Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/756 E. 2018/18 K. 15.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/756 Esas
KARAR NO : 2018/18
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/01/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … ‘nın … ilçesinde tekstil ürünleri ticareti yapmakta olduğunu, ticari faaliyetinde kullandığı tekstil ürünlerini … ‘a gelerek toptancılardan temin ettiğini, davalının ise İstanbul da tekstil sektöründe toptancı olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı şirketin 2008/2010 yılları arasında ticari faaliyette bulunduklarını, müvekkilinin bu dönemde davalıdan toptan konfeksiyon ürünleri satın aldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki, esasında sektörde yaygın olduğu üzere, avans olarak çek verilmesi, bilahare sipariş edilen ürünlerin toptancı firma tarafından alıcıya gönderilmesi şeklinde cereyan ettiğini, huzurdaki dava ile … 21. Sulh hukuk mahkemesi ‘nin … Esas sayılı dosyasından devam eden davanın bağlantılı olduğunu, her iki davada araştırılacak hususların da esasın aynı ilişkiden kaynaklandığını, bu nedenle iş bu davanın … 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesinin davaların akıbeti açısından yerinde olacağını, bu durum karşısında müvekkilinin gerek aralarındaki ticari ilişki gerekse avans olarak verdiği ve fakat karşılığında gönderilmesi gereken mallar gönderilmediğinden bedelsiz kalan Türkiye … Bankası T.A.O … Şubesi ‘nin … nolu hesabından keşide edilen … seri nolu, 31/05/2012 keşide tarihli, 3.000,00 TL bedelli ve … seri nolu, 31/06/2010 keşide tarihli, 3.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla dava açma zorunluluğu doğduğunu, öncelikle davanın … 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından devam eden dava ile birleştirilmesine, müvekkilinin gerek aralarındaki ticari ilişki ve gerekse Türkiye … Bankası T.A.O … Şubesi ‘nin … nolu hesabından keşide edilen … seri nolu, 31/05/2010 keşide tarihli, 3.000 TL bedelli ve … seri nolu 31/06/2010 keşide tarihli, 3.000 TL bedelli iki adet çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde belirttiği ve müvekkili şirketle ilgisi olmayan bir kısım çekler nedeniyle iş bu davayı açtığını, davaya esas teşkil eden … 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının da müvekkili şirket ile ilgisinin olmadığını, müvekkili şirketin adı geçen icra dosyasının tarafı olmadığını, davacının adı geçen icra dosyasının tarafı olmadığını, davacının adı geçen icra dosyası ile ilgili … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin … esas sayısı ile icra dosyasındaki alacaklı … hakkında menfi tespit davası açtığını, Mahkemece davacının davasının reddine karar verildiğini, ayrıca davacının dava dilekçesindeki söz konusu çekleri 2008 ve 2010 yılları arasındaki ticari faaliyetler nedeniyle müvekkile verildiğini ileri sürdüğünü, oysa sadece 2008 ve 2009 tarihlerinde mal alışverişi olduğunu, ayrıca söz konusu çeklerin avans olarak verildiğini iddia ettiğini, halbuki bu piyasada avans olarak çek verilmesi diye bir uygulamanın olmadığını da davacının çok iyi bildiğini, tekstil sektöründe … piyasası diye bilinen piyasada … ‘dan gelen alıcının istediği malları seçip- alıp ve yaklaşık 8-10 ay sonrasına vadeli çek veya bono verdiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında 5 defa alışveriş olduğunu, bu malların koli ile kargo şirketlerine verildiğini ve ambar tesellüm fişlerinde görüldüğü gibi davacıya teslim edildiğini, bu fişlerin dosyaya sunulmuş olduğunu ve ekte fotokopilerini tekrar ibraz ettiklerini, Davacının davasında belirtilen çeklerin 31.05.2010 ve 31.06.2010 tarihli olduklarını, davacının 2008 ve 2009 yıllarında aldığı mallara karşılık 2010 yılının 5 ve 6 aylarına verilen çekler nasıl avans olarak verilmiş olabileceğinin davacıya sorulması gerektiğini, ayrıca adı geçen çeklerle müvekkili şirketin bir İlgisinin olmadığını, bu çeklerin icra dosyasında alacaklı …’a dava dışı … isimli şahıstan geçtiğini, …’ın müvekkili şirketi temsil yetkisi olmadığını ve temsil yetkilisi ve idarecisinin … olduğunu, Davacının daha önce belirtilen çeklerin iptali talebiyle … Sulh Hukuk Mahkemesinde … E, ve … Karar sayılı dosyası ile dava açtığını ve davasının reddedildiğini, bu dosyanın celbini talep ettiklerini, ifade ederek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, bu şekilde karar verilmez ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davacı ile davalı şirket arasında 2008-2010 yılları arasında ticari faaliyet nedeni ile toptan konfeksiyon ürünlerinin satın alınması nedeni ile davalı şirket yetkilisi … ‘a Türkiye … Bankası A.Ş … şubesinin 31/05/2010 keşide tarihli 3.000,00 TL bedelli, 31/06/2010 keşide tarihli 3.000,00 TL bedelli iki adet çeklerin alınan mal karşılığı davalı şirket ortağı … ‘a teslim edilmesi ancak çeklerin karşılığı olarak sipariş edilen malların davacıya gönderilmemesi nedeni ile iki adet çekten dolayı menfi tespit davasıdır. Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi belgeler, faturalar, ambar tesellüm fişleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 13/06/2016 tarihli kök raporda; Davalı … Giyim San ve Tic. Ltd. Şti.’nin Kanuni defter tasdiklerinin ilgili kanun hükümlerine uygun olmadığı, Davalı … Giyim San ve Tic. Ltd. Şti.’nin kanuni defterlerinde dava konusu çeklere ilişkin bir kaydın bulunmadığı ve defterlere göre davacı tarafın herhangi bir borç bakiyesi olmadığı, Dava konusu yukarıda dökümü verilen çeklerin hamiline yazılı olduğu, davalı şirketin çekler üzerinde herhangi bir cirosunun da bulunmadığı, teorik olarak çeklerde düzenleyenin kişisel defilerinin, hamilin kötü niyetli olduğunun ispatlanması dışında hamile karşı ileri sürülemeyeceği, burada davalı şirketin şeklen hamil konumunda gözükmediği, ancak …’ın çeklerin düzenlendiği tarihte davalı şirket adına hareket edip etmediğinin şu aşamada tespit edilemediği, davalı şirket bakımından da davacının bedelsizlik iddiasını bu aşamada kanıtlayamadığı, Davacının … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayısı ile anılan çeklerle ilgili icra dosyasındaki alacaklı … hakkında menfi tespit davası açtığı, Mahkemece davacının davasının reddine karar verildiği, ancak bilirkişiliğimizte Mahkeme kaleminde yapılan dosya incelemesinde anılan Mahkeme kararının Yargıtayca bozulduğu, bu nedenle sağlıklı bir sonuca varabilmek için anılan dosya ile eldeki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesinin uygun olacağı yönünde değerlendirilme yapılmıştır. Davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazı sonucu alınan 15/08/2017 günlü ek raporda; kök rapordaki kanaatlerini değiştirecek yeni herhangi bir belge ve olguya rastlanmadığı bildirilmiştir. Davacının … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı dava konusu çeklerin satın alınacak mal bedelinin avansı olarak verildiğini, ancak mal tesliminin yapılmaması nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve davalıya ödenen 1.000,00 TL ‘nin tahsilini dava etmiş, anılan mahkemece … ‘a yönelik olarak dava açılmasının pasif husumet nedeni ile reddine karar verilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin …. E. … K. Sayılı kararı ile davacının keşideci, davalı … ‘ın ise hamil ve takip alacaklısı konumunda olduğu bu durumda taraflar arasında kambiyo senedi zinciri içerisinde ilişki bulunduğu anlaşıldığından işin esasına yönelik olarak inceleme yapılarak bir karar verilemesi gerekçesi ile karar bozulmuştur. 6102 sayılı yasanın 780. Maddesinde düzenlenen çek, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içermekte olup çek, bir ödeme aracıdır. hamiline yazılı kambiyo senetlerinde defiler emre yazılı kambiyo senetleri gibidir, borçlu senet metninden anlaşılan defileri herkese karşı ileri sürebilir, borçlu alacaklı ile arasındaki şahsi defileri ve önceki hamiller ile veya kambiyo senedi tanzim edenlerle arasındaki ilişkilerden doğan defileri ancak senedi devir alan, bilerek borçlunun zararına hareket etmiş ise ileri sürebilir. Mahkememiz dosyasında ise davacının bedelsizlik şahsi defisine kambiyo hukuku çerçevesinde davalıya karşı ileriye süremeyeceği, bu defiye ancak ilk çek için …, ikinci çek için ismi okunamayan ilk cirantalara karşı ileri sürebileceğinden hamilin kötü niyetli olduğunun ispatlanması dışında hamile karşı ileri sürülemeyeceği, davalı şirketinden şeklen hamil konumunda gözükmediği, davalı şirketin çekler üzerinde herhangi bir cirosunun bulunmadığı, davacının dava konusu çekleri hamiline düzenleyip ilk olarak davalı … Giyim Ltd. Şti. ‘ne teslim ettiğini yazılı delil ile ispatlayamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, peşin alınan 89,10 TL ‘den mahsubu ile kalan 53,20 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/01/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır