Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/179 E. 2018/842 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/179 Esas
KARAR NO : 2018/842
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2014
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.03.2013 tarihinde …’ da meydana gelen kazada … plakalı aracın sağ ön lastiğinin kopması nedeniyle, sürücü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve araçta yolcu olan …’in ağır yaralandığını, davacının vücudundaki kırıklar ve başından aldığı darbe nedeni ile uzun süre tedavi gördüğünü ancak uygulanan tedaviye rağmen sağlığına kavuşamadığını, …. Devlet Hastanesi tarafından davacıya özürlü raporu verildiğini, … sayılı aracın ZMMS nedeni ile davalı … AŞ. Nin kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları ZMMS tarife limitiyle sınırlı sorumluluğunun doğduğunu, davalıya gerekli belgeler eklenerek müracaat yapıldığını ve hasar dosası açıldığını ancak ödeme yapılmadığını, davaya konu alacağın likit olmadığını belirterek, sonuç olarak; alacak tutarının tam ve kesin olarak tayini mümkün omadığından, HMK 107 madde gereğince, alacak miktarının tespitiyle şimdilik 2.000,00-TL malululiyet tazminatının kaza tarihnide yürürlükte olan ZMMSS tarife limitiyle sınırlı olarak, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; üçüncü kişinin malul kalması söz konusu olduğu takdirde, sigortacının, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlara tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacının maluliyet oranı ve maluliyet oranına göre zararlarının uzman bilirkişilerce hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, somut olayda hatır taşımacılığı kuvvetle muhtemel olup, yukarıdaki ilkelere göre tazminat tespit edilmesi halinde BK. md. 43 gereği uygun bir indirim yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışının bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, maddi ve cismani giderler için geçerli olan teminatın her halükârda verilecek bir teminat olmayıp, KZMSS sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğuna esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti için trafik ihtisas dairesi’ ne gönderilmesini, tafik kazalarının esas niteliği itibariyle haksız eylemden sayılan hallerden olduğu halde, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulünün mümkün olmadığını, zira sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 98/1 ve 99/ 1 maddeleri hükümlerinde sigortacının gerek bedensel, gerekse eşyaya gelen zararları ödeme yükümlülüğünün durumunun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz iş gününde ödenmesi gerektiğinin hükme bağlanmış olduğunu, davacının, müvekkili şirkete müracaat etmediğini ve dolayısıyla da müvekkili şirketi temerrüde düşürmediğini, bu nedenle müvekkil Şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olacağını, ayrıca, davacı yanın, dava dilekçesi ile temerrüt tarihi olan 27.01.2014’ten itibaren ticari avans faizi talebinde bulunmuş olup, davacının bu talebinin de mesnetsiz olduğunu, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğu, müvekkil şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceğini, davaya ilişkin yargılama giderleri ile vekâlet ücretinden müvekkil sigorta şirketinin sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, sonuç olarak; temerrüt tarihi 27.01.2014’ten itibaren ticari avans faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğinden ötürü, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ve soruşturma dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulundan, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı … şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı …ye 16/04/2012-16/04/2013 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 06/03/2013 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 225.000,00-TL ile sınırlıdır.
Dosyaya ibraz edilen …. Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 21/11/2013 tarihli Raporu nazara alınarak, davacının maluliyet oranının tespiti yönünden hesap bilirkişisinden rapor aldırılmış ancak maluliyet oranına itiraz edilmesi nedeni ile davacının malûliyet oranının tespiti yönünden … Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 04/02/2015 tarihli engelli sağlık kurulu raporuna göre davacının malûliyet oranının % 49 oranında belirlendiği bildirilmiştir.
Davacı vekili, hesap bilirkişisinin 20/07/2015 tarihli raporuna göre değer arttırım dilekçesi sunmuş, tazminat talebini 60.299,96-TL arttırdığını bildirmiştir.
…. Devlet Hastanesi’nin 21/11/2013 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ile … Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nin 04/02/2015 tarihli raporları arasında çelişki bulunduğundan, çelişkinin giderilmesi ve davacının maluliyet oranının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan 11/10/2017 tarihli raporda; davacının E cetveline göre % 54 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan maluliyet raporuna istinaden, tazminat miktarının tekrardan hesaplanması için aktüerya bilirkişisi Metin Gürbüz’den alınan 17/01/2018 tarihli ek raporda özetle; 06/03/2013 günü meydana gelen trafik kazasında davacının kusurunun bulunmamasına nazaran, davacının geçici iş göremediği 4 aylık devrede uğradığı kazanç kaybının 2.804,58-TL olduğu, raporun 3/B-b bendinde açıklanan gerekçelerle, bu zarar kalemi yönünden mükerrerlik teşkil eden indirim nedeninin bulunmadığını, davacının çalışma gücünde % 54 eksilme meydana gelmesi sebebi ile uğradığı maddi zararının 77.725,06-TL olduğunu, tazminat ile mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığını, kök rapordan farklı sonuca varılma sebebinin Adli Tıp Kurumu raporu ile özellikle asgari ücret değişikliğinden kaynaklandığını, hesaplanan zararın, kaza tarihindeki zorunlu trafik sigortası limitlerini aşmadığını, temerrüt tarihi konusunda kök raporda işaret edilen hususların cari olduğu görüşü bildirilmiştir.
Üst paragrafta belirtilen maluliyet ve tazminat raporu, olayın oluşu ve dosya kapsamıyla uyumlu ve yeterli olduğu değerlendirildiğinden rapora itibar olunmuş ve mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili, hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkememize sunmuş olduğu 28/03/2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve eksik harcı tamamlamıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dosyaya ibraz edilen 06/03/2013 tarihli kaza tespit tutanağına göre, ….’da meydana gelen tek taraflı trafik kazasında … plâkalı araç sürücüsü …’ın aracın sağ ön lastiğinin bijonlarının kopması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kazanın meydana geldiği, araç sürücüsü …’ın araç bakımı ile ilgili gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeni ile kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, araçta yolcu olarak bulunan davacının kusurunun bulunmadığı, sigortalı araç sürücüsünün kusur durumu ile Adli Tıp Kurumu’ndan alınan maluliyet oranına göre davacının 77.725,06- TL maluliyet tazminatı, 2.804,58 TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 80.529,64- TL maddi zararının oluştuğu, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari poliçe limitlerini aşmadığı ve davalı … şirketinin poliçe kapsamında davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş.
Davalı vekili zaman aşımı itirazı ile hatır taşımacılığı itirazında bulunmuş ise de; KTK 109/2 maddesi uyarınca, ” dava, cezai gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerli olduğu ” düzenlenmiştir. Uzamış ceza zaman aşımı nazara alındığında, 8 yıllık zaman aşımı süresine tabî olduğu ve kaza tarihi itibariyle dava ve ıslah tarihi arasında 8 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından, zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Yine davacı hatır taşımacılığı iddiasında bulunmuş ise de; dosya kapsamına göre hatır taşıması iddiasını doğrulayacak kanıt bulunamadığından, hesaplanan tazminat miktarında hatır taşımacılığı indirimi yapılmamıştır.
Davalı … şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacağı düzenlenmiş olduğu, dosyaya sunulan başvuru evrakları davalı tarafından 24/01/2014 günü tebellüğ edilmiş olması nazara alındığında, temerrüt tarihi 06/02/2014 günü olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
77.725,06 TL maluliyet tazminatı , 2.804,58 TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 80.529,64 TL maddi tazminatın 06/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 5.500,93- TL karar ilam harcından, peşin alınan 25,20-TL ile 200,00-TL tamamlama harcı, 76,00-TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 5.199,73- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 54,20 -TL, tamamlama harcı: 200,00-TL, ıslah harcı: 76,00- TL davetiye ve posta gideri: 449,75-TL, bilirkişi ücreti: 700,00- TL olmak üzere toplam: 1.479,95- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 9.192,30- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır