Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/393 E. 2018/418 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/393
KARAR NO : 2018/418

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2013 – 26/09/2013
KARAR TARİHİ : 12/04/2018

ASIL DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile , davalılar ile davacı müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıların Köln /…’da bulunan ” … ” isimli iş yerinde satmak üzere mal satın aldıklarını, müvekkili ile davalı … arasında imzalanmış distribütörlük sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin bu ticari ilişkiden kaynaklanan borçlarının teminatı olarak davalı / borçlu …’nun maliki bulunduğu İstanbul İli Üsküdar İlçesi Kısıklı Mah. … Ada … parsel’de kayıtlı … Blok Zemin kat … nolu mesken üzerinde birinci derecede 400.000 TL bedelli olmak üzere ipotek tesis edildiğini, davalıların mal satın almalarına rağmen ödeme yapmamaları ve müvekkili şirketin tüm girişimlerinin sonuçsuz kalması üzerine borcun ödenmesi için … 37 Noterliği vasıtasıyla ihbarname gönderildiğini yine ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, müvekkili şirketin cari hesaplarında borç miktarının açıkça 461.658,79 Euro olarak göründüğünü, aynı zamanda bu hususun müvekkilince düzenlenmiş faturalar gümrük beyannameleri, ihracat işlemlerine ilişkin maliye bakanlığına bildirilmek üzere düzenlenen form BS isimli kayıtlarla sabit olduğunu, davalı tarafın itiraz dilekçesinde davacının … mevzuatına uyumsuz mallar gönderdiğini ve bu sebeple iflasa sürüklendiğini iddia ettiğini, basiretli bir tacir olması gereken davacının aldığı malların Alman mevzuatına uygun olup olmadığını bilmesi gerektiğini, bu husustaki uyumsuzlukları müvekkiline yükleyemeyeceğini belirterek itirazın iptaline ve %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP : Davalılar vekili ibraz ettiği cevap dilekçesi ile, … isimli hükmü bir şahsiyet olmadığını bu ismin adi işletme ismi olduğunu, bu işletme ile ilgili …’nun cevap vereceğini bu nedenle hükmü şahsiyeti olmayan bir ismi taraf olarak tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu ayrıca taraf gösterilmesinin de usule aykırı olduğunu, belirttikleri görülmüştür. … ve … adına … vekili 05/10/2014 havale tarihli cevap dilekçelerinde … ‘ın taraf ehliyetinin olmadığını, adi işletme olup şahıs firması olduğunu, şahıs firmalarına geçerli bir işlem olması için şahsın adının geçmesinin gerektiğini, bu nedenle tesis edilen ipotekteki resmi şekil ve şartları da getirilmediğinden şekil şartları açısından ipoteğin sakat olduğunu, taraf teşkili açısından dava şartlarının oluşmadığını, davacı tarafından gönderilen bir çok malların raflarda son kullanma tarihleri gelmeden bozulduğunu, davacının başka kişilere daha çok iskontolu mal vererek müvekkiline zararına hareket ettiğini, distribütörlük sözleşmesinin … adına olduğunu, … ile yapılmış distribütörlük sözleşmesinin olmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin de bulunmadığını, davacıya gönderilen paraların havalelerin belirtilmediğini, sunulan ekstrelerin gerçeği yansıtmadığını, yapılan hesapları kabul etmediklerini, ticari ilişki içinde davacının şirket zararlarını kabul ettiğini, … …’nun malları görüp düşeceğim dediğini, müdürünü gönderilerek tespit yaptırdığını, müdürün malların bozuk olduğunu tespit ettiğini, durumu kabul ederek gerekenin yapılacağını belirtildiğini, depoda bulunan ve taraflarca tespit olunan bozulan mallar ve ayrıca atılan malların hesaptan düşülmediğini, iade faturalarının yine hesaptan düşülmediğini, bayilerden olan alacakların davacı şirkete devredilmesine rağmen yine hesaptan düşülmediğini, bozulan mallardan kaynaklanan zararlar ödenen cezalar çöp paraları , masraflar, ekonomik zararlar , marka patent başvuruları olduğunu, davacı tarafın bozuk mallar gönderdiğini, bu nedenle zarar ettiklerini ve iflasa sürüklendiklerini, bayilerin marketlerin malları iade ettiklerini, gönderilen malların fiyatlarının şişirilerek fatura edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
BİRLEŞEN DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalılardan …, davacı (alacaklı) müvekkil şirket ile aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde, müvekkili şirketten mal satın aldığını, müvekkil şirket ile … arasındaki işbu ticari ilişkiden kaynaklanan borçların teminatı olarak; davalı/borçlu …’in maliki bulunduğu … ili … ilçesi … köyü … Ada … Parsel … Arsa Paylı 1. Kat A Blok … No.lu bağımsız bölümde 200.000,00.-TL bedelli, 1. Derece ve 1. Sırada olmak üzere ipotek tesis edildiğini, 3. Davalı/borçlu …’in mal satın almasına rağmen ödemelerini yapmaması ve davacı/alacaklı müvekkil şirketin, borçların ödenmesi yönünde yapmış olduğu tüm girişimlerin sonuçsuz kalması üzerine, söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi işlemleri başlatılarak davalılara (borçlulara) borcun ödenmesi talebini içeren ihtarname gönderilmiş ve usulüne uygun olarak kebliğ edildiğini, . İhtarnameye rağmen söz konusu borcun ödenmemesi üzerine; müvekkil şirket tarafından, davacı (alacaklı) müvekkil şirketin lehine tesis edilmiş olan ipoteğin paraya çevrilmesi için takip başlatılarak, ödeme emri usulüne uygun olarak davalılara (borçlulara) tebliğ edildiğini, ancak davalı/borçlu tarafların haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz etmesi ile takip durduğunu bildirmiş, davalı/borçlu tarafça kötüniyetli olarak yapılan itiraz neticesinde takip durmuş olmakla haksız itirazın iptali ile takibin devamını temin etmek ve kötüniyetli itiraz nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP :Davalılar … … adına … vekili cevap dilekçesinde , … ‘nin şahıs firması olduğunu, bu nedenle taraf teşkili oluşmadığını, ipoteğinde şekil şartları yönünden geçersiz olduğunu, distribütörlük sözleşmesinin … adına olduğunu … ile yapılmış distribütörlük sözleşmesinin olmadığının bu nedenle davacının alacağını …’den talep etmesi gerektiğini, davacı tarafından gönderilen bir çok malların raflarda son kullanma tarihleri gelmeden bozulduğunu, davacının başka kişilere daha çok iskontolu mal vererek müvekkiline zararına hareket ettiğini, distribütörlük sözleşmesinin … adına olduğunu, … ile yapılmış distribütörlük sözleşmesinin olmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin de bulunmadığını, davacıya gönderilen paraların havalelerin belirtilmediğini, sunulan ekstrelerin gerçeği yansıtmadığını, yapılan hesapları kabul etmediklerini, ticari ilişki içinde davacının şirket zararlarını kabul ettiğini, … …’nun malları görüp düşeceğim dediğini, müdürünü gönderilerek tespit yaptırdığını, müdürün malların bozuk olduğunu tespit ettiğini, durumu kabul ederek gerekenin yapılacağını belirtildiğini, depoda bulunan ve taraflarca tespit olunan bozulan mallar ve ayrıca atılan malların hesaptan düşülmediğini, iade faturalarının yine hesaptan düşülmediğini, bayilerden olan alacakların davacı şirkete devredilmesine rağmen yine hesaptan düşülmediğini, bozulan mallardan kaynaklanan zararlar ödenen cezalar çöp paraları , masraflar, ekonomik zararlar , marka patent başvuruları olduğunu, davacı tarafın bozuk mallar gönderdiğini, bu nedenle zarar ettiklerini ve iflasa sürüklendiklerini, bayilerin marketlerin malları iade ettiklerini, gönderilen malların fiyatlarının şişirilerek fatura edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir
DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl dava ve birleşen dava itirazın iptaline ilişkindir.
Deliller, … 10 İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya yine, 10 İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya, distribütörlük sözleşmesi, ipotek akit tabloları, iade faturaları, Form BS’ler , gümrük beyannameleri, bildirilen bankalardan alınan hesap ekstreleri ve bilirkişi incelemesi.
… 10 İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya ele alınıp incelendiğinde, davacı tarafından …, … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ipotek belgesi incelendiğinde , ipotek konusu taşınmazın malikinin … olduğu görülmüş, … ve … adına itiraz eden …’nun vekili itiraz dilekçesi vererek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinde müvekkillerinin borcunun bulunmadığını, alacak iddiasında bulunan şirket ile borçlu gösterilen …’in aralarında ticaret yaptıklarını borçlu gösterilen …’ın … ‘da davacı şirketin gönderdiği malları bu ticari ilişki kapsamında sattığını bu ticari ilişkiye teminat altına almak için …’nun taşınmazını ipotek verdiğini, müvekkillerinin borcu bulunmadığını davacının … çeşitli sebeplerle zarara uğratarak iflasına sebep olduğunu, sürekli bozuk mallar gönderdiğini, bayiler, marketlerin malları iade ettiklerini, mallara Alman mevzuatı gereğince el konulduğunu, taraflar arasında yapılan görüşmede malların bedelinin düşülmesi hususunun davacı tarafça kabul edildiğini bunun üzerine iade faturaları düzenlendiğini, buna rağmen davacı tarafın bu anlaşmaya aykırı hareket ettiğini, fiyatların şişirilerek fatura kesildiğini, başkalarına daha düşük bedelli mal sattığını belirttiği görülmüştür. İcra dosyası içerisinde ipotek belgesi ve akit tablosunun mevcut olduğu incelendiğinde ,…’nun taşınmazını …’ın Baklavacı … Gıda San Pazarlama ve Organizasyon Hizmetleri Tic Ltd Şti ‘ne doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere ipotek verdiği görülmüş, ipotek alacaklısının Baklavacı … Ltd Şti olmasına rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin Baklavacı … … AŞ tarafından başlatıldığı itiraz üzerine davanın da Baklavacı …AŞ tarafından açıldığı görülmüştr.
… 10 İcra Müdürlüğüne ait … esas sayılı dosya alınıp incelendiğinde, … … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ipotek belgesi incelendiğinde , ipotek konusu taşınmazın malikinin … olduğu görülmüş, … ve … adına itiraz eden …’nun vekili itiraz dilekçesi vererek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinde müvekkillerinin borcunun bulunmadığını, alacak iddiasında bulunan şirket ile borçlu gösterilen …’in aralarında ticaret yaptıklarını borçlu gösterilen …’ın … ‘da davacı şirketin gönderdiği malları bu ticari ilişki kapsamında sattığını bu ticari ilişkiye teminat altına almak için … ‘in taşınmazını ipotek verdiğini, müvekkillerinin borcu bulunmadığını davacının … çeşitli sebeplerle zarara uğratarak iflasına sebep olduğunu, sürekli bozuk mallar gönderdiğini, bayiler, marketlerin malları iade ettiklerini, mallara Alman mevzuatı gereğince el konulduğunu, taraflar arasında yapılan görüşmede malların bedelinin düşülmesi hususunun davacı tarafça kabul edildiğini bunun üzerine iade faturaları düzenlendiğini, buna rağmen davacı tarafın bu anlaşmaya aykırı hareket ettiğini, fiyatların şişirilerek fatura kesildiğini, başkalarına daha düşük bedelli mal sattığını belirttiği görülmüştür.
İcra takibi … adına açılmış olmasına rağmen itiraz dilekçesi … isimli şahıs şirketi adına şahıs şirketinin sahibi … tarafından verilmiş yine itirazın iptaline ilişkin dava … adına açılmış olmasına rağmen cevap dilekçesi … adına … adına verildiğinden taraf teşkilinin usulüne uygun şekilde sağlandığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi ekindeki distribütörlük sözleşmesi incelendiğinde, Baklavacı … … AŞ ile … arasında imzalandığı …’in distribütör olarak sözleşmede yer aldığı distribütör’ün sorumluluğunun sözleşmenin 5.maddesinde sıralandığı , 5/p maddesinde “üretim ve ambalaj hatalarından kaynaklanan ürün bozukluklarını distribütör ürünün kendisine tesliminden itibaren 30 gün içinde derhal firmaya yazılı olarak bildirmek zorundadır. ….” denildiği, sözleşme tarihinin 01/02/2008 olduğu görülmüştür.
… tarafından verilen ipotek belgesinde de …’ın davacı şirkete doğmuş doğacak borçları için taşınmazın ipotek verildiği tespit edilmiştir .
Davacı tarafından 20/01/2015 tarihli dilekçe ekinde sunulan gümrük beyannameleri ve faturalar incelendiğinde, faturalarda ve beyannamelerinde … adının geçtiği görülmektedir.
Faturalar incelendiğinde, bir kısmının Baklavacı … Ltd Şti , bir kısımının Baklavacı … AŞ tarafından … adına kesildiği görülmüştür.
…’ya ait vekaletname ekindeki vergi mükellefiyeti kayıt belgesi incelendiğinde, …’nun … isimli şahıs şirketinin sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekilince 05/11/2014 tarihli delil listesi ekinde sunulan bir takım belgeler incelendiğinde, … tarafından davacı şirkete gönderilen maillerde ürünlerdeki bir takım bozuklukların bildirildiği tespit edilmiştir. Yine davalı vekili davacı tarafından gönderilen malların …’da satılamayacağına dair Almanca çevirisi dosyaya sunmuştur.
Davalılar vekili 22/01/2015 tarihli beyan dilekçesinde davacı tarafından gümrük beyannamelerinin sunulmasını malları müvekkillerine teslim ettiği anlamına gelmeyeceğini, teslim hususunun davacının ispatlaması gerektiğini müvekkilleri ve distribütör olan … arasında davacı arasında yaşanan sorunlarla ve malların bozuk olduğuna dair e mail yazışmalarının mevcut olduğunu, mal sattıkları bayilerin bozuk malları iade ettiklerini bunların faturalarını dosyaya sunduklarını, bozuk malların 20 ton civarında çöpe atıldığını, çöp belgelerini sunduklarını … tarafından davacı hesabına gönderilen ödemeler ile ilgili banka hesap numaralarını verdiklerini belirttiği görülmüştür.
Duruşmada dinlenen davalılar tanığı … beyanında, bir dönem davacı firmada ihracat müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı dönemde … ‘nın davacı firmadan mal almaya başladığını, bir, bir buçuk yıl sonra davalı tarafın ödeme problemleri yaşamaya başladığını, davalı tarafça , davacı firmanın gönderdiği krokanların fazla sert olduğu tüketime uygun olmadığını kendilerine bildirildiğini ayrıca üzüm pekmezi ile ilgilide davalı taraftan şikayet aldıklarını, ihracat olduğu için bu ürünlerin geri alınması mümkün olmadığını gıda olduğu için imha edilmesi gerektiğini, davacı firma yetkililerinin …’ya giderek yerinde tespit yaptığını duyduğunu belirttiği görülmüştür.
Yargılamamın devamı sırasında davacı firmaya OHAL kapsamında TMSF ‘nin kayyım olarak atandığı TMSF yetkilerince verilen vekaletname ile davacı tarafın duruşmalarda temsil edildiği görülmüştür.
Davacı tarafa ait ticari defter ve belgeler üzerinde ayrıca davalı tarafça dosyaya sunulan ticari defter ve belgeler üzerinde mahkememizce resen tespit edilen bir mali müşavir bir finans uzmanı, bir sektör uzmanı ve hukukçu bilirkişi eşliğinde inceleme yapılarak , davalıların ayıp iddiası da değerlendirilerek davacının alacağının olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
27/07/2017 tarihli rapor incelendiğinde, davaya konu firmanın ürünlerinin reçel , tayin , pekmez, helva çeşitleri , krokan, lokum , saray helvası ve pişmaniye olduğunu, Türk Gıda Kodeksinde bu ürünlerle ilgili uyulması gereken kuralların açık bir şekilde belirlendiğini, reçel ürünlerinde sızıntı problemi olduğunun belirlendiğini, bunun dolum aşamasında yaşanan problemlerden kaynaklandığını, bu ürünlerin tüketicilere satılamayacağını ,diğer bozulmaların ise muhafaza , nakliye ve ürünün son tüketim tarihine yaklaşması ile ilgili olduğunu, diğer ürünlerde yaşanan problemlerinin üretim aşamasında olabileceği gibi muhafaza ve nakliye aşamasında da olabileceğini, diğer bir konunun etiketlemeden kaynaklı Alman yetkililerce verilmiş cezalarla ilgili olduğunu, etiketlemenin amacının son tüketiciye arz edilen gıdaların belirli genel ve özel etiketleme kurallarının ( beslenme , tanıtım , reklam gibi) aktarılması olduğunu, etiketleme hatalarının üreticiden
kaynaklandığını, davacı şirketin ticari defter ve belgelerini inceleme için sunmadığını, davacının alacağının ispatı için ticari defter ve kayıtlarının muavin hesap dökümlerinin ibrazının şart olduğunu, bununla birlikte dosyaya sunulan fatura ihracat belgeleri BS formlarının karşılıklı olarak incelendiğini, davalı tarafça yapıldığı belirtilen tahsilat tutarlarına ilişkin belgelerinde incelendiğini, takip tarihi itibariyle davalı firmadan alacak miktarının denetime elverişli olarak saptanamadığını belirttikleri görülmüştür.
Davacı vekili en son tarihli duruşmada Fetö kapsamında TMSF tarafından davacı firmaya el konulduğunu el konulma sırasında tutulan tutanaktan ilgili yıllara ait davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerinin olmadığını nerede olduğunun bilemediği konusunda tutanak tutulduğunu beyan etmiştir.
Asıl davada , ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip Baklavacı … AŞ tarafından yapılmış olup ipotek akit tablosu incelendiğinde, …’nun kendi adına kayıtlı taşınmazı Baklavacı … Gıda San Pazarlama ve Organizasyon Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi lehine ipotek ettiği görülmüştür.
Baklavacı … Gıda san Pazarlama ve Organizasyon Hizmetleri Tic Ltd Şti’nin alınan sicil kaydına göre unvanının Baklavacı … Gıda Sanayi Pazarlama ve Organizasyon Hizmetleri Ticaret AŞ ‘ne dönüştüğü daha sonrada 01/08/2011 tarih 7870 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde baklavacı … Gıda Pazarlama ve Organizasyon Hizmetleri AŞ nin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte Baklavacı … Gıda Sanayi ve Dış Ticaret AŞ tarafından devralındığı görülmüştür.
Davacı taraf ticari defter ve belgelerinin inceleme için sunmamış, davacı vekilinin en son duruşmada bildirmesine göre, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin bulunamadığına dair TMSF tarafından tutanak tutulduğu anlaşılmıştır. Davacı ile dava dışı … arasında distribütörlük sözleşmesi yapılmış , davacının ürettiği ürünleri … -… ‘nun şahıs firmasında satılması için fatura karşılığında gönderdiği, … ve … tarafından gönderilen mallarda birtakım ayıplar olduğunu davacıya e-mailler ile bildirildiği distribütörlük sözleşmesine göre bu bildirimlerin sözleşmeye uygun şekilde yapıldığı, davacı tarafın davalıdan alacağı olduğunu ispatlayamadığını anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın aşağıdaki şekilde reddine , yine şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Asıl davanın reddine
Davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine,
a)Davalılar vekille temsil edildiğinden 29.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c)Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine ,
d)Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 4.831,00 TL den mahsubu ile fazla alınan 4.795,10 TL nin talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Birleşen davanın reddine,
Davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine,
a)Davalılar vekille temsil edildiğinden 17.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c)Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine ,
d)Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 2.415,50 TL den mahsubu ile fazla alınan 2.379,60 TL nin talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalılar tarafından yapılan 3.781,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine ,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/04/2018 15:41

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

DAVALILAR SARFI
3.600,00 TL Bilirkişi Ücreti
181,25 TL tebligat ve tezkere
3.781,25 TL