Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/737 E. 2018/832 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/737 Esas
KARAR NO : 2018/832

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/08/2012
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduğunu, takibin dayanağının … numaralı hatta ait haberleşme hizmetinin gösterildiğini, ancak müvekkilinin davalı şirkete her hangi bir borcunun olmadığını, bahsi geçen telefon numarasının müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte belge ve imza ile bahsi geçen abonelik sözleşmesinin yapıldığını veya haksız takibin isim benzerliğinden kaynaklandığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haciz yolu ile tahsil edilecek tutarın istirdadına, abonelik sözleşmesi ve takip işlemleri yaparken gerekli özeni göstermeyen davalının % 40’dan aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davanın hukuki dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunu, davacı …’in … Mahallesi … adresine tesis edilmek üzere bir telefon aboneliği talebinde bulunduğunu ve söz konusu talebe istinaden anılan adrese davacı adına abonelik tesis edildiğini, telefon aboneliği için 05/02/2004 tarihinde davacı tarafça … seri nolu abonelik sözleşmesinin imzalandığını, ancak davacının abonelik sebebiyle tahakkuk eden 2004 yılının Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran dönemlerine ait 3.385,96-TL tutarındaki faturaları ödemediğini, borcun ödenmemesi sebebi ile söz konusu telefon aboneliğinin iptal edilerek davacının tesis adresine iadeli taahhütlü mektup ve borç ve yasal takip ihtarı yapıldığını, ihtara rağmen her hangi bir ödeme yapmayan davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davacının yasal süresinde borca itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 05.02.2004 tarihli Telefon Abonman Sözleşmesinin davacıya ait kimlik bilgileri kullanılarak sahte belge ve imza ile yapıldığından davacının bu sözleşmeye göre telefon borcundan dolayı … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası,
Mahkememiz dosyasından 05/11/2014 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Tetkik konusu bila tarihli Telefon Abonman Sözleşmesinde …’e atfen atılmış imzanın, basit tersimli, ancak işlek bir imza olduğu, dosyada … ‘e ait sadece huzurda alınmış imzaların mevcut olduğu, başkaca samimi imzalarını içerir belgelerin mevcut olmadığı, Söz konusu 2004 yılına ait Telefon Abonman Sözleşmesinde … ‘e atfen atılmış imza ile … ‘e ait mukayese imzalar arasında zaman farkının hayli fazla olduğu ve sadece huzurda alınmış imzalar olduğu cihetle sağlıklı bir inceleme yapılamadığı, Sağlıklı bir inceleme yapılabilmesi için şahsın 2004 yılı öncesi ve sonrasına ait başka amaçlarla atmış bulunduğu (tapu müdürlükleri, belediyeler, seçim kurulları, bankalar v.b.)yerlerdeki bol ve samimi imzalarını havi belgelerin temin edilerek tekrar tarafına tevdi edilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememiz ara kararı ile davacının imza örneklerinin mevcut olduğu, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının celbine karar verilmiş olup, celp edilen dosya geldikten sonra dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 20/11/2015 tarihli ek rapor alınmıştır.
Tetkik konusu bila tarihli Telefon Abonman Sözleşmesinde …’e atfen atılmış imzanın, basit tersimli, ancak işlek bir imza olduğu, Bu kez … Sulh Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasının içinde bulunan …’e ait mukayese imzaların da incelemeye alındığı ve önceki imzalarda birlikte değerlendirilerek tekrar yapılan incelemede, mukayese imzaların kendi arasında kısmen polimorf, genel yapı bakımından uyum içinde bulunan imzalar olduğu, Söz konusu Telefon Abonman Sözleşmesinde …’e atfen atılmış imza ile …’e ait mukayese imzalar arasında yapılan incelemede, imzaların tersim biçimi, ebadı, eğitimi, özellikle nüfus cüzdanı talep formundaki imzasının başlama şekli, gramaların karakteri ve (S) şeklinde bitiriliş itiyatları, imzaların tümünün ters biçimi, ebadı, eğimi, seyir, sürat, istif, itiyatlar ve baskı derecesi bakımından aralarında uygunluk ve benzerlikler bulunduğunun tespit edildiği, tetkik konusu bila tarihli Telefon Abonman Sözleşmesinde …’e atfen atılmış imzanın … ‘in eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememiz ara kararı ile davacı vekilinin rapora itirazları nazara alınarak davacıya ait dosyadaki tüm Abonelik Sözleşme tarihi ve öncesinde atılmış imzalar ile Abonelik Sözleşmesindeki imza karşılaştırılmak suretiyle imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının net bir şekilde rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın bilirkişiye tevdi ile tekrar ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 14/10/2016 tarihli ikinci ek rapor alınmıştır.
Tetkik konusu 05.02.2004 tarihli Telefon Abonman Sözleşmesinde …’e atfen atılmış imzanın, basit tersimli, ancak işlek bir imza olduğu,
Bu kez davacı vekilinin 07.12.2015 tarihli dilekçesinden şahsın bilgileri kullanılmak suretiyle sahte nüfiıs cüzdanı talep belgesi ve nüfus cüzdanı üretildiği, …Sulh Hukuk Mahkemesine ait … sayılı dosyadan da bu hususun anlaşıldığı, bu kez tekrar yapılan incelemede bu belgelerdeki imzaların mukayese olarak alınamayacağı anlaşılmakla, dosyadaki diğer mukayese imzalarla bir kez daha yapılan incelemede,
Söz konusu Telefon Abonman Sözleşmesinde …’e atfen atılmış imza ile …’e ait mukayese imzalar arasında, İmzaların tersim biçimi, ebadı, eğimi, İmzaların başlama yeri ve özellikle grama yapılarının farklı olduğu, İmzaların son kısmındaki (Ş) harflerinin de tersim, ebat ve itiyatları bakımından farklılık gösterdiği, İmzaların tümünün tersim biçimi, ebadı, eğimi, seyir, sür’at, istif, itiyatlar ve baskı derecesi bakımından aralarında uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı, Tetkik konusu 05.02.2004 tarihli Telefon Abonman Sözleşmesinde …’e atfen atılmış imzanın mevcut mukayese imzalara kıyasla …’in eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Aynı bilirkişinin ek raporları arasında imzanın aidiyeti konusunda çelişki bulunduğu açık bir şekilde anlaşılmış olup, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek dosyada mevcut Abonelik Sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti istenmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 30/05/2018 tarihli raporunda “Dosya içeriğinden olayla ilgisi olduğu anlaşılan 30/05/2003 tarihli nüfus cüzdanı talep belgesi fotokopisi ve … seri nolu nüfus cüzdanı fotokopisindeki imzalar mukayese dışı tutularak yapılan incelemede; İnceleme konusu tahakkuk fişinde …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR.” denilmiştir.
Adli Tıp Kurumundan alınan rapor gereği dosyadaki mevcut Abonelik Sözleşmesindeki imzanın davacı …’in el ürünü olmadığı anlaşılmış olup, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gelen müzekkere cevabında davacıdan yapılan kesintinin 3.926,74 TL olarak bildiği, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine ve 3.926,74 TL icra dosyasından davacının maaşına yapılan kesintinin iadesine, İİK.nun 72/5 maddesi gereğince davalı alacaklının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının %40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine ve 3.926,74 TL icra dosyasından davacının maaşına yapılan kesintinin iadesine,
2-Davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 268,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 88,85 TL harcın düşümü ile eksik kalan 179,39 TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( ilk masraf 24,45 TL + peşin harç 88,85 TL + bilirkişi ücreti 500,00 TL + 542,55 TL posta masrafı ) toplam 1.155,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır