Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/224 E. 2018/782 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/224 Esas
KARAR NO : 2018/782
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2014
KARAR TARİHİ: 27/06/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardın kâğıt ticareti ile iştigal ettiğini, davalı banka ile üyelik sözleşmesi imzaladığını, 9.7.2013 tarihnide müvekkili şirket arasında akdedilen üye işyeri sözleşmesine ilaveten Mail Order ve PC Pos ile alışveriş uygulaması ek sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin, dava dışı … İnşaat Taah…Ltd.Şti. Ünvanlı firmaya 2.500 adet A4 fotokopi kâğıdı satışı yaptığını, bu satışa istinaden 20.11.2013 tarih ve 13.500,00-TL bedelli faturayı düzenlediğini, müvekkilinin yaptığı satışa ilişkin satış bedelini ise davalı bankaya ait mail order sistemi üzerinden tahsil etmek istediğini bu maksatla davalı banka tarafından örneği hazırlanan kredi kartı ile tahsilata ilişkin talimat formunu düzenleyerek 13.500,00-TL lik satışa ilişkin onay almak üzere davalıya gönderdiğini, davalının, … isimli şahsa ait … no.lu kredi kartından 13.500,00-TL lik çekim yapılmasına aynı tarihte onay verdiği bu tutarı herhangi bir sorun yaratmaksızın doğrudan müvekkili şirket hesaplarına alacak kaydederek ödemeyi gerçekleştirdiğini, davalıdan gelen 14.5.2014 tarihli yazıya değin müvekkilinin yapılan alışverişte herhangi bir sorunun mevcut olduğu bilgisinin verilmediğini, 14.05/2014 tarihli yazıda hamilin itirazının değerlendirilerek haklı bulduğunu ve itiraza konu 13.500,00-TL nin müvekkili hesabına borç kaydedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin, izah edilen dolandırıcılık eyleminde tek zarar gören konumunda olduğunu, davalıya ait bankacılık sistemi kullanılarak satış yapan müvekkili firmanın satış yaptığı tarihten 6 ay sonra satış bedelini bankanın cebri işlemi ile geri ödemek zorunda kaldığını, bankanın bu bedeli cebren müvekkili şirketin nezdlerinde bulunan hesabından müvekkilinin onayı alınmadan tahsil ettiğini, davalının eyleminin usulsüz olduğunu, davalı banka sağlamış olduğu hizmetin tüm neticelerinden sorunmlu olması gerektiğini, 6 ay önce onay verdiği bir işlemin onayını 6 ay sonra geri almaması gerektiğini, davalının kusurunun olmadığını ispat etse dahi sorumlu tutulması gerektiğini, bankaların müşterinin kullanımına sundğu kredi kartı ve internet bankacılığı sisteminin her türlü güvenliğini sağlama zorunluluğundan kaynaklı olarak bu güvenliklerin aşılarak müşteriye zarar verilmesi durumunda bu zararı tazmin etmesi gerektiğini, bankalar bu durumu bile bile 3D güvenlik sistemini barındırmayan bir kaynağa hizmet sunuyorsa, bu riski öngördüğünü ve sonuçlarına katlanmayı kabul etmiş olmaları gerektiğini belirterek, sonuç olarak; davalı bankaya ait bankacılık sisteminin kullanımından kaynaklanan 13.500,00-Tl tutarındaki zararlarının 7.5.2014 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri uyarınca mail order sistemi üzerinden yapılan alışverişlerde tüm sorumluluğu üstlendiğini, davacının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını,”Mail Order Uygulamasına İlişkin Düzenleme” yan başlıklı 16. Maddesine ve yine taraflar arasında imzalanan Ek Sözleşme’nin “Genel Esaslar” başlıklı 3. maddesin 3.6. bendine göre; Mail Order sistemi üzerinden yapılan tahsilatlara ilişkin ihtilafların müvekkili Banka’nın sorumluluğunda olmadığını, davacı Üye İşyeri, Mail Order sistemi aracılığıyla yapacağı tüm işlemlerle sorumluluğu tamamen üzerine almayı dosyada mübrez sözleşmeler ile üstlendiğini, bu nedenle davacı’nın dava konusu işleme ilişkin olarak Müvekkil Banka’nın sorumlu olduğuna ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, davacı, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davranarak kendi kusuru ile dava konusu zararın oluşmasına neden olduğunu, davacı, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tacir sıfatını haiz olup, yaptığı tüm işlemlerde basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olduğunu, dava konusu işlemin incelenmesinden, faturanın … İnşaat Taahhüt Gıda San. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiği ve malların yine bu şirkete teslim edildiğinin anlaşıldığını, ancak söz konusu işleme ilişkin olarak tahsilata ilişkin talimat formunda; kart sahibi olarak …, kredi kartı banka adı olarak … Bankası, kredi kart numarası olarak … belirtilerek kart hamili olarak …’nın formu imzaladığının görüldüğünü, ancak kart hamili olduğunu iddia eden …’nın ibraz ettiği kredi kartının … Bankası’na değil de … Banka’sına ait bir kredi kartı olduğu kart fotokopisinden açıkça anlaşıldığını, davacı Şirket, talimat formunun doldurulmasında ve işlemlerin yapılması sırasında …’nın doldurduğu talimat formu ile kredi kartı bilgilerinin birbiri ile uyumsuz olduğunu dahi fark etmeyerek derecede özensiz davranarak mal teslimini gerçekleştirdiğini, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacı tarafından gerekli güvenlik kontrolleri yapılmış olsa idi dava konusu işlemin hiç gerçekleşmeyeceğini, müvekkili banka’nın dava konusu işleme ilişkin her hangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili banka tarafından alınması gereken tüm güvenlik önlemlerinin alındığını, dava dışı … tarafından kullanılan kredi kartı, … Bankası’na ait … numaralı kredi kart bilgilerinin kopyalanması sonucu elde edildiğini, bu durum gerçek kart hamili olan …anılmaz … Malzemeleri Ltd. Şti.’nin … Bankası’na yapmış olduğu itiraz neticesinde anlaşıldığını, yapılan itiraz doğrultusunda gerek … Bankası gerek müvekkili banka tarafından yapılan araştırma neticesinde dava konusu işleme ilişkin kartın sahte/kopyalanmış kart olduğunun görüldüğünü, bu nedenle de dava konusu tutarın davacı’ya borç olarak kaydedildiğini, gerekli güvenlik kontrolleri yapmayarak sahte kart ile Mail Order sistemi üzerinden tahsilat yapılmasına neden olan davacı Şirket olduğunu, müvekkili banka, kendisine gelen bilgiler doğrultusunda provizyon vermiş olup, herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaldı ki tacir olan davacı, imzaladığı sözleşme hükümleri ile bağlı olup Mail Order sistemi aracılığıyla gerçekleşen tüm riskleri üstlendiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur.
Taraflar arasında akdedilen üyelik sözleşmesi ile Mail Order ve PC Pos İle Alışveriş Uygulama Ek Sözleşmesi 13.500,000-Tl bedelli fatura ve sevk irsaliyesi, kredi kartı ile tahsilata ilişkin talimat formu, kredi kartı ve kimlik sureti, 14/04/2014 tarihli davalı banka yazı sureti ile davaya konu mail order talimat yolu ile yapılan satışa ilişkin belgeler taraf vekilleri tarafından dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mail order yolu ile kredi kartı ile yapılan satış işleminde davacının uğradığı zarar ve tarafların kusur durumu değerlendirilmesi noktasında bankacı ve bilgi işlem uzmanı bilirkişiden alınan 10.7.2015 tarihli raporda özetle;dava konusu satışın davalı bankaya ait mail order sistemi kullanılarak 16/11/2013 tarihinde mail order talep formu oluşturulduğu ve aynı gün davalı bankadan satış ile ilgili onay/provizyon alındığı, dava dilekçesi ekinde fotokopisi bulunan kredi kartının tetkikinden; kredi kartının ön yüzünde; …, … Bankası …, Chip amblemi, … kredi kartı numarası, 04/15 ( geçerlilik süresi ) … ismi ile arkasında aynı kredi kartı numarası ve 134 güvenlik numarasının yazılı olduğunu, sunulu kredi kartında … … isminin bulunduğunu, talimat formunda ise banka ismi … Bankası yazılı olmasına karşın, davacı şirketçe bu uyumsuzluk normal kabul edilerek, formun üzerindeki … Bankası çizilerek elle … yazıldığını, talimat formu bankaya gönderilmemekte, üye işyerinde muhafaza edildiğini, dolayısı ile davalı bankanın talimat formu üzerinde elle yapılan düzeltmelerden haberinin bulunmadığını, ancak davacı şirketçe kredi kartı hamilinin kart bankası ile talimat formunda yazılı banka ismi uyuşmuzluğundan şüphelenilmemesi davacı şirkete atfedilecek bir kusur olarak görülmediğini, kart hamili Mesut davacı şirket uyumsuzluğu davalı banka ile paylaştığına/bankaya bildirerek sonucuna göre hareket ettiğine dair dosyaya delil de sunmadığını, olayda dolandırıcılık ip uçları olmasına karşın, basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gereken davacı tarafından belirtilerin fark edilmediğinin değerlendirildiğini, kart hamili … tarafından ibraz edilen kredi kartı bilgileri, davalı banka dilekçelerindeki açıklamalara göre …anılmaz … Malz…Ltd.Şti. Ne ait bir Şirket kredi kartına ait olup, kopyalanarak sahte bir şekilde elde edildiği, adı geçen şirkete ait kredi kartı numarası, son kullanma tarihi, güvenlik no.su ve alışveriş tutarı pos cihazında tuşlandığında, kredi kartı limitinin alışveriş tutarını karşılaması halinde, sistem tarafından satışa onay verildiği, bu yüzden davalı bankaca mail order sisteminde, kredi kartı bilgilerine göre satışa onay verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını, dava konusu kopya kredi kartı bilgileri … Bankasına ait olup, harcama bilgisinin adı geçen bankacak kart hamili ….Ltd.Şti. Ne bildirilip bildirimediği, bildirilrdi ise nasıl bildirildiğinin belli olmadığını, yine bu şirketin harcama bedeline hahgi tarih ve saatte itiraz ettiğinin de dosyadan belli olmadığını, harcamaya yapılan itiraz dilekçesinin dosyaya sunulmadığını, dava dilekçesi ekinde, dolandırıcılık olayında kullanılan kredi kartının önlü arkalı fotokopisi mevcut olup, işlem sırasında kredi kartının üye işyerine fiziken ibraz edildiğinin sabit bulunduğunu, davacı vekilinin, kredi kartının işyerine itiraz edildiğini açıkladığını, dava konusu olayda dava dışı …….Ltd.Şti. ‘nun ticari kredi kartı bilgilerini özenle saklamamaktan ve kartın kopyalanmasına sebebiyet vermesinden dolayı sorumluluğunun bulunduğunu, dolandırıcılıkla ilgili ip uçları davacı tarafından fark edilmemiş olup, ayrıca fiziken ibraz edilen kredi kartı POS cihazından geçilerek şifreli satış yapmak yerine, kredi kartı bilgileri tuşlanarak satış işlemi yapıldığından dolayı, işlemlerdedavacı şirketin kusurlu bulunduğu, davalı bankaya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı hususları rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporuna davalı tarafça itiraz edilmesi nedeni ile önceki rapora yönelik itirazlarda değerlendirilmek sureti ile bir bankacı, iki bilişim uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten alınan 11.10.2016 tarihli raporda özetle; kart hamili … tarafından 16.11.2013 tarihinde bir Mail Order talimatı tanzim edilip imzalandıktan sonra üye işyerine ibraz edildiğini, bu talimatın içeriğine göre, …’ya kredi kartıyla … İnş…Ltd.Şti. Adına 13.500,00-TL lik mal satın alınıp bedelinin kredi kartıyla ödenmesinin talep edildiğini, mail order talimatı üzerine kart hamilinin bankası T.İş Bankası olarak yazıldığını, daha sonra bu ünvanı çizilerek yanına … Bankası yazıldığnı, bunun dışında mail order talimatında bulunması gereken unsurların tamamının mevcut olduğunu, davalı bankanın 1.10.2014 tarihli cevap dilekçesindeki bilgilere göre, kart hamilinin …anıklı … Malz.Ltd.Şti. Olduğu ve kartı çıkaran kurumun … Bankası olduğunun anlaşıldığını, kart hamilinin itirazlı işlemlerinde, kart hamilinin tartışmasız/somut bir kusuru yoksa dvalı banka itirazlı işlem bedellerini Chargeback ( ters işlem ) etmekle yükümlü olduğunu, davalı bankanın işte bu yükümlülük çerçevesinde gerçek kart hamili ……Şti nin itirazını haklı bulup mail order kanalıyla yapılan satış tutarını davacı hesabından alıp/çekip kartı çıkaran iş bankası kanalıyla kart hamiline ödemiş olduğunun anlaşıldığını, mail order talep/yetki formuna konu edilen kart hamilinin kendi bankasına itiraz dilekçesi dosyaya sunulmamış sie de; davalı bankanın 1.10.2014 tarihli cevap dilekçesindeki bilgilere göre, gerçek kart hamilinin …..Ltd.Şti. Olduğu ve kartı çıkaran kurumun iş Bankası olduğunun anlaşıldığını, davacı şirketten mal satın alınması sırasında mail order talep/yetki formuna konu edilen …’ya ait olduğu bildirilen … no.lu kartın gerçek sahibi/hamilinin ……Ltd. Şti. Olduğunun anlaşılması nedeniyle, kartın kopyalanmış olduğunun aşikar olduğunu, dolayısı ile davacının iş bankası tarafından … …Şti ne tahsis edilip verilen ve daha sonra … Bankasına ait … kredi kartna kopyalanmış bilgilere istinaden satış işlemini gerçekleştirdiğinin anlaşıldığını, kredi kartlarının başlangıç numaraları kartın verildiği bankayı belirttiğini, Pos Üye İşyeri Sözleşmesinin 16/8 maddesinin ” Üye işyerinin mal ve hizmet alımında bulunan kişiye ait bilgilerle üye bilgilerinde uyumsuzluk ve/veya kredi kartının son kullanım tarihinin dolması halinde yapılan ödeme bankaca reddedilmeyecek, mal ve hizmet alım meblağı üyenin kredi kartının bağlı olduğu hesaptan bankaca alınarak, üye işyerinin banka hesabına alacak kaydedileceğini, üye işyeri bu işlemle ilgili tüm sorumluluğun tamamen kendisine ait olduğunu kabul beyan eder, üye tarafından bu hususta herhangi bir itirazda bulunulması halinde, banka, üye işyerine herhangi bir bildirimde bulunmaya gerek kalınmaksızın, itiraz edilen meblağı, üye işyerinin banka nezdindeki hesabından veya sair hak ve alacağından re’sen takas ve mahsup ederek üye’ye iade etmeye tam yetkilidir. Bu konuda üye işyeriyle üye ( kart hamili ) arasında doğacak ihtilaflardan dolayı banka sorumlu değildir…” denildiğini, yine Mail Order Ek Szjleşmesinin 3.6, 3.8, maddelerinden bahsetmiş, 5464 sayılı yasanın 17. Maddesinin ” üye işyerleri, kart hamillerinin yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarının bedelini banka kartı ya da kredi kartı ile ödeme taleplerini kabul etmek zorundadır….” denildiğini, aynı yasanın 15/son maddesinin ” … Bu kanunun 20. Maddesi uyarınca harcama belgesi düzenlenmeksizin çeşitli iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtası ile yapılan mal ve hizmet alımlarındaki hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan zararlardan kart hamili srumlu tutulamaz” denildiğini, 5464 sayılı yasanın 32. Maddesinin ” kart numarası bildirillmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik ortam, sipariş formu veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğacak anlaşmazlıklarda ispat yürükün üye işyerine aittir ” denildiğini, Mail Order talimatını veren dava dışı …’nın esasen somut olayda talimat üzerinden İş Bankası yazmakla, kendini bir anlamda deşifre edip ele verdiğini, ancak olay karşısında davacı üye işyerinin bunun üzerinde durmadığından, satış işlemine devam edilip işlemin sonuçlandırıldığını, davacının, 20.11.2014 tarihli dilekçesinin ( II/d )bendi altında ” … … isimli şahsın kimlik ve kredi kartının fotokopileri alınmak suretiyle muhafaza edilmiştir…” şeklindeki bu ifadesine göre, fotokopisi sunulan kartın … Bankasının …anıklı ..Ltd.Şti. ne verdiği kredi kartı bilgilerinin … Bankasına ait kredi kartına akrktarılan kartın fotokopisinin olduğunun aşikâr olduğunu, bu durumda esasen mail order talimatını düzenleyen …’nın nezdinde o tarihte kopyalanmış kredi kartının da fiziken bulunduğunu göstermekte olduğunu, davacı üye işyeri kredi kartını fiziken …’nın elinde iken neden mail order talimatına yönelip satış yaptığının sorgulanması gerektiğini, davacı üye işyeri satış esnasında kart hamilinin elinde bulunan kopyalanmış kredi kartını POS cihazıdnan geçirip kart hamilinden şifresini talep etmiş olsaydı, kartın şifresi hamil tarafından bilinemediği için POS cihazı satış işlemine onay vermeyeceğini, çünkü kart hamilinin elinde kartın şifresi dolmuş olsaydı, satış işlemi zaten kartın fiziki ibrazı yoluyla sonuçlandırılacağını, davacı basiretli bir tacir gibi satış işlemi sırasında gereken dikkat ve özeni göstermediğini, mail order talimatı yolu ile yapılan satışlarda gerek sözleşmesel ( 3.6,3.8 ve 16.8 m.) ve gerekse de yasal olarak ( 5464 sayılı Kredi Kartı K.32. Mad ) ispat yükünün davacı üye işyerine ait olduğunu, çünkü, ne üye işyerinin bağlı bulunduğu POS bankası ve ne de kart hamilinin bankasının mail order talimatını fiziken görüp irdeleme olanağına sahip olmadığını, mail order isimli talimatını fiziken görüp irdeleme olanağına sahip olmadıklarını, öte yandan mail order işleminde sifre kullanılmadığı için kart bilgilerini sunan hamilin gerçek kart hamili olup olmadığını test etme imkanı da bankalarca bulunmadığını, satış esnasında otorizasyon veren … bankası kendi üyesine ( gerçek kart hamiline ) SMS yolu ile cep telefonuna mesaj gönderip göndermediğinin de belli olmadığını, davanın muhatabı … Bankası olmadığı için ilgili banka hakkında bir inceleme yapılma olanağının da zaten bulunmadığını, bu nedenle tüm sorumluluğun davacı üye işyeri üzerinde toplandığını, davacı, basiretli bir tacir gibi üzerine düşen edimleri ifa etmemesi nedeni ile mezkûr satışdan dolayı zarara uğradığı, davalı bankaya atfedilecek her hangibir kusurun tespit edilemediğini, davalı bankadan tazminat/alacak talep etme koşullarının oluşmadığı kanısına varıldığı hususları rapor edilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan 22/08/2018 tarihli ek raporda özetle; mail order talimatı üzerinde kredi kartı banka adı olarak … Bnakası yazılmış olmasına rağmen, bunun üzeri çizilip … Bankası yazılmak suretiyle ibraz edilen Mail Order talimatını hiç irdelemeden işlem yapıldığı, halbûki basiterli bir tacir gibi talimatı incelemiş olsaydı, ibraz edilen kartın … Bankasına ait olmadığı ve … Bankasına ait olduğunun anlaşılabileceğini, davacının bu sebeple işyerinin mail order sisteminde yeterli özeni göstermediği ve basiretli bir tacir gibi davranmadığını, mail order, alıcı ile satıcının yanyana bulunmadığı, alacının kredi kartının fiziksel olarak yanında omadığı, dolayısı ile pos makinesinden klasik bir tahsilat yapılmadığı vb. Durumlarda kullanıldığını, pos makinası ve fiziksel kart mevcutken mail order ile işlem yapılmasını geciktirecek herhangi birm durum bulunmadığını, davacının 20.11.2014 tarihli dilekçesinin ( II/d) bendi altında ” ……. isimli şahsın kimlik ve kredi kartının fotokopileri alınmak suretiyle muhafaza edlimiştir…” şeklindeki bu ifadesine göre, fotokopisi sunulan kartın İş Bankasının ……Ltd.Şti.’ne vermiş olduğu kredi kartı bilgilerinin … Bankasına ait kredi kartına aktarılan kartın fotokopisinin olduğunun aşikâr olduğunu, bu durumun, esasen Mail Order talimatı düzenleyen …’nın nezdinde o tarihte kopyalanmış kredi kartının da fiziken bulunduğunu gösterdiğini, sözleşmenin 3.6. Maddesi uyarınca, mail order işlemi sırasında yapılacak herhangi bir hatadan davacı işyerinin sorumlu olacağını, buna göre mail order talimatında yapılan banka ismi hatasının da sorumluluğunda olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi gereken özeni göstermemiş olması nedeni ile, sözleşme hükümlerine, gerekse kredi kartı mevzuatına ve gerekse de kredi kartları hukukuna göre kusurlu olduğunun düşünüldüğü rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı ile davalı banka arasında 09/07/2013 tarihli Post Üye İş yeri Sözleşmesi Ve Mail Order Ve PC Pos ile Alışveriş Uygulama Ek Sözleşmesi düzenlenmiş olduğu, davacının sunmuş olduğu belgelere göre, kart hamili … tarafından 16.11.2013 tarihinde bir Mail Order talimatı tanzim edilip imzalandıktan sonra üye işyerine ibraz edildiğini, bu talimatın içeriğine göre, …’ya kredi kartıyla … İnş…Ltd.Şti. Adına 13.500,00-TL lik mal satın alınıp bedelinin kredi kartıyla ödenmesinin talep edildiğini, mail order talimatı üzerine kart hamilinin bankası … Bankası olarak yazıldığını, daha sonra bu ünvanı çizilerek yanına … Bankası yazıldığnı, bunun dışında mail order talimatında bulunması gereken unsurların tamamının mevcut olduğu, davacı şirket tarafından 16/11/2013 tarih … no.lu …ci İnşaat Taahhüt Gıda San. Tic. Ltd. Şti. muhataplı 13.500,00- TL tutarında fatura tanzim edildiği, sevk irsaliye belgesine göre 500 koli A4 Kâğıdını …ci İnşaat…Ltd.Şti.’ ne satılmış olduğu, söz konusu malların dava dışı alıcı şirkete teslim edilmiş olduğu, gerçek kart hamilinin …anıklı … Malz…Ltd. Şti olduğu ve kartı çıkaran kurumun … Bankası olduğu, gerçek kart hamili … …Şti’nin itirazı haklı bulunup davalı banka tarafından mail order kanalı ile yapılan satış tutarının davacı şirket hesabından alınıp kartı çıkaran … Bankası kanalı ile kart hamiline ödenmiş olduğu görülmüştür.
Dava konusu olayda; davacı şirketten mal satın alınması sırasında mail order talep/yetki formuna konu edilen …’ya ait olduğu bildirilen kartın gerçek sahibi ……Şti. olduğu anlaşılması nedeni ile kartın kopyalanmış olduğu, dolayısı ile davacı şirket … Bankası tarafından …….Şti. ne tahsis edilip verilen ve daha sonra … Bankasına ait … kredi kartına kopyalanmış bilgilere istinaden satış işleminin gerçekleştirilmesinde hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da ayrıntılı şekilde belirtildiği şekilde, fotokopisi sunulu kredi kartında … … ismi bulunduğu, talimat ¸formunda ise banka ismi … Bankası yazılı olmasına karşın, davacı şirketçe uyumsuzluk normal kabul edilerek formun üzerindeki … Bankası çizilerek … yazıldığı, talimat formu davalı bankaya gönderilmemesi nedeni ile davalı bankanın talimat formu üzerinde yapılan düzeltmelerden haberi bulunmadığı, dolandırıcılık olayında kullanılan kredi kartının önlü arkalı fotokopisi mevcut olup, işlem sırasında kredi kartının üye iş yerine fiziken ibraz edildiği, kredi kartı iş yerine fiziken ibraz edilmiş olduğundan, kredi kartının pos cihazından geçirilerek ve kredi kartı şifresi kullanılarak işlem yapılması gerektiği, kredi kartı ibraz edilmiş olduğundan, mail order sisteminin kullanılmasına gerek bulunmadığı, davacı üye işyerinin, kredi kartını fiziken …’nın elinde iken neden mail order talimatına yönelip satış yaptığının sorgulanması gerektiği, davacı üye işyeri satış esnasında kart hamilinin elinde bulunan kopyalanmış kredi kartını POS cihazıdnan geçirip kart hamilinden şifresini talep etmiş olsaydı, kartın şifresi hamil tarafından bilinemediği için POS cihazı satış işlemine onay vermeyeceği, çünkü kart hamilinin elinde kartın şifresi dolmuş olsaydı, satış işlemi zaten kartın fiziki ibrazı yoluyla sonuçlandırılacağı, davacı basiretli bir tacir gibi satış işlemi sırasında gereken dikkat ve özeni göstermediği, mail order talimatı yolu ile yapılan satışlarda gerek sözleşmesel ( 3.6,3.8 ve 16.8 m.) ve gerekse de yasal olarak ( 5464 sayılı Kredi Kartı K.32. Mad ) ispat yükünün davacı üye işyerine ait olduğunu, çünkü, ne üye işyerinin bağlı bulunduğu POS bankası ve ne de kart hamilinin bankasının mail order talimatını fiziken görüp irdeleme olanağına sahip olmadığı, mail order isimli talimatını fiziken görüp irdeleme olanağına sahip olmadıkları, öte yandan mail order işleminde sifre kullanılmadığı için kart bilgilerini sunan hamilin gerçek kart hamili olup olmadığını test etme imkanı da bankalarca bulunmadığı, satış esnasında otorizasyon veren … bankası kendi üyesine ( gerçek kart hamiline ) SMS yolu ile cep telefonuna mesaj gönderip göndermediğinin de belli olmadığı, davanın muhatabı … Bankası olmadığı için ilgili banka hakkında bir inceleme yapılma olanağının da zaten bulunmadığı, bu nedenle tüm sorumluluğun davacı üye işyeri üzerinde toplandığı, davacı, basiretli bir tacir gibi üzerine düşen edimleri ifa etmemesi nedeni ile mezkûr satışdan dolayı zarara uğradığı, davalı bankaya atfedilecek her hangibir kusurun tespit edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 35,90.-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 230,55-TL den düşümü ile arta kalan 194,65-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, dava tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen tebligat posta giderinden oluşan 36,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır