Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1438 E. 2021/723 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/652 Esas
KARAR NO : 2021/703
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlığın … A.Ş. ve yöneticisi ile davacı arasında mevcut borç-alacak ilişkisinden kaynaklandığını, … ’in şirketin icra kurulu başkanı (CEO) olduğunu, davacı … ’ın ülkemizin önde gelen şirketlerinden birinde genel müdür yardımcısı sıfatıyla üst düzey yönetici olarak çalıştığını, … Lisesi ve … Üniversitesinden mezun olup … Üniversitesinde MBA yaptığını, 11 yıl önde gelen şirketlerde çalışan davacının büyük bir insan iletişim ağına sahip olduğunu, üst düzey yönetici olarak çalışan davacının hemen herkesi profesyonel olarak tanıdığını, davaya konu olayın 15 Ağustos 2014’de davalı … ’in davacıya attığı bir mail ile başladığını, bu mailde “bir konuda danışmak üzere” davacıyı arama talebinde bulunduğunu yapılan görüşmelerde yöneticisi olduğu … AŞ için şirketi ileriye taşıyacak şirkete partner olacak, şirketin büyümesini sağlayacak, stratejik birini aradığını, ancak 600.000 USD harcadığı halde istediği gibi birisini bulamadığının açık olduğunu, … ’in şirketi için davacıdan ciddi bir yardım istediğini, kendisine sunulan isimleri de davacıya göndererek haklarında görüşünü sorarak danışmaya başladığını davacının da pozisyona uygun gördüğü tanıdıkları arasından isimleri önerdiğini, bu görüşmelerin başında … ’in davacıya kendisinin bir talebi olmaksızın danışma ve görüş bildirme işi için ücret ödemeyi teklif ettiğini zira bu iş için yeni bir “search”e (araştırma) başlayacaklarını ve bu iş için 250.000 USD ayırdıklarını, davacıdan bu konuda yardım almak düşüncesi ile araştırmayı durdurduklarını ifade ettiğini, 250.000 USD’nin %20’si olan 50.000 USD’yi vermenin her iki taraf için de iyi alacağını belirttiğini davacının önerdiği … isimli kişi ile … AŞ’nin ekim ayı içinde anlaştığını, anlaşmanın ardından …’in davacıya minnettar olduğunu, çok teşekkür ettiğini, diğer konuda (ödeme) arayacağını ve gecikme için affetmesini bir mesajla bildirdiğini, üzerinde konuştukları bedeli ödemek üzere fatura bilgilerini talep ettiğini, kasım ayında teklif edilen bedelin ödenmemesi üzerine davacının hatırlatması üzerine ödeme konusunda çekince göstermeye başladığını …’in şirkete sormak zorunda olması tek başına karar veremeyeceğini söz konusu bedeli fatura karşılığı değil farklı biçimde ödeme talebinden, şirkette bir sorun olması halinde konuyu bireysel ödeme ile çözeceğinden bahsettiğini ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme alınamadığı gibi konu ihtaren bildirildiğinde böyle bir borcun olmadığının belirtildiğini hatta 4904 sayılı kanuna atfen davacının istihdam bürosu sıfatıyla hareket ettiği iddiasının dahi gündeme getirildiğini oysa istihdam bürolarının iş arayanları elverişli işe yerleştirme görevi yaptırdıklarını, davaya konu süreçte ortada iş arayan birisi olmadığı gibi açık iş de bulunmadığını, … ’in de belirttiği gibi profesyonel bir firma ile konunun çözülemediğini, davacının … AŞ’ne önerdiği…’nin daha önce çalıştığı firmada üst düzey yönetici olarak çalıştığı dönemde tanıdığı biri olduğunu kesinlikle ortada iş arayan kimse olmadığını, aslında açık bulunan bir iş de bulunmadığını, yapılmak istenenin şirketin daha başarılı hale gelmesi için ortak arama çalışması olduğunu davalılarca ödenmeyen danışmanlık ücretinin tahsili için işbu davayı açmak zaruretinin doğduğunu belirterek davalıya ilişkin hakları saklı kalarak davacının hak etmiş olduğu 50.000 USD alacağın temerrüt tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanun m.4/A gereğince Devlet bankalarının 1 yıl süreli yabancı para (USD) ödeyecekleri en yüksek mevduat faiz oranı esas alınarak hesaplanacak faizi ile davalılardan taahhütlü diğer talepleri ile birlikte istemiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden, davacının vermiş olduğunu iddia etmiş olduğu işi yapabilmesi için 4904 sayılı … Kurumu Kanunu m.32’ye dayanılarak çıkarılan 19.03.2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği uyarınca faaliyet de bulunması gerektiğini, yönetmelik m.3/f de özel istihdam bürosunun “iş arayanlara elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık yapmak üzere kurumca izin verilmek kaydıyla iş arayanlar yada iş verenlerle bir işyerinde birebir görüşme yapılarak ve/veya iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biriyle birebir görüşme yapılmaksızın aracılık hizmetine ortam sağlanmasına ilişkin faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlandığını dava dilekçesi sh.3’de özel istihdam bürolarının yaptıkları tek iş “iş arayanların elverişli işe yerleştirilmesi” olarak yansıtılmaya çalışılmış ise de yönetmelik m.3’de belirtilen çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık yapmak ve m.4’de belirtilen yurtiçi ve yurtdışmda iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyeti işinin Sayın Mahkemenin dikkatinden kaçırılmaya çalışıldığını, anılan Kanun ve Yönetmelik uyarınca … kurumundan izin almaksızın faaliyet gösteren davacının vermiş olduğu hizmeti yasal olarak vermesi mümkün olmadığından davacının aktif daha ehliyeti bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini Pasif husumet bakımından, davalılardan … AŞ ile davacı arasında şirketi bağlayıcı yazışma, talep, icap olmadığı gibi davacının vermiş olduğunu iddia ettiği hizmetin alınmasına yönelik alınmış bir yönetim kurulu kararı da bulunmadığını, bahsi geçen … isimli şahsın huzurdaki dava açılmadan çok önce şirketten ayrıldığını bu hususlara dava açılmadan çok önce şirketten ayrıldığını bu hususlara dava açılmadan önce davalı tarafından gönderilen … Noterinin … sayılı ihtarnamesine karşılık gönderilen 28.05.2015 tarihli … Noterinin … No’lu cevabi ihtarnamesinde yer verildiğini, ayrıca …’in davacıya 10.02.2015’de göndermiş olduğu e-mail’de “bizim bir board membar’a söyledim çok hoş karşılamadı ondan diğerlerine söylemedim bile” dediğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği hizmetin şirket tarafından talep edilmediğini bildiğini, davanın davalı şirket bakımından husumet yokluğundan reddi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, esas yönünden davalının yapmış olduğu işin sırf iki kişiyi tanıştırmaktan ibaret olduğunu, tanıştırma işinin de davacının davalılardan … ’e 17.08.2014 tarihinde göndermiş olduğu e-mail üzerinden olduğunu, davacının hem … hem de … ile o gün konuştuğunu birbirlerini e-mail üzerinden tanıştırdığmı belirttiğini başkaca herhangi bir şey yapmadığını, iki kişiyi e-mail üzerinden tanıştırmanın bir iş olarak kabul edilmesi ve karşılığında 50.000 USD’ye hak kazandığı iddiasımn tica-I ret hayatının doğal oluşuna aykın olup davacımn kötü niyetli olduğunu, davalılardan … ile davacının önceden tanışmaktan olup …’in 16.08.2014 tarihinde davacıya “şimdi yeni bir search’e başlayacaktık, durdurdum (250 k USD) espri değil dedim ki … ’la ilerleyeyim (baktığım çoğu kişi seni tanıyor) %20’sini onura versem onur için de iyi … için de” ifadeleri geçen bir mail gönderdiğini, bunun tamamen iki tanıdık kişi arasında geçen, icap anlamına gelmeyen bir sözden ibaret olduğunu zaten davacının … ile …’yi e-mail üzerinden tanıştırmaktan başkaca bir iş yapmadığını, head hunter şirketlerinin ilanlara uygun olduğunu düşündükleri pek çok aday bulup onlarla mülakat yapmakta akabinde belli sayıya indirdikleri adayları işe alacak şirkete yönlendirmekte, süreç sonunda işe giren kişi işten ayrıldığında onun yerine bir kişiyi bulma işini bile bedel üstlendiklerini … işten ayrıldıktan sonra yerine uygun bir kişinin bulunmasında hiçbir dahili olmadığını, bu tip bir işçi bulma hizmetinin davacı tarafından verilebilecek hizmet olmaması sebebiyle iddia alman rakama hak kazanmasının da hukuken mümkün olmadığını belirterek aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddini, davalı şirket bakımından pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddini, davalı … bakımından görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini, davacının tüm taleplerinin esastan reddini talep etmiş delillerini sunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı … ‘ın üstlendiği hizmeti eksiksiz olarak tamamladığı halde davalıların hizmet bedeli olan 50.000,00 USD ‘nin zamanında ve yapılan ihtara rağmen ödememesi sebebiyle davacının hak etmiş olduğu alacağın davalılardan tahsili talepli davadır.
Deliller; Dosya Münderecatı, bilirkişi incelemesi, … Noterinin 25.05.2015 tarih … Y. No’lu ihtarname, … Noterinin 28.05.2015 tarih … Y. No’lu / cevabi ihtarname, e-mail mesaj çıktıları.
Uyuşmazlık hakkında yapılan yargılama sonucu Mahkememiz 2015/… Esas, 2018/… Karar, 09/07/2018 tarihli kısmen kabul /kısmen red kararı verilmiştir. Yapılan istinaf başvurusu sonucu … BAM … Hukuk Dairesinin 2018/… Esas, 2021/…
Karar, 27/04/2021 tarihli kararıyla;
“1.Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 09/07/2018 tarih, 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2…. HUKUK MAHKEMESİ’nin GÖREVSİZLİĞİNE,
3.Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren, taraflarca 6100 s.HMK’nın 20.maddesine göre 2 haftalık kesin süre içinde ilk derece mahkemesine DOSYANIN GÖREVLİ MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİ İÇİN müracaat edilmesi halinde, davanın esastan görülmesi için DOSYANIN yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Dairemiz kararının ilk derece Mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflarca DOSYANIN GÖREVLİ MAHKEMEYE gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, ilk derece mahkemesince dosya esasa kaydedilerek 6100 s.HMK’nın 20.maddesi gereğince işlem yapılmasına ve karar verilmesine,” kesin olarak karar verilmiş, İstinaf Mahkemesi kararı davacı vekiline 28.06.2021 tarihinde, davalılar vekiline 28.06.2021 tarihinde tebliğ olunmuş olup, taraf vekillerince dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmamış olduğundan dosyanın yeni esas kaydı yapılarak kesin bozma ilamı doğrultusunda dosya üzerinde inceleme yapılmıştır.
HMK. 20.maddesinin 1.fıkrasının 28.07.2020 tarihli 7251 sayılı kanunun 1.maddesinde yapılan değişiklik sonucundan ” Görevsizlik veya yetksizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir” denilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2018/… esas sayılı, 2021/… karar sayılı kararı 27.04.2021 tarihinde kesin olarak verilmiş olup, istinaf kararı davacı vekiline 28.06.2021 tarihinde, davalı vekiline 28.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden iki haftalık kesin süre içinde taraflarca dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmamış olmakla, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Taraf vekilleri tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
4-Bu dava sebebiyle 59,30.-TL karar harcı alınması gerektiğinden, peşin alınan 2.382,32.-TL den mahsubu ile fazla alınan 2.323,02.-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır