketin işyerinde 04.08.2012 tarihinde çalışmaya başladığı, davalı …’un davacı şirketin işyerinden ayrıldıktan 2 gün sonra davacı şirket ile dava dışı … arasındaki acentelik sözleşmesi dava dışı … tarafından fesih edildiği, davacı şirket İle dava dışı … arasındaki sözleşme devam eder iken davalı şirket ile dava dışı … arasında 01.08.2012 tarihinde acentelik sözleşmesi düzenlendiği ve davalı …’un 04.08.2012 tarihinde davalı şirketin işyerinde işe başladığı tespit edilmiştir.
Davacının inceleme konusu olan 2010, 2011 ve 2012 yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesinde, davacı şirketin ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, bu nedenle de davacının inceleme konusu olan 2010, 2011 ve 2017 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3. maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu, kar kaybı hesaplamalarında, kar kaybına neden olan olayın niteliğine bağlı olarak “Önce-Sonra Yöntemi”, “Gösterge Yöntemi”, “Kar Kaybıyla İlgili Sözleşmenin İncelenmesi Yöntemi” ve “Kar Kaybına Neden Olan Tarafın Karlarındaki Artışın Tespiti” yöntemlerinden birinin kullanılabileceği, önce-sonra yönteminde kar kaybına uğrayan tarafın kaybın başladığı tarihten önceki karlarıyla bu tarihten sonraki karlarının karşılaştırılması suretiyle kar kaybı hesaplanır. Somut olayda davacı işletme kar kaybına neden olan olaydan önce faaliyettedir ve olaydan sonra da faaliyetine devam ettiği, gösterge yönteminde kar kaybının hesabı için bir “faaliyet ölçeği” belirlenerek kaybedilen gelirler ve net karların hesaplanmasının amaçlandığı, kar kaybına neden olan olay işletme faaliyete geçemeden gerçekleşmiş ise kar kaybı hesaplamalarında gösterge olarak varsa işletmenin benzer bir faaliyetten, farklı bir bölgede elde ettiği karın kullanılacağı, işletmenin farklı bir bölgede benzer bir faaliyeti yoksa aynı sektörde faaliyet gösteren benzer işletmelerin karları (ya da sektör ortalamaları), davacının faaliyetle ilgili projeksiyonları ya da bütçeleri gösterge olarak değerlendirilebileceği, işletme kar kaybının başladığı tarihten önce faaliyette ise bu dönemdeki performansı kar kaybının gerçekleştiği dönem için gösterge olarak kabul edilmesi
gerekeceği, somut olaydaki işletme kar kaybının başladığı tarihten önce faaliyette olduğu için kar kaybı hesabında önce-sonra yöntemi ve gösterge yönteminin bileşimi kullanılacağı, İşletmenin davalının çalıştığı dönemdeki performansı kar kaybı hesabında faaliyet ölçeği (gösterge) olarak kabul edilecektir. Kar kaybının hesaplanabilmesi için kar kaybı döneminde sözleşme feshedilmemiş olsa idi davacının elde edebileceği brüt gelirlerin ve bu gelirleri elde etmek için katlanması gereken maliyetlerin belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu brüt gelir ve maliyetlerin saptanmasında gösterge olarak kar kaybı dönemine en yakın dönem olan sözleşmesinin başladığı 01.09.2010 tarihinden sonraki sözleşmenin tam olarak devam ettiği 2011 dönemi (bundan sonra gösterge dönemi olarak alınacaktır) performansı baz alınmıştır.
Sözleşmesinin devam ettiği 2011 yılında davacı şirketin 98.886.818,37.-TL. tutarında net satışlarının (ciro) olduğu, bu net satışlar üzerinden 7.730.818,57.-TL. vergi öncesi net kar elde ettiği ve vergi öncesi net kar / net satışlar oranının % 7,82 olduğu, sözleşmenin fesih edildiği 2012 yılın da ise davacı şirketin 39.109.039,30.-TL. tutarında net satışlarının (ciro) olduğu, bu net satışlar üzerinden 1.125.753,70.-TL. vergi öncesi net kar elde ettiği ve vergi öncesi net kar / net satışlar oranının % 2,88 olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda davacı şirketin 2011 yılına göre 2012 yılında net satışlarının 98.886.818,37 – 39.109.039,30 = 59.777.779,07.-TL. tutarında düştüğü hesaplanmıştır.
Net satışlardaki bu düşüşün %25 lik kısmının piyasa koşullan ve yönetim şeklinden kaynaklanmış olabileceğinden davacı şirketin 2012 yılı net satışlardaki düşüşün 59.777.779,07.-TL. x 0,25 = 14.944.444,77 – 59.777.779,07 = 44.833.334,30.-TL. olduğu kabul edilecektir.
Bu bilgilere göre, sözleşmenin tam olarak devam ettiği 2011 yılına göre sözleşmenin fesih edildiği 2012 yılında davacı şirketin hem net satışlarının % 60,45 oranında düştüğü hem de vergi öncesi net kar’ının % 63,18 oranında düştüğü anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defterlerinden ve belgelerinden tespit edilen bu düşüşlere istinaden sözleşmenin fesih edildiği 2012 yılındaki net satışlar kaybı tutarı üzerinden 2011 yılındaki vergi öncesi net kar / net satışlar oranına göre davacının 2012 yılındaki vergi öncesi net kar kaybının 44.833.334,30.-TL. x 0,0782 = 3.505.966.74.-TL. olduğu hesaplanmıştır.
Dava konusu olaylarla ile ilgili olarak davacı şirket ile dava dışı … arasında 01.09.2010 başlangıç tarihli, 10.06.2014 bitiş tarihli sözleşeme düzenlendiği, bu sözleşme 02.08.2012 tarihinde dava dışı … tarafından fesih edildiği, davalı şirket 18.03.2011 tarihinde A grubu seyehat acentesi işletme belgesi aldığı ve davalı şirket ile dava dışı dava dışı … … 01.08.2012 tarihinde acentelik sözleşmesi düzenlendiği, davalı … davacı şirkette 17.09.2010 tarihinde genel müdür olarak işe başladığı, 31.07.2012 tarihinde davacı şirketin işyerinde ayrıldığı ve 4 gün sonra 04.08.2012 tarihinde davalı şirketin işyerinde çalışmaya başladığı, davalı …’un davacı şirketin işyerinden ayrıldıktan 2 gün sonra davacı şirket ile dava dışı … arasındaki acentelik sözleşmesi dava dışı … Service Deutschland Gmbh tarafından fesih edildiği, davacı şirket ile dava dışı … arasındaki sözleşme devam eder iken davalı şirket ile dava dışı … arasında 01.08.2012 tarihinde acentelik sözleşmesi düzenlendiği ve davalı …’un 04.08.2012 tarihinde davalı şirketin işyerinde işe başladığı, davacı şirketin ticari defterlerine göre, sözleşmenin tam olarak devam ettiği 2011 yılına göre sözleşmenin fesih edildiği 2012 yılında davacı şirketin hem net satışlarının % 60,45 oranında düştüğü hem de vergi öncesi net kar’ının % 63,18 oranında düştüğü, bu durumda da sözleşmenin fesih edildiği 2012 yılındaki net satışlar kaybı tutarı üzerinden 2011 yılındaki vergi öncesi net kar / net satışlar oranına göre davacı şirketin 2012 yılındaki vergi öncesi net kar kaybının 44.833.334,30.-TL. x 0,0782 = 3.505.966,74.-TL. olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasında, bilirkişi raporuna davalı vekilinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın haksız rekabet konusunda uzman bilirkişininde eklenerek bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 14/11/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Dosya içerisinde bulunan ve tercüme edilen 09.07.2012 tarihli, … başlıklı, …’ye hitaben, imza … yazıda özetle; … ihalesine katılım için teşekkür edildiği, ekonomik nedenlerle işlerin başka bir ortakla yürütüleceği, yüksek reklam masrafları karşısında rakibin daha düşük fiyat teklifini kabul etmek zorunda kalındığının bildirildiği,
Dosya içerisinde bulunan ve tercüme edilen 02.08.2012 tarihli, …başlıklı …@….com adresinden … Avukat imzalı elektronik postada özetle; acente sözleşmelerinin elektronik posta ile feshinin mümkün olmadığı, sözleşmenin 3.maddesinde sözleşmenin sadece sürenin dolmasına 3 ay kala feshedileceği, buna göre sözleşmenin sona erme» tarihinin 16.04.2014 olduğu ve en erken 1.03.2014 ‘de feshedilebileceği, haksız rekabete ilişkifu haklarının kullanılacağının bildirildiği,
Dosya içerisinde bulunan ve tercüme edilen 03.08.2012 tarihli, …ve … Avukat” başlıklı, …@….de adresinden … imzalı elektronik postada özetle; konu yasal içeriğinin değiştiği, münhasırlık anlaşmasına aykırı davranıldığı ve davacımn başka seyahat acenteleri ile çalıştığının öğrenildiğinin bildirildiği,
Dosya içerisinde bulunan ve tercüme edilen 18.09.2012 tarihli, …@….de adresinden …imzalı elektronik postada özetle;…Şti. arasındaki tüm sözleşmelerin, sözleşmesi süresi dikkate alınmaksızın feshedildiği-müstesnalık düzenlemesine aykırı davranışların taraflara süresinden önce sözleşmeyi feshetme hakkı ihlali nedeniyle 24.07.2012 tarihinde … vekili tarafından Torun vekiline sözleşme feshine ilişkin yazı gönderirdiği, müvekkilinin Torun şirketinin ortağı… ‘nün Berlin’de “…” adlı Alman sermaye şirketi kurduğunu öğrendıği, şirketin konusunun seyahat şirketi işletmesi ve uçuşların sağlanması, seyahat organizasyonlarının yapılması olduğu, şirketin iş hacminin hiç de değersiz olmadığı, müstesnalık maddesine uyuşsaydı Almanya ‘da böyle bir şirket kurulmasına gerek duyulmayacağı, Almanya ‘daki müşterileri angaje ederek müşterileri Türkiye seyahatleri konusunda sözleşme imzalamak amacında olduğu, sözleşme ihlali bulunduğu,
Dosya içerisinde bulunan ve tercüme edilen 08.01.2014 tarihli, Dr…. imzalı yazıda özetle; … sahibi …tarafından Almanya ‘da … adında bir şirketi kurulduğunu öğrendikleri, bu şirketin … ‘nin rakibi olduğu, bu nedenle …’nto … arasındaki sözleşmeyi ihlal ettiği, … ‘nün kişisel olarak eski çalışanları ile yakın temasa geçtiği,
Dosyada tercümesi ve orijinal Almanca dilinde bulunan imzasız, … ile “…Şti. arasında olan “Acente Kullanış Sözleşmesi” başlıklı tarihsiz sözleşmenin 5.1.5 Müstesnalık maddesi olduğu, “Sözleşme” başlıklı 22.08.2011 tarihli, imzasız, 28.02.2011 tarihli: sözleşmeye Ek Protokol başlıklı anlaşma m. 2/a Müstesnalık maddesi olduğu, görülmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m.54/1 ‘de haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak açıklanmıştır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına” aykırı davranışlar haksız ve hukuka aykırı olarak nitelendirilmiştir. Haksız rekabetin varlığı için tarafların rakip olmasına gerek olmadığı gibi failin yarar sağlaması ve eylemi yapanın kusurlu olması da aranmamıştır.
TTK m.54 ‘de aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar haksız rekabet sayılmıştır. Davalının, gönderdiği elektronik postanın aldatıcı olduğu ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu açıktır. Kaldı ki vekil eden şirkette ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı şirket, vekil eden ile aynı faaliyet konusuna ve aynı müşteri çevresine sahiptir. Davalı elektronik postada açıkça belirttiği üzere, rakip firmada çalışmaya başladıktan sonra bu yazıyı göndermiş olup, vekil eden şirketteki işinden kötü hizmet nedeniyle ayrıldığını ve rakip firma adı ve iletişim bilgileri de vermek suretiyle dava dışı” diyaliz şirketinde çalışmaya başladığını beyan etmiştir.
Davacı dava dilekçesinde TTK m.55/l-b uyarınca sözleşmeyi sona erdirmeye yöneltmek, m.55/l-e uyarınca olağan iş şartlarına uymayan dürüstlüğe aykırı davranmak, m.55/b-2 uyarınca işletme personelinin ayartılması konularında davalıların haksız rekabet yasağına aykırı davrandıklarını beyan etmiştir.
İşçinin rekabet etmeme borcu, iş sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönemde, sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin, sadakat borcu gereği. işvereni ile rekabet oluşturacak davranışlardan kaçınmasına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ’nun 396/3. maddesi bulunmaktadır.
“İşçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığında üçüncü kişiye hizmette bulunamaz ve özellikle kendi işvereni ile rekabete girişemez.
Aynı maddenin 4. fıkrasında belirtildiği üzere, “İşçi, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçinin hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlüdür. ” denilmiştir.
İş akdinin sona ermesinden sonra sır saklama yükümlülüğüne ilişkin ise 6098 sayılı TBK m.396/4 : “İşçi, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlüdür. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosyada, TBK m.444/1 uyarına düzenlenmiş; davalı … ile davacı. şirket arasında akdedilmiş, iş ilişkisinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına ilişkin sözleşme bulunmadığı, işçinin rekabet etmemeyi üstelenmesi için kanunun yazılı anlaşmayı geçerlilik şartı saydığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,90 TL’den mahsubu ile artan 143,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafından yapılan 554,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, kalan delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır