Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/636 E. 2020/121 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/636 Esas
KARAR NO:2020/121

DAVA: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:12/02/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasında borçlu olan … İç ve Dış Tic A. Ş’ne her iki dosyada mevcut çekleri boş olarak, gönderilecek mala karşılık teminat maksadıyla verdiğini, daha sonra ise anlaşma sağlanamadığını, … A,Ş.’nin malları göndermediğini, müvekkili şirketçe istenmesine rağmen çeklerin de iade edilmediğini, boş çekler kendisinde kalan … A.Ş.’nin bu çekeri doldurarak davalı (alacaklı) …’na verdiğini, ödeme emri müvekkili şirkete gönderildiğinde, müvekkili şirket yetkilisi hem … A.Ş. hem de … vekili olan avukat ile yaptığı görüşmede durumu anlattığını, bunun üzerine … A.Ş. yetkilisi durumu düzelteceğini, çekleri iade edeceğini söylediğini, daha sonra ise hakkında açılan çek ceza davalarında durumun ilgili mahkemede izah edildiğini, mahkemelerde yapılan incelemede, çekteki imzanın kendisine ait olmadığının ortaya çıktığını, bu kararları icra dosyasına sunduğunda, hukuki bilgisinin yeterli olmaması nedeniyle dosyaların kapanacağını düşünerek beklediğini, dosyaların hala derdest olduğunu belirterek, sonuç olarak, müvekkil şirketin, davalıya…. İcra Müd, … E. ve yine aynı icra müdürlüğünün … E Sayılı dosyalarına konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, söz konusu takiplerin iptaline ve davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava süresinde olmadığından ve hak düşürücü süreden sonra açıldığından, davanın süre yönünden reddini talep etiklerini, İİK 72 Maddesinde; takibe itiraz etmemiş veya itirazı kaldırılmış olan borçlu, eğer borcu ödemiş ise ödediği tarihten itibaren 1 sene içerisinde genel mahkeme de dava açarak bu paranın geri alınmasını istemei gerektiğini, davacı hakkında yapılan takiplerin kesinleşme tarihleri ve davacıya yapılan tebligatların tarihleri dikkate alındığında aradan geçen 4 yıllık süre ile davacı dava açma hakkını yitirmiş olduğundan davacının hak düşürücü süre yönünden davasının reddini talep ettiklerini, müvekkili bankanın … Ticari Şubesi tarafından … İç ve Dış Tic. A.Ş. firmasına kredi kullandırıldığını ve kredinin geri ödemesinde tahsil edildiğinde bedeli kredi borcundan mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya bir kısım çekler verildiğini, bu çekler arasında davacıya ait olan 2 adet çekin de olduğunu, kredi şartlarına uyulmaması üzerine borçlu ve müşterek borçlu ve müteselsil kefiller hakkında takip işlemleri başlatıldığını ve aynı zamanda da davacıya ait çeklerin karşılıksız çıkması üzerine, bu çekler hakkında da…. İcra Müdürlüğü … Esas ve … Esas (Yeni No:… Esas) sayılı dosyaları ile icra takipleri başlatıldığını ve takiplerin ödeme emirlerinin şirket yetkilisine tebliği ile kesinleştiğini, çeki ciro eden dava dışı … A.Ş.’nin müvekkili banka’ya borçlu olduğunu ve temel borç ilişkisinin devam ettiğini, bu firma hakkında yasal takip işlemleri devam etmekte ise de, alacaklarının tamamının tahsil edilemediğini, davacı tarafından, kredi borçlusu lehine keşide edilen çekler firma tarafından Müvekkili banka’ya tahsil edildiğinde, bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile tevdii ve teslim edildiğini, çeklerdeki ciro ilişkisinden görüleceği üzere; müvekkili bankanın, çek keşidecisi davacıdan çekin meşru hamili sıfatıyla yasal olarak alacaklı olduğunu, çekteki ciro ilişkisinde bir kopukluk olmadığına göre, müvekkili banka ile davacı arasındaki hukuki borç ilişkisinin de açık olduğunu, çek ile ilgili iddiaların, çeki ciro yolu ile devralan iyi niyetli 3.kişi hamil müvekkili banka bakımından kambiyo senedi olma ve temel ilişkiden bağımsız olma vasfını değiştirmediğini, bu nedenle de, kesideci ile lehtar arasındaki temel ilişki ve çekten dolayı borçlu olunmadığı itirazlarının müvekkili banka’ya karşı ileri sürülemeyeceğini, bu sebeple ileri sürmüş olduğu iddialarının iyi niyetli meşru hamil olan müvekkili bankaya karşı ileri sürülemeyeceğinden davanın reddini talep ettiklerini, davcının iddia ettiğinin aksine … Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada verilen beraat kararının, çeklerdeki imzaların davacının eli mahsulü olmadığı gerekçesiyle verilmediğini, 6273 sayılı yasanın 3. Maddesi gereğince eylemin suç vasfından çıkarılmış olduğu gerekçesiyle sanığın beraatına karar verildiğini, davacının açmış olduğu dava hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğundan, öncelikle süre yönünden usulden reddine; davanın esasına girilecek olursa, haksız ve kötü niyetli olarak gerçeği yansıtmayan ve hukuki olmayan delillere dayalı açılan iş bu davanın esastan reddine; davacının haksız ve kötü niyetli davası sebebiyle aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
…. İcra Dairesinin …(…) E ve … E dosyaları, Sulh Ceza Mahkemesi dosyaları, … Ticaret Sicil Memurluğu ve bankalardan gönderilen cevabi yazılar ve ekli evraklar, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE :
Dava, …. İcra Dairesinin …(…) E ve … E dosyalarına konu çeklerde bulunan imzalar davacıya ait olmadığından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı şirket temsilcisine ait imza örnekleri celp edilmiş, davaya konu çeklerde bulunan imzaların davacı şirket temsilcisinin eli ürünü olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … sayılı raporunda; İnceleme konusu çeklerde … ve ….Şti’ne atfen atılı imzaların basit tersimli, karalama tarzında, karakteristik, tanı unsuru içermeyen imzalar olmaları nedeniyle aidiyetlerinin, dolayısıyla Kamil Kamacı’nın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, İnceleme konusu çeklerin ön yüz yazıları ile Kamil Kamacı’nın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla Kamil Kamacı’nın eli ürünü olmadığı hususları mütalaa edilmiştir.
Davaya konu senetlerin davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti yönünden 3 kişilik grafoloji uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten alınan raporda özetle; inceleme Konusu … Şubesine ait keşide yeri …, keşide tarihi 18.05.2010 olan … seri no.lu 45.000.- TL miktarlı ve … Şubesine ait keşide yeri … ve keşide tarihi 18.06.2010 olan … seri nolu 45.000-TL miktarlı 2 Adet çek asıllarındaki keşideci imzaları ile Kamil Kamacı’ya ait mukayese imzalar arasında; işleklik derecesi, alışkanlıkları, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve bası derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından; inceleme konusu çeklerdeki keşideci imzalarının Kamil Kamacı’nın eli ürünü olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı vekilince davaya konu çeklerin boş olarak, gönderilecek mala karşılık teminat maksadıyla dava dışı … İç ve Dış Tic A.Ş’ye verildiği, anlaşma sağlanamadığından çeklerin bedelsiz kaldığı ancak taraflarına iade edilmediği, senetteki imzalar müvekkiline de ait olmadığından borçlu olmadığının tespitini talep etmişse de; 3 kişilik grafoloji uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten alınan bilirkişi raporu ile çekte bulunan imzaların davacı şirket temsilcisine ait olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafça senetlerin teminat maksadıyla verildiği ve bedelsiz olduğu da ileri sürülmüşse de kambiyo vasfındaki senetler sebepten mücerret olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
Kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 54,40- TL red harcının peşin alınan 1.691,95-TL nin düşümü ile arta kalan 1.637,55-TL harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca takdir olunan 13.362,03 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı ve davacının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır