Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/271 E. 2019/723 K. 03.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/271 Esas
KARAR NO : 2019/723

DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2014
KARAR TARİHİ : 03/09/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Sokağı, 1880 ada, 1 parsel sayılı ve … asfaltı üzeri N:37 adresinde mukim akaryakıt istasyonu ile olarak taraflar arasında 12/03/2007 tarihli intifa hakkı tesisi ve yatırım hakkındaki protokolün akdedildiğini, söz konusu protokol ile müvekkili şirket lehine tapuda tesis edilerek 17 yıllık intifa bedeli karşılığında davalıya 225.000USD +KDV ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirket lehine … tarih ve … yevmiye numarası ile intifa hakkının tapuya tesis edildiğini, müvekkilince protokolün 6.maddesi uyarınca üç farklı seferden toplam 352.179,85TL nin davalıya ödendiğini, bayilik sözleşmesi tahtında … akaryakıt istasyonu olarak faaliyet göstermekte iken Rekabet Kurumu’nun 12/03/2009 tarihinde genel bir duyuru yayınladığı ve akabinde emsal nitelikte karar verdiğini, Rekabet Kurulu kararında grup muafiyeti kapsamında öngörülen süreyi aşan kısmının ifasının hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, idari davaların reddolması nedeniyle bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, intifa hakkının kullanılmayan döneme isabet eden süreye kıstelyevm usulü hesaplanan tutarın müvekkili şirkete iade edilmesi gerektiğini, bu hususta davalıdan … 20.Noterliğinin … tarih … yevmiye no ile keşide edilen ihtarname ile talepte bulunulduğunu beyan ederek 234.302,84TL tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin … Asliye(Ticaret) Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının daha önce huzurdaki davayı İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, bu davanın 2013/77 E. 2013/146 karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, intifa akdinin devamına engel hukuksal ya da fiili bir engel yokken davacının intifa hakkını ivaz karşılığı kendisinin sonlandırdığını, intifa hakkı tesisi ve yatırım hakkında protokolünde intifanın devamına değil, istasyon işletmeciliğine engel hukuki veya fiili halden bahsettiğini, davacının müvekkilinden tahsil ettiği ivaz karşılığında intifa hakkını tapudan terkin ettirdiğini, denkleştirici adalet ilkesinin dava konusu olay açısından uygulama yerinin ve olanağının olmadığını, mahkemece tarafların birbirine alacaklı ve borçlu olduğu hususunda incelemeye geçilmesi halinde davanın takas-mahsup nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, kötüniyetli müktesip davacının müvekkiline iadesi gereken zenginleşme kalemleri ile zaruri, faydalı ve diğer masraf kalemlerinin hesaplanmasını, karşılıklı edimlerin iadesi kapsamında davacıya verilmiş ipoteklerinde tapudan terkininin gerektiğini, istasyon inşaa ve imar masraflarının hesaplanarak davalıya iadesi gerektiğini, müvekkilinin mahrum kaldığı kar hesaplanarak müvekkiline iade edilmesi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizce … 11.Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak 2013/77 Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davaya konu taşınmazın üzerindeki takdidatlarla birlikte son durumunu gösterir tapu kaydı ilgili tapu müdürlüğünden celp edilmiştir.
Dosyada mevcut intifa sözleşmesi, rekabet kurulu kararı, tapu kaydı ve diğer deliller de göz önünde bulundurularak davalının tutmakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış ve mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan raporda özetle; davalının 2010-2011 ve 2012 yıllarına ait resmi defter ve belgelerden taraflar arasındaki ilişkinin 2012 yılında sona erdiği, taraflar arasında borç alacak ilişkisinin davalının resmi defterlerine göre olmadığı, davalı şirketin 2010-2011 ve 2012 yıllarına ait resmi defterlerinde davacı şirketten alınan intifa bedeli ile ilgili herhangi bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin intifa hakkı tesisi sözleşmesi şeklinde olduğu, sözleşmenin 12/03/2007 tarihinde 17 yıllık süre için imzaladığı, taşınmazın davalıya ait olduğu, intifanın 10/05/2007 tarihinde başladığı, Rekabet Kurumu’nun yayımladığı genel duyuruya göre taşınmaz üzerindeki intifanın 28/12/2012 tarihinde terkin edildiği, davacı tarafından 352.179,85TL intifa bedeli olarak davalıya ödendiği, sözleşmenin 4.145 gün önce sona erdiği ve davacı şirket tarafından talep edilebilecek miktarın 235.259,55TL olarak tespit edildiği, davalının 2010 ve 2011 yıllarına ait defterlerinin sahibi lehine teşkil etmeyeceği, 2012 yılına ait defterinin sahibi lehine delil teşkil ettiği ifade edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına ve davacının dava tarihi itibari ile talep edebileceği bir alacak olup olmadığı hususunda mali müşavir ve akaryakıt alanında uzman sektör bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan raporda özetle; davacı tarafından incelemeye sunulan 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacının düzenlemiş olduğu vekaletname kapsamında ve tapu tescil belgesi yazılı olan “…. İNTİFA HAKKININ TAMAMINDAN BEDELİNİ ALDIĞIMDAN …” ifadesi doğrultusunda ve davacının defter kayıtlarının mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesiyle; “davacı defter ve kayıtlarına 31/12/2012 tarihinde 10.000,00TL havale bedelinin kayıtlı olduğu, davalı tarafından sunulan dekont üzerinde intifa iade bedeli yazılı olduğunun” görüldüğü, sektörel değerlendirme kapsamında davacının, davalıdan ilave bir bedel talep edemeyeceği, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde 5 yıllık intifa bedelinin 78.088,24USD olduğunu, intifa hakkının sona erdiği tarihteki efektif dolar kuru çarpımının sonucunun 139,785,75OL olduğu, bu bedelden banka kanalı ile yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan 212.394,10TL nin intifa iade bedeli oluştuğu, bu bedelin TEFE/TÜFE endeks verilerine göre güncelleştirilmiş değerinin toplam 377.739,02TL olduğu ifade edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna beyan ve itirazları üzerine mahkememizce aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacının dava dilekçesinde 234.802,84TL kalan intifa bedelini talep ettiği, bu bedelin kıstelyevm usulü hesaplama sonucunda isabet olarak görülmesi, ayrıca talebin TL üzerinden hesaplanması sonucunda güncellenmiş değerinin 369.183,00TL olduğu, döviz bedeli üzerinden ikinci bir hesaplama yapıldığında 335.485,79TL kalan intifa bedeli olduğu, 583.140TL güncellenmiş bedeli olduğu ifade edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; hukuki niteliği itibariyle, Rekabet Kurulu kararı gereğince intifa hakkının süresinden önce sona ermiş olması nedeniyle, davacı tarafından davalıya ödenmiş olan intifa hakkı bedelinin, bakiye süreye hesap eden kısmın kıstelyevm usulüne göre hesaplanması suretiyle 234.302,84TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış bir alacak davasıdır.
İntifanın tesis edildiği taşınmazda ödenen intifa bedelinin kullanılmayan kısmına tekabül eden bölümün istenebilmesi için öncelikle somut olay bakımından intifa hakkının tapudan terkin edilmiş olması gerekir. Bu husus dava şartı olup resen gözetilmesi gerekir. Dosya içerisinde intifa hakkı tesisine ilişkin resmi senet bulunduğu, davaya konu intifa hakkının terkininin talep edilmiş olduğu, terkinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki 12/03/2007 tarihli intifa hakkı tesisi ve yatırım hakkındaki protokolün incelenmesinde, taraflardan davalının malik sıfatının bulunduğu, davalının … AŞ ile söz konusu protokolü imzalamış oldukları, protokol konusunun … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … Sokağı, 1880 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı ile ilgili olarak intifa hakkı tesisi olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu intifa protokol kapsamında davacı şirket lehine tapuda 17 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiği görülmektedir.
2002/2 sayılı tebliğde değişiklik yapan 2003/3 sayılı tebliğ ile öngörülen geçiş hükümleri ve tebliğin uygulanmasına ilişkin olarak olarak daha önce alınan çeşitli Rekabet Kurulu kararları uyarınca 18/05/2005 tarihinden önce yapılıp da anılan tarih itibariyle bakiye süresi 5 yılı aşan anlaşmaların 18/09/2010 tarihinde, 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan anlaşmaların ise yapıldıkları tarihten itibaren 5 yılın sonunda uygulanmalarına son verilmesi ortaya çıkmıştır.
Dava konusu olay açısından taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği tarihin 28/12/2012 olduğu (intifa hakkının terkin edildiği tarih) görülmüştür.
Davacı tarafından düzenlenmiş olan … 20.Noterliğine ait … ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde vekaletnamede; … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … Sokağı, 1880 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde; davacı şirket … AŞ lehine … tarih ve … yevmiye numaralı ile tesis edilen intifa hakkını, dilediği ivaz karşılığından veya ivazsız tapudan fek ve terkin ettirmeye, intifa hakkının tapudan fek ve terkini ile ilgili takriri tapudan şirketimiz adına vermeye, almaya, resmi evrak ve sicilatı imzalamaya …. …’u vekil tayin edildi.” ifadelerine yer verilmiştir.
… Tapu Müdürlüğü tarafından … tarih … yevmiye nolu olarak düzenlenmiş intifa terkin tescil işlem belgesi kapsamında yapılan inceleme sonunda, “yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerinde lehtarı olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim.” ifadelerine yer verildiği görülmüştür.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2017/5580 Esas ve 2018/3252 karar sayılı ilamında ” … Dava konusu intifanın kaldırılmasına ilişkin tapu sicil müdürlüğünün … tarihli … sayılı belgesinde davacı temsilcisi beyanında “yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerinde lehtarı olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim.” demiştir. Bu durumda yerel mahkemece bu beyan karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Somut olay açısından tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda davacının temsilcisinin … tarihli, … yevmiye nolu düzenlenmiş intifa terkin tescil işlemi belgesinde; “”yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerinde lehtarı olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim.” ifadelerine yer verildiği görülmüş, bu beyan karşısında davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcından peşin alınan 4.001,35-TL den düşümü ile arta kalan 3.956,95-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan posta gideri:111,75-TL, bilirkişi ücreti: 2.400,00TL toplam 2.511,75TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 20.008,17-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır