Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/38 E. 2018/410 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/38 Esas
KARAR NO : 2018/410

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/02/2014
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.1.2011 tarihinde davalı tarafından sigortalı … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin kaza neticesinde kısmi olarak iş göremez hale geldiğini, müvekkiline çarpan aracın sigortalısı taraıfndan … no.lu poliçe ile yapıldığından, davalıya müracaat edilmek zorunda kalındığını, davadan önce … Devlet Hastanesinden alınan % 36 rapora istinaden davalıya müracaat edildiğini ve kısmi olarak ödeme alındığını, yapılan ödemenin, müvekkilinin yaşı ve sakatlık durumu göz önüne alındığında oldukça düşük hesaplandığını, yargılama sonucunda müvekkili için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırmak üzere şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ornaları ile davalıdan tamamının tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya 29.5.2012 tarihinde yaptığı 71.027,00-TL ödeme sonucu ibra edildiğini ve sorumluluğunun kalmadığını, davalıya tazminat ödenmesine karar verilise yapılan ödemenin indirilmesini ve faiz güncellemesi yapılmasını, müvkekili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca temerrüt tarihniden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıptan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ile kazadan kaynaklanan ceza dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumundan, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
UYAP üzerinden temin edilen … Sulh Ceza Mahkemesinin … E., … K. sayılı ilamı ve dosyasında; davaya konu kaza nedeni ile dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’nın katılan …’ı taksirle yaraladığı sabit görüldüğünden, Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verildiği, hükme esas alınan … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 08/09/2011 tarihli raporunda kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nın asli kusurlu, sürücü …’ın ise tali kusurlu, sürücü …’ nün ise kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
Davacının dava konusu kazadan dolayı maruz kaldığı iş gücü kaybı oranın tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan 10/08/2015 tarihli raporda; davacı …’ ın 11/01/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızasının E cetveline göre % 29.2 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden trafik ve aktüerya bilirkişisinden alınan29/05/2017 tarihli müşterek raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davacı sürücü …’ın % 20 oranında tali kusurlu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’nın % 80 oranında kusurlu olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zararının 88.884,25-Tl olup, yapılan 71.027,00-TL ödeme ile davacının maddi zararının % 80 nin karşılandığının tespit edlidiğini, buna göre davacıya yapılan ödemeyle davacının ödeme tarihindeki verilere göre maluliyet maddi zararı arasında açık nispetsizlik olduğundan, ibranamenin geçersiz ve makbuz niteliğinde olduğunu, davacının maluliyet sebebi ile gerçek ve nihai maddi zararı, yapılan ödemenin güncellenmiş tutarı mahsup edildikten sonra bakiye 68.552,24-TL zararı olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin davalı … şirketine tazminat ödemesi için ilgili belgelerle birlikte başvurunun 06/04/2012 tarihinde yapıldığı, buna göre başvuru tarihi 8 iş günü sonrası olan temerrüt başlangıç tarihi 19.4.2012 ödeme tarihi olduğu rapor edilmiştir.
Üst paragrafta belirtilen kusur ve tazminat raporu, olayın oluşu ve dosya kapsamıyla uyumlu ve yeterli olduğu değerlendirildiğinden rapora itibar olunmuş ve mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili, hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkememize sunmuş olduğu 13.11.2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırmış ve eksik harcı tamamlamıştır.
Davalı vekili ıslahla arttırılan kısım yönünden zaman aşımı süresi dolduğundan, ıslah tarihi itibariyle zaman aşımına uğrayan davacı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ıslahla arttırılan kısmın ıslah tarihi itibariyle zaman aşımı süresi dolduğu iddiasında bulunmuş ise de, dava dilekçesinde dava açılırken tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğu anda arttırmak üzere belirsiz alacak davası olarak açıldığı, tazminat miktarı belirlendikten sonra davacının sunduğu ıslah dilekçesinin hukuken bedel arttırım dilekçesi olduğu ve HMK 107/2 maddesi uyarınca tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabî olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabileceği düzenlenmiş olduğu, su sebeple davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresi kesilmiş olacağından, davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı … şirketi vekili, davacının davadan önce yaptığı başvuru nedeni ile toplam 71.027,00- TL ödeme yapıldığını, ibraname alındığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere ibraname belirtili olan ödenen tazminat olan Mahkemece tespit edilecek olan tazminat miktarı arasında fahiş fark bulunması halinde ibranamenin hükümsüz sayılacağı anlaşılmakla, ibranamede belirtilen rakam ile mahkememizce hesaplanan tazminat miktarı arasında fahiş fark bulunduğundan, ibranamenin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsü …’ nın % 80 oranında, davacı sürücü …’ ın % 20 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacının % 29,2 oranında sürekli iş gücü kaybına ve olay tarihinden itibaren ise 3 ay süre ile geçici iş gücü kaybına uğradığı, tarafların kusur durumu ile maluliyet oranına göre davacının karşılanmamış 68.552,24- TL bakiye zararı oluştuğu, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari poliçe limitlerini aşmadığı ve davalı … şirketinin poliçe kapsamında davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
68.552,24 TL maddi tazminatın 19/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 4.682,78-TL karar ilam harcından peşin alınan 25,20-TL ile tamamlama harcı: 230,72-TL, nin mahsubu ile noksan kalan 4.427,06- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 54,20- TL, tamamlama harcı: 230,72-TL, davetiye ve posta gideri: 252,00-TL, bilirkişi ücreti: 2.250,00-TL olmak üzere toplam: 2.786,92- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ ne göre tayin ve takdir olunan 7.890,70-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 29/09/2015 tarihli 600,00-TL ATK fatura bedeli davacı tarafça kurum hesabına yatırıldığına dair dekont dosyaya sunulmadığından, 600,00-TL ATK fatura bedeli davalıdan tahsili ile ilgili kurum hesabına yatırılmasına, kararın ifası için Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılmasına,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …e-imzalıdır

Hakim …e-imzalıdır